Kürt halkina karsi Islam ve milli Mutabakat
Haci Artos
Esad karşıtı olan Suriye muhalefetinin etkili isimlerinden olan din adamı Şeyh Adnan el-Aroor, iki hafta önce, çatışmalarla birlikte Kürdlerin bazı bölgelerde kendi topraklarina hakim olmalarina tepki göstererek: “Suriye’de etnik kökenli ve bölgesel bir ayrılığı kabul etmeyeceğini” belirten Aroor, “Suriye’nin bölünmesine izin vermeyeceğiz” diyerek Kürdlere tehdit etti.
Kürtlerin, Arap, Türk ve Fars Siileri tarafindan tehdit, Katliam ve Sürgün edilmeleri yeni degildir. Kürtlerin büyük çogunlugunun Müslüman olmasi bu durumu degistirmiyor. Kisacasi Müslümanlarin büyük çogunlugu Kürtler sevmezler. Islamiyetin ilk çikisinda Arap yazarlari Kürtlerin seytanin torunlari ilan ederken bu düsmanligin günümüze kadar sürecegini hesaplamislardi.
Hallepçe katliaminda tek bir Islam devletinin tepki göstermedi. Saddam`in Enfal ve Halepçe katliamlari,Iran`da Humeyni rejiminin Kürtlere karsi Fetvasi (Cennetin kapisi Kürtleri öldürmekten geçer), Suriye`de Esat rejiminin Kürt halkina karsi olan baskisi, Türkiye`de Ittihat ve Teraki`den Kemalistlere ve günümüzde, islami AK Partinin Kürt halkina karsi baski ve katliami, Islam ile Kürtler arasindaki mesafe, dengeyi ve Kürtlerin Islam`dan ne kadar fayda gördüklerini açiga çikartmaktadir.
Onlarinn ileri sürdügü propagandalar (Bütün Müslümanlar kardestir) yalan ve sahtekarliktan ibarettir. Kürdistan`in bagimsizligini engelemeninin ötesinde bir sonuç getirmeyecektir. Kürtler bagimsiz bir Islam devleti kursalar bile, onlar yinede Kürtlere düsmanlilarini sürdüreceklerdir. Aslinda islamcisinda, Sosyal demokratina kadar bütün Fasist partiler Kürtlere karsidirlar. Türk meclis baskani Cemil çiçeg`in 11 maddelik „Ulusal Mutabakat metni“, Ortadoguda yaklasan bagimsiz Kürdistan gerçeginin önüne set çekmek amaçlidir. AK partinin bunu tek basina basaramayacagini anlayan Türk devleti, bir Milli Mutabakata ihtiyaç duyduklarini anladilar. 1977 – 1980 Arasi, Milliyetçi cephe Hükümetleride Ulusal Mutabakat amaçliydilar. Misaki – Milli sinirlari dedikleri Isgal sinirlari tehlikeye girdigi an buna ihtiyaç duyuyorlar. Türkliye`de ve Irak`taki bütün askeri darbeler bu amaçlidilar. Yeni Mutabakat metni, daha önce uygulanan Şark Islahat Planı`inin rötus yapilmis biçimidir. Bu Mutabakat metnine bazi BDP`lilerinde destek vermeleri, belli bir plan çerçevesinde önceden hazirlanmis bir devlet oyunu oldugunu süphe götürmüyor.
Ekonomik, kültürel, sosyal, politik, tüm çevreleri dogrudan bu projenin içine dahil etmek için Türk milliyetçiligini Kürt halkina karsi tek elden yönetmek çabasidir. Ayni zamanda Kürt isbirlikçilerinide bu projeye katma girisimleri vardir. Ekonomik alandaki söylemler aynidir. Ecevit Hükümeti döneminde savunular “Dogu ve Güney anadolu bölgesinde toprak reformu” projesi, yeni Mutabakat metninde, “Güneydoğu Anadolu bölgesinin temel sorunlarından biri ekonomik kalkınmadır” diyor. Yani, koca Kürdistan sorununu inkar edip, Dogu ve Güneydogu sorununa indirgeyen fasist TC meclisi, Kürtlere karsi çetin bir savasa hazirlandigi açiga çikmaktadir.
Aslinda Kürdistan`da, devletin din ticaretide iflas etmek üzeredir. Onun için Ulusal Mutabakata gerek duyuyorlar. Özellikle Kürt halkinin Türk, Arap ve Fars islamcilarina inanmamalari ve bagimsizlik inanciyla kendi örgütlemelerini yapmalari, önlerinde duran acil bir görevdir. Ezici çogunlugu Müslüman olan Kürtlerin, sömürgeci fasist islamci partilerin ve tüm sömürgeci devlet partileri içinde çalismalari Kürt halkina büyük zararlar vermektedir. Sömürgecirin savundugu Islamin içinde Kürt ve Kürdistan yoktur.
Bu yüzden bagimsizligi savunan Kürdistani; parti, örgüt, dernek, sahsiyet ve aydinlarini bagrinda toplayan Kürt ulusal birligin olusturulmasi acil bir görevdir.
04.09.2012