Aşağıda bold (kalın) yazımla verdiğim bölümler Hemdo'nun Kurd sıfatını Sumerce Ziggurat'ın Gur'undan türetmesini yanlış olduğunu yazmam üzerine aktarıdan da anlaşılacağı gibi Wikipedia'dan alıntılanmış yazılar. Bu yazılarda kurd sıfatının 'gur'la benzerliğine yada 'gur'dan türediğine dair bir tek kanıt bulunmaması bir yana benim Kardaka ve Kar sözcüğünü esas alan düşüncelrimi kanıtlar mahiyette. Alıntı yaptığı paragrafları bölüm bölüm deşifre edeceğim.
[b][en.wikipedia.org]
Land of Karda
From Wikipedia, the free encyclopedia
Land of Karda or Kur was the country located to the east of Tigris in what is today known as Kurdistan (land of Kurds) mentioned in Sumerian cuneiform tablets. The people of Karda were resisting Sumerian invasion.[/b]
Yukarda land of Karda or Kur, yani Karda yada Kur ülkesi deniyor. Ben Kardaka şeklinde vermiştim. Ortada 'Gur' formu yok. Sumerler kendi alfabelerinde Karda, Kur, ve Gur'u farklı yazımlarla yazabilmişler. Bunlardan biri yani K ile başlayan Karda yazımı açıkça bir ülkeyi ve bölgeyi işaret ettiğine göre ve de Sumerlerin Karda yazmakta bir zorlukları olmadığına göre, bu açık deyim ortada dururken Ziggurat kelimesine sözlük karşılığı bulunmayan bir anlam verip Ziggurattın ortasından bir hece ayırarak Kurd kelimesi 'Gur'dan türemiştir diye asılsız safsata üretmenin, Sumer yazımlarını karıştırmanın gereği nedir?
[b][en.wikipedia.org]
Kurdushum
From Wikipedia, the free encyclopedia
Kurdushum or Kurdusum, was a region in Zagros Mountains, east of Tigris mentioned in an Elamite text of 6th century BC. Kurdushum is mentioned as paying tribute to Artazoastra daughter of king Darius the Great of Persia and wife of Mardonius son of Gobryas (Gubaru) governor of Qutium (Land of Qurtie). Kurdushum may be the Elamite variation of Akkadian Qutium, but this is not clear since Elamite texts are still predominantly undeciphered.[/b]
Sumer, İ.Ö. 2100 yıllarında son buldu. Darius İ.Ö. 521 yılında kral oldu. İkisinin arasında 1600 yıl fark var. Tartışma konusu (tekrarımı bağışlayın) Kurd formunun 'Gur'dan türetildiğiydi. Darius döneminde Qutium deniliyor. Ortada ortada Q ve T içeren bir yazım var. 'G' ünsüzü yok. 'Gur' denmiyor. Qutium formu Yine Sumer sonrası gelen Akkadcadan alınmış. Elamcada Kurdusum'a dönüşmüş. Akkad dili sami, Elam dili dravidi aileden. Sumer dili hint avrupalı. Ortada dağ anlamına gelen sözcük hangisi? Bunların hangisi Ziggurat'ın 'Gur'u ile ilgili?
Hint avrupalı bir dile ait her hangi bir sözcüğü sami yada dravidi dillerde yazılmış farklı formlarını dayanak yaparak açıklayabilmek mümkünmüdür, dahası bilimselmidir?
Darius'tan 1600 yıl önceki bir dili Darius dönemi yazımını temel alarak anlamlandırmak bilimselmidir?
Bilim yöntemi tam tersinden işler. Yeni sözcüklerin anlamları, eski söcüklerle ilgisi bağlamında ve eski sözcüklerin taşıdığı anlam esas alınarak açıklanabilir. Darius döneminde yazıya geçmiş bir sözcüğün anlamını daha eski yazımlardaki benzerlerleriyle kıyaslayarak değerlendirebiliriz. Darius döneminde yazılmış sözcükleri daha önceki yazımlarda anlamı berrak olan sözcüklerle ilgisi ve ilişkisini temel alarak anlamlandırabiliriz. Ancak, Darius'tan 1600 yıl önce yazılmış bir kelimeyi Darius döneminin yazımını esas alarak, bu yeni anlamı bağlamında açıklayamayız.
