Skip to main content
Submitted by Aso Zagrosi on 17 November 2011

Celaleddin Harzemşah ve öncesi babası uzun süre Moğollarla çatışmalar içindeydiler. Burada bu çatışmalara girmeyeceğim. Celaleddin Harzemşah Moğallardan kaçarken Kürdistan’ın bir dizi bölgesinde katliamlar yapıyor ve buldukları her şeyi talan ediyordu.
Celaleddin Hesnikêf, Meyyafarqin, Xelat ve Tiflis şehirleri arasında ki bölgelerde çok aktifti ve sürekli saldırılar içindeydi.

Celaleddin 1230 yılında Kürdlerin çok yoğun yaşadığı Xelat’ı işgal ediyor ve büyük bir katliam yapıyor. Bu katliam çok sert tepkilere neden oluyor. Mısır, Şam ve Hesnikêf Eyubbilerinden ve bölgedeki diğer müslüman beyliklerinin hepsinin tepkisini topluyor. Aynı dönemlerde Moğollarda bölgeye saldırı hazırlıkları içindeler.

Celaleddin tarafından yapılan Xelat katliamı Moğal tehlikesini ikinci plana itiverdi.
Bilindiği gibi Kürdler uzun yıllardan beri Xelat’a yaşıyorlardı. Bir dizi, Bizans, Arap, Fars ve Müslüman tarihçiler ve gezginler bu konuda düşüncelerini yazmışlar. Bir çok tarihçi bölgede Kürd Belaşcan aşiretinden söz ediyor(Asar El Blad, El Qizvini’den aktaran Dr. Abdullah Elyaweyi, Kurdistan Le Çaxî Moxol da, sayfa 59)

Şeddadi, Rewadi ve Merwani Kürd Mirlikleri döneminde Xelatla olan ilişkiler çok sıkıdır. Xelat bir çok bölge gibi sürekli el değiştirebiliyordu. 1199 yılına kadar devam eden Şeddadiler’in Xelat ile olan ilişkileri için Şeddadiler üzerine yaptığım çalışmaya bakabilrsiniz. Bazil Nikitin “Kürdlerin Xelat’ı kurduğunu” söylüyor.(Dr. Elyaweyi, age, sayfa 60)

Xelat bir çok büyük alimleri yetiştiren bir Kürd şehridir. Bunlardan biri de islam alimi ve sofilerden olan Huseyin Xelatî dir. Xelat o dönemler büyük yıkımlara uğrayan bir şehirdir. Cengiz Han’ın saldırılarından önce, yıkım ve kıyımdan korktukları için Xelatlı 12 bin kişiden oluşan illeri gelenleri, din adamları, muritleri ve şehir halkı Xelat’ı terkederek Mısır’ın Kahire şehrine gidiyorlar. Bugün Kahire’nin Xelat Mahalesinin ismi o dönemler oraya gidenlerden kaynaklanıyor.( Dr. Elyaweyi, age, sayfa 60) Bilindiği gibi o dönemler Mısır Kürd Eyubbi Hanedanlığının denetimi altındaydı.

Bilindiği gibi 1199 yılında Şeddadi devletinin başkenti Anı Gürcü Kralığına bağlı Hıristiyan iki Kürd kardeş önderliğinde Gürcü birlikleri tarafından işgal ediliyor. Bir çok kaynağın Anı’nın Moğollar tarafından işgal edildiği ve Şeddadi devletinin Moğollar tarafından yıkıldığı i yönündek tezi doğru değildir.

Merwani Kürd devletinin Xelat üzerinde denetimi vardı. Merwanilerin Selçuklar tarafından yıkılmasından sonra Selçuklara bağlı Ermeni asılı Sekman 1199-1207 yılları arasında bu şehirde hüküm sürdü.

1207 yılında Xelat halkı Melik Adil’in oğlu
Melik Ewhad Necmeddin Eyubbi’ye haber göndererek şehri kendisine teslim etmek istediklerini bildirdiler. Melik Ewhad Necmeddin Eyubbi Xelatlıların bu istemlerini kabul ederek Xelat üstüne yürüdü. Fakat, çevredeki emirlikler ve özellikle Gürcü Kralı buna karşıydı ve Xelat üzerine yürüdüler. Gürcü Kralının saldırısı başarısızlıkla sonuçlandı..( Dr. Elyaweyi, age, sayfa 60) Melik Ewhad 1210(Elyaweyi, age, sayfa 61) yada 1213 yılında öldükten(Şerefxan Bitlisi, Şerefname, sayfa 89) sonra Melik Adil’in bir diğer oğlu Melik Eşref Xelatı(Ahlat) topraklarına kattı. Bilindiği gibi Melik Adil yaşadığı dönem oğlu Melik Eşref Urfa’nın başında bulunuyordu. Daha sonra Harran Eyaleti ve en son olarak kardeşi Melik Ewhat ölünce Xelatı’da topraklarına katmıştı. 1230 yılında ise Melik Eşref Şam’ın hükümdarı oldu..

