aslinda metfor kurlanmak okuyuca bir nevi hakaret sayilabilir. nseter bicak vs banal benzetmeler. bir de isin oteki yani var kurdistan da heterojenite had safhada simdi burya her egitimden gecmis adam girip cikiyor. milyetcilik iman edilecek bir ideolji olursa omrunuzu yanlis yolda (gene yaptik benzetme) curutecek bir zihinsel kor yola grmis olursunuz desek. way Hek de doneklesti diyecekler de var, bunar passe, asirak seylerin tekrari diyecek kadar bu meseleyi bize ogretecek duzey de insan da.  ortaya yazinca haliyle herkesin mesrebine uydurmaya cabalamak icap ediyor. niye icap etsin? dersen wallahi haklisin, niye icap etsin? peki bundan boyle minumum metafor, minimum benzetme sirada degisim ile ilgili HHY nin yazdigi yaziya bir iki not var. onu da burya kisa ve oz aktarayim. HHY her iste oldugu gibi bu zihinsel olarak mecburi isi de (degisim) modaya sirk sarlatanligina cevirenlere tepkisini yazmis, yazinin o bolumunu anliyorum. ote yandan  degisim in zihinsel degisimin bir secenek degil bir mecburiyet oldugunu hatirlamak lazim aynen biyolojideki gibi her gun aynaya bakan yuzundeki degisimi gundelik olarak farkedemez oysa adam 10 yasinda farkli 20 de 30 50 sinde 70 de farklidir hucreler degisir,  dunya degisir yorm degisir hipotezler teoriler kosullar degisir her sey degisir burda  ana kriter degisimi belli bir kontekstin icinde manali mesnetli bicimde endi dogalligi icinde yapmak. moda boyle ben de degiseyim diyerek yapan var onlar degisimi degil sarlatanligi temsil ediyor bu degisim denen sey de planli progamli degil spontan hatta yuzun aynadaki gundelik goruntude farkedilmemem gibi farkedilmesi kisa zaman araliginda zor olan bir sey olabilir simdilik bu kadar yanlis o yazida nester cerrah bicak katil metaforu bana bir ayrinti. asil mevzu milyetcilik ve kurd milyetciliginin sefaleti idi. oraya br iki elestiri yoneltmek iyi olur, burasi kurdistanin  think tank alani sayilmali hurmetler