Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 8 February 2010

PKK dışı Kürtlere one minute!
Gönderen: rizgarionline Tarih: 08.02.2010 Saat: 10:32
Katkıda Bulundu rizgarionline

Hasan Dere/ ...Yazı okuyucuya ulaştığı anlarda, bu soruya yanıt sayılabilecek KCK'nin (Koma Civakên Kurdistan) yeni bir deklarasyonu basına yansıdı. Kısaca şöyleydi: ''-Birincisi; hiçbir kimliğin egemen ve ayrıcalıklı olmadığı Demokratik Ulus. - İkincisi; hiçbir toplumun yaşadığı ülke yok sayılmadan bütün toplulukların üstünde yaşadığı Demokratik Vatan. - Üçüncüsü; sınırların sorun yapılmadığı, toplumların ulusal ve siyasal haklarının demokrasi içinde tanındığı Demokratik Cumhuriyettir.''...

PKK Dışı Kürtlere One Minute!

Eğri oturmanın, bireyin kendi sağlığına zarar vermesi dışında bir riski yoktur.

Ancak doğru konuşmamanın topluma zararı dokunabilir.

''TSK ve PKK Lider Kadrosu'' başlıklı yazımın sonunda ''Biri, bu PKK'li kadronun Kürdistanlılar lehine bir taleplerinin olduğunu söyleyebilir mi?'' diye sormuştum. (Bakınız: http://turkish.rizgari.com/modules.php?name=News&file=article&sid=22595)

Yazı okuyucuya ulaştığı anlarda, bu soruya yanıt sayılabilecek KCK'nin (Koma Civakên Kurdistan) yeni bir deklarasyonu basına yansıdı.

Kısaca şöyleydi:

''-Birincisi; hiçbir kimliğin egemen ve ayrıcalıklı olmadığı Demokratik Ulus.
- İkincisi; hiçbir toplumun yaşadığı ülke yok sayılmadan bütün toplulukların üstünde yaşadığı Demokratik Vatan.
- Üçüncüsü; sınırların sorun yapılmadığı, toplumların ulusal ve siyasal haklarının demokrasi içinde tanındığı Demokratik Cumhuriyettir.'' http://turkish.rizgari.com/modules.php?name=News&file=article&sid=22603

Bu maddeleri tek tek ele alalım:

Birincide mantıklı gibi görünen talep, özünde oldukça muğlaktır. Kürd kimliğinden vazgeçilemeyeceği izlenimi uyandırıyor, ama aynı cümledeki 'Demokratik ulus' tabiriyle de bu istem aleni bir biçimde hasır altı ediliyor.

Çünkü ulus derseniz, -antidemokratik veya demokratik fark etmez- tek bir ulusa işaret edersiniz! Çünkü ulus ırk (soy) birliği ve bu soyun ortak kullandığı dil ve yurt birliği, ekonomi-kültür ve tarih birliği gerektirir ki, başka bir ulusu (ikinci bir ulusu) kapsamayacağı gerçeğini de peşinen kabul etmiş olursunuz.

Böylece başa eklenen 'demokratik' kelimesi de egemen ulusu aidiyetini kabul etmenin kılıfına dönüşüverir!

İkinci olarak sıralanan istemde de benzer belirsizlik söz konusudur.

Hem hiçbir toplumun (ulus kastediliyor-HD) vatanın inkar edilmesinin kabul edilmeyeceğini vurgulayıp, hem de tüm toplulukların (ulusların), başa eklenen sihirli 'demokratik' sözüyle tek vatana fit olunuyor!

Üçüncü de muğlak olmakla birlikte, Kürdistan Federasyonunu içerdiği ve dolayısıyla demokratikleştiği varsayılacak bir Cumhuriyete rızalık gösterilebileceğini kabul edelim!

Peki böyle Alicengiz oyunu gibi söylemlere ne gerek var?

KCK'nin amacı taraftarlarını aldatmak değilse, neden daha net bir dile baş vurmuyor ki?

Örneğin:

Birincisi, Kürd kimliği devletin adına, bayrağına, anayasasına ve insanların nüfus cüzdanlarına girsin!

İkincisi, Kürdistan'da Kürdçe ikinci resmi ve temel eğitim dili olsun!

Üçüncü olarak, Kürdistan adı Doğu ve Güney Doğu'nun adı olarak anayasal güvenceye alınsın veya Federasyon kurulsun!

Kıvırmadan, bükmeden açık açık, KCK bu taleplerin arkasında olsun, bütün samimiyetimizle destekleyelim!

Bir yanılgı da Cemil Bayık'ın sözlerinde yansıyor!

Bayık diyor ki, ''ABD´nin amacı PKK'nin dışındaki Kürtleri esas alarak çözümü geliştirmektir!'' http://turkish.rizgari.com/modules.php?name=News&file=article&sid=22624

ABD böyle düşünse bile PKK dışı Kürdlerin böyle bir amacı ve de etkileri yok!

Çünkü PKK dışı Kürdler bizzat PKK eliyle elimine edildiler!

Bunu Öcalan şöyle ifade ediyor:

''Bu gün bir Kürd Muhalefeti ortaya çıkmıyorsa bizim sayemizdedir''

Benzer argümanları şu şekilde bizzat bana yönelik olarak dillendirenler oldu:

''Yaşınız aldı gitti, artık kenara çekilin bu işi gençler götürsün'' gibi.

İlkin, bu çağrıya 'esir' olduğu halde ipleri elinden bırakmayan Öcalan riayet etmelidir. Çünkü Öcalan bizden daha yaşlıdır.

İkincisi, bir defa ben siyaset yapmıyorum. Siyaset yapmaya da niyetli değilim. Herhangi bir örgütlenme ve parti le de alakam yoktur. Sadece düşüncelerimi yazıyorum. Bu vesileyle de kimilerinin yaptığı gibi gençlerin önünü tıkamam ve fırsatları ellerinden almam söz konusu değildir.

Doğrudan siyaset yapma işini zaten gençlere bırakmış durumdayız!

Siyasi konularda düşünce yürütmek de politik bir varlık olan insanın temel özelliğidir.

İnsan insan kaldıkça politik düşünce üretir. Ancak bu doğrudan toplumu yönetme işine girişmek demek değildir. Bilgi ve deneylerimizi yazıya dökmekle da aksine gençlerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Ayrıca beğensek de beğenmesek de (ki beğenmediğimi vurguluyorum, ama bu günümüz gerçeğini değiştirme etkisini haiz değildir) Kürdistan-TC sorunu, TSK-PKK arasındaki zıtlaşma terekesine indirgenmiş durumdadır.

Ulusal bir sorun olmaktan çoktan çıkarılmış ve sadece Öcalan'ın prestijini sağlamaya kodlandırılmıştır!

Kürdistan toplumunun taleplerinin muğlak tutulmasının sebebi de budur.

Otuz yılı aşkın savaşmış, 60 000 civarında insanın kanına mal olmuş bir ulusal dava olarak kalsaydı, savaşın bitirilmesinin koşulları nasıl olur da hala net olarak ortaya konamazdı!

Biz PKK dışı Kürdlere 'one minute' çekilmekte!

Peki, kabul etmişiz ve biz kenara çekilmişiz!

Eroin-mafya-komplo-cinayet-suikast ve darbe işlerine gırtlağına kadar batmış bu haydutlar devletine, net bir dille 'bir dakika-yeter artık' diyerek özgürlük talep ettiğini haykıracak bir yiğit çıkarmayacaksa bu gençlik; önünü açmışlığımızın ne yararı olacak?

07.02.2010

Hasan Dere

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.