Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 11 February 2012

Diyarbakırda KCK davası başladı. Şu anda duruşma salonundayız. Tutukluların tümünün getirildiği, herkesin serbestçe yerini aldığı görüldü. Duruşma hakimi konuşmaya başladı.

“Sanık Mehmet Kaya, sanık kürsüsüne gel!”
Orta boylu sanık oturduğu yerden kalktı. Sanık kürsüsüne gitti. Duruşma hakimi sanığın kimliğini yüzene karşı okudu. Sanık onaylayınca, ilk sorusunu sordu:
“Savcının iddianamesini dinledin. Avukatlık mesleğini sürdürürken yasadışı terör örgütünün liderine kuryalık yapmış, İmralı cezaevinden aldığın talimatları Qandil dağında kalan bölücü örgüt sorumlularına götürmüş, bu talimatlar sonucu çatışmalar çıkmış, pek çok asker ve sivil insan yaşamını yitirmiştir. Bunun suç olduğunu bilmiyor muydun, yoksa bilerek mi bu suçu işledin?”

Sanık: “Efendim, doğrudur, ben uzun bir süreden beri İmralı cezaevinde tutuklu olan Abdullah Öcalan’ı avukat olarak ziyaret ediyor, onun verdiği talimatları örgüte iletiyordum. Bu talimatlar sonucu çatışmaların çıktığını yine bizim götürdüğümüz talimatlar sonucu çatışmaların durduğunu biliyorum. Ama bu işi yapmamıza devlet müsaade etmişti. Bakınız biz İmralı ya, görüşmeye, savcının izni ile gidiyorduk. Savcılar izin vermeden, devlet bizlere Koster temin etmeden, bizim gizli olarak o adaya gitmemiz, sizde biliyorsunuz imkânsızdır. Ada da Kosterden inince, oradaki güvenlik güçleri bizi karşılardı. Üstümüz başımız arandıktan sonra, bir odaya alınırdık. Sandalyelere oturur, önümüzdeki masaların üzerine çantalarımızı koyardık. Defter kalemleri bizzat devlet yetkilileri bize verirdi. Öcalan içeri girince, ayağa kalkar onunla tokalaşırdık. Bütün bu hareketlerimizi izleyen kar maskeli görevlilerde salonda bulunur, onlarda karşımızdaki masada oturur, Öcalan’ın sarf ettiği sözleri, bizim gibi not ederlerdi. Bunun dışında konuşmalarımızı ve görüntülerimizi kayıt eden kameralar da vardı. Biz talimatları bu şekilde devletin düzenlediği bir protokolle alırdık. İşimiz bitince, devlet yetkilileri bizi kostere kadar getirir, bindirip uğurlarlardı.

Biz oradan ayrılınca, büyük bir ihtimalle protokolün hem video kayıtları, hem de yazılı kayıtları, oradaki yetkililer aracılığıyla devletin en üst makamlarına iletilirdi. Bu üst makamların içinde, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Genel Kurmay, iç ve dış işleri bakanlığı, MİT teşkilatı ve Başbakanlık da vardır. Eğer biz bir suç işlemişsek, bu kurumların ilgisi ve bilgisi dahilinde işlemişizdir. Sayın savcı bütün bunları görmek istemiyor, sadece bizim "kuryeliğimizi" görebiliyor. Soruyorum sayın Savcıya ben kurye isem, bana emri veren kimdir? Bölücü örgütün lideri ile bölücü örgütün dağ kadrosu arasında kuryecilik yapmak, savaş talimatlarını götürmek suç ise, emri bizzat veren kişi neden bu davada yoktur? Kaldı ki emri veren kişi, emirlerini devletin elinin kolunun ulaşmadığı bir bölgede değil, devletin düzenlediği resmi protokollerde vermiştir. Bu protokollerin tümünün kayıtları devletin önemli kurumlarının kasalarındadır. 10 yıldır bu protokolleri izleyen ve susan devlet yetkilileri, benimle bu kürsüde yargılanmadığı müddetçe ben suçlu değilim. Söyleyeceklerim bu kadar teşekkürler.