Bu kadar fazla Eyubbilerin üzerine durmamın nedeni o tarihlerde Xelat Eyubbi Hanedanlığına bağlı bir bölge olduğunu ortaya koymak içindir.

Melik Eşref 1225 yılında Husameddin Musulî’yi yardımcısı olarak Xelat’ta görevlendirdi.

O dönemler Celaleddin Harzemşah Tıflis’i ele geçirmişti. Onun adına veziri Şerefedin Tiflis’in başındaydı. Şerefedin bugün Kuzey Kürdistan dediğimiz alana bir dizi saldırılar düzenliyor ve her şeyi talan ediyordu. Bir sefer talandan dönerken Melik Eşref ‘in yardımcısı Husameddin Musulî’nin saldırısına uğruyarak büyük kayıplar veriyorlar ve talan ettikleri malları bırakmak zorunda kalıyorlar.

Celaleddin Harzemşah büyük bir askeri güç toplayarak Xelat üzerine yürümeye başladı. Bu arada Melik Eşref, Celaleddin ile ilişkisi iyi olan kardeşine Melik Muazzam İsa’ya bir mektup yazarak aracı olmasını ve Celaleddin’i Xelat’ta yönelik saldırılarını durdurması için ikna etmesini istiyor. Melik Muazzam İsa’nın Celaleddin ile olan bu ilişkileri eskiye dayanıyor. Melik Muazzam İsa, kardeşleri olan Melik Eşref ile Mısır’ın başında bulunan diğer kardeşi olan Melik Kamil ile olan çatışmaları esnasında Celaledin ile ilişkiye geçiyor ve yardım istiyor.( Elyaweyi, age, sayfa 23)
Fakat, Melik Muazzam İsa’nın Celaleddin’e ve Celaleddin’in ona cevap verip vermediğini bilmiyoruz. Böyle bir mektuplaşma olsa dahi Celaleddin dinlemiyor ve Xelat üzerine yürüyor. Celaleddin büyük bir güç toplayarak Kürd bölgelerine saldırılar yaparak yakıp yıkıp ve talan ediyordu. Xelat halkı ile Celaleddin güçleri arasında çok kanlı bir savaş oldu ve Celaleddin’in güçleri geri çekilmek zorunda kaldılar. Bazı kaynaklar bu geri çekilişten kış şartlarının da büyük bir etkiye sahip olduğunu yazıyorlar.

Fazla bir zaman aradan geçmeden Celaleddin’in güçleri yeniden Xelat’a saldırıyor ve bir başarı elde etmeden geri çekiliyorlar.

Dr. Elyaweyi bir çok kaynağa dayandırarak Melik Eşref’in bilinmeyen nedenlerden dolayı Xelat’ın başında bulunan yardımcısı Husameddin Musulî’yi görevden aldığı ve tutuklattığını yazıyor. Daha sonra H. Musuli, İzeddin Eybek tarafından öldürülüyor. Husameddin Musuli’den sonra İzeddin Xelat’ın başına geçti. 1226 yılında Xelat iki defa peş peşe Celaleddin’in saldırısına uğradı ve iki saldırıda başarısızlıkla sonuçlandı. 1227 yılında Celaleddin Xelat’a yeni bir saldırı daha yaptı ve Xelat kalesinin çevresinde bulunan bir çok köy ve yerleşim birimlerini yerle bir etti ve yağmaladı.... Bu saldırı daha çok halkı korkutmak ve yeni bir saldırıya zemin hazırlamak içindi....

Celaleddin Harzemşah 1228 yılında yeniden Xelat’ta saldırdı ve şehri abluka içine aldı. Şehrin çevresini ve hatta Muş’a kadar geniş bir alanda katliamlar yaptı ve buldukları her şeyi talan etti.. Kuşatma içinde bulunan Xelat halkı 10 ay boyunca Celaleddin Harzemşah’ın saldırılarına karşı direndi. 10 ay boyunca işgalciler Xelat kalesinin surlarını yıkmaya çalıştılar. Xelat halkı Mısır’ın başında bulunan Melik Kamil’den yardım istedi. Melik Kamil, Halep, Hesenkeyf, Hema ve diğer alanlarda bulunan Eyubbi liderlerinden Xelat’a yardım çağrısı yaptı. Fakat ne yazık ki dışardan yardım gelmedi. Zaten o dönemler Eyyubi’lerin denetimi altında bulunan geniş çoğrafyanın bazı bölgeleri Haclıların saldırı altındaydılar. Sonuçta Xelat halkı on ay boyunca açlık içinde köpek, fare ve eşek etlerini yiyerek direndi. 10 ay sonra Xelat kalesi düştü. Celaleddin Harzemşah’a bağlı güçler 3 gün boyunca şehirde talan yaptılar ve katliamlar gerçekleştirdiler.

