Zeki Adsiz bundan yirmi yil önce amansiz bir hastaligin pencesine duserken bir yandan hastalikla mucadele ederken diger yandan hayatinin buyuk bir bölumunu adadigi Kurdistan ulusal kurtulus mucadelesini bir an bile duraksamaksizin surdurdu.
Zeki Adsiz´i kelimelerle anlatmak elbette mumkun degildir. Bende böyle bir caba icinde olmayacagim. Ben Zeki Adsiz´in daha cok insani yönlerinin uzerinde durmanin anlamli olacagi kanisindayim. Cunku Zeki insan olarak savrulanlarin hayatin her alaninda savrulacaklarini gunluk yasaminda sikca dillendirenlerdendi. Insan olarak hayata tutunamayanlarin siyasette olsa olsa yaratiklar olarak var olabileceklerini gerek yasam cizgisi gerekse mucadele cizgisinde hep dillendirdi.
Yasama sevinci olmayanlarin mucadele azmi olmaz. Mucadeleyi severek yurutmeyenlerin insan sevgiside olmaz. Yanilmiyorsam 1984 yilindaydi Samda tesadufen bir yerde karsilasmistik. Kendisi o gun gelmisti ve yanlizdi. Örgutlenme cabasi icindeydi o dönem. Kendisiyle karsilastigimizda görusmeyeli yillar olmustu. Dayi hic degismemissin dedigimde birde bana sor demisti. O dönem yaptigimiz bir cok sohbet ve tartsmada en cok yakindigi sey siyasette akdi vefa olmamasi insanlarin sanki bir nesne gibi isimlendirilmeleri deger yargilarinin hizla asinmaya baslamis olmasi ciddi anlamda kendisini dusunduruyordu.
Samda yaptigimiz o sohbetlerde akdi vefa ve deger yargilarinin asinmasi o gun icin bende cok fazla bir etki birakmazken Avrupaya ciktiktan sonra söz konusu sey hep gunluk yasamda karsilastigim seylerden biri oldu. Kendisini Kölnde ziyeret ettigimde ayni konuyu acmistim,bu gunleri ariyor olacagiz diyordu. Binlerce kadronun sigindigi bir alan olan Avrupa ulkeye dönulmezse Kurdler icin canli insan mezarligi olacak demesiyle olurmu dememe gerek kalmadan bir kac örnekle tehlikenin buyuklugunu o gun sezmistim.
Akdi vefa oldukca insani bir durumdur. Yani insan duygulariyla ilintili bir sey,insanin duygularindan yana yabancilasmasi beraberinde kendine yabancilasmayida getirir.
Son bir kac aydir Zeki Adsizla ilgili Kemal Burkayin yalanlarim adli kitabi kaynakli kamuoyunda bir tartisma vardi. Halen devam etmektedir. Bu tartismada aci olan yalanlarim adli kitaba Zeki adina verilen cevaplarda Zeki´nin ailesinin cevap verme zorunda kalmasidir. Özellikle Zeki´nin cocuklarinin böyle bir tartismaya katilmasi sahsen beni yaralarken Zeki´nin varliginda zekiyle beraber hareket edenlerin sessiz kalmasida bir okadar dusundurucudur.
Gerek Filinta gerekse Servan kamuoyuna bir aciklama yaptilar ve isin hukuki boyutunu kullanma gibi bir durumda olustu. Peki böyle bir durumun olusmasini Zeki hak ettimi? bir insani mezarinda rahat birakmayacak kadar zalimlesen yalanlarim kitabi yazari sayin Burkay yarin sen öldugunde korkarim taputunu tasiyacak dört insan birakmazken akdi vefa demiyecegim o sende zaten hic olmadi sende hicmi ahlaki ve duygusal bir seyler kalmadi???.
Zeki´nin vefatindan önce bilindigi gibi bir örgutlenmesi vardi ve dogal olarakta yoldaslari peki bunlarin sesiz kalmasi nekadar ahlakidir. Yani sizler varken Zeki´nin cocuklarinin böyle bir tartismanin muhatabi olmasi nekadar ahlakidir.
Evet Xalo sen yine hakli ciktin. Yasama sevinci olmayanlarin mucadele azmide olmaz. Mucadeleyi severek yurutmeyenlerin insan sevgiside olmaz. Xalo sen gittikten sonra eski yol arkadaslarindan biri YALANLARIM diye bir defter yayinladi ve defterde sen gunah kecisi ilan edildin. Seni savunmak Filinta ve Servana dustu. Bana aci veriyor bu durum Xalo eminimki yine bunlarada gulumsuyorsun ama yine eminimki yoldaslarinin sessizligine uzuluyorsundur.
Sevgili Xalo seni ölumsuzler kervanina katilisinin yirminci yilinda saygiyla aniyorum. Gidisin erkendi kisacik ömrune cok seyler sigdirdin. Insan mezarligi diye adlandirdigin Avrupa ve mudaimleri insan olmaktan yana savrulmalrini o kadar illeriye göturdulerki ellerinden gelse mezar taslarina saldiracaklar.
Sevgili Xalo seni ölumunun yirminci yilinda sevgiyle saygiyla aniyorum.
Sevgi ve selamlar
ZEKI ADSIZ´IN ÖLUMUNUN YIRMINCI YILINDA AKDI VEFA .