بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

Kürdistan Halkının Yeni Yılını Kutluyoruz!!!!!

  Kürdistan Halkının Yeni Yılını Kutluyoruz!!!!! Newroz Com Çalışanlar Kürdistan halkı, büyük umutlarla ve rüyalarla girdiği 2007 yılını, kısır döngü içinde, büyük manevi, maddi ve fiziki bedeller vererek tamamladı... Kürdistan sorunu, 40 veya 45 milyona varan devletsiz bir milletin sorunu olarak 2007 yılında da Ortadoğu’nun en temel sorunu olarak dünya gündeminde yerini aldı...  Ortadoğu’da yerinden oynatılan her taşın altında Kürdler ve Kürdistan gerçekliği çıktı.... Kürdistan sorunu, Türkiye, İran, Irak ve Suriye gibi sömürgeci devletlerin, onlara her türlü destek ve dayanışmayi sunan Arap ve İslam ülkelerinin sınırlarınıda aşarak bir dünya ve uygarlık sorunu olarak yakıcı bir şekilde dünya gündemine girdi... Kürd halkı, Kürdistan dört bir yanında ve diasporada diri, mücadeleci ve ulusal istemlerinden ısrar eden özgürlük aşığı bir halk olarak üzerine düşen görevleri yerine getirmeye çalıştı... Fakat, ne yazık ki Kuzey Kürdistan halkı büyük maddi ve manevi bedeller ödemesine rağmen, Kürdistani, Kürd milletinin ulusal iradesini ifade eden, Kürdleri tüm özgür dünya halkları gibi bağımsızlığa taşıyacak siyasal bir önderlikten yoksundur..PKK ve legal yan varyantları, silahların eşliğinde “Bağımsız, Birleşik, Demokratik ve Sosyalist Kürdistan” gibi büyük ulusal talepleri propaganda ederek monopolize ettikleri Kürd hareketini, tüm ulusal talep ve istemlerden arındırarak , meseleyi “dil-diş” derekesine indirerek Kürdleri “Türklük”, “Türkiyelik” ve Kürd celladı “Kemalizmin” limanına sürdüler..PKK ve legal yandaşları “derin” bir orkestra şefinin koordine ettiği “dekurdizasyon” sürecinin 21.yüzyılın yeni “Nutukçuları” olarak Kürd toplumunu umutsuzluğa sevketmek, Kürdistan devletinin kurulmasının hayal olduğunu yaymak, “Kürd milliyetçiliğinin lanetli” olduğunu empoze etmek için büyük bir bombardımana tabi tutmuşlar..Son bir kaç yıldan beri PKK “Demokratik Konfederasyon”, “Demokratik Özerklik” ve belki yarın “Demokratik Bağımsızlık” gibi, bizim anladığımız bağımsızlık, konfederasyon ve özerklikle zere kadar alakası olmayan, içi boş ve eskilerinin Tezyinat-i lafziyye dedikleri kelime süslerini halkın bilincini köreltmek için kullanmaktadır..  Kuzey Kürdistan halkı, 2007 yılını ulusal ve demokratik taleplerini seslendiren siyasal bir önderlikten yoksun, kökleri aynı “derin merkeze” dayanan AKP ve DTP kıskacında kaldı.. PKK dışında kalan Kürd siyasal yapılanmaları, Kürdistan gerçeğinden uzak, sonuç alıcı mücadele biçimleri karşısında tövbekâr olduklarından, sanal politikalarının kurbanı olarak büyük oranda atomize oldular... Grup olarak çoktan siyasal ömürlerini dolduran, birey olarak kendi gölgeleriyle kavgalı bazı Kürd çevreleri, hiç bir şey olmamış gibi, Kürdistan’da kıran kırana bir savaş ve tahribatlar süreci yokmuş gibi, 1970’li yılların ortalarındaki “grup arkadaşlıklarını” ve “derneklerini” yeniden canlandırma nostaljisini realite sandılar ve hayatın gerçekliğine çarptılar... Çünkü o eski köprülerin altında ve üstünde çok suların geçtiğini, 25 yıl boyunca Kürdistan halkına karşı soykırım savaşında Türk devletinin büyük tecrubeler elde ettiği, legal ve icazetli denilen alanlarında büyük oranda kontrolu olduğunu aritmetik hiçlerin toplamıyla doldurulamayacağını görmek istemediler.. Yani sonuç olarak Kuzey Kürdistan halkı, dünyada yaşanan gelişmeler ve değişmelere bağlı olarak, Türk devletinin AB ve Ortadoğu’da rütüşlerle de olsa kendisini yeniden konuşlandırmaya çalıştığı bir ortamda ulusal iradeden yoksundur.. Bugün Kürdler adına siyaset yapanlar, Avrupa Birliğinin nezdinde, Lozan Antlaşması imzalanırken Kemalistlerin “Kürd temsilcileri” dedikleri kesimlerin kötü ünlü rollerini üstlenmiş bulunmaktalar... Bu çevreler, Kürdistan meselesini yok sayarak, kendi kadim ulusal toprakları üzerinde her zaman çoğunluğu teşkil eden Kürd milletinin doğal ulusal taleplerini hiçe sayarak, aslında Türkiye metropolleri için ileri sürülmesi gereken “Kürd sorunu”nu Kürdistan Meselesine ikame ederek Türk devletinin çizdiği güzergahı Kürd milletine kader olarak empoze etmekteler.. Türk devleti, Kürd milletinden ve Kürdistan’ın özgürlüğü için dağlara çıkan Kürd gençlerinden intikam almak için Kürdistanı yakıp yıktığı bir ortamda Kuzey Kürdlerinin tek irade olarak ortaya dökülüp, “ulusal refleks” göstermeyişinin altında Kürdlerin bu öndersizlik sorunu yaptıyor... Yine geçen yıllar gibi, Güney Kürdistan Federe Devleti 2007 yılı boyuncada tüm dünya Kürdlerinin ulusal iradesinin ve ulusal taleplerinin seslendirildiği Kürdistan parçası oldu... Güney Kürdistanlılarda 2007 yılına büyük umutlarla girdiler, 2007 yılını “Kerkük yılı” yada “Kerkük’ün Anavatana katılma” yılı ilan ettiler.. Güney Kürdistan Siyasal Önderliği, 2007 yılında “Kürdistan Anayasa’sını” Kürdistan Parlamentosunun onayına göndermeyerek Irak’ın dağılmasını yada en azından Konfederal bir Irak ortamında daha ileri bir Anayasa yapmayı hesaplıyordu... Ama, 2007 yılı boyunca Irak Daimi Anayasa’sında yer alan Kürdistan halkının haklarını pratiğe aktarmak istiyordu... 