Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 6 June 2008

Esasen bu ihtimal eninde sonunda gerceklesecek, ABD nihayetinde Irak'ta ebediyen durmayabilir, eger Israil'e iliskin hic umulmadik bazi politik olusumlar Ortadogu'da aniden cirit atmazsa.

Yine de, varsayalimki Barack Obama baskan oldu, kimseyi takmadi ve ABD, Guney Kurdistan'da us falan kurmaksizin cekilip gitti.

Dikkat edilirse bu " ya ABD giderse haliniz nice olur" ocusu, Turk-Arap-fars'in Guney'in statu sahipliginden, bagimsizliga her an hazir halk ve politik kadrolarina karsi isletilen bir korku mekanizmasidir.

Ve bu mekanizma fiilen, PKK'nin durduk yerde ucgende Turklere karsi gerceklestirdigi saldirilar sonucu, bir de ABD'nin Turklere musaadesi sonucu, hayata gecirilmisti.

Simdi, bu soruya cevabi tek kalemde vermek zor, biraz eskiye kisaca donelim; Birinci Dunya Savasi sonucu zamanin emperyal gucleri Ingiltere ve Fransa Ortadogu'yu paylasirlarken, ulkelerindeki administratif yapiyi, aynen yeni mustemlekelerine tasimislardi.

Kendi sistemi-bildigi neyse, Ortadoguda da aynisini, Irak, Urdun, Kuveyt vs ye Ingilizler krallik,Suriye ve Lubnan'a ise Fransizlar Cumhuriyet'i ihrac ettiler. hatta Ingiltere Irak kralligi icin uygun Arap bulamadigindan olsa gerek, Suudi'den Faysal isimli birini ithal edip, Bagdat'a kral olarak oturtmustu.

ABD ise su anda Irak'ta kendi sistemini yerlestirmek istiyor; nasil, internal hususlarda ademi merkeziyetcilige dayali, federal bir sistem,ote yandan da gayet guclu bir merkeze odakli dis ve milletlerarasi iliskiler vs

Bu tablodan, Kurd dostu ve halkimiza degil bagimsizlik, gevsek tarzli bir konfederasyon da cikmaz...Ve Kerkuk, alavere dalavereyle, Bagdat'a bagli birakilmak istenir.

Yukarida zikrettigim, ABD'nin bakis acisidir ve adamlar bu minvalde, Irak'i federal ama butunluk icersinde bir arada tutabilmek icin, her yolu deneyeceklerdir.

Burada ABD'nin Kurdlerin stratejik muttefiki oldugu soylenemaz; kendilerinin ihtiyacina gore, uzun vadeli konsepttir bu ve buzdolabindan cikarilir gibi, bir anda yeni ve kalici ittifaklar olusmuyor.

Ote yandan da ABD, Irak'in butunlugune saygili, ama Araplarla gecmis kotu tecrubelerden oturu Kurdlerin ozellikle guvenlik alaninda kendi birimlerini elde, Bagdattan bagimsiz bicimde tutma karaliliginada, su anda pek bir karsit duzenleme getiremiyor, zira Kurd askerine bizzat Bagdat ve diger savas alanlarinin timari icin, ihtiyaclari var.

Eger ABD, umulmadik bicimde Irak'i terkederse, burada telaslanmasi gerekenin Guney degil, Turkler oldugunu dusunuyorum.

Neden ?

Eger Turkler, bu veya yakin bir ihtimalin gerceklesmesiyle, Guney'e tehditkar yaklasir, mevcut saldiri pozisyonunu acik isgale kadar goturmek isterlerse, durduk yerde karsilarina PKK'dan hem askeri hem moral hem de Kurdluk ideali olarak kat be kat guclu bir dusmana sahip olmayacaklarmi ?

Bati'nin notr hal almasi durumunda dahi, uzun vade de Turklerin Kurd'lerle basedebilecekleri ongorusu bana hicte makul gelmiyor.

Turkler baslarina bela almakla kalmazlar; asil olarak ellerinde tutup, Kuzey'i moral ve siyasi olarak tarumar etmede kullandiklari Apo ve PKK'sinin da sonunu getirebilir boyle bir ihtimal.

Bunlar elbette tahlil ve benzeri bir ihtimalin gerceklesmesi halinde hic kotumser dusunmuyorum.

Anonymous (not verified)

Fri, 2008-06-06 22:51

1. ABD Irak'a girmeden önce Kürdler orada nasil yasiyorlardi? Hemde Saddam gibi bir gaddarin sistemi altinda? Simdide yine öyle (ABD'NIN cekilmesi durumunda) yasiyamazlar mi? 2. Türkler neyine güvenerek Güney'i isgal edecekler? Böylesi bir durumda karsisinda NATO, IRAK ORDUSU, Gerilla ve Peshmergeleri bulmayacak mi? 3. ABD bunca savastan sonra kendisine yakin bir rejim kurmadiktan sonra sizce nereye cekilir. 5 bin askerin ölmesi, 500 milyar dollarin harcanmasi bosuna miydi?

