Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 27 April 2008

Anonymous (not verified)

Sun, 2008-04-27 01:29

Aslin da ben sirac hoca nin bir cok gürüslerine katilmamla beraber paris kurd ensitusunun tv sinin güneylililer tarafin dan kuruldugunu kabul edelim ve niye olmasin ki sayet bir katkilari olcaksa niye olmasin! sirac hocanin samimiyetine inanmakla beraber sanki Türki ye ye ispiyon ediliyor gibi bir sonuc cikmiyormu onun pkk ye karsi kulanilacagini aciliyor neden pkk ye karsi kulanilsin anlamis degilim. pkk Kürd bayragini mi tasiyor da kurulacak televizyounu kiskansin ve pkk in elin de alsin PKK yi diri tutan kimdir pkk ben Devlet istemiyorum bas bas bagirmiyormu kaldiki pkk diye bir sey yoktur pkk türk devletin kürdce ismidir pkk ile türk devletin yaptiklarini bir birin den ayird etmek dahi cogu zaman mümkün olmuyor zavali gerilya nin kendisini savunma haki vardir ve kendisini savunmalidir biz kürdler neden bu kadar kiskanc bir milletiz türk devleti o kadar türkmeni silahlandiriken sayet güney bir tv kurulmasin da bir katki sunmus ise neden kiskanalim

Anonymous (not verified)

Sun, 2008-04-27 02:35

Bi navê Yêzdanê mihrîban u dilovan, Yêzdan Kurda biparêzt!! Bibihurin bi tirreki: Sn. Sorumlu arkadas, Sn. S. Kekuyon aleyhine hakaret iceren ROJCAN mahlasli nin yazisina mahsuben yazdigim cevap silinmistir. Lutfedip neden silindigine dair merakimi giderirseniz bu yogun calismalariniz arasinda nacizane bendenize zaman ayirma zahmatine katlanmanizdan ötürü sahsiniza mütesekkir kalirim Bi silavên Kurdewarî u birayane, Yezdan Kurda biparêzt!! Amed MOL

Sayın Amem Mol, Rojcan ismi ile foruma asılan yazı silindiğinden dolayı ona verilen tüm cevaplarda silinmiştir. Çalışmalarınızdan dolayı başarılar Saygılarımızla Forum Çalışanları

Anonymous (not verified)

Sun, 2008-04-27 02:45

sirac bilgin bey bir turlu dengenizi bulamadiniz kiskirtmak ispiyon etmek saldirgan ortam yaratmada ustunuze yok sukru gulmus ve nasname size bir kac numara buyuk gelir siz sitenizde buldugunuz bir kac cocuk ile birlikte gerginlik yaratip kufur etmelerinize devam edin

Hic süphesiz Sükrü yayincilik, gazetecilik, aciklik ve demokrasi adina, Kürt ve Kürdistanin her seye ragmen icsel olarak kalmasi gereken konularinda, olur-olmaz konulari yazarak, kabuledilmez cok büyük hatalar isledi. Umarim bu uyari Sükrüye son uyari olur. Umarim Sükrü bundan sonra bu vurdumduymazliktan vazgecer. Sahsen ben,coktan beri tanidigimiz Sabri Akman adindaki bir Kürt düsmanini sürekli övmesine artik seyirci kalamiyorum. Bir Isvec partisinden siyasi imtiyazlar alan Sabri Akman adindaki halk düsmani, önceleri Kürtlerle ilgili olumlu bir yaklasim icindeydi. Öcalan'i görmek icin can atiyordu. Öcalan yakalandiktan sonra TC boyali basinindan katbekat daha fazla basladi Kürtlere saldirmaya. Öcalan'in elini bile öpen Sabri Akman, Öcalan yakalandiktan sonra, 180 derecelik bir dönüsle Isvec basininda her gün boy gösterip 'iste Kürtler bu kadar suryani, ermeni katlettiler' diye pervazsizca iftira ve yalan kampanyalari yürüttü. Hemde daha dün Suriyeye gidip Öcalan'nin elini öpmeye can attigini hemen unutarak bunlari yapiyordu. Öcalan'in ne menem biri oldugunu cok iyi biliyoruz. Ama bu Sabri Atman gibi Kürt düsmanlarini sürekli öven, Sükrü'yü hic anlamiyoruz. Lütfen kendine gel. Bu kadari da fazla! http://www.nasname.com/tr/710.html http://www.nasname.com/thumbnail.php?file=atmanas_535566837.jpg&size=article_medium