2007 yılı boyunca Maliki yönetimi Kürdleri yakından ilgilendiren Kerkük ve diğer işgal altındaki Kürdistan bölgelerine ilişkin Anayasa’nın 140.maddesine ilişkin hiç bir adım atamadı...... Irak merkezi hükümeti, Kürdlerin üzerine ısrarla durduğu petrol yasasınıda geçirmedi... Tam tersi Irak Petrol Bakanı Şaristani, Kürdistan Hükümetinin bir dizi yabancı şirketlerle imzaladığı petrol bulma, çıkarma ve satımına ilişkin antlaşmaların “geçersiz” olduğunu ilan etti... Irak Merkezi Hükümeti, Kürdistanı savunmakla yükümlü ve Irak Ordusunun bir parçası olan Peşmergelerin 2007 bütçesini vermedi.Kürdler için “kırmızı çizgi” olan bu ve benzeri sorunlar 2007 yılı boyunca Kürdistan ve merkezi iktidar arasında sorun oldular.... Aralık ayının ortalarında Kürdistan Başbakanı Neçirvan Barzani başkanlığında bir Kürdistan delegasyonu bu sorunları çözmek için Bağdat’ta gitti... Kürdistan Başkanı Kek Mesud’un söylemiyle “Kürdistan delegasyonu eli boş” döndü... Kürdistan Parlamentosu Anayasal süreci 2007 yılının 31 Aralık ayında biten, 140.maddenin süresini Birleşmiş Milletlerin önerisi üzerine 6 ay uzattı... Bu 6 ayın anayasal bir özelliğe kavuşması için Irak Temsiciler Meclisinin onayıda gerekir.Kısacası Bağdat merkezi hükümeti, 2007 yılı boyunca Kürdlerin ulusal taleplerine ilişkin hiç ciddi bir adım atmadı... Bu durum ise beraberinde Kürdlerin Maliki yönetiminden desteğini geri çekmesi anlamına geliyor... 2007 yılı, bir anlamda Maliki hükümetinin sonuda olabilir.Güney Kürdistan Hükümeti, 2007 yılı boyunca sağlık, eğitim, yeniden yapılanma, yabancı konsulosluklarının Hewler’de açılması, yabancı şirketlerle petrol antlaşmaları gibi konularda ciddi adımlar atabildi... Ama, ne yazık ki hâlâ geçmişte var olan iki idareden kaynaklanan maliye gibi bir çok temel bakanlık birleştirilmiş değil... KDP ve YNK politbüroları Hükümet ve Parlamento “üstü” pozisyonlarını koruyorlar... Parlamento’nun Hükümet üzerindeki kontrol mekanizması yok... Güney Kürdistan’da var olan yolsuzluklara karşı ciddi bir kampanya yok.... Güney Kürdistan pazarları sonuna kadar yabancı ve özellikle Türk ve İran ithal maddelerinin merhametine bırakılmış.... Güney Kürdistan iç pazarını çöküşten kurtaracak, iç üretime ivme kazandıracak ciddi siyasal iradede yok. Tüm bu eksikliklere ve hatalara rağmen, Özgür Kürdistan 2007 yılı boyunca Kürd düşmanlarının dört bir yandan kuşatılması altında Kürd davasına ve Kürd ulusal taleplerine tercüman oldu.. Güney Kürdistan Kürd’ün özgürlüğe ve dünyaya açılan biricik penceresi oldu. Güney Batı Kürdistan ve özellikle doğu Kürdistan siyasal yapıları parçalanmış ve dağınık bir şekilde 2007 yılını kapatılar. Sonuç, olarak 2007 yılı boyunca Kürd halkı dünyanın her tarafında Kürd düşmanlarına karşı, birey olarak, çevre olarak, grup olarak ulusal tavır içinde oldu... Ama, Kürdistani ortak irade yokluğundan dolayi Kürd halkının gerçek gücü dünya kamuoyunun gündemine taşınmıyor... Bu son Türk saldırısı karşısında Kürdlerin sessizliği, yada cılız sesi bunun açık ifadesidirYukarıda ifade ettiğimiz gibi 2007 yılı boyunca çözülmeyen veya askıya alınan tüm sorunlar 2008 yılında gündeme gelecekler.... Bunların başında Kerkük meselesi geliyor Biz, Newroz Com Çalışanları olarak 2007 yılı boyunca imkanlarımız dahilinde yaptığımız haber ve yorumlarda halkımızın bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olarak hareket ettik, 2008 yılında daha güçlü bir şekilde yine görev başında olacağız.. Bir yılı geride bırakırken 2008 yılına büyük umutlarla girdiğimiz bu ortamda kalbi Kürd ve Kürdistan için çalan tüm Kürdistanlıların yeni yılını en içten dileklerimizle kutluyoruz !!Türk İşgalci Güçleri Kürdistan’dan Defol !!Yaşasın Bağımsız, Birleşik, Demokratik Kürdistan !!Kürdistan Halkının Yeni Yılı Kutlu Olsun !!Serê Sala we pîroz be Newroz Com Çalışanları 31.12.2007   