Merhaba, sanırım PS'den Psikolojik Savaşı kastediyor. Emperyal güçlerin ülkelerindeki idarî yapıyı kolonilerine taşımaları şeklindeki tesbitiniz doğru olmakla kalmayıp, bazı değerlendirmelerde bulunurken akılda tutmakta fayda var. Zira örneğin ABD'nin bazen bizim bazen de Tirklerin öfkelendiği bazı davranıslarının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olabilir. Biz, neden federalizmi ayrı devlete doğru götürmeye, onlarda neden içte tam merkezi devlette tutmaya yardımcı olmadıklarına öfkeleniyorlar. Küçükken bizi uyutmak için ’Gurê Manco hat ha!!', derlerdi. Yani Manco Kurdu gelir, geç uyursan. Şimdi bu Gurê Manco başta, ABD Irak'a girer ha şeklinde Kürdistan'ın dört ilhakçı devletinin öcüsüydü, ve girmemeleri için çırpınırlardı; ancak girdikten sonra bu kez de çıkar ha diye yine onların öcüsüydü. Statükonun parçalanıp dağılmasından, Irak'ın bölünmesinden korktukları için. Bu konuda epey yorum da okuduk TC basininda. Ancak her nedense kendi öcülerini bizden bazılarına kakalamayı becerdiler ve simdi de bazılarımız, gider ha demeye başladı. Giderse gider, biz Güney'de gelmelerinden önceki döneme göre daha mı güçlüyüz, az mı? Düsman daha mı güçlendi, gücü (ittifaklar dahil) azaldı mı? Bunlara da bakmak gerekir ve bakınca da bence ne gelişleri ne de erken gidişleri (nasılsa bir gün gidecekler) bizim değil, fakat sayıları 4'ten 3' düşmüş ilhakçıların korkusudur. Bizi yok sayan ve bütün dünyaca benimsenen statüko artık eskisi gibi olamayacak, önemli olan o. Esikisine göre daha avantajlı, daha imkan sahibiyiz. Öcüleri onlara bırakalım da, bunları nasıl kullanabilirize ve dezavantajlarımızı (Kuzey açısından) nasıl azaltabilirize konsantre olalım. Dolayısıyla ben de hiç de kötümser değilim, gelişleri de gidişleri de, kalışları da onların korkulu rüyaları, bizim değil. Bizim en büyük korkulu rüyamız bizi yok sayan statükonun bütün dünyaca benimsenmesi, bir nevi Kürd milleti vs Dünya durumunda olmamızdı. Şimdi orada bir gedik açıldı, ve şimdiden bu gedikten iyi şeyler çıkmaya başladı. Bir yandan bu gediğin yol açtığı imkanları nasıl daha da iyi kullanabiliriz diye, bir yandan da bu gediğin daha da genişlemesi ihtimali ne, bunu artırmak için biz ne yapabiliriz diye bakmalıyız. Selamlar, saygılar Mancel

Sen nereden ciktin be bra, hasretim boyle akli basinda laflara, tesbitlere, tartismaciya. Yeniysen( oyle gorunuyor) hos geldin. Tesbitlerine aynen katiliyorum, ustelikte mantik yurutmen duzgun, hosuma gitti. Cok tartisacagiz demektir saglikli gunler dilerim

نەناسراو (not verified)

Sat, 2008-06-07 02:12

In reply to by نەناسراو (not verified)

Hos Bulduk, kek Hesen,bu forumu bir süredir izliyorum da yazmaya bugün basladim. Bir müddet tepesi tüten arkadaslarin yatismasini bekledim yazmak için. Arada bir sen ve benzer tarzda yazan arkadaslarin zincirlerine çay içmeye, ayrica paralel olarak Kürdçe linkler olusturmaya niyetliyim, becerebilirsem. Selamlar Mancel

Alan Hani Alamanya'da birine " sen" diye baslayan hitap suctu ? bak gelirim oraya, mahkemeye veririm seni haa ! Saka , saka... Sorularina gelelim; " 1-Türkler neyine güvenerek Güney'i isgal edecekler? Böylesi bir durumda karsisinda NATO, IRAK ORDUSU, Gerilla ve Peshmergeleri bulmayacak mi? " ABD Irak'i terkederse, NATO diye bir sey olurmu orada ? Digerleri icin cevap zaten makalemin ozunu teskil ediyor, en altlarda yazili. "2-ABD bunca savastan sonra kendisine yakin bir rejim kurmadiktan sonra sizce nereye cekilir. 5 bin askerin ölmesi, 500 milyar dollarin harcanmasi bosuna miydi?" Bu sorunun cevabini ise, yazimin basligina dikkat edrsen almis olursun. iyi gunler

Anonymous (not verified)

Fri, 2008-06-06 23:27

In reply to by نەناسراو (not verified)