Şükrü'nün bir dönemler birlikte hareket ettiği "'iste Kürtler bu kadar suryani, ermeni katlettiler" yaygarasını kürtlere yönelik ciddi bir suçlama kampanyasına dönüştürmek isteyen çevrelere bakın.. Sebatayist kurgularının, kürtlere ve diğer azınlıklara Türkiye tarafından uygulanagelmiş tenkil ve tehcirin devletin içine sinmiş 'yahudiler' eliyle gerçekleştirildiği safsatasının sahiplerini göreceksiniz.. Yusuf Halaçoğlu, İlter Türkmen, Kamran Gürün, Yalçın Küçük, Doğu Perinçek, Şükrü Elekdağ, Öcalan v.s. bu konuda ileri çıkan isimlerdir. Her iki dezenformasyon da ırkçı türk akademisyenlerinin de katılımıyla türk devletini aklamaya, aklarken tenkil ve tehcirden en çok zarara uğramış kürtleri suçlamaya, böylelikle kürtlerin gelecekteki hak iddialarının önünü kapatmaya yönelik devlet tezlerini hatta girişimlerine kanıt oluşturmaktadır. Bilinen savunucularını saydığımız aksiyon zaman-zaman Özcan Soysal, Şükrü Gülmüş, İbrahim Seven, Recep Maraşlı gibi isimleri de kuyruğuna takmayı başarmıştır. Öyleki, kendisine ait forumu kürtleri suçlama aygıtına dönüştüren Özcan Soysal'ın forumu bilahare İbrahim Seven'in ifşa etmek zorunda kaldığı gibi "Gökyüzü" mahlas MİT görevlisi Tayfun Er'in aynı konuyu işleyerek sürekli kışkırttığı bir alan haline getirilmişti. Soysal'ın forumunda cereyan eden Tayfun Er vakası aksiyona devlet kurumlarının organik katılımına çok açık bir örnektir. Devlet anılan girişimi teorize etmekle kalmamış aynı zamanda güçlerini seferber ederek yayılmasına ve kanıksatılmasına özel bir itina göstermiştir ve hala göstermektedir. Şükrü Gülmüş, PKK'nin karakutularındandır. Eline kürt kanı bulaştığını 'evet, ben katilim, adam öldürdüm' diye yazarak kendi sitesinde açıklamıştı. Şükrü Gülmüş, kürtlerin eline bulaşmış kanı sorgulamaktan önce, kendi eline bulaşan kürt kanını, öncelikle Mehmet Şener'in katlinde oynadığı lanetli rolü, Batman'dan başlayarak birçoğuna icazet verdiği kürtlere yönelik cinayetleri sorgulamalıdır. PKK'nin muhaliflerine yönelttiği cinayet furyasıyla birlikte PKK içinde işlenmiş cinayetlere, verilen infaz emirlerine, emirlerin uygulayıcılarına dair görünürde karşı tavır almış izlenimi veren Şükrü Gülmüş'ün olaylar bir noktaya dayandıktan sonra yalana sapması, beceremezse suskunluğa bürünmesi ciddiye alınır bir cinayet karşıtlığı değildir. Bizzat cinayetlere bulaşmış insanların cinayet sorgulayıcılığına soyunmaları da bu nedenle kürtlere özgü bir zavallılık türü olsa gerektir.

ikisnin de hic bi faydasi Kurde yok.biri $ak$aki biride anti apoculuka ekmek yiyor.Ikisde apoya ve tc ye hizmet eder durumda.yoksa eger gercekten tc ye ve gercek antiapocu olsaydi çooktan fit olurdu. Tc ile apozm biribirini tamamlayan konseptdir.biri bir digersiz ya$amaz.