Sanığın söyledikleri olduğu gibi zapta geçirildi. Soy ismi Korkmaz olan başka bir sanık Kürsüye çağrıldı. Duruşma hakimi: “Sende savcılığın iddianamesini dinledin, ne diyorsun?

Sanık Korkmaz: “Efendim ben devlet memuruyum!
Duruşma hakimi: "Ne demek, devlet memuru?"
“Efendim ben MİT mensubuyum!”
"
Ne işin var senin bu bölücü örgütün arasında?"
“Efendim bizleri devlet görevlendirdi!”
“Ne için devlet seni görevlendirdi, açıklar mısın?”
“Bölücü örgüt lideri Öcalan’a avukatlık yapmak, verdiği talimatları olduğu gibi örgüt yönetimine ulaştırmak için”

Duruşma hakimi: “Tamam sen geç yerine, ifaden sonradan alınacak” dedi sanık yerine geçerken Hakim sekretere: "Yaz kızım, sanığın MİT mensubu olup olmadığına dair Milli İstihbarat teşkilatına yazı yazılmasına…."

Daktilonun tuş sesleri kesilince, Hakim başka bir sanığı çağırdı. Oturduğu yerden kalkan sanık kürsüye daha ulaşmadan, Hakim,: "Savcının hazırladığı iddianameye göre sen KCK denilen bölücü örgütün merkez komite üyes sin, doğrumu?"

Sanık “Evet efendim doğrudur”
“Peki sana bazı sorular sormak istiyorum, doğru cevaplar verecek misin?”
“Evet efendim, doğru yanıtlar vereceğim”
“Pek çok bölücü örgüt varken, yani Yurt dışında Zübeyir Aydar ile Remzi kartal’ın başını çektikleri KNK, Aysel tuğluk ile Ahmet Türk’ün başında bulunduğu Demokratik Toplum Kongresi, Bunlardan Önce ERNK varken neden KCK yi kurmaya karar verdiniz.? İkinci sorum, KCK nin bu diğer örgütlerden farkı nedir? Üçüncü sorum KCK yi kim veya kimler kurdu, Kurucuları şu anda nerededirler?”

Efendim, bu örgüt çok özel bir amaçla kuruldu ve bir devlet projesidir. KCK, PKK ye bağlı olan bütün örgütleri ve yapıları kontrol eden bir çatı örgütüdür. Hatırlarsanız, General Veli Küçük ile birlikte bazı belgeler ele geçmişti. Bu belgelerden biri “panzehir” adını taşıyordu. Panzehir belgesinde “PKK nin Ve HDP nin merkez kadrolarının yerine, yetişmiş Türk subaylarını yerleştirerek PKK yi ve HDP’i kontrol altına alalım ve Öcalan’ ın tutukluluğundan yararlanalım” diyordu. İşte KCK bu stratejinin bir sonucudur.

Duruşma Hakimi: “Siz bunları nereden biliyorsunuz?”

Efendim bende bir görevliyim, bundan dolayı biliyorum. Bu örgütün bir numaralı kurucusu Abdullah Öcalan’ dır. Örgütün proğramı ve tüzüğünü O İmrallı da hazırladı. Örgütün iki numaralı adamı Sabri Ok’ tur. Sabri Bursa cezaevinde tutuklu iken, çok gizli bir operasyon ile buradan alınarak, İmralı’ ya götürüldü. Bir müddet burada kaldı, gerekli tedrisattan geçince, tahliye edildi, dışarda tedrisat işi devam etti. Neticede Öcalan ‘Sabri benim dışarıdaki temsilcimdir’ sözünü kullanınca, KCK zaten oluşmaya başlamıştı. Ve bu yapının önemli noktalarına biz "görevliler" Öcalan MİT ve Sabri OK’ un bilgisi dahilinde yerleştik”

Duruşma hakimi: "Burasını anlayamadım, Sen KCK nin merkezinde görev yapmıyormusun?"

