Skip to main content
Submitted by Aso Zagrosi, on 22 May 2010

Bu mesele üzerine tartışma niyetim yok.. Eğer ben bu tartışmaya
girersem aylarca içinde çıkamam.
Bunada zamanım yok.
Keşke zamanım olsaydı, Simko ve mücadelesi üzerine bir yazı serisini başlatsaydım.
Bugün Simko tartışılıyor.
Hala Kuzey Kürdistan'da Simko'ya ilişkin ciddi bir makale yok.
30 yıl boyunca Kürdistan için elde silah savacaksın ve senin üzerine tek bir makale olmayacak..
Böyle bir şey olamaz!! Böyle bir şey dünyada görülmemiştir.
Yüzlerce tuzaktan kurtulacaksın, sonunda bir tuzak sonucundan yaşamını yitireceksin senin torunları seni lider görmeyecek "aptal" diyecek!!!

Tuzaklara düşürülüp alçakca katledilen Kürd liderlerinden Simko, Cibranli Xalid, Seyid Rizo, Şêx Abdulselam Barzani, Abdulrrezak Bedirxan, Dr. Qasemlo, ve diğerleri Kürd toplumunun farklı tarihsel dönemlerde yetiştirdiği en değerli, en fedakar, en vefadar ve sonuçta "Kürdlerin altın çocukları" dırlar..

Biz Kürdler millet olarak kollektif hafızamızı oluştururken yukarıda isimlerini zikrettiğim Kürd şahsiyetleri bu hafızanın temel taşları olacaklar.

Onların hataları olmadı mı?
Bu kadar mücadeleden sonra nasıl hata yapmasınlar?

Onlar hatalarıyla sevaplarıyla Kürdistan'ın altın tarihinde yerlerini aldılar..

Geçen yüzyılın başında ve özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrası Kürd toplumunun, ekonomik, siyasi, kültürel ve sosyal yapısını gözönüne aldığın zaman Simko'nun Cibranli Xalid'ın Seyid Rizo'nun, Şêx Abdulselam Barzani'nın ve Abdulrrezak Bedirxan'ın gerçek değerleri daha anlaşılır.
Biz millet olarak bugünlere gelmişsek onlar gibi mücadele eden kadrolara borçluyuz.
Kürdistan davası için ömürleri boyunca mücadele eden bu insanlara "aptal" vb.. nitelendirmeler bana acı veriyor.
Bu liderlerimizin yanlışları varsa eleştirelim, ama saygı ölçütleri kaçırmamak şartıyla..
Eleştiri adı altında her şeyi ayağa düşürme Kürdlere ve Kürd davasına hiç bir yararı yok..
Ben şahsen yine sömürgeciler tarafından katledilen Kürd şahsiyetleri hakkında bulduğum her şeyi yayınlamaya çalışacağım..
Kürd liderlerini Kürdlerin gündeminde tutmaya ve tanıtmaya çalışacağım.
Sömürgeci devletlerin Kürdlere karşı yürütükleri kanlı ve kuralsız savaşları gündeme taşırmaya çalıcağım.
Kürdlerde bunları tartışmalı ve gereken dersleri çıkarmalıdır.
Ama, bir şartla, bu insanlar eleştirilirken hatalarına dikkat çekilirken saygı sınırları aşılmamalı..
Onlara "aptal" ve "ahmak" demek rencide edicidir.

Selamlar
Aso

Anonymous (not verified)

Sat, 2010-05-22 23:50

Keko Aso, Dest xwesh. Keko mirov ku dîroka xwe nezanibe ji dev;'capulcu','ahmak', 'aptal' û peyven wîsa derdikeve. Dibe ku mirov rê nede van tollaz û tollazîyan. Ez bixwe ji van payvan gellek acizim û ez ji acizîya xwe carna gellek tuj dichim. Ne ji xwazî û xwîyê min tê, lê ji eriskarîya bê rêzî yê tê. Dema te xwesh.