Hocam, Türkiye bir NATO ülkesidir, ABD'de, ABD'nin izni olmadan Türkiye affedersin hic bir bokta yemez, yani ABD'nin fiilen bölgede olmasi sart degil. Diyelim ABD gercekten Irak'tan gitme karari aldi ki, bu zaten olacak ... Yani ABD Irak'i ezeli isgale gelmemistir, gidersen gitsin ABD ama ABD'nin o bölgedeki hükmü isbirlikcileri üzeri (Israil, Suudi Arabistan vb.) devam edecektir. Ve Irak'ta Israil gibi ABD'nin bir numarali adami olacak, El Kaide vb. örgütler zaten marjinallestigini cok okudum, KIsacasi ABD Orta Dogu'yu kendine baglamadigi sürece bir yere gitmeyecek, Iste bu Sn Qoseri'nin de belirttigi gibi TC'nin üzerimizdeki psikolojik savasidir, amac Kürdleri korkutmak, oysa Kürdler ABD'den cok önce bölgede yasiyorlardi, ondan sonrada olacaklar, bana göre endiselecek bir durum yoktur. moralimizi yüksek tutalim, su Kerkük'ü biran evvel Kürdistan'a bagliyalim, bizde iste diplomasi zayif, her sey savas ile olmuyor, ama Kürdlerde artik eski Kürdler degil, en azindan sorunlarini dile getiriyor tartisiyorlar, ve biliyorum ki, KDP'nin en ileri gelenleri Prof. Dr. durlar ve ABD'de okumuslar. Insanlarimiza güvenmek zorundayiz. Yazinizin basligi legitim bir soru, ne var ki bir az korku dolu, bence bu saatten sonra Kürd korkuyu yenmeli, cünkü Kürdün kaybedecek hic bir seyi yoktur. Size "Sen" diye hitap ettigim icin özür dilerim, bir dahakisine dikkat ederim ... Saygilar ...

Ek olarak belirtmem gerekir ki gelecek 250 yillin petrolü Irak'ta (cogu Kürdistan'da) bulunuyor. Ve tahminime göre ABD ya da Bati alternatif enerji kaynaklari bulmadigi müddetce bu petrolden yararlanacak ve bu petrolleri yarisini Irakli ve Kürdlerden baska (yani Türklere vb.) yedirmeyecektir. Türkler isterlerse kuduz bir köpek gibi istedikleri kadar bagirip cagirsinlar ... Dahada önemlisi Orta Dogu'nun nufüz alanlaridir, yani ticaret sahasidir. Ücüncü ve en önemli noktada Israil'in güvenligidir. ABD tüm bunlari garanti altina almadan hic bir yere gitmeyecektir. Tabii yukarida da belirttigim gibi ABD Irak'i sonsuz isgal etmek icin gelmemistir. Elbetteki gidecektir ama tekrarlarsak kendine göre rejimler üreterek. Irak bu baglamda ABD'nin Israil gibi en sadik dostu olacaktir. Kürdler acisindan korkulacak veya endiselenecek hic bir sey yoktur. Lütfen bir mahlas kullaniniz ki kim oldugunuzu ögrenelim, kiminle ne tartistigimizi bilelim ... Saygilar ...

Yahu Alan Saka yapiyordum,, ustelik belirttimde bunu yazimda, lutfen ciddiye alma; bana elbette sen diye hitabedebilirsin, lafimi olur, hep arkadasiz burada. Yazimda ise,zaten yalniz Turklerin degil, Arap ve Farslarinda Kurdleri korkutmaya calistiklarini yazmistim. Makale " Diyelim ki..." ile basladigi zaman, makaleyi kaleme alanin yani benim, aslinda bizzat baslikta yer alan iddiami benmisemedigim, gerceklesmesi zor olan ihtimalden bahsettigim anlamina gelir. Dolayisiyla, farkli dusundugumuz yok; bazan boyle yazarim, tartisma olsun diye...Mesela bugun veya yarin zaman bulursam, asil " Apo'cu olsam, Ergenekon iddialarina nasil cevap verirdim" diye makale hazirlayacagim, EC'ye de govastiyan'in yerine. bir nevi cevap olacak. saglikli ve iyi gunler dilegiyle

Tekrar Merhaba 250 yilin petrolunun Irak'ta, cogununda Kurdistan'da oldugu iddian dogru degil, boyle bir sey yok. Ayrica Irak'taki bilinen petrol rezervlerinin cogunlugu da su anda Kurdistan'da degil, Guney Irak'ta Basra civarindadir. Ama yeni rezervler bulunurda, Kurdistan one gecerse, elbette iyi olur. ABD'nin Ortadoguda , silah haricinde cokta elle tutulur bir ticareti varmi, bilemiyorum, incelemedim. Ama Israil'in guvenligi, ABD icin olmazsa olmaz bir sarttir, asla tavizi yoktur,bu sartin gelecekte degismesi ihtimalide cok zayiftir. Mahlas konusunda haklisin, ozur dilerim; ama farkli mahlaslara gecmenin daha uygun oldugunu dusundum, belki fikrimi degistiririm. iyi ve saglikli gunler dilegiyle