“Evet!”
“Orada görevli idin yani, Kim sana verdi bu görevi?”
“Efendim ben devlet görevlisiyim?”
“Nasıl anlayamadım?”
“Bende başta anlamıştım da sonra anladım efendim!"
“Sende geç yerine.!"

Duruşmaya uzun bir süre ara vemeye oy birliğ ile karar verildi.” Diyen hakim, dosyaları masada bırakarak ayağa kalktı.
Herkes şaşkın ve suskundu!

ben ne kadar yorumlamaya calissam da yorumlayamiyorum. ocalan neden bu kadar ust duzey bir turk devlet yetkilisi olmasina ragmen bir cukurda fare gibi yasamak disinda odeme talep etmiyor? yani el-insaf diyorum sana. soylediginizin bir ciddiyeti, bir uyariciligi olsa en azindan...

Anlamayacak ne var? Bu devlet kendi basbakanlarini hapsetmedi mi, asmadi mi? Ceza evinde olmak devletin en üstünde olmaya engelse Basbug'un cezaevine girmis olmasini da kavrayamazsin!

olabilirdi ama ne YONTEM ogrenmeyi becermis ne de buna niyetli biri aslinda PKK icinde Ocalansiterde gorulen kendini KUDE etme defekti SC de var gibi. OGRENEMEYEN tarihin coplugunu boylar malesef babamiz da olsa bu kural boyle isler. su yazdigi yaziya bakin? SC nin konumu deneyimleri itibari ile baska bicimde daha teknik daha somut yazilar yazmasi beklenirdi kendi isledigi gunahlari da tane tane siralayarak deneyimlerini aktarmasi gerekirdi PKK ye bulasip Ocalanin biricni cemberinde yer alip kirlenmeden kalmak mumkun mu? maddenin tabiatina aykiri muhimatini tuketti yazik oldu gecmis olsun HeK

Aygan'i alalim, devlet öldürerek suturmaya calismasaydi hic sikayet eder mi idi? Selim de keza öyle, kendisine dokunulmasydi simdi Karayilan'in mevkisinde o olacakti. Ne edelim ki dürüst adam yok. Bu kadar olmasalardi zaten Aygan, Gülmüs veya Cürükkaya olmazlardi.

TC-AKP nin tamda yapmak istedigi, zihinleri karistirmaya dair muthis tuzaga ilk basta Curukkaya dusup verdigi tepki ile Turk iktidarinin kimleri nasil etkileyecegi ortaya cikiyor Her firsatta PKK ve sehir yapilanmasi KCK yi toptan bitirecegim diyen ve bunun icin binleri asan tutuklamalar yaptigi halde onune gecemedigi engel olamadigi sokak direnislerini bitirme yonunde bundan daha guzel bir gerekce bulunmaz! Neymis KCK yoneticileri MiT adina calisiyormus yok MiT gorevlisiymis filan fistik Bu yoneticiler maksatlarini asmislarda eylemleri bizzat kendileri yapmislarda kuzzulkurt,,, Peki ya icerdeki 7000 lerle ifade edilen sayidaki tutuklananlar herhalde kimse cakmasin diye mahsustan ceza yatiyorlar oylemi Selim bey,

