Celaleddin Harzemşah  ve  öncesi babası   uzun süre   Moğollarla  çatışmalar  içindeydiler.  Burada   bu  çatışmalara  girmeyeceğim.  Celaleddin Harzemşah   Moğallardan  kaçarken    Kürdistan’ın  bir  dizi  bölgesinde   katliamlar  yapıyor  ve   buldukları her şeyi  talan ediyordu.
Celaleddin   Hesnikêf,  Meyyafarqin,  Xelat ve  Tiflis  şehirleri arasında ki    bölgelerde  çok  aktifti ve     sürekli   saldırılar  içindeydi.
Celaleddin 1230 yılında Kürdlerin çok yoğun yaşadığı Xelat’ı işgal ediyor ve büyük bir katliam yapıyor. Bu katliam çok sert tepkilere neden oluyor. Mısır, Şam ve Hesnikêf Eyubbilerinden ve bölgedeki diğer müslüman beyliklerinin hepsinin tepkisini topluyor. Aynı dönemlerde Moğollarda bölgeye saldırı hazırlıkları içindeler.
Celaleddin  tarafından  yapılan Xelat katliamı      Moğal tehlikesini   ikinci plana  itiverdi.
Bilindiği gibi     Kürdler  uzun  yıllardan beri  Xelat’a   yaşıyorlardı.   Bir   dizi, Bizans,  Arap,  Fars  ve Müslüman  tarihçiler ve  gezginler   bu  konuda      düşüncelerini     yazmışlar.  Bir  çok  tarihçi  bölgede  Kürd Belaşcan  aşiretinden   söz ediyor(Asar   El Blad, El Qizvini’den  aktaran  Dr.   Abdullah  Elyaweyi,   Kurdistan  Le  Çaxî  Moxol da, sayfa  59)
Şeddadi, Rewadi ve Merwani Kürd Mirlikleri döneminde Xelatla olan ilişkiler çok sıkıdır. Xelat bir çok bölge gibi sürekli el değiştirebiliyordu. 1199 yılına kadar devam eden Şeddadiler’in Xelat ile olan ilişkileri için Şeddadiler üzerine yaptığım çalışmaya bakabilrsiniz. Bazil Nikitin “Kürdlerin Xelat’ı kurduğunu” söylüyor.(Dr. Elyaweyi, age, sayfa 60)
Xelat bir çok büyük alimleri yetiştiren bir Kürd şehridir. Bunlardan biri de islam alimi ve sofilerden olan Huseyin Xelatî dir. Xelat o dönemler büyük yıkımlara uğrayan bir şehirdir. Cengiz Han’ın saldırılarından önce, yıkım ve kıyımdan korktukları için Xelatlı 12 bin kişiden oluşan illeri gelenleri, din adamları, muritleri ve şehir halkı Xelat’ı terkederek Mısır’ın Kahire şehrine gidiyorlar. Bugün Kahire’nin Xelat Mahalesinin ismi o dönemler oraya gidenlerden kaynaklanıyor.( Dr. Elyaweyi, age, sayfa 60) Bilindiği gibi o dönemler Mısır Kürd Eyubbi Hanedanlığının denetimi altındaydı.
Bilindiği gibi 1199 yılında Şeddadi devletinin başkenti Anı Gürcü Kralığına bağlı Hıristiyan iki Kürd kardeş önderliğinde Gürcü birlikleri tarafından işgal ediliyor. Bir çok kaynağın Anı’nın Moğollar tarafından işgal edildiği ve Şeddadi devletinin Moğollar tarafından yıkıldığı i yönündek tezi doğru değildir.
Merwani Kürd devletinin Xelat üzerinde denetimi vardı. Merwanilerin Selçuklar tarafından yıkılmasından sonra Selçuklara bağlı Ermeni asılı Sekman 1199-1207 yılları arasında bu şehirde hüküm sürdü.
