KÜRD RÜZGARI ESMEYE DEVAM EDECEK!

2005 yıllı, Kürd milleti için bir çok ilklere imza attılan bir yıl oldu. Sağolsun Alixan Aras arkadaşımız „Kürdistan Halkı 2006 Yılına Girerken“ yazı dizisiyle bunun dökümünü yaptı. Bunun bir daha tekrarına gerek yok sanıyorum. Eline, zekasına sağlık diyerek bende yazımı kısa tutuyorum.Kervan yürüyor, yürüyecek. Kimileri için rahatsız edici bir gelişme olsada Kürd’ün  kervanı yürüyecek. Ortadoğu’da Kürd rüzgarı ilkbahar ılıklığında esiyor/esecek. Birilerinin uykusunu kaçırsada esmeye devam edecek.Kürdler, tarihinin en yükseliş dönemini yaşıyorlar. Güney Kürdistan parçamızda resmen ilan edilmemiş olsada fiili bir devlet yapılanmasının varolması az şey değildir. Güney Kürdistan’da 1992 yılında ilan edilen “Federe Kürd devleti”, kısa bir sürede harikalar yarattı.Bir çok çevrenin “kaybedilmiş ülke“ gözüyle baktığı Kürdistan’ın bir parçası özgürleşti. Sahiplariyle kucaklaştı. Kürdistan bayrağı düşmana inat nazlı bir gelin gibi ülkenin dörtbir tarafında salanmakta. Harab edilmiş ülke yeniden inşa edilmekte. Kutsal Kitabın “Cennet Ülke“ dediği Kürdistan gerçek sahipleri tarafından gerçekten Cennet olduğunu dostada düşmanada göstermiş bulunmaktadır.Kısa bir sürede Güney’deki gelişmelerle Kürdler, Ortadoğu’nun en gelişmiş ülkelerini fersah fersah geride bıraktı. Altyapı büyük bir hızla inşa edilmekte. İş ve alış merkezleri, oteller, üniversiteler, sanat ve kültür merkezleri yerden mantar bitter misali çoğalmakta. Köyler yeniden inşa edilmekte, avareler eski yerleşim yerlerine dönmekte. İşsizlik tamamen, halkın temel ihtiyaçları büyük oranda haledilmiş durumda. Dahası her şeyin başı Kürd insanının kendine olan güveni bir daha sarsılmamak üzere hakim hale gelmiş bulunmaktadır.Bu gelişmeler düşman saflarında büyük paniğe yol açmakta. Kürdler zenginleşiyor krizi şimdiden başlamış durumda. Güney Kürdistan bir çok yönüyle bir çekim merkezine dönüştü. Bir taraftan Kürdistan’ın diğer parçalardaki Kürdlerin grur ve kıvancı olurken, onların sevgi ve saygılarını kazanırken, aynı zamanda onlardan aldıkları maddi ve manevi destekle kendilerini yeniden örgütleme ve mücadele sahasına taşımanın vesileside oldu.Güney Kürdistan’da esen Bağımsızlık ve Özgürlük rüzgarı, Kürdistan’ın tüm parçalarında yankısını buldu. Doğu ve Güneybatı Kürdistan’da serhıldanlara varan gelişmelere yol açtı. Kuzey Kürdistan’a yansıması Diyarbakır’da gerçekleştirilen toplantıda kendini gösterdi.Değişik çevrelerden 300 kişiye yakın Kuzey Kürdistan’ın seçkin siyasetçi ve aydının 17-18 Aralık 2005 tarihinde Diyarbakır’da gerçekleştirdikleri toplantıda alınan kararlar Kürd millet haklarının tanımlanmasıdır. Herkesin sahiplenilmesi gereken olumlu bir gelişme olarak bakmak gerekir. Bu gişimi sürdürmek ve desteklemek gerekir.İçte bu gelişmeler yaşanırken dışta da Kürdler, saygın bir konuma geldi. Güney Kürd önderleri ulusal kimlikleriyle, ulusal giysileriyle Waşington, Londra, Berlin, Roma, Viyana vs. gibi uluslararası güc merkezlerinde şanlarına layık bir şekilde ağırlandılar, kabul görüldüler.  Uluslararası sermaye akını devam etmekte. Önemsenecek yatırımlar gerçekleşmektedir. Uluslararası şirketler tarafından yeni petrol kuyuları açılmaktadır. ABD tarafından Süleymaniye’de Amerikan Üniversitesi açılmakta ve Hewler’de büyük askeri bir alan oluşturulmaktadır. Real Madrid Fotbul Okulunun açılmaya çalışılması, bir Holanda Mahkemesinin Halebçe Kaliamını “Jenosid“ olarak karar vermesi. vs. olumlu gelişmelerdir.Ben bu gelişmeleri Bağımsız Kürdistan devletinin ilanının zemini, garantisi ve sömürgecilerimizin isteselerde bizi bir daha katledemeyeceklerine yorumluyorum.Bağımsız Kürd ulusal devleti doğuyor. Arkasında diğer parçaların kurtulacağına inaniyorum. Bağımsız Birleşik Kürdistan gerçeğe dönüşüyor. Bu umutla başta Kürd milleti olmak üzere tüm insanlık alemin yeni yılını kutluyorum.29 Aralık 2005