h.bawer (not verified)

Sun, 2008-04-27 01:49

Sirac Kekuyon (Bilgin) -------------------------------------------------------------------------------- Şükrü ve Nasnamesi.. Sat, 26 April 2008 17:16 Ben, reyting için, haşa sümme haşa, cami duvarını bile kirletmekten çekinmeyen iki Site tanıyorum; biri Nasname, diğeri ise “nenasname!“ Nenasname piyasaya yeni çıktı. Tüm hızı ile yayın hayatına başlayan yeni Site; biri ben, diğeri Sn Öcalan olmak üzere başlıca iki kişiye serbest atış ile çamur piyasasındaki yerini aldı. Ezeli çamurcu Şükrü Gülmüş'ün Nasnamesi ise hemen, hemen hiç cevap vermememize rağmen; çarpıtmalarla şekillenmiş olan kafa yapısının gereği olan balgamda yüzme, durup dururken insanlara çatma, itirafçıları nebi, yurtseverleri İblis olarak gösterne huyunun gereği bana da çatıyor. Bay Şükrü ve Nasname'si Türk'ü yücelttiği Site'sinde işine gelmediği zaman Kürd'ün şeref, haysiyet, ulusal gurur ve şahsiyetini hiçe sayarak yerden yere vurmakta bir sakınca görmüyor. Ben kişi olarak, güya sorular sorarak beni bu karalamalarına cevap vermeyecektim. Fakat Bay Şükrü'nün “sorduğu sorular“ benim açımdan göz yumulamayacak çarpıtmaları davet edecek türden olduğu için es geçemedim. Umarım Bay Şükrü'den bahseden bu yazıya tahammül eder, okursunuz. Şimdi Bay Nasname'nin sorularına ve bu soruları neden böyle formüle ettiğine bakalım: Bay Şükrü kendimi siyaset arenasının neresinde tanımladığımı soruyor. Bu soruyu sormasında güttüğü amaç, benim “PKK veya PDK veya YNK yandaşıyım“ dememi sağlamaktır. Her ne olursa olsun, kendi kafasınca tuzak bir soru tevdi etmeye çalışıyor. Ama ben o çayırda otlayanlarla ilgimi kestiğimden dolayı bu gibi insanlar duruşumu anlayamazlar. Kısaca kaydedeyim; ben fiili bir siyaset adamı değilim. Ben bir siyasi gözlemciyim. Siyasi Kıblem Kürdistandır. Bu siyasi kıbleye karşı hangi örgüt ve kişi hata yaparsa elimden geldiğince uyarırım. Hatta gerekirse teşhir ederim. “Necisin?“ sorusuna da bu çizide cevap vereceğim; Ben Kürtçü bir ailenin üçüncü kuşak bir ferdiyim. Şu anda Gerilla'ya yardım eden pek çok akrabam ve kardeşim vardır. 1925'ten beri şehitler veren bir zincirin şimdi dördüncü nesli devrededir. Yani kürtçülüğü tescilli olan bir insanım. 1960'lı yıllarda bir avuç kürtçüden biri ve en faal olanlarındanım. Bir diğer sorusunu şöyle formüle ediyor: “Gönlünüzde yatan "Yeni Başkan" Murat Karayılan mı?“ Çarpıtmanın böylesi ya bir geri zekadan çıkar, ya da kasdi olarak ortalık yere salınır. Bay Gülmüş pek geri zeka bir tip olmadığına göre yazdıkları olsa olsa kastidir. Cevabı verilmesi gereken bir soru olduğu için küçümseyip bir kenara bırakamıyorum. Murat Karayılan yıllar süren pratiği ile, yüksek gerilla kaabiliyeti ile hangi mevkiye gelmişse o mevkiyi hak ederek gelmiştir. Senin gibi yan gelip yatanlardan veya Düşman'a malzeme vermekten başka bir yapmayanlardan değildir. Evet “Başkan Murat Karayılan“ tabirini kullandım. Bu tabiri elbette