Anonymous (not verified)

Sun, 2010-05-23 00:16

Keké merhaba Açıkca söylüyeyim ; Belki ben bu kadar yağı haketmedim diye mütevaziye yatacaksın.Lakin sen bu övgüyü (yağ diyecekler o nedenle önce ben dedim) gerçekten hak ediyorsun.Derinlemesine araştırma, Kürd tarihini hakettiği yere oturtma üzerine yaptığın çalışmaları gerçekten iyice takip etmeye çalışıyorum ve gördüğüm manzara bana gurur veriyor. Sımko nedir veya ne değildir ? Hakaretmi ediyorlar? iftiramı ediyorlar ? Bu sorulardan önce ben şunu söyliyeyim ; Sımko nun öz kanından olan torunu eğer dedesine athırsızı diyorsa ve başka torunuda hiç öyle bir dedesi olduğunu yok biliyorsa, işte o zaman Sımko başkları tarafındanda hakarete uğrar. Hakediyormu ? Elbetteki hayır.Ez Sımkoyé Şıkakım u Kurdiyé tu car jı bir nakım mısraları ile onu tanıyanlar hakettiği saygıyı göstermişlersede Ona yönelik ve hemde Kürd dünyasında yazılanları okuduğumda ciğerim cııızzzz ediyor.Emilyano Zapata Sımkoya çırak bile olamazken dünyada tanınıyor. Kürdistan da ise her köyden bir zapata çıkmıştır halbuki... Gelelim Sayın Canbegin yazısına ; Yazdığım cevap yetersiz ve kısa olmakla birlikte bir kaç noktaya belki cevap olabilirdi.Teknik bir hata olsa gerek, ben yazıyı gönderince baktım hem onun ve hemde benim yazım silinmişti.Derken Sayın Canbegin yazısı tekrar asıldı ama benim yazım kayboldu herhalde. Herneyse, yazının komplesine cevap verme son 110 yıla cevağ vermek olur. Buda bir değil bir kaç kitap demektir.Fakat Cıbranlı Xalıd begin Erzurum meselesinde acaba öldüremezmiydi ? sorusuna yanıt olmak istiyorum. Birincisi Xalıd beg ile Mustafa Kemal yanlnız değiller.Karşılıklı oturan heyetler şeklinde yemek yiyorlar.Mustafa Kemal adeta konuşmuyor ve sadece izleyip birde durmadan içiyor.Yani yalnız değiller. Xalıd begin akrabası olan üsteğmen Sabri Xalıd bege , beg ben iti öldüreyim ve sende hemen beni divanı harp falan demeden yargısız infaz et diyor.Bu fedai eylemine Xalıt beg onay vermiyor.Birincisi her nedenle olursa olsun ve nasıl öldürülürse öldürülsün bu Türklerin gözünden kaçmaz ve çalışma deşifre olur. Ayrıca Mehmet Şerif Fırat ve onun gibileri tarafından yeterince ihbar mektupları yazılmıştır.Buda yine deşifre olmaya fayda getirir.İkincisi ise O zaman Mustafa Kemal öyle sanıldığı gibi tek kişilik bir yönetim değildir. Ayrıca onun savaştaki yeteneksizliği ve özel yaşamının basiretsizliği nedeniyle Xalıd Beg Mustafa Kemali ciddiye almıyor.Yani kısaca bu it hiç bir b.k yiyemez diyor. Mustafa Kemal ordan ayrıldıktan sonra Kasımı çağırıyor.Kasım burda epey şey yumurtluyor.Ordan gelirkende Xalıd Beg çağırıyor.Sen Mustafa Kemal ile ne konuştun diyor ? Kasım bir şeyler anlatıyor.