Yahu bu 250 yillik petrolün Iarkta oldugunu japonlar kesfetmis, ama interneti aradim birsey bulamadim. Ben hehalde gazetede okudum. Eger bu konuda bilgin olursa lütfen aktar ögrenelim. Ticaret konusunda da hersey tabii, sadece silah felan degil; CocaCola'dan tut, sakiz, giyim kusam, yiyecek icecek vs. insanlarin en zaruri ihtiyaclari tabii ... iyi geceler dilegiyle ...

Güzel bir tartışma.. H.H arkadaşın Amerikan'ın Kürdleri Irak içinde tutma yönündeki tespitlerinin madi temeli var... 2003'ten bu yana olan süreç bunun delili.. Ama, H.H arkadaş Amerikanın gerçekliğini ötesinde, yanlış ve korku pompalayan bir psy içindedir. H.H arkadaş Türk baının etkisi altında hayali ve birazda Kürdlere ayağınızı denk alın gibi bir tuutum içinde Her ne kadar bir "Türk-Kürd" savaşında, Kürdler bir hayli şans versede mantığı biraz felaket telalığını yapıyor.. Amerika bu gün bölgeye gelmiş ne yarın gider.. Amerikanın intihar gibi bir derdi yok.. Selamlar

نەناسراو (not verified)

Sat, 2008-06-07 00:37

In reply to by نەناسراو (not verified)

Merhabalar Aslinda yazimda felaket tellalligi yok, dusmanin ne dusundugu var. Yalniz bir tanesi degil, her ucununde ortak fikrinden bahsettim yazida, dikkat ettiyseniz sahsi fikrimden degil... ABD'nin Irak'tan tamamen cekilmesi, su asamada, maddeten mumkun olmadigi gibi, Barack Obama'nin baskan secilmesi halinde fikrini degistirecegini bekliyorum. Mamafih, Kurdlere faydasi olaninsa, ABD'nin cekilmesi oldugunu dusunuyorum; bu bir tesbit, hipotezdir; Turklerle basetmek, bunlardan kurtulmak icin , Turk'un Guneyi isgal etmesi veya Habur sinir kapisini tamamen kapatip, sert bir ekonomik ambargo uygulamasinin ilk adim oldugunu dusunuyorum. Gerci Habur ambargosu, ABD Irak'ta bulundugu veya menfaati o oranda devam ettigi muddetce, Turklerce uygulanmaz. Ihtimalleri daima kurcalamanin, bilgi akisi ve genislemesine faydasi olur arkadasim, bunu pratik olarak internette gorduk, gordum. saglikli ve iyi gunler dilegiyle

Musaadenizle ufak notlarla katilayim, daha sonra uzun cevap yazacagim. Irak petrollerinin %40'i Kurdistan'da, %60'i guneyde Sii bolgesindedir. En azindan Amerikalilar hep boyle diyorlar. Eh teorilerden biri de petrol icin Irak gittikleri olduguna gore, dogru biliyorlardir herhalde :-) Orta Dogu'daki ticareti bilemem ama petrolun yanisi dogal gaz gibi diger enerji kaynaklarinin da yogun oldugunu biliyoruz. Hele hele gunumuzde dunyanin enerji deposu niteleginde. Bu deponun anahtarini elinde tutamayan super guc olabilir mi? Israil konusunda soylediklerinize aynen katiliyorum. Emin olun bu secimlerde kullanilacak konulardan biri de bu. Obama'nin adayligi kesinlesir kesinlesmez McCain bu konuda topa tuttu Obama'yi. "Nasil olur da Israil'i yok etmek isteyen Iran'la masaya oturma taraftari olursun" diye. Demokratlarin bence Hilary Clinton'in baskan yardimcisi olma konusunda bastirmalarinin nedenlerinden biri de bu bana gore. Biliyorsunuz daha once Hilary Clinton Iran'i fena halde tehdit etmis ve 'tum Iranlilarin bilmesini istiyorum ki Israil'e atak ettikleri takdirde kendilerini YOK edecegimizi bilmelerini istiyorum" demisti. Dikkatinizi cekerim, Iran'a saldirmaktan bahsetmiyor Ms. Clinton, yok etmekten bahsediyor. Yani Israil'in guvenligi boylesine onemlidir Amerika icin. Hanife

