بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by M. Kobal Aryali on 5 March 2010

[url=http://www.newroz.com/modules.php?name=News&file=article&sid=6361]

Einstein,“Önyargıları parçalamanın atomu parçalamaktan daha zor olduğunu“ belirtmişti. Bu bilimsel vurgu sosyal gerçeklerin tarifinede ışık tutmaktadır. Geri anlayışları, ezber perspektifleri, yargı veya ön yargıları değiştirme çabası, uğraşı ağır bedellere mal olmuştur. Kürtler; Türkiye, İran, Süriye sömürgecilerin işgalinden henüz kurtulmamış birleşik bir ulustur, dolayısıyla onlar tarafından öldürülme gerekçesini normalsamış davransada direniş felsefesini esas almıştır. Ancak ulusal kurtuluş örgütleri tarafından farklı görüş ve düşüncelerden dolayı hain sayılmanın, öldürülmenin ve parçalanmışlığın dayanılmaz ağırlığına yenik düşmüştür!

Yüzlerce kadro, binlerce yurtsever bu yanlış siyasetin kurbanı olduğu bilinmesine rağmen, sayı dahada yükseltiliyor. Bu ortamı yaratan siyasi anlayış halen bir özeleştiri yapma, kendisi gibi düşünmeyen kürtlerle artık barışık yaşama ve kendini yenileme ihtiyacını hisetmiyor. Bu durum kürt ulusunun talepleri, ulusalcıların olmazsa olmazları için bir kırılma noktası olmuştur. Demokratik muhalifleri, farklı düşünceleri öldürmenin hiç bir gerekçesi, mantığı ve izahatı kabul edilemez. Kürtler, ulusal düşmanlığa hizmet eden siyasetleri, tetiği çeken ve çektiren bireylerin, kendilerinden olmayacağını, isgalci güçlerin manipulasyonuyla hareket ettiklerini biliyorlar.

Kani Yılmaz öldürüleli dört yıl oldu. Yaşasaydı Kürt Hükümetinden ihale talebinden çok sömürgecilikten nasıl kurtulacağımızı, Kürdistan'ın geleceğini konuşup yazacaktı. Bu amaçla otuz yılın tecrübesiyle ulusal birlik mücadelesinin gerçekleşmesi için yeni önerilerde bulunacaktı. Kürt diplomasisine renk katacaktı özgürlük için konuşup yazacaktı. Şimdi bu değerleri ortada kaldıranlar, otuz yıl önce savunulan siyasetin, yapılan diplomasinin çok gerisinde duruyorlar. Tarafsız kalan ülkelerı bile operasyon yapar duruma getirmişler. Özgürlük dinamiklerini alabildiğine kısırlaştırdılar,taninmaz hale getirdiler.

(Kani YILMAZ) Faysal DUNLAYICI, Serdar KAYA (Sabri Torin) Sapur Badosive (Sipan Rojhilat), Salah Nuri (Kemalé Sor) Hikmet FIDAN vb. arkadaşlar, örgütün liderlik diktasını, yanlışlarını düzeltmek için eleştirdiler, dürüst davrandılar, ama öldürüldüler. Örgütlü muhalefetin sokağa taşınmasına fırsat tanınmadı. Şimdi bilinyor ki inançlı militan insanlar, lider özelliklere sahip devrimciler, halk liderleri kolay yetişmiyor. Eğer erdemli bir kürt liderliği olsaydı, ulusal mücadele enerjimizi birbirimizi tüketmek için değil ulusal kayıpların son bulması için değerlendirecekti. Böylece yüreği Kürdistan'ın bağımsızlığı için atan bütün kürtlerin ortak hedefi olduğuna inandığım bu arzumu tekrar ederek konuyu daha fazla uzatmayacağım, çünkü öldürülen arkadaşlarımı yazınca yüreğim ağıryor.

Federal Kürdistan Hükümet yöneticileri bu arkadaşlarımızın öldürülme tehditi altında olduğunu bilmesine rağmen vurdum duymaz davranmıştı. Federal Hükümet; Kürt milletini bireysel çıkarlarından daha çok savunanlara sahip çıkmalıdır. Özgür Kürdistan topraklarında bu tür acı olayların bir daha yaşanmaması için gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekir. Saplantılara karşı mücadele etmek, risk almak, her türlü bedele hazır olmayı gerektirir. Bu tür tehlikeli durumları göze alamayanların sayesinde yanlışlar kalabalıkların talebi, doğruları savunanlar ise hain ve o kalabalıkların hedefi olmuşlardır. Kendilerini yaşamamaktan bezmiş, sürekli başkası olmuş, neredeyse ulusal, felsefesine yabancılaştırılmışlığın verdiği öfke ile ağır bedeller ödemiş ve temsil hakkına susamış milyonlarca insanlarımız, çaresiz ve kaderine terk edilmiştir. Kuzey Kürdistan tablosu budur. Hiyerarşik örgütler ortamında klasik, demode klişelerin alt edilmesinde yenik düşen liderlik kapasitesine sahip kişileri, politik insanları sıradanlaştırmayı, aydınları afaroz etmeyi başarı zanedenler modası geçmiş jargonların tekrarını, milyonların emeğiyle yaratılan mirası tüketmek için kullanmayı marifet bilirler.