(Bu kısmı tam aklımda değil) O zamana kadar Kasıma bakmayan ve pencereden dışarıyı seyreden Xalıd beg sinirlenerek dönüp kendisine "te rınd gu xwar !" türkçesi ile iyi b.k yedin! diyor.Şimdi Xalıd Beg Kasım ın saf saf bir pot kırıp tuzağa düşütüğünü beklediğini sanmıyorum.Fakat manzara onu gösteriyor.Lakin Kasım istihbarat subayıdır.Xalıd beg bunu en iyi bilendir.Cephede birlikte kalmışlar ve aynı zamanda uzaktan akrabasıda olsa onu çok iyi tanıyor.Kızakrdeşinide yazısını taklit ettiği bir mektupla aldığına bakarsak nasıl bir düzenbaz olduğunuda tahmin ediyor.Peki o zaman neden Kasım dan şüphelenmedi ? Kasım gerçekten hain değilmiydi ? Öyle sanıyorum o zaman kadar Kasım ın içten pazarlıklı olduğunu bildiği halde Kürdlüğe ihanet edeceğini beklemiyordu. İşte Kasım a hain damgasını vuran ve Şeyh Said in kendisine güvenmemesi bu olayla başlıyor.İşin ilginç yanı ise Xalıd begi deşifre edenlerden biride Kasım iken neden direniş döneminde hala Şeyh Said onu yanında gezdirdi ? Bunlar yalvardı yakardı ve afetti kelimeleri ile geçiştirilecek şeyler değildir Ne yazıkki bunlar sadece sır dolu Kürd tarihinin karanlıklarına gömüldü gitti.Var olan ve yazılanlarlar idare edeceğiz. Peki Xalıd Beg neden hemen harekete geçmedi.200 e yakın aşiretlere davet gönderdiği halde kaç aşiret kendisine evet dedi acaba ? Sadece 5 aşiret ! İşte bunun üzerine Xalıd beg hareket için erken demiştir.Şeyh Saide ulema görevini vermesi ve Şeyhinde o yaşına rağmen kayıtsız ve şartsız varım demeside bundandır.Xalıd Beg yakalandığındada bu kararı o nedenle vermiştir. Tabiki dışişleri ve devletler düzeyinde destek arayışlarına cevap beklemeside vardır.Açıkca söylüyeyim bunu dinlediğim zamanlarda karşısında savaştığı Ruslar ile ve hemde dindar bir insanın Lenin Rusyası ile ilişki aramasına inanasım gelmiyordu.Taki Arıs Arda nın çevirilerini okuyunca o cemaat odasında bu bilgilerin doğru olduğunu hayretle öğrenmiş oldum. Kürd liderleri veya önderleri saf saman değillerdi.Fakat başka seçenekleri kalmadığı dönemlerde bazı şeyler bize anlaşılmaz gelsede çare neyse ona bakmışlardır.Onlarki Rus ordularına kan kusturdular nasıl Türk devletine kan kusturmuyaydılar ? Çünkü Rus ordusuna karşı savaştıklarında arkadan kendilerine mermi veya silah veren bir güc vardı.Peki ya Türklere karşı savaştıklarında kim ne verdi ? En basiti Mehabat çok değil Bir sovyet gölgesi ve iki kamyon silah verilmesi bile devlet kurmaya yetmişti. Sadece bir Erzurum nerdeyse bir gazete sayfası oldu.Birde Xalıd begin yakalanıp götürülürken yaşanılan talihsizlik ve artık duyarsızlığa başlarsak oda bir epey sürer. Selamlar ve saygılarımla

