Başkanlık yönetimlerinin icraat merkezi olan Beyaz Saray'ın genel sekreterlik makamı son derece önemli bir makamdır. Bu makam hem idari hem de danışmanlık fonksiyonlarını içerir.
Danışmanlık babında genel sekreter başkana yönetim, çeşitli politikalar konularında tavsiyelerde bulunabilir. Ayrıca, başkan adına Kongre, yürütmenin diğer makamları ve hükümet dışı gruplarla görüşmeler yapabilir, herhangi bir konunun çözümü için çaba gösterebilir.
Yönetim babında ise genel sekreter Beyaz Saray'ın yönetiminden birinci derecede sorumludur. Önemli ve kilit personelin seçiminde, bunların denetiminde, personel sisteminin yapılandırılmasında, gelen bilgilerin yönetiminde söz sahibidir ve ayrıca başkanlık makamı olan Oval Office'e kimin kabul edilip edilmeyeceğini de belirler. Özellikle bu son konu sebebiyle genel sekreterin Oval Office'in kapı kontrolörü olduğu söylenir. Kısacası, genel sekreterin başkanın en yakın sağ kolu olduğu kolaylıkla söylenebilir.
Bu makama, Başkan Barack Obama'nın görevi Başkan Bush'tan devralacağı 20 Ocak gününden sonra Rahm Emanuel oturacak ve tabii ki yeni başkanın sağ kolu olacak. Obama'nın geçen perşembe günü adını açıkladığı Emanuel halen Demokrat Parti'nin önemli bir ismi. Illinois eyaletinden milletvekili olarak Temsilciler Meclisi'nde görev yapıyor. Ayrıca partinin bugün Meclis Başkanı Nancy Pelosi, parti lideri Steny Hoyer ve diğer önemli isim olan Jim Clyburn'den sonra dördüncü önemli isim olarak büyük bir siyasi gelecek vaat ediyor. Esasen, genel sekreterlik görevini kabul etmeseydi kısa zamanda Pelosi'nin yerine geçmesine muhakkak gözüyle de bakılıyordu.
Anlaşılan Emanuel, bu geleceği daha önemli bulduğu genel sekreterliğe feda etmiş bulunuyor, söz konusu makamda daha önemli işler yapacağına inanmış görünüyor.
Kırk dokuz yaşındaki Emanuel, Chicago doğumlu bir politikacı. Babası 1950'lerde İsrail'den Chicago'ya göç etmiş bir çocuk doktoru; annesi Martha Smulevitz ise röntgen uzmanı bir Amerikan Yahudisi. İlk ismi Rahm İbranicede 'Ali, Yüksek', soyadı Emanuel ise 'Tanrı bizimledir' anlamına geliyor. Emanuel ailesi gibi dindar birisi. Eşi Amy Rule da evlendikten sonra Yahudiliğe geçmiş birisi. Üç çocukları var ve hepsi de halen Yahudi okullarına devam ediyorlar.
Kudüs doğumlu babası Benjamin M. Emanuel, zamanında İsrail'in bağımsızlığında önemli roller oynamış IRGUN teşkilatının önemli bir mensubuydu. IRGUN ZEVA'I LE'UMMI (İbranicesi Milli Askeri Teşkilat) kısa adıyla EZL ya da IRGUN olan bu teşkilat 1931 yılında Kudüs'te Haganah'tan ayrılan Avraham Tehomi ve arkadaşları tarafından kurulmuş Hanagah'ın savunma doktrini yerine saldırı doktrinini benimsemiş ve bunu çeşitli tedhiş eylemleriyle hayata geçirmiş İsrail tarihinde kilit öneme sahip çok etkin bir silahlı teşkilattı. IRGUN'ın faaliyet gösterdiği dönem İsrail'in tarihinin en kanlı, en zor dönemiydi. IRGUN bir taraftan Araplara, diğer taraftan manda İngiliz yönetime karşı eylemler yaparak ve de özellikle yaptığı eylemlerle İngiliz yönetimini yıldırarak bugünkü İsrail'in temellerinin atılmasına büyük katkılar yapmıştı.
Babasının bu IRGUN bağlantısı özellikle Amerikan Yahudi teşkilatları tarafından çok önemseniyor. Nitekim, 155 Yahudi Federasyonu ve 400 kadar bağımsız Yahudi cemaatini temsil eden Birleşik Yahudi Cemaatleri (United Jewish Communities (UJC) teşkilatının Başkanı William Daroff geçenlerde bu bağlantının altını şu sözlerle çizmişti: ''Çocuklarını Yahudi okullarına gönderen, Ortodoks bir Yahudi sinagoguna devam eden ve iyi bir IRGUN damarından gelen Rahm Emanuel aynı zamanda İsrail'in iyi bir dostudur da.''
Kısaca anlattığım bu özelliklere sahip Rahm Emanuel Amerika'nın 44. Başkanı Barack Hüseyin Obama'nın sağ kolu olacak ve bakalım Beyaz Saray'a damgasını nasıl vuracak?