bilerek kullanmıştım. Sn Karayılan fiili ve seçilmiş bir başkandır. Bilindiği gibi Sn Karayılan KCK Yürütme Konseyi Başkanı'dır. Bu durumda KCK sistemi içinde yer alan bütün partilerin kararlarını yürütmekle görevlidir. Yani PKK, PJAK, YJA vs gibi örgütlerin Genel Başkan'dan sonra en üst düzey sorumlusudur.. Kısacası Sn Karayılan açık bir şekilde Kuzey'deki direniş eylemselliği içinde “hükümet başkanı“ seviyesinde bir başkandır. Milyonları bulan bir taraftar kitlesinin içinden süzülerek gelen KCK Yürütme Konseyi Başkanı'dır. “Güneydeki yönetim neydi? Ne yaptı da Kurdistani olmaktan çıkıp Irakileşti? Hele zahmet olmazsa bu iddianın altını doldurun!“ Güney'deki yönetimin bir ayağı bağımsızlıktaydı.Eğer bu pozisyonunu koruyabilseydi hepimizi sevince boğacak kadar devasa bir olay yaratılmış olacaktı. Batı Basını'nın, bazı ABD yetkililerinin, yerel komutanların konu ile ilgili konuşmalararı var. Bu konua Başkan Barzani'nin direkt olmasa dahi satır aralarında söylediklerini elbette unutmadık. WP Yazarları ve emekçileri bu konuda adeta bayram havasında yazılar yazıyorlardı. Fakat 5 Kasım'da Erdoğan'ın ABD'yi ziyareti ile herşey birdenbire değişti. Bu caciğer sarması durum, Türk bombardımanları ve Zap'a doğru yapılan çok zorlu yürüyüşün Türk Ordusu'nun hezimeti ile sonuçlanması sonrasına kadar devam etti. Daha sonra Başkan Barzani'nin sert çıkışı ile sessiz diplamasi dönemine girildi. İşte bönemin sonunda Başkan Barzani; “Biz İrakileşme kararındayız“ yolundabir demeci yayınlandı. Bilhassa Türk haber kaynakları buna dört elle sarıldılar. Durum bu.. Şimdi ne denir bu Zat'a? Bakınız şu kahvehane ağzına: “Mektubunuzda KCK'nin Suriye ve İran konusunda çıkarması gereken, kaydadeğer startejik sırlar göremedim. Yazdıklarınızı siyasal stratejik devlet sırrı mı zannediyorsunuz?“ Stratejik sır görmemiş Bay Şükrü. Yapma etme ağam, sırları bilsem de senin gibiler ile mi paylaşırdım? Başkan'ınız Karayılan tabiri ise ortalığı kokutacak kadar ayıp kaçıyor diyeceğim ama kösele suratlı bir kişiye bunu anlatamazsınız ki.. “Ayının bildiği yedi türkü var, hepsi de Armut üstüne“ misali Bay Şükrü'nün de bildiği türküler hep karalama üstüne.. Yazdıklarımın devlet sırrı ile bir ilgisinin olmadığını herkes bilebilecek durumdadır. Ama.. Ama savaş şartlarında, tıpkı Türk Askerbaşı'nın Türklerden istediği gibi, ben de bir Kürt olarak kendi oto-sansürümü uyguluyorum. Savaşın öyle şakaya gelir yanı yoktur. Sivil insanlarımız sokak ortasında işkenceye tabi kılınıyor, Kollar kırılıyor, kadınlar teşhir edile edile dövülüyor. İhtiyarlar evlerinden çıkarılarak kapılarının önünde zalimlerin hedefi oluyor. Kçyler yakılıyor, hapishaneler ağzına kadar yurtseverlerle dolduruluyor, dağlarda ise boğaz boğaza bir mücadele yürütülüyor.. Zat'ımız ise kendi dalgasında.. Onun bütün beklediği reyting! Kendal Nezan 25 yıl aynı koltukta kaldığına göre başka eleştirecek şey kalmıyor diyebilirim. Paris enstitüsünün