Güney Kürdistan'da var olan siyasal partilerin silahsızlandırılması ulusal bir görev olarak Kürdlerin önünde duruyor.
17 Şubat  günü  Suleymaniye'de   başlayan  gösteriler,   KDP'nin  etkili  olduğu  Kürdistan  şehirlerinin  dışındaki   tüm   şehir ve  kazalara  yayılmaya  başladı.  Bu  gösteriler  esnasında   şimdiye kadar   3  genç  öldü, yüzlerce  gösterici  yaralandı ve   bir  hayli  göstericide    gözaltına  alındı.
Buna  rağmen  gösteriler     yayılarak   sürüyor.   Yapılan açıklamalara  ve   gösterilere  katılarak    düşüncelerini  açıklayan   kesimlere   baktığımız  zaman   bu   gösteriler   Güney Kürd  toplumunun  farklı  kesimlerinin    desteklerini    kazanmaya  devam  ediyor.
Kürdistan Parlamentosunda yolsuzluklara karşı mücadele ve şeffafiyet komisyonu başkanı Dr. Refiq Sabir, 21 Şubat günü Kürdistan Parlamentosu Başkanına gönderdiği bir mektupta „Yolsuzluklara karşı mücadelede canlarını veren gençlerin olduğu bir ortamda yolsuzluklara karşı mücadele için kurulan bir komisyonda eli kolu bağlı olarak oturmaktan utanıyorum“ diyerek istifa etti.
Refiq Sabir 25 Ocak'ta Suleymaniye göstericilerini ziyaret ederek bir konuşma yaptı. Dr. Refiq Sabir biraz ironik olarak „İşte başka bir kışkırtıcı daha sizlerin saflarına katıldı“ dedi.
17  Şubat  günü    Suleymaniye'de    olaylar  başladığı zaman  Kürdistan Parlamentosu   tatildeydi.
Yaşanan  olaylar  neticesinden    siyasal  ve    güvenlik  ortamı   bir  hayli   hasaslaşmıştı.     Tvoplumun   tüm   kesimleri     yaşanan  olaylara      kendilerine   göre   tavır takınıyordı.   Zaten  basın  savaşı da    ortalığı   daha da   elektirikli  bir  hale  sokmuştu..
Kürd  generalleri „Kürd  kazanımlarına  karşı  komplolardan“  söz ediyorlardı.
Kürd İstihbarat Teşkilatların   şefleri „planlı  bir oyundan“   sözediyorlardı.
Binlerce  Peşmerge    Hewler'den  Suleymaniye'ye   aktarıldı..
„Normal“ bir ülkede, demokratik bir ülkede bu tip kurumların yöneticileri çeşitli siyasal partilerin arasındaki sorunlarda tarafsız kalmak zorundalar.
Bu  tip  kurumların   yöneticileri  kamuoyunun  karşısına    çıkarak       her  hangi  bir  siyasal  partiye  karşı    konuşma   hakları   yoktur.
Zaten   ülkemizde   bu tip  askeri  ve  istihbarat   teşkilatları       hala   geçmişten  kalan   iki idarenin   kötü  sonuçları  olarak  varlıklarını  sürdürüyorlar.
Ayrıca  bu  kurumların  başında   olan   yöneticilerde   farklı  partilerin     politbüro    üyeleri.....
Zaten Güney Kürdistan'da çeşitli devlet kurumlarının parçalanmışlığı ve partilere bağlı oluşları sorunlara kaynaklık ediyor..
Bir de bu kurumların başında olan insanlar kendilerine uzatılan mikrofonlarda kin kusuyorlar..
Herkesin konuştuğu bu elektirikli ortamda Kürdistan Parlamentosu olağan tatiline devam ediyordu.
21 Şubat günü, Yekgirtuyi İslami Kurdistan, Gorran, Komelay İslami Kurdistan, Türkmen ve Asurilerden 37 milletvekili Kürdistan Parlamentosu başkanlığına Kürdistan'ın son durumunu görüşmek için Kürdistan Parlamentosunun olağanüstü bir şekilde toplanması için ortak bir önerge verdiler.
37 milletvekili içinde tek bir YNK'li yada KDP'li milletvekili yoktu.
23 Şubat günü Kürdistan Parlamentosu olağanüstü toplandı.
Kürdistan Parlamentosu    Güney Kürdistan'da      son dönemlerde  yaşanan  olaylara ve  göstericilerinde  taleplerini   gözönüne   alarak  17   karar  aldı.(Bu  kararları  Newroz.Com'da  bulabilirsiniz)
Her  ne  kadar    Gorran  fraksiyonu,    Kürdistan  Parlamentosunun  aldığı  bu kararların  tatbiki  için  zaman sınırının  konulmayışından ve  parlamenterin  tartışmalarına    sunulmamasından dolayı   imzalamamışsada ,    alınan  bu kararları  önemsiyorum.
Önemsiyorum , çünkü bu kararlar Güney Kürdistan'ın demokratik bir zeminde kurumlaşması için gerekli kararlardı..
Kürdistan Parlamentosu, 1.kararında göstericilere açılan ateşi, parti binalarına ve resmi kurumlara yönelik saldırıları mahkum ediyor.
Bilindiği gibi 17 Şubat günü Suleymaniye'de yaşanan olaylardan sonra Zervani Güçleri Hewler'den Suleymaniye'ye kaydırıldı..
Suleymaniye göstericilerinin en önde gelen taleplerinden biri de bu askeri güçlerin şehirden çıkarılmasıydı..
Kürdistan Parlamentosu bu konuya ilişkin çok önemli kararlar aldı..
