Vezaretin 3. Talimatı
„Biz, siz hazretlerin mektubunu ve Guzulcan Kaymakamı Hüseyin Beye ilişkin raporu aldık. Sizin bildirdiğinize göre sözü edilen Hüseyin Beye karşı halkın şikayetlerini dillendiren Kara Hüseyin Oğlu Mehmed ve Guçenkli Mehmed Ağa’nın itiraflarında da anlaşıldığı gibi toprak ve kişisel diş bilemeden kaynaklanıyor. Bildirdiğinize göre sözü edilen Hüseyin Bey müslüman olmayan dört davacı karşısında haklı çıktı. Diğer iki davacının şikayetleri ise Hüseyin Bey ile ilişkisi yoktu. Yine bildirdiğinize göre temelsiz suçlamalardan bulunan adı geçen iki kişi, Mehmed Ağa ve taraftarları bölgeden uzaklaştırma kararı alındı. Tüm dokumentasyon Adalet Bakanlığına gönderildi. Bu kurum hazırladığı raporda Hüseyin Beyin Dersim çevresinde elde ettiği gücü kötüye kullandığını ve emperyal hükümete sorunlar yarattığını tespit etti. Viddin’e sürgün edilen Şah Hüseyin Oğlu Ali Beyin oğlu son dönemlerde meşhurlaştı ve babasının yolunda giderek halka her türlü eziyetleri yapmaya başladı. Ayrıca sözü edilen Şah Hüseyin bölgede medeni ve adli idarenin yerleşmesi karşısında engeller çıkarmaya başladı. Ermeni Patrikliği durmadan var olan durum üzerine yakınıyor. Hatta bir çok kişi bana eğer bu baskılar devam ederse Hıristiyanlar bölgeyi terketmek zorunda kalır ve göç ederler.
Bab-ı Ali sizin bölgenizin idaresine defalarca sert emir ve talimatlar göndererek adı anılan Hüseyin Beyin davacılarının önüne çıkmasını özel dava ve genel kamu çıkarları doğrultusunda adaletin yerini bulmasını istemişti. Fakat arzu edilen sonuç elde edilmedi.
„Siz bildiriyorsunuz ki, davacılar suçlamalarını kanıtlamak için gereken delilleri sunmadılar ve adı geçen Şah Hüseyin’in suçsuz olduğuna karar verildi. Bazı müslüman ve müslüman olmayan davacıları sürgüne göndermek gerekiyor. Acil politik bir ortamda kanunların gereğinden farklı olarak özel bir şahısa istisnai cezalar verilebilinir. Sizin önerinizle hareket edilirse özel davalar ne kanuna ve ne de adalete uygun olur. Ayrıca eğer davacılardan suçlamalarını ispat etmeyenler sürgün ile cezalandırılırlarsa acınacak duruma düşecekler. Eğer sözü edilen Şah Hüseyin görevinde kalırsa, her türlü baskı ve aşağılamalar için kendisine fırsat verilmiş olur. Eğer Şah Hüseyin bölgeden uzaklaştırılırsa halkın şikayetleri biter ve Dersim bölgesinde güvenliğin önündeki engeller yok olur.
„Emperyal hükümetin sözü edilen Hüseyin Beyin eylemleri ve kusursuz tutumu konusunda ikna olmasını beklemek gerekiyor. Şah Hüseyin kendisinin bulunduğu alandan memleketine geri dönmesine izin vermeden çok uzaklara Kaymakam olarak atamak gerekiyor. Sözü edilen diğer şahısların (Ermenilerin) cezalandırılmasına gelince kanuni olarak kabul edilemez.
Bu yazıyla sizden talimatlara ve yukarıdaki rapora uygun olarak hareket etmenizi salık veriyoruz.
14 Receb 1289(17 Eylul 1872
İmza: Mithad
Not: Bu imza sahibi olan Mithad, Mahmud Nedim Paşa’dan sonra Sadrazam olan ve 31 Temmuz 1872 - 19 Ekim 1872 kadar görevde kalan Sadrazam Mithad Paşadır. Aso