Sevgili Canbek. Her iki yazinida dikatle okudum bir cok sorular yöneltirken bir cok cevaplarda veriyorsun. Lakin PKK espirinde bayagi kafa karisikliklari yasiyorsun. PKK nasil nicin kim tarafindan nereye itildiginden cok icinde bulundugu durumdur önemli olan. Yani PKK nin hangi tarihte ne yaptigindan cok somut konumu degilmidir butun bu sorulari sorduran. PKK dan ayrilanlarin ve PKK disindan da yapilan elestirilerde bir cok benzerlikler zaten var. Burda sadece önemli olan elestirel ve ihanetle itham edilen PKK nin bu ve benzeri bir cok seye saibeli bir sekilde bulasmasi ve saibelerin yine saibeli bir bicimde örgut icinde tartisilmamasidir. Bunlarin yorumunda ve elestirrisinde dunden bugune konulan yuzlerce isim ve benzetme zaten mevcuttur. Peki sorun nedir PKK nasil adlandirilmali ya yaptiklari yada söylemleriyle degilmi?? yaptiklarini tartisacak durumda degilim ama söylediklerinden hareketle yani inanc ve gerceklik karistirilmazsa PKK hareketi Öcalan tarafindan siyasal ve ideolojik olarak hangi konuma uygun hale getirilerek mevzilendirildi ve mevzilendiriliyor. Anahtar soru bu ve butun gerceklikler burda gizli degil aciktir. Dolayisiyla ihanetin tarihcesini birakalimda tarihciler cözsun. Bizi bugun cok fazla ilgilendiren yani somut mevzilenmis halidir. DTP hareketi genel olarak kabul gören sekliyle PKK nin sivil örgutlenmesidir,dersek ki dogru degil direk olarak Apo nun denetiminde olan bir yapilanmadir. Bu da bana göre sorun degil sorun DTP nin ne yaptigiyla aciklana bilir. Veya nasil bir mevzilenme icinde olduguyla dahada acik aciklanabilir. DTP nin birileri tarafindan kabul edilmesi onu mesri kilmaz mesruluk nicelik bir cogunluklada aciklanamz. Ulusal yapilarda mesruluk ulusun haklarinin savunulmasi anlaminda ulusal mesruluk saglar. ABD veya bir baskasinin kiminle görustugu ona bir mesruluk vermez. Simdi gelelim denklemin cözumune: PKK dogrudur Kurd sorununda bir vaka ben vakaya Kontra diyorum Ulusal hareketler icinde yeni olmayan dunden bugune uygulanan bir yöntem ve bu yöntemle yaratilan bir cok kontra hareket ciddi anlamlarda da guc sahibi olmuslar. DTP kontra hareketin sivil temsili yani bir devamidir. T.C kaynakli bir cözum tartismasidir tutturmus gidiyor. Bu tartismada ve devlet aciklamalrinda sorunun konus bicimi her ne kadar Kurd cözumu densede bu cözum de Kurdlerin ulus olmaktan kaynakli haklarinin birakin teslimini tartisilmasi bile pesinen red edilmis durumdadir. Kim diyor? cözum sahipleri, önerdikleri ne? bireysel haklar muhattap kim tabiki PKK tersine diyen yalan söylemis olur. Cunku cözumde paslasilan DTP=PKK dir. Sorunnun taraflari aslinda anlasmis durumdalar lakin sorunun cözumunde ikna edilmesi gerekli olan TURK ve KURD kamuoyun oldugu gercegi her nedense analiz yapmaya calisan bir coklari tarafindan unutuluyor. Tartismada aslinda komuoyunun hazirlanmasi eyleminin kendisidir. Gerek Kurd sitelerinde gerekse Turk medyasinda yazan bir cok Kurd ve Turk yazarinin israrla öne surmeye calistiklari bir yaklasim söz konusudur. PKK Kurdistanda farkli taraflarin siyaset yapmasinda bir engeldir. O zaman cözumu destekleyin siyasetin önunu acin iste burda bir coklarimiz tora takiliyoruz. Ne adina siyaset yapma adina peki nasil hangi kosullarda dikkat edilirse cözumu detekleyin köstek olmayin desteginizi deklare edin siyasetin önunua acin yani statikonun kirintilari icin 200 yillik bir kavgadan vazgecin demekle esdeger olan bir sey. Tartisilan ve tartisildigi gibi cözuleceginede kusku olmayan Kurd sorunun ULUS OLMAKTAN KAYNAKLI HAKLARININ DIBINE DINAMIT dösenecek olan bir eyleme katilmak