Kürdistan Parlamentosu, ikinci kararında 17 Şubat olaylarından sonra hareket haline sokulan tüm askeri güçlerin eski yerlerine geri dönmelerini istiyor. Bu konudada özellikle Suleymaniye'ye dikkat çekiyor..
Askeri güçler sorununda Parlamento'nun aldığı 6. karar hem Kürdistan'ın bugünü ve hemde geleceği için önemlidir.
Kararda   şöyle  deniliyor:  „Kürdistan  Peşmerge  Güçleri,  her  türlü  iç  siyasi  sürtüşmelerden    uzak durmalılar. Kürdistan  Peşmerge  Güçleri,     ulusal bir  güç  olarak   vatani  görevi    Kürdistan   halkının kazanımlarını   korumaktır.“
Kürdistan  Parlamentosu   10. kararında    duruma  daha da  açıklık getiriyor, „bir  şehirden  başka  bir  şehire  askeri  güçlerin  kaydırılması  kararını   dış  tehlikenin  varlığına“  endeksliyor.
Burada açık bir şekilde Kürdistan Peşmerge Güçlerinin görevini Kürdistan sınırlarını korumak ve Kürdistan'a yönelik dış saldırılara karşı ülkeyi savunmak olarak tespit ediyor.
Yine Kürdistan Parlamentosu yürüyüş ve gösterilerin korumasını polislere bırakıyor ve bu konuda çok net tespitlerde bulunuyor.
Son gösterilere ilişkin olarak Kürdistan Parlamentosu „suç işleyenlerin dışında gözetim altına alınan tüm göstericilerin serbest bırakılmasını“ istiyor.
Ayrıca mahkeme kararı olmadan hiç kimse gösterilere katıldığından dolayı tutuklanamaz gibi kararlar var..
Ayrıca son olayları araştırmak amacıyla bir soruşturma komisyonu oluşacak..vs..
Görünen o ki Suleymaniye göstericilerinin bir haftadan beri ileri sürdükleri bir dizi talep Kürdistan Parlamentosu tarafından karar haline getirildi..
Yolsuzluklarla ilgili maddelerde var.
Aslında Kürdistan Parlamentosu bu 17 maddeyi bir gün içinde karar altına alırken, bu düşünceler bir gün içinde oluşmuş düşünceler değildir.
Güney Kürdistan'da   var olan  sorunlar   yıllardan  beri    toplumun  farklı  çevreleri   tarafından   tartışılıyor..
Kürdistan Parlamentosu  içindeki   tüm fraksiyonlarda  kendi aralarında    bu  sorunları  tartışıyorlardı.
Fakat, yeni olan şey Kürd toplumunun siyasi, idari ve askeri sorunları kapalı kapılar ardında değil, sokaklarda tartışılmaya başlanmasıdır..
Kürdistan  Parlamento'sunun  bir  gün  içinde  aldığı   bir  dizi  olumlu  kararlara  baktığımız  zaman   sokakların  olumlu  ürün verdikleri    görülüyor..
Belkide    Kürd  siyasi elitin   harekete  geçmesi  için   sokak  baskısı  gerekiyordu.
YNK ile Gorran arasında dün Suleymaniye'de gerçekleşen görüşmede sokakların pozitif ürünlerinden biridir.
Bugün  Kürdistan'ın  farklı  şehirlerinde   sokaklara  dökülen  gençler, aydınlar  ve  Kürdistan  zenginliklerinden  pay almayan  kesimler,  şiddete  bulaşmaksızın,    kamunun  mallarını   tahrip etmeksizin,  çeşitli  iktidar  partilerine  ve  mallarına  zarar  vermeksizin,    taleplerini     Kürd  toplumunun  ezici  çoğunluğuna   kabul  ettirebilir.
„Kurdkuji“  savaşlarını  defalarca      yaşıyan   Güney Kürdleri    herkesten    daha  fazla    iç şiddetin  tahripkar  sonuçlarını  biliyor.  Herkes   bedellerde   ödedi.
İç  sorunların   çözümünde     şiddet  çıkmaz  sokaktır ve herkese  zarar  verir.  Zaten   son  10  gün  içinde  Kürd  aydınlarının ve  farklı   kurum ve kuruluşların  yayınladıkları açıklamalarda   Güney Kürdistan'da   sağduyunun  ve   sorumluluk bilincinin  çok yüksek olduğu     görülüyor. 
İdari   parçalanmışlık ortamında   hiç  kimse    iktidar  olamaz ve   Güneyi yönetemez..
Tüm   hükümetler  yıpranır.
Güney  Kürdistan'da   siyasal  oluşumlar arasında   tartışmalar   en sert  boyutlarda    sürüyor.
Bazende  çok kırıcı bir hal alıyor.
Dün  Irak'ın Arap  bölgelerinde    yürüyüş ve  gösteriler vardı.
KDP, YNK ve Gorran'ında   içinde   olduğu   tüm  Kürd  partileri     ortak   bir  açıklama  yaparak  Kürd  halkından   bu  yürüyüşlerden   uzak   durun  çağrısında  bulundular.
Bu tavır olumluydu.
Ulusal kaygılardan dolayı Kürd partileri tüm iç sorunlarını bir kenara bırakabiliyorlar..
Bu iyi bir mesajdı.
Kürdlerin önünde iki idarenin kökünü kazıyarak tek bir hükümet temelinde birleşme görevi duruyor..
Kürd sokakları buna hazır.
Tüm dünya Kürdlerin gözleri Güney Kürdistan üzerinde...
Aso
        
    
      
Muhalefet, iktidar, celiski !