نەناسراو (not verified)

Sun, 2010-05-23 00:51

SON IKI YAZI UZERINE NOTLAR.... Gönderen: HASAN DOGAN (IP Kaydedildi) Tarih: 22 May, 2010 20:20 Kendi tarihini yorumlamak sadece bugun sahip olunan bakis acilariyla yapilirsa eksik ve gedikleri buyuk oaranda icerir,yine bir cok anlasilir seyi anlasilmaz kilar. Bir butun olarak tarih incelendiginde yasanilan dönem ve iliskiler hepsi incelenerek anlasilabilir. Bilindigi gibi Kurd tarihiyle ilgili ve yine Kurd hareketlerinin tarihi konusunda öyle cok acik belirlemeler yapacak verilere sahip degiliz. Dolayisiyla tarih konusundaki belirlemeler kesin olma veya dönemi anlama adina oldukca dikkatli yapilmalidir. Özellikle Kurd hareketinin tarihcesi konusunda Kurdler bilgi cehaleti yasiyorken kalkip hatlari cok belirgin belirlemelr yapmak savrulmalari beraberinde getirir. Kurdistanda ki son lokal Kurd devleti olan Bedirxan begligi kökenli onlarca aydin ve siyasetci tarihsel dönem icerisinde cikmis olmasina ragmen Bedirxan dönemiyle ilgili bile bir cehalet yasiyoruz. Bedirxan dönemini acikliga kavusturmadan ne Sex Mahmud Berzenci ne Simko´yi Sikak nede 1925 isyani aydinliga kavusturulamaz. Sorunlara hep Kurdlerin "aptaliklari" olarak bakarsak bize dayatilan resmi tarih anlasinida zaten pesinen kabul etmis oluruz. 1850-1925 dönemi Kurdistan karanligi tesadufu bir sey degildir. Söz konusu dönemde Kurdistan da olup bitenleri anlamak icin bölgede ustlenmeye calisan guclerin analizi,pazar sorunu ve yeralti ve usru zenginlikleriyle ilgili yapilan calismalar ve yine bu calismalar ekseninde kurulan iliskiler acikliga kavusturulmak zorundadir. Kurdlerin söz konusu dönemde sahip olduklari Bedirxan beyliginin dusurulmesi kimler tarafindan ve hangi amacla yapildigi bilince cikartilmazsa Irak ve Iran uzerine yogunlasmis Ingiliz planlari neleri icerdigi yine bilince cikartilmazsa daha cok Kurdlere "cahil" "aptal" "ukala" gibi seyleri yakistirmak dogru bir yaklasim olmadigi gibi tarih konusunda egemenlerin göruslerini dun nasil dayatmissa bugunde gönullu savunucularu olu verir insan. 1850-1925 dönemlerinde Kurdlerin bir yapilanma olusturmamasi icin derin bir konsensus varken ve bu konsensusu görmezlikten gelmek ve tarihle ilgili agir yorumlar yapmak tarihi körluktur. Bir baska degisle kendi tarine karsi olustrulmus resmi bir tarih söyleminin yedegine savrulmayi getirir ki buda dogru degildir. Rahmetli Qasimlo ve Serefkendi ille ilgili isimlendirmelerin hic te hos degil daha dogrusu cirkin ve asagilayicidir. Elestiri sinirlari asilmis ta denebilir. Görusmeler her dönem olur ve olmustur. Yine Qasimlo da Iranla ilk kez görusmuyordu. Bu görusmeler resmi görumelerdi katl edilmeri basit bir pusu gibi algilanamayacagi gibi bu durum ölenlerin ayibi da sayilamaz. Siyasal cinayetler ve pusaya dusurulmeler iki ayri seydir. Bu konuda ölenleri elestirmek yerine siyasal cinayet uygulayan bir devletin Kurdler tarafindan yeteri kadar desifre edilmesi icin Kurdlerin uzerine duseni yapmadigini söylemek daha dogru olmazmi. Tarihe jekoben bir örgutcu mantigiyla bakmak ve neden nicinleri sorgulamak ciddi anlamda savrulmalara neden olur ve oluyor. Cok kafa patlatilan Ermeni katliamlari ve Kurdun rolu ve yine ekim devrimi olmasaydi Kurdistan ne olurdu gibi seyler de tipki birer jekobenci örgutculer mantigiyla tartisilidigi icin bir turlu yerli yerine oturtulamiyor. Ekim devrimi öncesi Kurdistandaki Rus iskali ve yine bu iskalin öncu kolluk kuveti Ermenilerin amaclari ve yine Metina daglarinna kadar planlanan Rus iskali Ekim devrimi olmasaydi bugun Kuzey Kurdistan gibi bir sey olmayacakti gercegiyle örtusurken Ermenilerin Kurd katliamlarinin boyutlari ne olurdu diye sorma yerine ve yine Katl edilmis yuzbinlerce Kurdun niye kat edildigini bilince cikartma yerine resmi Turk ve Ermeni resmi tarihleri arasinda savrulmalar yasamak ve Kurdu tettikci yapmak sanirim tarih konusundaki savrulmalara yine bir örnektir. Tarih konusunda sorular soran her Kurd öncelikle niye tarihi belgelerin gizlendigi konusunda sorular sorarak ise baslamalidir. Kurdu ve Kurd hareketini elestirmek isin kolay yani oldugu gibi zaten Kurdu suclu ilan eden yeteri kadar resmi tarihcilik varken bir anlam ifade etmiyor. Sorgulamak sorular sormak itham etmek ve sifatlandirmak tarihe elestiri degildir. Sadece resmi bir seylerin tetkerurudur. Sevgi ve Selamlar

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.