Sevgili Hanife Bizim Ozan babo'nun tartisma platformuna " so far" en buyuk katkisi, seni eninde sonunda aramizda gormemizi saglamasi oldu, kendisine mutesekkirim. Secimler hususunda bir konu dikkatimi cekiyor; Barack Obama'nin degisim diye savurttuklarindan en onemlisi olan- bir nevi Repuclicanlarin en berbat isi olarak goruluyor ya- Irak'i askeri olarak terketme vaadi, olmayacak duaya amindir, kesinkes Obama , eger baskan olursa, tukurdugunu yalayacak. Irak'tan cekilme'nin takvimini belirleyecek olan ABD degil, Irak'in internal affairs'i ve Iran'in konumu. Bu arada Hillary dun okuduguma gore, galiba partililerden " Den ver, Den ver" diye tezahuratla muthis coskulu tesvik almis. Ne diyorsun Clinton klani Obama'nin canina okuma hesabimi yapiyor, yoksa bugun Hillary Obama'yi endorse ettimi ? selam ve iyi gunler

Anonymous (not verified)

Sun, 2008-06-08 08:18

In reply to by نەناسراو (not verified)

Selamlar hasane hamo, Aslinda HeK bana epeydir soyluyordu buraya bir ugramami ama firsat ancak yeni buldum. Simdi elimden geldigince sorularina cevap vereyim. Irak'dan asker cekme konusunda bu kadar keskin olan Obama'nin secimden sonra vazgecme ihtimalini acikcasi cok fazla ihtimal gormuyorum. Aylardir 16 icerisinde tum askerleri cekecegini, Irak'da kurulacak bir askeri use karsi oldugunu soyleyen Obama'nin resmen yalanci olmasi lazim bunlardan vazgecmesi icin. Bizim cografyada boyle seyler olurda burada pek ihtimal vermiyorum. Yani kucuk gruplara yapiyorlar bunu (mesela Ermeni toplumuna) ama Amerikan halkinin cogunluguna boyle bariz yalan soyleyeni pek acikcasi olmaz gibime geliyor. Yani hic acik kapi birakmiyor ki adam soylemlerinde. Mesela Mrs. Clinton oyle degil. Demokrat adaylar icerisinde bir onu bir de Joe Biden'i cok begenmistim. Mrs. Clinton bir yandan kendini Bush politikalarin karsi gosteriyor ama ayni zamanda inanilmaz acik kapilar birakiyordu. Soyle soyleyeyim mesela ben Clinton baskan olsaydi eger asker cekmenin gostermelik olacagina inaniyordum. Ama Obama da bu izlenim yok bende. Guney Kurdistan'i ayri tutmak gerek aslinda ama o konuda henuz Obama'nin fikrini anlamis degilim. Ama asil tartismalar simdi basliyor, o kendince McCain'i en iyi Irak konusunda sikistiracagini dusundugu icin emin ol, Irak bol bol tartisalacak. Boylece benim kafamda Obama'nin gorusleri de netlesmis olacak. Belki sen haklisin, bir sure sonra belki ben de ayni goruse gelecegim. Ama su asamada kendisine guvenmiyorum. Clinton Obama'yi destekledigini acikladi. Bu Amerikan politikasinin tipik tavridir, yenilen digerini destekler. Ama bence Mrs. Clinton baskan yardimcisi olmak istiyor. Demokratlar icerisinde yapilan bir ankette eger Mrs. Clinton baskan yardimci olmazsa bazi demokratlarin o kizginlikla McCain'e oy verecegi, bazilarinin ise oy vermeye gitmeyecekleri ortaya cikti. Ya da bu pazarlaniyor su anda demokratlara ve Obama'ya. Ben bunda Israil lobisinin etkisi oldugu inancindayim. Onlar da tipki benim gibi Obama'ya pek guvenmiyorlar gibime geliyor. O zaman soru su: Israil lobisinin istemedigi biri Amerikan baskani secilebilir mi? Ben bunu pek ihtimal dahilinde gormuyorum. Obama da bu yuzden Israil lehine soylemler gelistirmeye basladi ama bence asil bunlar secim soylemleri. Israil lobisinin rahatlatmak icin bence insanlar Mrs. Clinton'i ileri surmeye basladi. Bu beni de biraz olsun rahatlatir. Ama acikcasi Obama-Clinton ikilisinin uyum icinde calisip calismayacagi ayri bir konu. Clinton akilli bir kadin, etkisi de olukca fazla demokrat parti icinde. Onun Obama'nin ekibinde yer almasi Kurdler icin olumlu olur. Ama asil secim yeni basliyor. Ben halen McCain'in sansini cok goruyorum. Ozellikle eger Israil lobisinin kaygilarini giderilmezse, gun dogmadan neler dogar diyorum. En kucuk bir gerginlik ortaminda tum ibreler McCain lehine donebilir. Sevgiyle kal, Hanife

نەناسراو (not verified)

Sun, 2008-06-08 13:23

In reply to by Anonymous (not verified)

