Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 21 August 2008

Türkiyenin Demokratikleşmesi için sivil toplum örgütlerinin ellerinden gelenleri yapması ve bu dogrultuda mücadele etmeleri her demokrat tarafından desteklenir ve desteklenmelidirde.
Demokrasi için atılacak her adım Devrime bizi bir okadarda yaklaştırır.Fakat sivil toplum örgütlerinin vermiş oldukları mücadel sadece Burjuva demokrasisinin izin verdiği dogrultuda olur.Bunun dışındaki hak ve talepler İlegal yollara başvurularak yapılır.daha dogrusu yapılmak zorunda bırakılır.
TBM side Türkiye'de barış ortamının olması için bir örgütlenmeye girmiş,belli Hakların elde edilebilmesi için girşimlerde bulunup çeşitli seminer,konferans ve Mitinglerlen bunu bütün ülkeye yaymaya çalışıyolar.Tabi nekadar başarılı olunacak burası birazcık soru işareti.Bunun başarılı olabilmesi için Türkiyede yaşayan bütün hakların buna destek vermesi şart ,özelliklede ezen ulus emekçilerinin buna destek vermeleri gerekmektedir.Son Kadıköy mitingine beklenenden daha fazla bir katılım oldugu söyleniyor.Bu sevindirici olsa gerek,fakat sadece katılımla kaldı medya büyük ölçüde bu mitinge yer vermedi yada kısıtlı verdi.Yani birileri barış ve huzur ortamını istemiyor.Buda Türkiyenin demokratikleşmesinin önünde büyük bir sorun olarak çıkıyor ve bu sorun çözülmedikçede Türkiyenin demokratikleşmesi de imkansız.
Bundan dolayı bir çok Aydın Kürt sorununu siyasi bir sorun olarak görüp çözülmesini istemektedir.Çünkü Bu sorunun siyasi bir sorun olarak görlüp Kürt sorunun Kültürel ve kimlik sorunu olarak görülmesi Hem sorunu daha kolaylaştıracak hemde Üniter yapının böylelikle korunması saglanacakdır.Zaten bu tür girşimlere destek verenler Üniter yapıyı Ve kemalizm'i savunan kesimlerin desteklerine sahip oluyor.Ve Sorunu Kültürel ve Kimlik sorununa indirenmsine yol açıyor.Ve Asıl sorundan uzaklaştırılmaya çalışılıyor.Oysaki gelinen süreçde Sorun Kürt sorunu deyil Kürdistan Sorunudur.
TBM zaten yayınladıgı Program bildirgesinde neler istediğini açıklamış bu Bilirgede Türkiye'de yaşayan bütün halkların haklarının güvence altına alınması ve herkesin eşit haklara sahip olması istemlerinde bulunulmuş.Bunlar zaten insanların en temel hakları olmaz ise olmazlarından.
Yukarıda kısaca özetlediğim bölümü bir demokrat gözüylen inceler isek belki çok bir sorun görmeyeceksiniz herkes bunları ister barış için mücadele eder diyeceksiniz.Ama benim Bu bildirgedeki taleplerin yetersiz oldugunu söylemem gerek.
Şimdi Kürtleri ister azınlık görün ister ise sömürge olarak görün.Sonuç olarak Kürtler Nüfus olarak 20 milyon (Kuzey Kürdistanda )civarında bir büfusa sahipler.Yani azınlık olmayacak kadarda kalabalıklar.Kürtler azınlıkmı,sömürgemi konusunuda ayrı konuda tartışabiliriz.
Durum böyle olunca Kürtlerinde farklı talep ve arzuları oluyor buda Bagımsız bir Kürdistan.Yani Kürtlerin en büyük hayalleri bagımsız olmakdan yana.
Zaten barışda savaş ortamında istenilir.Ortada bir savaş olduguna görede burada iki taraf vadır biri birinin haklarını gasp edip ele geçirmek istiyor burada Kürtler hakları gasp edilen taraf.Aynı şekilde toprakları işgal altında olan taraf.Yani şuanda Baskı ve zulüm altında Nasılki İsraili filistini İşgal etti Ve bizler Fiistine özgürlük diyor ve Filistinin kandi kaderini tayin etme hakkını savunuyorsak Yada Nüfusu 2 Milyon nüfusa sahip Kosova nasılki Sırbistandan ayrıldı ve ayrı devlet kurdu ve herkesde bunu kabul etti ozaman Kürtlerinde Bu hakları Var olmalıdır ve sonuna kadarda savunulmalıdır.
Türkiyede kimse buna pek fazla yanaşmasada işin özü ve dogrusu budur.Sivil toplum örgütleride olsa Kürtlerin Kendi kaderlerini tayin etme hakkına Programlarında yervermelidirler.Bu hak BM tarafındanda kabul görmüş bir haktır.Bu hakkı kabul etmediğimiz sürecde Yapılan bütün barış çagrıları yersiz ve anlamsız olup sadece Kürthalkının Asimilesini saglamaya yönelikdir.
TBM program bildirgesinin 9maddesinde yer alan korucular sosyal güvenceleri ile birlikte başka istihdam alanlarına kaydırılmalıdır
Kesinliklen Katılmamaktayım.Koruculuk sisteminin Kaldırlıp koruculuk yapanların Cezalandırılması gerekmektedir.Sadece korucular deyil Kürtlere karşı soykırım girişiminde bulunan herkesin Savaş suçlusu sayılıp cezalandırılması gerekmektdir.

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.