بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

Kurdistan halkına ve Tarihe Karşi Sorumluluk Duymak-1

‘’ Kürt’ lerin Pêşmergeleri, Kurdistan bölgesinin dışındaki bölgelerden geri çekmelerinin dışında baska bir seçimleri olmadığını anlamaları gerekir’’ şeklindeki direktif yada tehdit Şii Milletvekili Haydar Ebadi tarafından başta Kurdistan önderligi olmak üzere tüm Kürt’ lere yapmakatdır. Şii Milletvekili Ebadi’ nin Kurdistan bölgesinin dışındaki bölgeler, dediği yerler ise Güney Kurdistan topraklarının % 48’ ni oluşturmaktadır. 29. 09. 2008 tarihinde Sbeiy com’ da Ferman Abdulrahman’ nın yaptı araştırmada şunları belirtmekte: ’’ Kurdistan bölgesi( Kasdettiği Kurdistan’ ın Güneyi R.B) 82.620 km² dir. Ama 40.567 km² ’ den fazla alanın ki bu oran Kurdistan topraklarının % 48 ‘ ni oluşturmakta ve bu toprakların kaderi 140.madde çerçevesi içersinde belirlenecektir. Şii Arap Milletvekili’ nin Kürtlerin kayıtsız-şartsiz Pêşmerge güçlerinin çekmesini istediği alanlar Güney Kurdistan topraklarının yarısını oluşturmaktadır. Her nekadar Kurdistan’ ın güneyindeki gelismeler, Kurdistan’ in Doğu, Kuzey ve Kuzey-Batı Kurdistan’ ı kaderini de belirliyorsa da bizim, Kurdistan’ in Güneyini etkileyecek durumumuz yok, Kuzey Kurdistan’ li ‘’ Mastawçi ve Muçexurlar’’ bizim boşluğumuzu doldurmuş bulunmaktadirlar. Geçenlerde bu Mastawçilardan birtanesi, Kurdistan bölge başkanı Sayın Mesud Barzani’ ye , Kurdistan başkanı demediğimiz için Ata binip kılıç salıyor. Varın diyelim ki Kurdistan başkanı diyelim, bu var olan bir realite ve hukuksal statüyü değiştirir mi? Kendileri bunu bu şekilde dillendirip seslendiriyorlar, Federal Irak anayasasında, Kurdistan Anayasasında ‘’ Kurdistan bölgesi başkanı’’ diyor ama mastawçılar çok önemli bir sorunmuş gibi Kurdistan medyasını suçluyor. Tam apocu mantık; kendin çal, kendin söyle, kendin oyna…Kurdistan’ ın güneyinde olup biten bu gelismelerin içersinde, umut verici olangelişme, Mastawçi ve Muçexurların yanında, yurtsever-devrimci temelde toplumsal muhalefet ve eleştri grupların da filizlenmesidır. Bu gelişmelere öncülük eden Nawşirvan Mustafa’ nın katkılarını gözardı etmemek gerekir. Nawşirvan Mustafa, Kurdistan halkına ve tarihe karşi olan sorumluluğunu devrimci-yurtsever temelde yerine getirmektedir. Nawşirvan Mustafa ve bir takım aydınlar İktiadar olmanın nimetlerini ellerinin tersi ile iterek devrimci-yurtsever bir temelde görevlerini yerine getirmeketdirler. Bize düşen düşen görev imkanlarımız içersinde yardımcı olmaktır. Çünkü Kurdistan' ın herhangi bir  noktasindaki gelişme, tüm halkımızın geleceğini (olumlu yada olumsuz)belirlemektdir.Bizler biryandan Kurdistan' ın güneyindeki gelişmeleri pür dikkat izlerken diğer yanda biz Kuzey Kurdistan’ lıların esas sorumlulukları, Kurdistan’ ın Kuzeyinde olup-biten gelismeter karşisındaki sorumluluk ve görevleri ne olmalıdır sorusuna cevap aramak ve bulmaktır. Toplumsal hafıza, toplumsal bilinç yada toplumsal unutkanlık, bu alanlardaki sorumluluk ve görevlerin yerine getirilip getirilmemesi ile orantılıdır. Toplumsal hafıza, toplumsal bilinç ve toplusal unutkanlığı oluşturan etkenler derli -toplu bir şekilde irdelenmediği sürece,ulusal mücadelenin dinamikleri aktiv bir şekilde ileriye doğrul sağlıklı birşekilde ivme kazanması mümkün değil. Ulusal ve toplumsal mücadele ve onu örgütleyenler