Kürd ve  Kürdistan  halkının  yeni  yılını kutluyorum.. Biz  Kürdler   koskoca bir  yılı   geride bıraktık...  Kuzey  Kürdistan'da     hâlâ  çok sesli bir  yapılanma  oluşmadı....  Kuzey  Kürdistan    siyasi  kadroları,   ruhen   yıkıldılar.....  Güney Kürdistan'daki   Kürd  duruşu    onları  harekete   geçirmedi....  Bir  çokları   geçmişte ve  çocuklukları döneminde  yapamadıklarını    50'lilerden  sonra  yapmaya  çalışıyorlar... Esas suç  onların değil,  sömürgeci  vahşetin   olduğunu  biliyorum....  Ama, yine   de  kabul edemiyorum...  Bu süreç  nereye  kadar  sürer  bilmiyorum...     50  milyonluk   tek devletsiz  halka  yeni  yılını   kutlamak dahi bana  zor geliyor....  Barbarlar,  Kürdün kafasına ve  toprağına   bomba   atarken   ne  bayramı  ve nede  yılbaşını  dinliyor...Bir çoklarımız  bunu  kanıksadık...  Artık   tepki dahi vermiyoruz...Yine  esir  bir  milletin    derbeder  cocuğu  olarak  bir  yeni  yıla giriyorum...Gönlü ve  ruhu  Kürd ve Kürdistanla  olan herkesin  yeni  yılını  kutluyorum..R.Rodaro

"Ugruna ölümlere gidip geldigimiz" günes ülkesi Kurdistan'in yeni yilini kutluyorum, özgürlük ve bagimsizlik diliyorum. Bunun kolay olmadigi bilinciyle bütün yoldaslarimin ve davamizin devami için emegi geçen herkesin de yeni yilini kutluyor sihhat ve esenlikler temenni ediyorum. Mehmet Mufit *************************************************** Not : Yoldasim R. Rodaro, birak herkes istedigini istedigi biçimde yasasin... Sorun, davamiz ve Kurdistan için gerekli olanin yaratilamadiginda yatmaktadir... Bunun kesinkes yakin geçmiste yasananlarla güçlü baginin oldugunun altini çizmek gerekiyor. Temennim ve istegim odurki bu sureç en kisa zamanda asilabilsin.

Şîroveyeke nû binivisêne

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.