ABD'de iki Başkan adayı var artık. Biri Barack Hüseyin Obama; diğeri John McCain... McCain hem ’şahin' hem de ’daha bir yüzyıl Irak'tan çıkmayacağını' açık açık söyleyen, eski Vietnam savaşı ’gazisi', Kuzey Vietnam hapishanelerinde dört buçuk yıl yatmış, 72 yaşında.. Barack Hüseyin Obama'ysa uzun bi süre ABD'nin Irak'tan çekilmesi gerektiğini, İran'la sorunlarınsa salt masa başında başında çözülebileceğini söyledi.. Bu da yalnız ABD'de değil hemen hemen dünyanın her yerinde insanlara umut verdi. Ortadoğu bi barut fıçısı; Bush hem bu bölgeyi hem de dünyayı cayır cayır yakmak için elinden geleni yaptı.. Biraz bu yüzden biraz da daha 40 yıl öncesine değin ABD'de ikinci sınıf vatandaş sayılan, siyah ırktan birini, hem de İslam dinini anlayan, Kuran'ı okumuş bi kişinin Beyaz Saray'a oturabilecek olması bütün dünya için bir umut...du! Taa ki Obama geçen gün, Amerikan-İsrail Toplumsal Gelişmeler Komitesi'nde konuşuncaya değin. ’İran'ın nükleer silah sahibi olmaması için elimden geleni yapacağım! Elimden geleni derken... Buna bir sınır koymuyorum!' dedi ve dakikalarca ayakta alkışlandı. ’Her fırsatta ve her yerde İsrail'in kendini savunması için çalışacağım.' Obama'nın bu konuşmasının hemen ardından İsrail Silahlı Kuvvetleri'nin yönettiği Ordu Radyosu, ’hem Başkan Bush hem de Başkan Yardımcısı Cheney, İran'a yönelik askeri harekata başlamanın zamanı geldiğine inanıyor..'dedi ve bu haberini Bush'a ’çok yakın bir kaynağa' dayandırdı. Bu arada Jerusalem Post gazetesinde çıkan bi yoruma göre Bush-Cheney ikilisi İran destekli Hizbullah'ın Lübnan'da dizginleri neredeyse ele geçirmesi sonucu böyle bir karara varmış. Bush her fırsatta ve her ortamda İran Cumhurbaşkanı'ndan ’virüs' olarak söz eder. Ve ekler: ’Virüsü kökünden kazımak gerek!' Obama'nın son konuşmasından sonra ABD'deki Musevi lobisinin önde gelenleri ’Hem Bush hem Cheney, Obama'nın bu sözlerini çok beğendi. Zaten Cheney'nin Mart ayında yaptığı Ortadoğu gezisi sırasında, İran'a yönelik saldırının ana hatları konuşuldu..' Bu arada ABD Hava Kuvvetleri'nin B-2 Ağır Bombardıman uçaklarına ’sığınak delen' adı verilen, 15.000 kiloluk bombaların takıldığı bildiriliyor. Bunlarla İran'ın nükleer tesisleri yerle bir edilecekmiş. Bu arada İsrailli yetkililer İran'ın 2009 yılında nükleer silaha kavuşacağını anlatmaya başladı herkese. Dahası geçtiğimiz Nisan ayında İsrail, askeri tatbikatlar düzenlemeye başladı. Hem ABD'li hem de İsrailli yetkililer, ABD savaş uçaklarının İran'ı vurmasından sonra bu ülkenin İsrail'e saldıracağına inanıyor. Bu yüzden İsrail'deki hastanelerde de tatbikat yapılıyor sürekli olarak.. ABD Donanmasına ait USS Ross adlı Aegis sınıfı destroyerse, Lübnan açıklarına konuşlandırıldı. Bunun amacı İsrail'i, olası İran füzelerine karşı korumak. Dr Efraim Sneh, İsrail Savunma Bakanıysa Washington'da yaptığı temaslarda İran'ın çok yakında nükleer silahlara sahip olacağını, bu yüzden bir an önce saldırıya geçilmesi gerektiğini söyledi. Şimdi, Anayasa Mahkemesi'nin son kararıyla birlikte Türkiye'nin nasıl da bir siyasi kutuplaşma içine girdiğini görüyoruz. Ancak böylesine sinir ve moral bozucu bir ortamda dahi, içimize dönüp biribirimizle bu itiş kakışı sürdüremeyiz. Hele sine-i millet naralarına hepten kulakları tıkamak zorundayız. Türkiye Okyanus'un ortasında, bir başına yaşayan, küçücük bir ada değil. Yanımız yöremiz yangın yerine döndü dönecek... Türkiye'nin içine kapanarak, başımızı kuma gömerek ve salt iç sorunlarımızla boğuşarak yaşadığımız sürece, geleceği görmemizi engelleyen kalın kara perdeleri yırtamayız. Emil Zola'nın dediği gibi ’bir ülkenin dış politikası salt askerlere terk edilemez!' Mal alacaksan ABD Enerji Bakanlığı'ndan alacaksın Açık arttırmayla mal satmanın amacı elindekini karla birine satmaktır, değil mi? Onun için, örneğin internette e-bay gibi mezat siteleri olağanüstü iş yapar. Herkes malını büyük karlarla birilerine satar. Ancak ABD Enerji Bakanlığı'nın gerçekten beyinsiz memurları mezat konusundaki bütün kuralları alt üst etmiş. ABD Maliyesi, Enerji Bakanlığı'nın hesaplarına bakınca neler bulmuş neler: 23 Adet damperli kamyon... değeri 448.000 Dolar... satış bedeli 1.70 dolar Intel Süper Bilgisayar ... değeri 89.000 Dolar... satış bedeli 31.000 dolar. Petrol Delme techizatı... değeri 3.9 milyon dolar, satış bedeli 248.000 