Bilgisizce iddianın büyüğü ise Goran sözcüğünün kürtçe çoğul eki 'an' eklenerek 'Gur'dan türetildiği şeklindeydi. Eğer 'Gur' kelimesi dağ karşılığı olarak kürtçede yeretmesine ilaveten kürtlerin kendilerini isimlendirme sıfatı yani kürt sözcüğü yerine benimsendiyse niye kürtler hala dağa 'Gor' yada 'Gur' demiyorlar?
Kürtlerin herhangi bir lehçesinde dağa 'Gor' yada 'Gur' denmiyor. Dahası 'Gor' dağın tam tersi çukur ve mezar anlamında kullanılıyor.
[b][en.wikipedia.org]
Corduene (also known as Gorduene, Cordyene, Cardyene, Carduene, Gordyene, Gordyaea, Korduene, Korchayk, Gordian, Hebrew: [1]×§×¨×˜×™×’×™× ×™ ) was an ancient region located in northern Mesopotamia, present-day southeastern Turkey). For most of its history, it was a province of the Roman Empire, situated to the east of ancient Tigranocerta[2] According to the 1911Encyclopaedia Britannica, Gordyene is the ancient name of the region of Bohtan (now Şırnak Province).[3] It is mentioned as Beth Qardu in Syriac sources and is described as a small vassal state between Armenia and Persia in the mountainous area south of Lake Van in modern Turkey[4] Corduene was a fertile and friendly province, which acknowledged the sovereignty of Rome[5] It has been cited as a Kingdom to the east of the Tigris and as the country of the Carduchians (now Bohtan), a mountainous district, rich in pasturage, south of Armenia[6] (For a map of the region in which this Kingdom was located see[7]). Corduene must also be sought on the left bank of the Tigris. From 189 to 90 BC it enjoyed a period of independence. The people of Gorduene were known to have worshipped the Hurrian sky God Teshub[8]. The three principalities of Corduene, Moxoene, and Zabdicene are referred to as Carduchian dynasties by Toumanoff[9].[/b]
Yukarda geçen ve Kurdistan'ı işaret eden kelimelerin hepsi; Gorduene, Cordyene, Cardyene, Carduene, Gordyene, Gordyaea, Korduene, Korchayk, Gordian, Beth Qardu, Corduene, Muxus (bugünkü Müküs) sözcüklerin hiçbiri Sumerce 'Gur' unsuru taşımıyor.
Beth Qardu ise apayrı. Asur ve süryani yazımlarını esas alıyor.
Bu yazımların bir özelliği daha var ki o da Roma ve Bizans dönemi yazımlarının easas alındığı formlar olmalarıdır. Roma ve Bizans ile Sumer arasında, her iki yazım türünü zorlatarak geriye çeker ve Makedon istilasıyla açıklarsak bile Sumer'la aralarında 1800 yıl vardır. Roma ve Bizans, Makedonlara göre daha genç. Sumerle aralarındaki yaş farkı 2 bin yıldan fazla. Tarih sadece hikaye değildir. Kronolojidir, etimolojidir, arkeolojidir. Koronolojik sıralanma, günümüzden Roma, Bizans'a ulaşıncaya kadar kaç yıl geçmişse Bizans-Roma ile Sumer arasında da o kadar yıl geçtiğine tanıklık ediyor.
Bir diğer husus. İlk dönem Roma ve Bizansı'nın kürtlere dair coğrafya ve etnik tanımlamaları, yazımları İran yazım formunu esas alır. Farslar hala kürtlere Kord ve ülkelerine Kordestan diyorlar. Yukardaki yazımların oldukça yeni olduğunu forumlarından anlıyoruz. Corduene, Gorduene, Cordyene, Gordyene, Gordyaea, Korduene, Korchayk, Gordian formları İran yazımlarını Pehlevice ve farça yazım şeklini esas almıştır.
