Skip to main content

BEYRUT lLE DlYARBAKIR FARKI

Son günlerde okuduğum iki yazı dikkatimi çekti. Biri Sosyolog Ismail Beşikçi'ye, diğeri ise Roj Tv'de program yapan Özgür Politika gazetesine de köşe yazan Cahit Mervan'a ait.

Beşikçi, Gelawej sitesinde çıkan yazısında yüzbinlerin Newroz alanlarında toplanmasının anlamını sorguluyor. Ve ekliyor, "21 Mart Newroz kutlamalarinda, örnegin Diyarbakir`da yüzbinlerce Kürt toplaniyor.Fakat 22 Mart`ta ne oluyor? 22 Mart`ta, birgün önce Newroz kutlamasinda toplanan Kürtlerin cocuklari, okula gittiklerinde, "Türküm, dogruyum caliskanim... Varligim Türk varligina armagan olsun" diye ant iciyorlar.Sunca mücadeleden sonra sen hala "Türküm, dogruyum caliskanim" diyorsun,daha da önemlisi "varligim Türk varligina armagan olsun" diyorsun. O zaman 21 Mart`ta, Newroz`u örnegin, 500 bin kisiyla kutlamanin ne degeri vardir? Sen hem,"asli unsur" olacaksin,hem de "varligim Türk varligina armagan olsun" diye ant iceceksin.Burada derin bir celiski vardir.Bu da Kürtlerin azinlik kadar bile bir hakka sahip olmadigini,hicbirsey olmadigini gösterir"

Cahit Mervan ise Beyrut'taki Suriye işgaline karşı toplanan 500 bin insan ile 21 Mart'ta Kürdistan'da kutlanacak olan Newroz bayramı arasında bir bağ kuruyor.

Mervan, Özgür Politika'da çıkan 'Bağdat Dersleri' başlıklı yazısında şunları söylüyor;

"Çok uluslu, çok dilli, çok farklı inanç gruplarının birlikte olduğu lran, Irak, Suriye gibi devletlerin rejimini kökünden sallayacak. Birer hanedanlık olan Suudi Arabistan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi rejimlerin çöküşünü hızlandıracak.

Bu çöküş başlamış durumda. Irak'ta kan ve terör ortamında gerçekleşen seçimler ardından dün açılan parlamento bu çöküşü tetiklemiştir. Artık hiçbir güç halkların demokrasi, eşitlik ve özgürlük istemlerine karşı duramaz.

Lübnan'da 15 Mart'ta beş yüz bini aşkın insanın Suriye işgaline karşı çıkması, bunun en somut göstergesidir. Beyrut'ta yürüyenler Şam'ı, Tahran'ı, Ankara'yı sallamaktadır.

Hiç şüpheniz olmasın ki yarın, yani 21 Mart'ta başta Kürdistan'ın kalbi Amed'de olmak üzere Kürdistan'ın dört bir yanında alanları dolduracak yüzbinler, milyonlar Ortadoğu'da eşitlik, özgürlük, demokrasi zincirinin en önemli halkasını oluşturacaktır."

Kürtlerin bugünkü rengini ve durduğu yeri belirleyen iki yazı ve iki ayrı bakış açısı..

Beşikçi, bizdeki bu kafayla, bu tarz hedef belirlemesiyle yüzbinlerin boşu boşuna Newroz alanlarına yığılacağına dikkat çekerken, Cahit Mervan ise, Newroz alanlarındaki kalabalıkları Beyrut'taki işgal protestosu ile eşdeğer tutup, adeta bunun bir devrim dalgasına yol açacağını umut ediyor.

Türkiye'de Newroz bayramı 1999 yılından bu yana devletin verdiği izin doğrultusunda kutlanıyor. Özellikle Diyarbakır, Batman ve Van'da alanlarda büyük kalabalıklar toplanıyor.

Ben sayın Beşikçi gibi sormayacağım, ama Newroz alanlarında 21 Mart günü toplanan kitleler ile o kitleleri toplayan Kürt siyasetçileri 22 mart sabahı uyandıklarında bir gün öncesinin etkilerini günlük yaşamlarında hisedebiliyorlar mış Yoksa yapılan iş piknik yapmaktan öteye geçmemiş midir? EĞer sadece piknik değerinde bir iş yapılmışsa, gerçekten Beşikçi'ye hak vermek gerekmiyor mu? Ki, gözlenen o ki, 5 yıldır toplanan yüzbinler hiç kimseye bu şekilde hiç bir şey anlatamadı. Sloganı ve siyasi anlatımı net olmayan yüzbinlerin, kara kuru görüntüsü neyi çözer, kime neyi anlatır ki?

Beyrut'taki 500 bin kişi ise, 'Suriye askeri defol' sloganı ile hem Suriye'yi, hem de dünyayı etkiledi. Bu net slogan sayesinde, Suriye askerlerini geri çekme kararı aldı, dünya da Beyrut siyasetinde biraz daha temkinli davranma gereğini his etti.

Biz bu yıl Newroz alanlarında 'savaşa geçit vermeyeceğiz' sloganını haykıracağız. Ne demekse. Kürde savaş açan zaten açmış, biz hala savaşa geçit vermeyeceğimizi sayıklayacağız. Ama bu slogan ile aslında kendimize geçit vermeyeceğimiz açıkça ortada, şimdiye kadarki Newrozlarda olduğu gibi.

Beyrut ve Diyarbakır farkını iyi görmek gerekir. Diyarbakır'daki 500 bin kişi ulusal bir espriyi pikniğe dönüştürürken, Beyrut'taki 500 bin kişi bir iradeye sahip olmak için, kendi kaderlerini tayin etmek için haykırıyor.

Kürtler her yerde olması gerektiği gibi, Newroz alanlarında da Beyrutlular gibi haykırmasını becerse, Beşikçi'yi yanıltma imkanı olur.

Ama Newroz alanları bir günlük piknik alanlarına dönüşürse, Cahit Mervan hep o yanılsama içinde kalır, yüzbinlere de yazık olur!

Dilerim bundan böyle, Newroz alanları Beşikçi'yi yanıltan alanlar olur.

17 Mart 2005

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.