1207  yılında    Xelat  halkı Melik   Adil’in   oğlu
 Melik   Ewhad  Necmeddin Eyubbi’ye  haber  göndererek  şehri kendisine   teslim  etmek  istediklerini  bildirdiler. Melik   Ewhad  Necmeddin Eyubbi Xelatlıların  bu istemlerini  kabul ederek   Xelat üstüne  yürüdü.  Fakat,  çevredeki  emirlikler ve özellikle    Gürcü  Kralı  buna  karşıydı   ve    Xelat üzerine yürüdüler.  Gürcü  Kralının  saldırısı  başarısızlıkla  sonuçlandı..( Dr.  Elyaweyi, age, sayfa 60)  Melik Ewhad   1210(Elyaweyi, age, sayfa 61)  yada   1213 yılında   öldükten(Şerefxan Bitlisi, Şerefname, sayfa 89)  sonra  Melik Adil’in bir  diğer  oğlu  Melik  Eşref   Xelatı(Ahlat) topraklarına  kattı.   Bilindiği  gibi  Melik Adil  yaşadığı  dönem  oğlu  Melik  Eşref  Urfa’nın  başında  bulunuyordu.  Daha  sonra    Harran Eyaleti  ve  en son  olarak  kardeşi   Melik  Ewhat  ölünce   Xelatı’da   topraklarına  katmıştı.  1230 yılında   ise   Melik  Eşref   Şam’ın  hükümdarı   oldu..
Bu kadar fazla Eyubbilerin üzerine durmamın nedeni o tarihlerde Xelat Eyubbi Hanedanlığına bağlı bir bölge olduğunu ortaya koymak içindir.
Melik Eşref 1225 yılında Husameddin Musulî’yi yardımcısı olarak Xelat’ta görevlendirdi.
O dönemler Celaleddin Harzemşah Tıflis’i ele geçirmişti. Onun adına veziri Şerefedin Tiflis’in başındaydı. Şerefedin bugün Kuzey Kürdistan dediğimiz alana bir dizi saldırılar düzenliyor ve her şeyi talan ediyordu. Bir sefer talandan dönerken Melik Eşref ‘in yardımcısı Husameddin Musulî’nin saldırısına uğruyarak büyük kayıplar veriyorlar ve talan ettikleri malları bırakmak zorunda kalıyorlar.
Celaleddin Harzemşah     büyük bir  askeri  güç  toplayarak   Xelat  üzerine   yürümeye başladı.  Bu arada Melik Eşref, Celaleddin  ile    ilişkisi  iyi olan  kardeşine  Melik Muazzam İsa’ya   bir  mektup yazarak    aracı olmasını ve  Celaleddin’i    Xelat’ta   yönelik  saldırılarını  durdurması  için  ikna  etmesini  istiyor. Melik Muazzam İsa’nın    Celaleddin  ile  olan   bu ilişkileri eskiye  dayanıyor. Melik Muazzam İsa,    kardeşleri  olan  Melik Eşref ile  Mısır’ın başında  bulunan diğer  kardeşi olan  Melik Kamil ile  olan  çatışmaları  esnasında   Celaledin ile  ilişkiye geçiyor ve   yardım  istiyor.( Elyaweyi, age, sayfa 23)
Fakat,  Melik Muazzam İsa’nın  Celaleddin’e ve Celaleddin’in  ona  cevap  verip vermediğini  bilmiyoruz.  Böyle  bir mektuplaşma  olsa  dahi  Celaleddin  dinlemiyor ve Xelat  üzerine yürüyor. Celaleddin büyük bir  güç toplayarak   Kürd bölgelerine  saldırılar  yaparak  yakıp yıkıp  ve  talan ediyordu.  Xelat  halkı ile  Celaleddin  güçleri  arasında  çok  kanlı bir  savaş oldu ve   Celaleddin’in  güçleri  geri çekilmek  zorunda  kaldılar.  Bazı  kaynaklar  bu geri çekilişten    kış şartlarının da   büyük bir  etkiye  sahip  olduğunu  yazıyorlar.