Cardyene, Carduene şeklindeki yazımlar daha sonraki dönemlerin ve özellikle Bizans dönemi eserlerinde rastlanılan formdur. Bizans yazımları daha yeni olmasına rağmen daha eski bir formu esas almıştır. Sebebine gelince. Süryaniler Bizans'ta önemli üst düzey görevler almak kalmadılar aynı zamanda Bizansın kültür hayatında çok önemli roller oynadılar. Eski yunan mitolojisine ve felsefesine ait kitaplar süryaniler aracılığıyla arapçaya çevrildi. Arap dünyası eski yunan felsefesini, tarihini süyayniler aracılığıyla kendi dilinde okumak imkanına kavuştu. Diğer yandan arapça, aramice ve süryanice metinler de yine süryaniler tarafından sistemli bir şekilde yunan diline çevrildi. Bu konuda Harran Okulu olarak isimlendirilen dönemin süryani din adamlarının ve çevrimenlerinin her iki kültürün yekdiğerini tanımasına büyük katkıları olmuş, çabalarının büyük etkileri olmuştur. Roma ve İran'a göre yeni olan Bizan'sın daha eski form olan Card, Carduene şeklinde eski Kard formunu kullanıyor oluşunun süryani ekolünde eski Asur yazımının esas alınmasıyla ilgisi vardır.
Bu kadar tafsilat yeter.
Gelelim Gor-anın Sumerce "dağ" anlamına gelen "Gur"dan türetilmesine. Önce, Goran'ın Gewr'den türetildiğine göz atalım.
Hurmuzgan ruman
Atiran kujan
Hosan şareve gewre gewregan
Zorkeri Arep kırdine Habur
Gihane pale pêşE Şarîzor
Jın u kênikan ve dîl bêşinan
Merdî aza dîlên ji ruyuvêhînan
Revite Zerdeşt maye bêdest
Bizika nakit Hurmuz ve hiç kes.
Metin hewrî lehçesinde dile getirilmiş. İ.S. 7. yüzyıla ait. Arap yayılmacılığının Kürdistan'a ilk saldırılarını konu alıyor. Buradaki Gewre Gewregan, herbendlerin herbendi, başrahip anlamında kullanılıyor. Gew(v)r kelimesi Sorani ve Hewri lehçelerinde yaygın olarak büyük anlamına geliyor. Zazakide gırd deniyor.
Sumerce gir, ateş demek. Kürtçede agir, adır ve ater şeklinde yer alıyor.
Sumerce de 'Gur' sözcüğü de var ve bölmek anlamına geliyor.
Sumer dilinde ikinci bir 'Gur' var, o da dönmek-döndürmek anlamına geliyor.
Ziggurat'ın 'Gur'u bu yapıların çok katlı olmasından dolayı bölüm anlamındaki 'gur'a mı tekabül ediyor, yoksa sarmal mimarisinden dolayı dönmeklemi ilgili sorusunu cevaplamayı sumerologlara bırakıyorum. Ancak açık olan bir şey varki o da Sumerce 'Gur'un dağ anlamına gelmediğidir.
Bunun dışında Sumerce bileşik sözcük olarak 'Gurgıl' kelimesi var. Çok büyük olmak anlamına geliyor. Burada büyüğü ifade eden kelime 'Gıl'dır. 'Gal' şeklinde söylendiğinde de yaşça yada mevkice büyük olanı ifade ediyor.
Sumerce 'gir' ateş demek.
