Şeddadilerle ilgili belgeleri aktarmadan önce bazı tespitlerde bulunmak gerekir.
Birincisi; bugün Azerbeycan diye anılan bölge Medler, Haşemitler, Partlar, Sasaniler ve Bizanslar tarafından ve hatta İslam dininin kadar Adirbaygan yada „Medlerin Atropatene“ diye adlandırılıyordu. Bu konuda binlerce belge var. Özellikle İslam ile birlikte Arapça yazan tarihçiler bu bölgeye Azerbeycan demeye başladılar. Bir çok tarihçinin tespit ettiği gibi Arapça'dan "G" harfinin "Z" olarak telafuz edilmesinden kaynaklandı.(Mansur Mexdum, Giringî Kurd û Kurdistan Le Qonaxe Mêjûyekanî Êran ta serdemî Afşarîye, sayfa 71)
Zaten    Türk  kavimlerinin   bölgeye  akınları  ve   gelip  yerleşmeleri     esas  olarak    11. yüzyılın  ortalarında   olacak.     Konumuz  Şeddadi  Kürdleri  olduğundan     o  dönemler  Azerbeycan  denilen    bölge(hem  İran ve  hemde  bugün ki   bağımsız  bir devlet  olan   olan  Azerbeycan)  Kürdlerin   yurduydu.
Meşhur   tarihçi  Mesudi   Azerbeycan için " Azerbeycan  Hezbanilerin  vatanıdır"   diyor.
   Yine  aynı dönem için    Ahmedî  Xosrewi    "Şalyarî  Nenasraw“   adlı  eserinde "Azerbeycan  halkının  ezici çoğunluğu  Kürdtür"  diyor.     Yani  onuncu ve onbirinci  yüzyılda   Azerbeycan'ın   hem  nufüsu ve   hemde    yöneticileri    Kürdlerden  oluşuyordu.     Sonraki   süreçte    bölgedeki  Kürdler   büyük oranda  asimile  oldular, yada   bölgeyi terkettiler.(İran'da    Azerilerin  Türklüğü  yada   İraniliği  konusunda   bir  dizi  eser  çıkmış  bulunmaktadır. Ayrıca  Azerilerin   içindede   farklı  görüşler var.   Doğrudan   konumuz olmadığından  dolayı geçiyorum)
Bilindiği gibi o dönemler bugün Azerbeycan denilen bölgede bir çok Kürd devleti vardı.
Dikkat çekmek istediğim ikinci nokta ise; bir çok Kürd araştırmacısı Rewadilerle Şeddadileri aynı devlet olarak görüyorlar. Bu tespit yanlıştır. Bu iki devletin Azerbeycan topraklarında kurulması ve Hezbani aşiret federasyonuna bağlı bireyler tarafından önderlik etmesi bir bütün olarak durumu karmaşık hale sokuyor. Ayrıca sözkonusu döneme ilişkin araştırma yapanların elinde fazla kaynağında olmayışı bu karmaşıklığa katkıda bulunuyor.
Örneğin Sayın Kemal Burkay bir kaç yıl önce "Dewletên Kurd di dema Îslamê de" adlı bir makale yayınlamıştı.(Aynı hatayi bir çok kuzey Kürdü işliyor) Bu makalede sayın Burkay Şeddadi devletinin hakimiyet alanını çizerken "Tevî Azirbeycanê, Ermenistan, Gurcistan jî di bin hukumdarîya wan da bûye(tevî Tebrîz, Tiflîs, Qerbax û Naxciwan)" diye tespit ediyor.
Fakat bu sınırları böyle tespit ederken Tebrîz'i Şeddadilerin hakimiyet alanı olarak kabul ettiğimiz andan itibaren "Rewadi Devleti"ni yok sayıyoruz demektir. Çünkü, Tebriz Şeddadilerin değil, Rewadilerin başkentiydi.
Rewadî  Devletinin   kuruluş  tarihi hakkında    farklı  görüşler var.  Keywan  Azad   Enwer  " Çend  Laperek  le Mêjûy  Kurd"  adlı eserinde     Rewadi hükümetinin  "893  yılında   Kürd   Hezbanî   aşiretine bağlı  Rewadi  kolunun  başı     Muhamed  Rewadî  tarafından  kurulduğunu" yazıyor.(age, sayfa 84)
Mansur  Mexdum  ise  yukarıda  ismini verdiğim eserinde     Abul  Heyca  Rewadi'yi    "Rewadi  devletinin  kurucusu olarak" görüyor ve   Ahmedi Xosrewi'ye  dayanarak    Rewadi devletinin  ilk başkentinin  "Xoy  Şehri"  olduğunu   söylüyor.
Yine bir başka kaynak ise Rewadi devletinin kurucusunun "Muhamed Kurê Huseyîn" olarak tespit ediyor ve "956 yılında öldüğünü" söylüyor.(Dr. Niştiman Beşir Mehemed , Kurd û Selçuqiyan, sayfa 25)
Dr. Niştiman tezini İbni Hewqeli ve İbni Meskewi'ye dayandırarak "Rewadi Mîr'inin ölümünden sonra oğlu Huseyîn yerine geçiyor ve 961 yılında Tebriz'i hükümetine başkent olarak seçiyor" diyor. Ayrıca Rewadi devleti bin sekizyüzlerin ortalarında Selçuklular tarafından yıkılıyor.(daha sonra Rewadiler ve Mirleri üzerine belgeleri aktaracağım) Bu bağlamda Rewadi devleti ile Şeddadi devletini karıştırmak/aynılaştırmak doğru değil.
İki devlette belli bir dönem aynı tarihsel süreçte varlıklarını sürdürmüş ve hatta toprak sorunları olmuştu. Aynı tarihsel süreçte Kürdlerin kurduğu Salari devletine değindiğimiz zaman durum dahada netleşir.
Şimdi Şeddadi Kürd Devletine geçelim.
Devam edecek
Aso Zagrosi