Fazla bir zaman aradan geçmeden Celaleddin’in güçleri yeniden Xelat’a saldırıyor ve bir başarı elde etmeden geri çekiliyorlar.
Dr. Elyaweyi bir çok kaynağa dayandırarak Melik Eşref’in bilinmeyen nedenlerden dolayı Xelat’ın başında bulunan yardımcısı Husameddin Musulî’yi görevden aldığı ve tutuklattığını yazıyor. Daha sonra H. Musuli, İzeddin Eybek tarafından öldürülüyor. Husameddin Musuli’den sonra İzeddin Xelat’ın başına geçti. 1226 yılında Xelat iki defa peş peşe Celaleddin’in saldırısına uğradı ve iki saldırıda başarısızlıkla sonuçlandı. 1227 yılında Celaleddin Xelat’a yeni bir saldırı daha yaptı ve Xelat kalesinin çevresinde bulunan bir çok köy ve yerleşim birimlerini yerle bir etti ve yağmaladı.... Bu saldırı daha çok halkı korkutmak ve yeni bir saldırıya zemin hazırlamak içindi....
Celaleddin Harzemşah 1228 yılında yeniden Xelat’ta saldırdı ve şehri abluka içine aldı. Şehrin çevresini ve hatta Muş’a kadar geniş bir alanda katliamlar yaptı ve buldukları her şeyi talan etti.. Kuşatma içinde bulunan Xelat halkı 10 ay boyunca Celaleddin Harzemşah’ın saldırılarına karşı direndi. 10 ay boyunca işgalciler Xelat kalesinin surlarını yıkmaya çalıştılar. Xelat halkı Mısır’ın başında bulunan Melik Kamil’den yardım istedi. Melik Kamil, Halep, Hesenkeyf, Hema ve diğer alanlarda bulunan Eyubbi liderlerinden Xelat’a yardım çağrısı yaptı. Fakat ne yazık ki dışardan yardım gelmedi. Zaten o dönemler Eyyubi’lerin denetimi altında bulunan geniş çoğrafyanın bazı bölgeleri Haclıların saldırı altındaydılar. Sonuçta Xelat halkı on ay boyunca açlık içinde köpek, fare ve eşek etlerini yiyerek direndi. 10 ay sonra Xelat kalesi düştü. Celaleddin Harzemşah’a bağlı güçler 3 gün boyunca şehirde talan yaptılar ve katliamlar gerçekleştirdiler.
Celaleddin’in Xelat’ta yaptıkları “ daha sonra gelen Moğollar dahi hiç bir Kürd şehrinde yapmamışlardı”(Dr. Elyaweyi, age, sayfa 35)
1220  ve 1230   yılları arasında   Xelat  şehri  tam    5  defa   Celaleddin Harzemşah       tarafından   kuşatıldı ve  bölge de   büyük  yıkımlar  yapıldı.  Xelatlar  bir  çok  defa    saldırılardan  kaçarak    Kürdistan’ın  diğer  şehirlerine  ve   hatta  Mısır ve  Şam    gibi  ülkelere  göçetmek  zorunda  kaldılar.