Ben, yazımda 'Goran'ın sumer diliyle ilişkili olmadığı anlamında herhangi bir ifade ortaya koymazken bu bilgilerin ışığında 'Goran sözcüğü sumerceyle ilişkili değildir demekten bilinçli bir şekilde kaçınmıştım. Goran sözcüğünün Sumerce ateş ve aynı zamanda büyük anlamına gelen 'gir' sözcüğüyle ilgisi var. Kürtçenin lehçelerinde yer alan büyük ve ateş anlamına gelen kelimelerin mezin-mazin kelimesi dışında tümünün Sumerce 'gir' sözcüğüyle ilişkisi vardır. Ancak, Gor-an ın 'gur'la ve dağla bağı yoktur, 'gur'dan türememiştir. Sumerce 'gir'le ilgiye zazaki adır ve eski hewri leçesindeki ater de dahildir.
Bunlara ilaveten Sumerce 'kur' sözcüğü de var ama dağ anlamına geliyor. Yanlışın kaynağı da burada yatıyor. Kaynaklar Kurd-aka demiyor. Kur'un dağ anlamına gelmesi, ehliyetsiz etimologların elinde Kard formunu dağla yani Kur ile ilişkilendirme yanlışına elveriyor. Oysa Kur sözcüğü Kar'dan farklı. Kar'ın anlamını da Wikipedia alıntı uzmanlarına ev ödevi olarak bırakacağım.
Asur ve Sumer tabletleri Kard-aka formunu esas alıyor. Sondaki 'aka' sözcüğü Asur dilindeki 'ukh'un karşılığı olarak ülke anlamında. Ermenice'de de yaygın olarak yer bulmuş. Yerleşme birimlerinin sonunda oğ-uğ-uk şeklinde varlığını sürdürüyor. Geriye Kard unsuru kalıyor. Berrak yazımlara rağmen Kard formunu görmezlikten gelip bunun yerine dağ anlamına gelen Kur'u esas alsak ortaya 'Dağ ülkesi' anlamında bir sözcük çıkar. Dağ ülkesi etnik bir nitelemeye imkan vermiyor. Coğrafik ağırlıklı bir deyim. Kaldıki Sumer döneminde Sumer'in Kuzey'indeki dağlarda Hurriler yaşıyor. Transkafkasya'da daha sonra Urartu'ya dönüşecek Azzi-Hayaşa kavmi var. Başkentleri Kastel Ziata. Daha sonra araplar aramilerden öğrenerek Hıns-ı Ziyad diyecekler. Henüz Harberte ve Xarpêt'e dönüşmemiş bugünkü El-aziz yani.
Sumer döneminden bahsediyoruz. Ortada Mitanni yok henüz. Mitanni'nin devlet olarak varlığına dair en erken işaretler 2 bin yılı ile 1900 lü yıllar arasına tarihleniyor. Bunu ikiyğzyıl geriye götürsek bile Sumer'le şağdaş değil. Hitit, 1750 yıllarından itibaren tarih sahnesinde yer alıyor. Henüz Hattuşa yok, imparatorluk dönemi başlamamış. Kaniş dönemi ve eski krallık denen devlet dönemi Kayseri yöresiyle sınırlı. Sumerle arasında asgari 400 yıl var. O halde Sumer kaynaklarının Mitanni yada Hitit'e vurgu yapması imkanı yok demektir. Kronolojiyi ihmal ederek, farklı tarihi dönemleri eşitleyerek yada biribirine katarak tarih bahsi tartışılabilirmi? Kaldıki girişte de uyarmaya çalıştığım gibi 'Kardaka' formunu yabana atmaya ve popülist bir yaklaşımla kürtleri 'kur'la, dolayısyla 'dağ'la açıklamaya da elimizdeki bilgiler bağlamında fazlaca yetkili değiliz. Adama hangi dağlılardan bahsedildiğini soranlar da çıkar. Kimseye bırakmadan biz soralım. Eğer dağsa, dağlıysa Sumer döneminde bölgede meskun olan hangi dağlılar kastedilmiş olabilir?
Bu Sumer'in kuzeyiyle ilgili değerlendirmedir. Sumer'in doğusunu değerlendirmeyi de bir başka yazıya bırakalım.
Re: Uzun lafin kisasi sonunda cukura da dustuk