ve bu eylemin kontra egemenlige mesruyit kazandirmakla es anlamli oldugu bukadar acikken buna kimin kim adina kime mesruyet kazandirdiginin fazla bir önemi yok sanirim. Bu sorunda gerek ABD gerekse AB taraftirlar tarafliklari Kurd sorunun cözumunden degilde LOZANIN devami anlaminda taraftirlar. Iste soruna inanc degilde bilimsel yakalsmak istersen bu sonucu elbette görebilirsin. Kurd sorununda gecen yil Avrupa kaynakli Binlik bir imza kampanyasi vardi o kampanyadaki yaklasim mantigi bugunku cözumun adidir. Bu cözum Kurd sorunun cözumu degil de bitirilmesi eyleminin ta kendisidir. Bugun sana siyaset yapma hakki tanimayanlar mesruyet kazandiklarinda sana hayat hakki tanimayacaklardir. Bilmem ne kadar dikatinizi cekti APO nun avukat görusmelerinde guvenlik gucu talebi vardi basina yansiyan ama asli farkli olan bir talep yani askeri guc isterken kendi savunmasini ve kendi yakin ceveresinin savunmasini ister gibi ama aslinda yarinlarin total kontrolunun unutulmamasi icin bir askeri guc talebi vardi. Bu talep olmazsa olmaz demiyorum ama buna geleceksiniz gelmek zorundasiniz diyor sayin baskan. Bilmem bu sizlere neler anlatiyor. Ulke kaynakli kampanyayla ilgili gerek sen gerekse baskalari bir takim elestriler yöneltiler. Hic bir sey elestirilmez degildir tabiki yapici oldugu muddetce,lakin kimileri elestiri adi altinda söz konusu acilimin utangac savunuculugunu yaparken söz konusu kampanya cikisini ise mahkum etme eylemi icine elestiri adi altinda yeltedi. Elestirilerde cok dkat cektigi söylenen "Yikilmis dunya duzeni" espirisinin köhne bir yakalsim belkide sol jargon vs.vs.vsler dendi. Halen bunda anlasilmaz olan ise aslinda sanki mevcut bir dunya duzeni varmis espirisine yatmis olmaktir. Cok kutuplu dunya dan tek kutuplu dunyaya gecildigi sanildigi anda aslinda dunyada uzerinde anlaslmis bir duzen olmadigi ve tek kutup degil cok farkli gucler dengesi gercegi unutulursa varilacak sonucarda elbette elestirel olur. Evet dunya duzeni yikilmistir ve yeni dunyaya duzen verme kavgasi tam hizla devam ederken bunu anlamayip baskalrini elertirmek biraz fazla haksizlik degilmidir. Mevcut dunya duzenini planlayanlari cok tarafli dusunmek zorundayiz. Tek tarafli bir dunya duzenleme yaklasimi ne kabul göruyor nede egemendir. Dolayisiyla egemen olmayan birseye mesru deyip gayri mesru bir cok seyide mesru????mudur deyip soru isaretleri uretmek dogru yaklasim degildir. Egemen olan herseyinde mesru olmadigi gercegi tabii unutulmazsa. Söz konusu kampanyalar sana ve hepimize aslinda siyaset yapma yolunda atilmis adimlardir. Görev bu adimlari desteklemek ve guclendirmektir. Karsi durulmasi gereken ise yarinlarimizin bir butun ulus olarak ipotek altina alinmasi dizaynina karsi durmaktir. ABD ve AB nin Kurd sorunda tarafliklari guvenli enerji kaynaklari ve gecis yollarindan ibarettir. Turkiyeye de dayatilan cözde nasil cözeresen cöz demekten baska bir baska bir sey degildir ve söylenmedi cözum yaklasimiyla acik ve netken gerisi biraz favla faraziye degilmi???? Kimin kimin gözunde mesru oldugu degilde kimin Kurdun ulusal kavgasinda Kurdun ulus olmaktan kaynakli haklarinin savunucusu ve sahipligi meruyetidir önemli olan ve mesriyet ancak ve ancak bunula aciklanabilir. ulusal sorunlarin cözumu ulusun haklarinin gaspini onaylamakla bir ulusun mesru temsilcisi olunmuyor olsa olsa ulasal isbirlikcisi olunuyor. En azindan dunyada bu yaklasim ve cözumun adi bu ama biz Kurduz buda bizde niye farkli olmasinki Ihanette olsa bizimdir. Cunku Kurd olsunda nasil olursa olsun mantigi epeydir revasta degilmi zaten. Sevgi ve selamlar