Yukarıda    ifade  ettiğim  gibi  Celaleddin Harzemşah’ın   Xelat’ta  yaptığı  son    katliam     farklı   alanlarda     hakimiyetlerini  sürdüren  Eyyubi  Hanedanlığı   mensup   Meliklerin  ve   hatta   Rum Selçuklularının  da    tepkisini   çekti.  Rum  Selçukluların   Sultanı  Alaaddin Keykubad  Celaleddin  Harzemşah’a  gönderdiği  bir  mektupta  şöyle  diyor:  “Şeriyatta  aykırı bir şey  yapma!!  Senin  babanın   haksızlıkları  öyle  yaptık ki   yüce  Allah   ona  doğudan   Tatar   ordusunu   nasip  etti.(Bilindiği gibi Celaleddin’in babası  Moğallar karşısında aldığı  yenilgi  sonucu  tüm  iktidarını kaybetmişti-Aso)  Eyyubi  ailesi   kutsal ve  büyük bir ailedir.  Kendileri, oğulları,   kardeşlerinin ve   amcalarının  çocuklarıyla  birlikte  2000  suvari oluşturabiliyorlar.  Sanma ki ben  onların  duşmanlarıyım,  blakis  ben  onların  dostuyum. Onlar  için  savaşırım.  Biz  birbirimize  kız alıp vermişiz. Amcam  onların  eniştesidir.  Onlara   karşı  iyi davran ki  biz  senin  düşmanlarının  düşmanı  olalım”(Tarix  el dewli el Siryani, İbni Hibri’den aktaran Dr. Elyaweyi, age, sayfa 36)    Fakat,   Celaleddin   kendisine  yapılan   tavsiyeleri    dinlemedi   Kürdlere  karşı  katliam   ve  talanlarına  devam  etti.  Eyyubi   Meliklerinden Eşref  Şam’dan,  Melik Kamil Mısırdan    Celaleddin  üzerine  yürüdüler.   Melik  Kamil   kendisi   gelmiyor.   Melik Kamil’in   gönderdiği  birliklere    meşhur    Hakkari    Kürd  aşiretinin    liderlerinden    İzzet  Ömer  Ali   komutanlık  ediyordu.    İzzet   Ömer  Ali ve   Melik Eşref’in    güçleri  Alaaddin Keykubad’ın  güçleriyle  birleşerek   Yassıçimen'de (Erzincan cıvarlarında)  Celaleddin’in  güçlerini  büyük bir yenilgiye  uğrattılar.  Celaleddin     canını  zor  kurtarır.   Bu sefer    Celaleddin    Kürdistan’daki   Xelat,    Amed,  Meyyafarqin  ve  Hesenkeyf  gibi   kale  şehirlerinin   çevresinde  dolaşıyor.  Moğollarda   onun peşindeler.  Moğollar    Celaleddin’i    Hesenkeyf  cıvarında    kıstırıyorlar ve büyük  bir yenilgiye uğratıyorlar.   Bazı  kaynaklar  Celaleddin  Moğolların  saldırısından  kaçarken   Amed  kalesine  sığınmak  istiyor,  fakat   Amedliler   kendisine  sığınma  imkanını vermiyorlar ve  hatta   halk  kaleden  itibaren  kendisini   taşlıyor.  Celaleddin  yanındaki  güçler  tasfiye  olduğundan  dolayı   Celaleddin     tek başını    kılıf kiyafetini   değiştirerek  Meyyafarqin(Silvan)   çevresindeki  dağlarda  dolaşıyor.  İşte  Türk kaynakları   “bir  göçebe”  yada    bir  “köylü”  tarafından    öldürüldüğü   dedikleri  olay bu    çevredir.  Dr. Elyaweyi ve  Dr. Muhsin  Muhamed  bir  dizi  eski  kaynaklara  dayanak   Celaleddin’in  bir Kürd  tarafından   öldürüldüğünü  yazıyorlar.   Bu  kaynaklar:  El bidayet we  El  Nihayet, İbn El Ksir,  Siret El Siltan, El Niswe, Exbar  El Dewl, ElQirmani, Tarix  El Edeb  Fi İran Mih El Ferdwsi  El Suhudi, Tarix  Mfsel İran, Abdullah Zari(Dr. Elyaweyi, age  sayfa 34-36)
Sonuç olarak Celaleddin Harzemşah’ın Kürdler tarafından öldürülmesiyle Harzem devleti de son buldu.
Silav û Rêz
Aso Zagrosi