arasındaki bağ ve örgütleyicilerin görev, sorumluluk ve fonksiyonları bilince çikarilmadigi sürece; dün bügün ve yarın arasındaki organik ilişkiler güdük, bağımlı kalır. Ulusal ve toplumsal hafiza ve bilincin oluşması sekteye uğrayıp toplumsal hafıza kaybi diğer bir deyimle gelecek kuşaklar için, biz ve bizden sonraki kuşaklar için yararlanacakları deneyimler bırakmaz. Bizim yaşadığımızın bir benzerini yeni nesillerde yaşar. Geçmiş ulusal mücadele ve ulusal mücadaleye önderlik ( Mîre Kor, Şex Seid, Seyid Riza, Şex Ubeydulla, Simko, Mîrê Bota...vs) denler; savaşarak ya savaş meydanında yada pazarlıklar masasında yada işbirlikçilerin ihanetleri sonucu yenildiler. Günümüz ulusal mücadelesinde, özellikle Kurdistan’ ın kuzeyi bağlamında, Kurdistan ulusal mücadelesine önderlik edenler, savaşmadan alanlardan çekildiler yada bir takım işaretlerle geri çektirildiler! Savaşmadılar, savaş alanlarına inmediler ama savaş komutanları edalarına bürünerek direktif ve emirler yağdırdıler. İnsanları ölüme gönderdiler ama ölüm yanlarına yanaşmadan ‘’ tüydüler’’Kurdistan’ ın Kuzeyindeki ulusal mücadele, ulusal mücadelenin öncüleri, öncü gücün konumu bağlantı ve ilişki tarzları ulusal mücadele ile olan bağları, örgüt içersindeki konum ve pozisyonları, sömürgeci güçlere karşi olan duruşları mercek altına alınıp incelenilmelidir. Kurdistan’ ın doğu ve güneyindeki örgüt ve örgüt önderligi ilişki tarzları, konumlanmalarını mücadelenin ihtiyacına göre belirlerken, Kurdistan’ ın kuzeyinde ise tam tersi bir durum yaşanıldı. Örgütsel yaşam ve ulusal mücadele, örgüt önderliginin yaşam tarzı ve konumlandığı alana göre şekillendirildi. Bizde ise , Örgüt yada mücadele başarısızlığa uğradığında, yenilginin faturası örgüt önderliginden ziyade, örgüt gövdesine fatura edilmektedir. Bizler bu sorunu irdelemek deyim yerindeyse yaramızı deşmek zorundayız, ucu kime dokunursa dokunsun gelecek kuşaklar içinde başarısızlığımızın faturasını ortaya çikarmaliyiz. Böyle yapmakla toplumsal hafiza oluşturulur, yeni bir mücadele ve gelecek kuşaklar için nerede nasıl hata yaptık ve sorumluları kimler ve kendilerinin nasal hareket etmeleri açısında muhasebe yapma imkan ve fırsatını sunabiliriz. Biz tecrübesizdik, bu tecrübesizlik iyiniyet, fedekarlık ve sadakatla birleşince, kiminle nasıl bir birliktenlik olduğu konusunda gözükapalı ve kördük! İnanıyorduk güveniyorduk daha sonra savaşmadan tarumar olduk, her birimizbir tarafa savrulduk, kimimiz toprağa, kimimiz, sokaklara, kimimiz dörtduvar arasına kimimizde tımarhanelere postalandık. Böylelikle Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesinin ana gövdesini oluşturan 78-79 kuşağı yok edildi. Bu gün Kurdistan ulusal mücadelesi bunun faturasını, Kurdistan halkı ve coğrafyası büyük bir dejenere ve asimilasyon kampanyası ile ödüyor. Yeniden alana inmek, mücadeleyi örgütlemek için 70’ li yıllar ile 90’ lı yıllar arasında gelişmeleri irdelemek, TC’ nin Kurdistan ulusal mücadelesi saflarında yarattığı tahribatları bilince çikarmak zorundayız. Kurdistan ulusal mücadelesi denek taşi değildir. Her bir başarısızlık, berberinde yüzbinlerce Türkleşme ve her kariş Kurdistan toprağının TSK postallarının altında çignenmesini de beraberinde getiriyor, getirecek………..devam edecek[email protected]

Şîroveyeke nû binivisêne

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.