Kadınlarımız“!!!!
„Kürdistan halkı sadece ulusal bir dava için sömürgecilere karşı mücadele etmiyor.. Belki mücadelenin bu yanı tüm Kürd toplumunu paralize ettiĝinden dolayi daha açık ve bariz bir hal almış durumdadır.. Ama Kürd toplumunun içinde bir başka mücadele, Kürd kadınlarının Kürd erkeklerine, çaĝlar boyu erkeklerin sultasını ören tüm geleneklere karşıda bir mücadele var.. Bu mücadele de kadınlar, hem babalarına , hem kardeşlerine ve hem de erkek çocuklarına karşı mücadele etmek zorunda kalıyorlar..Bu mücadele çok daha yıkıcı hal alabiliyor..Kadınlar sadece „erkek cinsine“ karşı mücadele etmek zorunda kalmıyorlar, onlar aynı zamanda kendilerine ve hem cinslerine karşı mücadele etmek zorunda kalıyorlar..Çünkü, binlerce yıllık erkek eĝemenliĝi ve erkeklerin öncülük ettikleri dinler ve ideolojiler kadınları sadece zindana koymakla yetinmediler.. Onlar aynı zamanda kadını kendi hapishanesinin gardiyanı yaptılar.. Bunun içindir ki, Michel Bourdieu bu durumu „Pardoksa’nın Doksa“sı olarak deĝerlendiriyor.Güney Kürdistan’da halkımız dış tehditlere raĝmen de facto bir devleti inşaa ederken, kadınlar gün geçtikçe seslerini yükseltmeye başlıyorlar.. Son Kürdistan hükümetinde bakan kadınların yok denecek kadar az olması kadın hareketinin çok büyük tepkisini çekmişti.. Kürd kadınları, ekonomi, sosyal, eĝitim ve siyasal iktidarda hak ettiĝi yerini arıyor.. Ama diĝer yandan bu mücadelenin zorluĝundan dolayı kadınların kendilerini yakmaları Kürd toplumunun günlük yaşamının bir parçası haline gelmiştir.Kadınların bu direniş türü ve kendilerini imha etme biçimi bizim kendimize oluşturduĝumuz erkek dünyasına karşı bir protesto ve haykırıştır.. Güney Kürdistan’da kadınların kendilerine yakmalarına sebebiyet veren kesimlere karşı yasal işlemler yapılacaĝına dair, yasalar çıkarıldı..Ama, kadınların kendilerini yakmaları artarak devam ediyor.9 ve 16 Temmuz arasında Suleymaniye ve çevresinde 16 kadın kendisini yakıyor..(bu sadece bilinen ve kamuoyuna yansıyan)Sadece son 6 ay icinde 130 kadın ya kendini yakarak, yada trafik kazalar neticesinde yaşamını kaybetti... Yine bu süreçte 299 kadın aile sorunlarının yüzünden Kadın örgütlerine baş vurmuş...Sadece geçen yıl, kendilerini yakan 187 kadından 86‘sı yaşamını yitirmişti, 105 kadında trafik kazalarında ölmüştü.. Suleymaniye ve çevresinde 6 ay boyunca 185 tane yakma olayi yaşanmış..Ben nehir boylarında, daĝlarda öldürülen ve cesetleri bulunan kadınlardan söz etmiyorum.. Her gün Kürd basınında cesetleri bulunan ve kimlikleri tespit edilmeyen kadınlardan söz ediliyor. Son 6 ay içinde 700 ayrılma olayi yaşanmış..Ben burada sadece kendi bedenlerine ateş verip kendilerini biz erkeklerden ve kendilerinin gardiyanlıĝından kurtarmak istiyen kadınlardan söz ediyorum..Biz erkeklerin kendimize tanıdıĝımız haklarının binde birini kadınlara tanıma diye bir sorunumuz yok..Ancak onlar kendilerini dayatırlarsa biz geri adım atmak zorunda kalıyoruz..Erkekler cinsellikten, toplumsal yaşamın bir çok dallarına kadar, ne yaparsa kendi hanelerine artı olarak geçer.. Ama kadınlar erkeklerin binde birinide yaparsa eksi diye hanelerine geçiyor. Aynı şey erkekler için artı, kadınlar için eksi olabiliyor.. Böyle iki yüzlü bir toplum yaratabildik... Namus cinayetleri bir çok alanda başını almış gidiyor..Geçenlerde Chris Kutschera ve „eşi“ bayan Kutschera’yla Xebat gazetesi bir söyleşi yapmış ve iki gün peşpeşe yayınlandı.. Bayan Kutschera, bir fotografçı olarak 1971 yılından beri Kürdlerin ve özellikle Kürd kadınlarının resimlerini çekiyor.. Bayan Kutschera „geçmişte Kürd kadınlarının elbiseleri korkunç derece de çeşitli ve renkliydi, ama şimdi Kürd kadınları yaygın bir şekilde Iranlılar gibi islami kiyafetler giyiyor ve örtünüyor“ diye yakınıyor... Bayan Kutschera bu gelişmenin nedenlerine kafa yoruyor. Ama, biz....Kürd toplumunun ve özellikle biz erkeklerin bir toplumsal dönüşüme ihtiyacımız var...Biz Kürdler, Türk devletinin Kürdlere karşı terörüne Türklerin açık bir şekilde tavır almayışından dolayi suçlu olduĝunu söylüyoruz ve bu konuda haklıyız.. Aynı mantıkla Kürd kadınlarının biz erkeklere karşı isyanı ve kendilerini yakması meselesine açık bir tutum sergilemediĝimizden dolayı suçluyuz... Eĝer kadınlar, bizlerin hepsini katil diye damgalarlarsa haklarıdır.