Celaleddin’in Xelat’ta yaptıkları “ daha sonra gelen Moğollar dahi hiç bir Kürd şehrinde yapmamışlardı”(Dr. Elyaweyi, age, sayfa 35)

1220 ve 1230 yılları arasında Xelat şehri tam 5 defa Celaleddin Harzemşah tarafından kuşatıldı ve bölge de büyük yıkımlar yapıldı. Xelatlar bir çok defa saldırılardan kaçarak Kürdistan’ın diğer şehirlerine ve hatta Mısır ve Şam gibi ülkelere göçetmek zorunda kaldılar.
Yukarıda ifade ettiğim gibi Celaleddin Harzemşah’ın Xelat’ta yaptığı son katliam farklı alanlarda hakimiyetlerini sürdüren Eyyubi Hanedanlığı mensup Meliklerin ve hatta Rum Selçuklularının da tepkisini çekti. Rum Selçukluların Sultanı Alaaddin Keykubad Celaleddin Harzemşah’a gönderdiği bir mektupta şöyle diyor: “Şeriyatta aykırı bir şey yapma!! Senin babanın haksızlıkları öyle yaptık ki yüce Allah ona doğudan Tatar ordusunu nasip etti.(Bilindiği gibi Celaleddin’in babası Moğallar karşısında aldığı yenilgi sonucu tüm iktidarını kaybetmişti-Aso) Eyyubi ailesi kutsal ve büyük bir ailedir. Kendileri, oğulları, kardeşlerinin ve amcalarının çocuklarıyla birlikte 2000 suvari oluşturabiliyorlar. Sanma ki ben onların duşmanlarıyım, blakis ben onların dostuyum. Onlar için savaşırım. Biz birbirimize kız alıp vermişiz. Amcam onların eniştesidir. Onlara karşı iyi davran ki biz senin düşmanlarının düşmanı olalım”(Tarix el dewli el Siryani, İbni Hibri’den aktaran Dr. Elyaweyi, age, sayfa 36) Fakat, Celaleddin kendisine yapılan tavsiyeleri dinlemedi Kürdlere karşı katliam ve talanlarına devam etti. Eyyubi Meliklerinden Eşref Şam’dan, Melik Kamil Mısırdan Celaleddin üzerine yürüdüler. Melik Kamil kendisi gelmiyor. Melik Kamil’in gönderdiği birliklere meşhur Hakkari Kürd aşiretinin liderlerinden İzzet Ömer Ali komutanlık ediyordu. İzzet Ömer Ali ve Melik Eşref’in güçleri Alaaddin Keykubad’ın güçleriyle birleşerek Yassıçimen'de (Erzincan cıvarlarında) Celaleddin’in güçlerini büyük bir yenilgiye uğrattılar. Celaleddin canını zor kurtarır. Bu sefer Celaleddin Kürdistan’daki Xelat, Amed, Meyyafarqin ve Hesenkeyf gibi kale şehirlerinin çevresinde dolaşıyor. Moğollarda onun peşindeler. Moğollar Celaleddin’i Hesenkeyf cıvarında kıstırıyorlar ve büyük bir yenilgiye uğratıyorlar. Bazı kaynaklar Celaleddin Moğolların saldırısından kaçarken Amed kalesine sığınmak istiyor, fakat Amedliler kendisine sığınma imkanını vermiyorlar ve hatta halk kaleden itibaren kendisini taşlıyor. Celaleddin yanındaki güçler tasfiye olduğundan dolayı Celaleddin tek başını kılıf kiyafetini değiştirerek Meyyafarqin(Silvan) çevresindeki dağlarda dolaşıyor. İşte Türk kaynakları “bir göçebe” yada bir “köylü” tarafından öldürüldüğü dedikleri olay bu çevredir. Dr. Elyaweyi ve Dr. Muhsin Muhamed bir dizi eski kaynaklara dayanak Celaleddin’in bir Kürd tarafından öldürüldüğünü yazıyorlar. Bu kaynaklar: El bidayet we El Nihayet, İbn El Ksir, Siret El Siltan, El Niswe, Exbar El Dewl, ElQirmani, Tarix El Edeb Fi İran Mih El Ferdwsi El Suhudi, Tarix Mfsel İran, Abdullah Zari(Dr. Elyaweyi, age sayfa 34-36)

Sonuç olarak Celaleddin Harzemşah’ın Kürdler tarafından öldürülmesiyle Harzem devleti de son buldu.

Silav û Rêz

Aso Zagrosi

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.