  Bence selimin yazısı bir gerçeğin kendi dil biçimi ile izahatıdır kullandığı dile takmak gereksiz sorun izah ettiği olayın gerçekliği tc mahkemelerinde yargılananlar bilir selimin izah ettiği gibidir buna takacağımıza olan bitene bakmak lazım iddiaya göre kck içine 1000'e yakın mit elemanı yerleştirilmişmidir bu elemanlar mevcut yasalara göre suç teşkil edecek terör eylemlerine katılmışlarmıdır her iki durumda gerçek kck öcalan ve dolayısıyla devletin bir projesi midir? evet bu proje ile kürd potansiyeli tasviye öngörülmüş müdür? bunada evet buraya kadar bir anormalik yok anormalik bundan sonra başlıyor devletini tanımıyan “özel savcı” bir salaklık örneği vermesidir soruşturmalarda onunda aklının ermediği birçok bilgiye ulaştı elde ettiği verilere baktı mir ve kck nin içiçe geçtiğini gördü mevcut yasalara göre kendince bunu suç saydı ve mit'in yetkili elemanlarını ifadeye çağırdı salak savcı işte burada hadini aştı kendini italyada sandı buranın türkiye olduğunu unuttu hükümet ve devlette görevden alarak ona haddini bildirdi be salak adam ne yapıyorsun dendi devlet açısında bu kadar hayati bir proje deşifre edilir mi dendi mesele budur   evet apoculuk bir devlet projesidir başından beri bu böyleydi bunu bir dönem ergenekon ekibi yönlendirdi akp erkenekoncuları devre dışı bırakınca erkenekon yerine mit'i monte etti hani tartışılıyor ya apoculuk tasviye olsun mu, olmasın mı apoculuk şu an tasviye edilmiyecek devlet ve şu an devlet adına akp tayfası kullanacak dikkat ederseniz öcalan'ın uzun bir süredir dışarı ile ilişkisi kesilmiş gibi landse ediliyor yok öyle bir şey öcalan'ın ilişkisinin kesildiği tayfa ergenekon tayfasıdır öcalan ile öcalancılar arasındaki kuryeliği şu an mit üslenmiş durumda ve öcalan yoğun bir eğitime alınmış yakın bir zamanda ortaya çıkarılıp akp yanlısı bir söylem kullandığında kimse şaşırmasın ve bu yakın bir zamanda olacaktır yani tc devletinin bir projesi olan apoculuk döneme denk bir söylem ve eylemlilik ile işine devam edecektir apoculuk daha uzun bir süre kürdlere karşı kullanılacaktır sadece kuzey parçasında değil, kürdlerin olduğu her alanda bu olacaktır güney-batı kürdistan'da sömürgecinin tetikçiliği yaptığı gibi bunca olan bitenden sonra apoculuktan kürd milli damarı aramaya kalkanın vay haline bu tavırlarıyla bilmeyerekte olsa öcalan'ın ve dolayısıyla tc devletinin değirmenine su taşıyacaklardır kimse tc devleti bilmem kaç kürd cezaevine attı bu nasıl mit örgütlülüğü gibi basit bir mantık gütmesin elbette atacaktır ne sanıyordunuz apoculuğun ve son üretimi kck'nin bir görevide zaten bu değilmidir? Kürdleri öldürme, göçertirme, tutuklama ve sonuç olarak sindirerek teslim alma değilmidir? Bundan kuşkusu olanın aklına şaşarım

savci MITi KCK da buldu diye MIT e sorusturna acacak? arkadaslar kedinin fareyle oynadigi gibi Turkler hepiniz le oynuyor. bayanlar var ama dayanamiyorum ziktir edin su turklerin idisiyla bidisyla ugrasmayi zerrece faydasi yok bu it dalasi mi sahtekar sirki mi belli olmayan seyleri izlemenin deyin ki savci a takimi mit ciler  de b takimi savasiyor bu savastan kurdlere zerre kadar faydali bir bilgi elde edemezisniz sahte bir savastir vitrindir gercek olsa bile yapilacak tek sey var birbirilerini bogazlayana kadar umursamdan kendi isimize bakmak bu savas gercek bile olsa. kurdlerin burda kendilerine bir pozisyon olusturacak kalitesi yok henuz bunun da farkina varip kaliteyi gelistirmeye bakalim “Segui il tuo corso, e lascia dir le genti.” [Follow your own course, and let people talk  Dante] yuru kendi yolunda, aldirma baskasinin sozlerine

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.