TV sahibi olmak için para aldığını çok emin kaynaklardan biliyorum. İkincisi, bu TV'nin “barışçı çözümü sanısını güçlendirmek için“ kullanılacağını da biliyoruz. PKK'nın erimesinden medet uman çevrelerin saklanmayan bir sabırsızlıkla sonuç alınmasını istedikleri de malumdur. Söz konusu TV'nin bu çabalara hizmet edecek araçlardan biri olacağını görmemek, bakar kör olmaktır. Sirac Kekuyon asla çamur atmaz. Sadece kürdistani olmayan davranış ve duruşları duruma göre sertçe hedefe koyar. Bay Şükrü Sirac Kekuyon asla kimseyi şikayet mercii olarak görmez. Ne PDK, ne PKK ve ne de YNK benim için şikayet makamı olmaz. Yaptıklarım Kürdistan içindir.. Aklımın erdığı kadar Kürdistan'a hizmet ediyorum, bu böyle kalacaktır. Hiç kimseye kinim yoktur. 65 yaşından sonra bunun değişmesi elbette mümkün değildir Gerisi Şükrü'nün paranoyasıdır. Bay Şükrü en sonunda şunları kusuyor: “PKK'nin sizi bir dönem için piyon olarak kullandığı Kurdistani satrançtaki, maaşlı Apo şakşakçılığı vazifeniz bitti, şimdi de Karayılan'a mı yamanmaya çalışıyorsunuz diye sorarlarsa yüzünüz kızarır mı?“ Ben savaşan PKK'ye destek vermeye başladığımda Bay Gülmüş de orada bir yetkili veya kenar mahalle üyesi ya da cephe çalışanı idi. Bu adam benim maaşlı olup olmadığımı bilir. Eğer ben Sirac Kekuyon olarak PKK'de maaşlı olarak çalışmışsam... Ailemden şehit düşenlerin kanında boğulayım! Yok eğer iğrenç bir yalancı olarak Şükrü çamur atıyorsa ne diyeceğimi bilemiyorum! Ben Şükrü'nün bağlı olduğu hiç bir manevi değer bulunmadığını yazılarından anlıyorum. Bundan dolayı çamurcu, habis bir ur gibi ortalıkta dolaşan Bay Şükrü'yü Allah bildiği gibi yapsın diyorum.. Son olarak ben hiç kimseye yamanmaya çalışan bir kişilik yapısında değilim. Sn Karayılan'ı destekliyorum. Çünkü O, ABD, İsrail ve İran'ın desteklediği bir orduya karşı benim onurumu koruyor.. Ya Gülmüş? O ne yapıyor? Kısacası yapılanı yıkmaya çalışan bir tipten başka nedir ki?. Yazısının savaş ile ilgisi, Bay Gülmüş'ün savaşanlara ve onları destekleyenlere attığı çamurdur. Halk bu tiplere balgam ile cevap verir. Gün ola devran döne! 2008-04-26 Sirac Kekuyon (Bilgin)..

Anonymous (not verified)

Sun, 2008-04-27 02:06

Bu yazıyı aktaran aslı gibi Kekoyun değil Türkler gibi Kekoyan demiştir. Çünkü onlar Ermeni takıntısı nedeniyle ( Kürtlere ermeni uşağı derler) YAN eki takarlar. Amacı yazıyı buraya alıp Aptallara parçalatmaktır. Umarım Rojcan ve bu yazı aynı İP sahibi değildir. Türkçe klavye bende vardır ama bazı ayrıntılar dikkat ister

Sayın Paloyê Yazıyı aktaran aynı kişi değil.. Sayın Bigin'in kendisine has bir duruşu var... Birileri aktarmış.... Newroz Com'a yönelik pek olumlu şeyler söylemiyor yazıda .. Ayrıca burada "Aptallar" yok... Çok çeşitli ve renkli kalemler var.. Sizde o renklilerden birisiniz.. Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.. Foruma Kurdistan Çalışanları

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.