dolar. Ha unutmadan, bu dünyanın en hızlı süper bilgisayarını ABD Enerji Bakanlığı 31.000 dolara sattıktan sonra, bunun satılmaması gerektiğini, ’hizmete özel' olduğunu keşfediyor ve sattığı kişiden 89.000 dolar ödeyerek geri alıyor!! Türkiye 50 milyon dolara satıldı Denizi doldurarak 300 adadan oluşan böylece de yapay bir dünya kuran Duba'li Nakheel Şirketi, Türkiye adasının 50 milyon dolara satıldığını açıkladı. Şirketin Marka Müdürü Adnan Davud, ’Türkiye'yi temsil eden adayı 50 milyon dolara bir Türk şirketine satttık!' dedi. Alıcı Türk şirketi adaya az sayıda çok lüks villalar yapacakmış ve ’Türkiye'nin keyfini bu villaları alanlar' sürecekmiş. Türkiye adası 54 kilometre karelik bir alana sahip. Projeler onaylandıktan sonra Türkiye Adasında inşaatlar önümüzdeki yıl başlayacakmış. Adada yaşamsa, 2010'da devreye girecek... Türkiye'den bu proje için iki şirket davet edilmiş. Bunlardan biri Fettah Tamince. Daha önce Tamince, Nakheel Şirketinin bu yapay dünyasında, İngiltere'nin uğrunda Arjantin'le savaştığı Falkland Adalarını satın almıştı. Eh n'apalım? Biz gerçek Türkiye'nin keyfini çıkaramıyoruz bi türlü; belki yapay Türkiye'nin keyfini çıkaranlar olur! Türkiye'de TIP hem harika hem dökülüyor! Türkiye'de bir yandan hem belki de dünyanın en çağdaş hastaneleri var, ameliyat öncesi ve sonrası bakım git gide kusursuzu yakalamaya uğraşıyor, bir yanda da kimi hastane ya da klinikler sapır sapır dökülüyor. Geçenlerde Yasemin Hanımın ayak bileği burkuluyor. Müthiş bir ağrı, olağanüstü bir sancı. Hemen İstanbul Ortopedi Merkezi'nin Acil Servisine gidiyor. Doktor koşuyor, röntgen çekiliyor ve... Ayak bileğinde, daha doğrusu tarak kemiğinde kırık görüyor doktor beyimiz. Ve Yasemin Hanım'ın bacağı, dizine kadar alçıya alınıyor! Tabii bu arada yanlış koltuk değneği veriliyor,Yasemin Hanım bunları kullanayım derken az daha yere yuvarlanıyor, Allah'tan annesi son anda koluna girip de kurtarıyor falan falan.. Aradan iki gün geçiyor, Yasemin Hanım annesinin ve arkadaşlarının ’bu tarak kemiği kırığı nalet iştir... Bi doktora daha göster..' ısrarları sonucu kalkıp Dr. Erkal Bilen'e gidiyor. Bundan sonra komedi başlıyor! Gidiyor. Erkal Bey soruyor: ’Yasemin Hanım röntgen yanınızda mı?' ’Evet..' ’Görebilir miyim? Erkal Bey röntgene bakıyor... Bi daha bakıyor...bi daha bakıyor.. ’Yasemin Hanım sizin ayağınızda kırık mırık yok..' ’Nasıl yani..?' Hemen bacak alçıdan çıkarılıyor. Yasemin Hanım yürüyor.. zıplıyor.. hopluyor.. ve inanamıyor.. Doğru İstanbul Ortopedi Merkezi'nin yolunu tutuyor koşa koşa!! Açıyor ağzını, yumuyor gözünü, yerden göğe kadar haklı olarak! Merkezin Başhekimi gag guk... Yardımcısı guk gak... Hemşire aman efendim sepet efendim... Yalnız Yasemin Hanım sapasağlam ayağına kırık teşhisi koyarak bacağının alçıya alınması karşılığı ödediği paraları geri istemeyi unutuyor. Şimdi ben buradan onun adına istiyorum. Yasemin Hanım'ı arayın, bir kez daha özür dileyin ve haksız yere aldığınız parayı geri ödeyin... Ben bu işi izlemeyi sürdüreceğim... Ta ki Yasemin Hanım, ’tamam özür dilediler, paramı da geri verdiler' deyinceye kadar!! ABD SONSUZA DEĞİN SINIR KOMŞUMUZDUR! İngiltere'nin saygın gazetelerinden ’The Independent' ABD'nin, neredeyse sonsuza değin Irak'ı denetim altında tutmaya yönelik, ’gizli bir planı' olduğunu yazmış. George Bush, Irak'ta 50 askeri üs kurulacağını, Irak Hava Sahasının sürekli olarak ABD uçaklarınca denetleneceğini ve Amerikan askerlerine Irak yargı erki katında dokunulmazlık zırhı giydirileceğini söylemiş Pentagon yetkililerine. Şu sıralar Bağdat'la bu kalıcı anlaşmanın ayrıntıları görüşülüyormuş. Bush, anlaşmanın bir an önce bitirilmesi için çaba harcıyormuş; hedefi ABD'de yapılacak Kasım seçimlerinden önce imzaların atılmasıymış. Böyle olunca da Bush, Irak'da ’zafer' kazanıldığını ve muzaffer bir başkomutan olduğunu ilan edebilecek kendi halkına! Ancak, Irak halkı acaba böylesi bir anlaşmayı imzalayacak Maliki ve arkadaşları için neler düşünür? Herhalde ’zafer kazanmış' komutan gibi ayakta alkışlamaz Başbakanı'nı... En hafifinden, ülkesini satanlar safına katar gibi geliyor bana! OLACAK iŞ Mi? Adam dünyanın parasını vermiş, Boğaz'a nazır, Aşiyan'da kendine bi mezar yeri satın almış... Sonra teknesi Karadeniz'de batmış, zavallı boğularak ölmüş! (Sabahattin Erdemli'ye teşekkürler) 08.06.2008