Şimdilerde yanlızlığımızı, eskisi gibi her yerde görünemezliğimizi, korktuğumuzu dillerine dolamışlar. Bu nasıl korkudur ki; iskencede aylarca taviz vermiyor, hapisanede yıllarca boyun eğmiyor ama sizden korkuyor? “Korkumuzu“ büyüklüğünüze yormakta özgürsünüz ama bu bir onur değildir. Keza onur kelimesi bir çok insan için tanışık bir şey değildir. Yüze karşı açık konuşmak, yanlışları eveleyip gevelemeden belirtmek herkesin harcı değildir. Hayatım boyunca hep savunmasız insanlardan yana oldum, güçsüzleri güçlülere karşı daima savundum. İnandıklarımı yapmaya çalıştım, Kaldi ki, yalnızlıkta dahil herşeyi göze alarak, o tehlikeli gördüklerinizi, savunmaya cesaret edemediğinizi bu günde savunuyorum. Ayrıca imkan dahilinde gerekli gördüğüm her yere istediğim zaman gidiyorum. Aslında kendileri gibi düşünmeyen insanları hain olarak lanse edenler, doğruların mücadelesini verme yürekliliğini gösteremeyen, düzeysiz düzeylerini, ayrıcalıklarını yitirecekleri, toplumun dışına itilecekleri ve yalnızlık kaygısıyla sorunun bir parçası olmayı tercih etmeyenlerdir.

Liderler ve Lidere Bağlılık.

Burns “Liderlik yeryüzünde en çok gözlemlenen ve en az anlaşılan bir fenomendir.“ der
Ulusal özgürlüğe, demokratik değerlere bağlı, değişim yanlısı, yenilikçi liderlere evet, ama toplumsal kurtuluş hedefine bağlı değilse neden bağlanalım? Bu siyaset argumanlarıyla, kaygılarla,yanlışların kökleştirildiği, doğru bir liderliğin çıkarılamayacağı, ulusal özgürlüğün başarılamayacağı, hata sahip olunan güç ve iktidarın bile kayıb edileceği bilinmiyor mu? Çünkü herseyde olduğu gibi liderlikte mücadelenin her aşamasına hazırlanarak, öğrenilerek, öğretilerek, eğitilerek, yanlış ve doğruları tartışılarak, dolayısıyla liderlik kapasitesine vizyonuna erişmekle olur. Zaten ulusal, sınıfsal kurtuluş mücadelelerin felsefesi her sahada yerel ve genel planda değişik kapasitelerde liderlik verileri taşıyan insanları keşfetmek ve ortak hedef temelinde geliştirmektir.

Kitleler içinde doğal liderlik özeliklere sahip, halk önderleri, değişik vasıflara haiz yetenekli insanların özellikleri keşf edilerek, belli alanlarda eğitilmeleriyle farklı biçimlerde liderlikler şekillenir. veya verilen eğitimle bu farkındanlık oluşturulur. Lider elindeki iktidar gücünü muhaliflerini, farklı düşünceleri ezmek için değil, toplumsal özgürlüğün geleceği için kullandığı ölçüde olumlu etkin olabilecektir. Aksi halde saf dışı etmek için öldüreceği insanların kanlı bedenleri altında kalmaktan kurtulamaz. Bireysel, suursuz, ölçüsüzce kullanılan güç ve otorite etkisiz bir liderlikle sonuçlanacağı neden anlaşılamıyor?

Liderler; insanları doğru inandırarak iyiye kanalize etmek için uğraşmalıdır, yönetici gücü egosunu tatmin etmek amacıyla kullanırsa, organizasyonda kaos, güvensizlik, laçkalık ve yenilgi oluşturulur. Bu durumun olumlu, pozitif bir getirisi olmaz. Benzer durumlarda, lidere gerekli müdahale yapılmazsa; tavır ve davranış değişikliği ciddi değişim, dönüşümlere götürür, gücün artmasıyla birlikte daha çok tanınma, ve şöhret arzusu bir biçimde virüs gibi düşün sistemini etkisi altına alır. Bu hastalık zamanla söz konusu liderin, kendisini hatasız görme, gösterme paranoyasına götürür, dolayısıyla bütün kollektif başarıyı yalnızca kendi öz başarısı olarak görme gösterme etabına vararak kendisine ait olmayan başarılarıda sahiplenerek elindeki gücün sarhoşluğuyla herkesi alaya alır, taaki bir yere toslayana kadar. Bazen bu tür toslamalar işi dahada zorlaştırır ve içinde çıkılmaz hale getirir.

Köllektif liderlik; programlanmış ortak bir düşüncedir, amaç başarısıdır. Genel manada sosyal bir algı, politik bir beceridir. Özcesi, planlı, sistemli bir yol, hedef projesidir. Kollektif danışmanlar grubuyla Dünya gerçeklerine uygun daima yenilenen yakın ve uzak tehlikeleri önemle değerlendiren ve adına hareket ettikleri toplumları söz konusu gelişmeler hakkında doğru bilgilendiren ve bireyleri,grubu ortak hedefi başarmak için yönlendiren ve örgütlü kesimi bu doğrultuda konumlandıran bir siyaset ve duyarlı hale getiren bir etkileme sanatıdır

[email protected]

[/url]

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.