Hataları zorlamayalım..
Hırant'ı aklamak gibi bir derdimiz yok. Ama Hırantlara doğru yaklaşım gibi bir kaygımız var. Akşam Gazetesinde çıkan Hırant Dink röportajı polemik konusu oldu. Haliyle meseleyi aydınlatmak gerekiyor.Bir an için Röportajı olduğu gibi kabul edelim. Bence Sinan kardeşim yine hata yapıyor.Akşam gazetesinden sözü geçen röportajda konunun işlenişi:"Ama demecinizde 'Bu soykırımdır' derken Türklüğü aşağılamaya sokuyorlar!- Ama bakın ben bu bir soykırımdır dedim ama bunu Türkler yapmıştır demedim. Kim yaptı?- Çok fazla Kürt de vardı. 1915'te yaşananlar sadece Türk meselesi değildir. En az Türk kadar Kürt meselesi ve Avrupa meselesidir de. Zaten o tarihte Türk kavramı yoktu. Osmanlı vardı.Kürtler sorumlu diyorsunuz. Sizce işin içine Kürtleri sokunca onlar da soykırım kelimesine alerjik mi yaklaşacak?- Bilmem.Yani sizce soykırıma gösterilen tepki Türklere has bir alınganlık mı?- Hayır. Ben Kürtlerden de tepki olduğunu ve olabileceğini görüyorum." Ve sizin alıntıda yaptığınız aşırılık:“Ama bakın ben bu bir soykırımdır dedim ama bunu Türkler yapmıştır demedim. Asıl Kürtler çok sayıda Ermeni öldürdü.” Ropörtajda ise; Soykırımda "çok fazla Kürt de vardı" ( Röportajın aslı, yukarıda) deyişi ile "asıl Kürtler çok sayıda Ermeni öldürdü" (sizin aşırılığınız) cümlesi çok farklıdır. “Asıl”, kelimesini, siz ekliyorsunuz. Bu aşırılık da sizin hatanız.Röportaj sahibi gazetecinin sorularını biçimlendirmesi ayrıca Hırant Dink'i bağlamaz.***İkincisi, Osmanlının denetiminde nasıl ki Kürt Hamidiye Alaylarının ve Kürt aşiretlerinin bazıları bu katliamda yer aldığını kabul ediyorsak, aynı şekilde Ermenilerin Kürt halkına yönelik katliamlarını da ileri sürüyoruz. Nitekim, "Ermeni ve Kürt kırımı, Ermeni Kırımına doğru yaklaşım" adlı makalelerimde bu konulara etraflı bir açıklama getirdim. Bu makaleleri, Newroz Com arşivinde bulabilirsiniz.Hırant, katliamlara katılımların ne şekilde olduğuna dair bilgileri bilmeyecek biri değil. Almanya ve Osmanlı Devleti’nin bu işleri nasıl organize ettiğini de her zaman yazılarında kaleme almıştır. Röportajda sadece yönlendirilenler öne çıkarılmıştır. Kaldı ki Ermeni katliamında rolü bakımından Osmanlı devletinin mesuliyeti bu röportajda da ön plandadır. Birazda ağdalı bir dil var, Hırant'ın meselesini yumuşatma girişimleri seziliyor.Bence sevgili Sinan, ben bu ropörtajdan Türk Medyasının "kıvraklığını" daha çok dikkate alırdım. Hırant'a ceza verdiler, şimdi AB'nin baskısı ile geriye dönüşü hazırlıyorlar.Her neyse. Bence Hırant'a, biz Kürtlerin sorması gereken soru, Kürdistan ve Kafkasya'da Ruslar ile birlikte yaptıkları Kürt kırımını ve bu günde Laçin ve Yezidi Kürtlerine yapılan baskıları ele almayışları ve dillendirmeyişleridir. Yoksa bizim Ermeniler ile bir sorunumuz yok.Hırant'a bu derece dikkatli yaklaşımımın sebebi, gelecekte Hırantlarla Türk devletine karşı zorunlu ittifaklara gideceğimizi ön gördüğümdendir. Bu gün ise, Hırantlar Türkiye’nin demokratikleşmesinde yer alan demokrasi yanlısı bir kesimdir. Ülke içinden çok, milletlerarası ilişkilerde rollerinin ağırlığıdır. Ahmet meselesine gelince, birincisi Ermenileri yakından tanır, ikincisi tecrübesi ile bazı belli arkadaşlar bir şey diyorsa, artık bu günden sonra onu sınamak gerekmiyor. Düşüncesi kafamıza yatmıyorsa ona soru sorabiliriz. Bu nedenle onu dikkate almanı belirttim.