General Ürüğ'a bir suikast planı vardı Bu konuya ilişkin 2000'e Dergisine Öcalan'ın bir açıklaması vardı Buna bir cevabın var mı? Daha sonra TC ordusunda mecburiyeten askerlik yapan üç Kürd yiğidin Türk Genelkurmay Başkanı Doğan Güreşi zehirleme planı vardı Sahi bunu kim engeledi? Dahası o yurtsever Kürd yiğitlerin akibeti seni ilgilendirmiyor mu? Sahi Öcalan daha Beka'da iken Güneri Cıvalıoğlu, Hasan Cemal, Doğu Perinçek, Yalçın Küçük gibi devlet görevlileri üzerinde efendilerine verdiği mesajları çözmek o kadar mı zor? Bu şifreleri çözemeyen biri nasıl olurda kalkar bunca aleni şeyler olurken birileri buna bir isim verirken sen kalkıp “komplo teorisi“ deyip işin içinde çıkabiliyorsun? Bu o kadar basit mi? Dahası bununla kime hizmet ettiğinin farkında mısın? Kürd politıkacı ve aydınlarının söylediğini onlara takıntına bağlıyalım Peki Avni Görel, Bülent Orakoğlı'nun iddialarına ne dersin? Eğer bu dedikleri de komplo ise Öcalan'ı öldürmek için uygulamaya konulan planları kim engeledi? Bunlar Öcalan'ın patronları değilde kimdi? Ha Ha bunların kim olduğunu mu merak ediyorsun? Kaba hatları ile ismi Ergenekon örgütüdür Ha üyeleri kimdir diye sorarsın bildiğin isimler Gerisi senin işin Saplantılarından kurtulmayı becerebilirsen doğru bir isim koyabilirsin On dedik, dokuza inmeyiz, bindiğimiz inmeyiz dersen ne yazdıklarımı oku, ne de cevap ver Bu senin de, benim de gereksiz derecede zamanımızı alır Ne demiştim Önce o kupkuru saplantılarında sıyrıl Bunu başaramadığın müddetçe Öcalan'ın bokunda daha çok buncuk ararsın Onu bilmem ne payesiyle terfilendirip ister milliyetçi de, ister yurtsever de, ne dersen de onlara haksızlık etmiş olursun Artık bunu da yapma *** Öcalan'ın Suriye, Irak ve İran istihbaratları ile kaç anlaşma yaptığından haberin var mı? Ya bu anlaşmaların içeriklerinden? Bu akşam da bu kadar soru yeter Kendine bak Not: Zaman buldukça sana üstünde çalışacağın soruları göndermeye çalışırım Eğer yoruluyorsan ara ver uyarısını yapabilirsin

Umdugum gibi akli basinda biri cikmadin; sakin sende o bende takintisi oldugunu iddia ettigin " Kurd politikacisi ve aydinimisin" ? Daha yazmayi bilmiyorsun koylu, bana bir de aydinlik mi tasliyorsun sen ? Kiskancliktan catlayip patlayacagina, ne demek istedigime bir iyi bak ? Sana , efendi olmadigin, insan gibi cevap vermedigin muddetce, cevap yok !

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.