O dönem(2003 dönemi) bölgesel güçler can derdindeydi. IRak
devleti yoktu. Kürdler gelecekte masa başında durumlarını
güçlendirmek için kararlı adımlar atabilirlerdi.. Ama,(o dönem itibariyle)birbirlerini
düşman gören iki Kürd partisinin var olan süreci doğru değerlendirmediğini
biliyorum. Dünyaları grup çıkarları ile kararmıştı. Araplar Kerkük'ten kaçıyordu ve onlara sahip çıkacak merkezi bir otorite yoktu. Kürd liderliğ
o dönem ulusal çıkarları (Kerkük bazında) grup çıkarlarına kurban etti..
İki büyük Kürd partisi ortak bir tutum alsaydı durum böyle olmazdı..
Sevgili Hanife,
Kerkük'ün Kürdistan'a katılması ayrı, masaya giderken güçlü konumda
olmak farklı.. O dönem Kürd yöneticileri ikisini yapmadılar..
Az kaldı yine birbirlerine gireceklerdi.
Sonra ne oldu?
ABD Generalı Kürdlere bir ultumatom çekti... 24 saat içinde Kerkük'ü terk edin diye..
Sevgili Hanife ve HeK,
Daha sonra KDP ve YNK Kerkük'e ortak bir ulusal
politika temelinde değil, grup çıkarları temelinde girdiler.
İki ayrı istihbarat teşkilatı(Zanyari ve Parastın), iki ayrı eğetim sistemi,
iki ayrı demokratik kitle örgütü ve kısacası iki ayrı hükümet olarak
Kerkük'te faaliyet yürütüler..
Hâlâ bu durum devam ediyor.
Bugün Kerkük İl Meclisinde KDP ve YNK anlaşmadıklarından dolayı
hiç bir komisyonun başkanı yok..
Sen "yürütülen politikanın doğru olduğunu" söylerken yanılıyorsun..
Bundan dolayı bu verileri veriyorum.
Silav
Re: Sevgili Hanife ve HeK (devam)