1 gün-
SANIK ABDULLAH ÖCALAN YARGILANIYOR ...
-SANIK ÖCALAN'IN IMRALI'DA ''IDAM'' ISTEMIYLE YARGILANMASINA BASLANDI
-ÖCALAN, KURSUN GEÇIRMEZ VE SES DÜZENI OLAN CAM KAFESTE YARGILANIYOR
-SANIK AVUKATLARININ DAVANIN DURDURULMASI TALEBI REDDEDILDI
-ÖCALAN SEHIT AILELERININ ACILARINI PAYLASTIGINI BELIRTEREK, ÖZÜR DILEDI
-SANIK AVUKATLARI KAPLAN VE KANAR ALTI SAYFALIK BIR DILEKÇE VEREREK, DURUSMA SALONUNDAN ÇIKTILAR
IMRALI/MUDANYA (A.A) - Terör örgütü elebasi sanik Abdullah Öcalan'in, ''Kurdugu ve örgütledigi PKK silahli terör örgütünü aldigi kararlarla verdigi emirler ve talimatlarla sevk ve idare ederek, devletin hakimiyeti altinda bulunan topraklardan bir kismini devletin idaresinden ayirmaya matuf eylemleri sabit görüldügü'' gerekçesiyle, TCK'nin 125. maddesine göre idam cezasina çarptirilmasi istemiyle Imrali Adasi'nda yargilanmasina bugün baslandi.
Sanik avukatlarinin davanin ertelenmesi talebi Mahkeme Heyeti tarafindan rededildi.
Sanik Abdullah Öcalan, mahkemede yaptigi açiklamalarda, baris ve kardeslik için yasamaya söz verdigini iddia ederek, sehit ailelerinden özür diledi.
-DURUSMAYI IZLEYENLER-
Imrali Adasi'nda yapilacak durusma için Mudanya ilçesi sabahin erken saatlerinden itibaren büyük bir yogunluk yasamaya basladi. Bugün yapilacak durusmayi izleyecek müdahiller, sehit aileleri ve yakinlari, gaziler, Avrupali parlamenterler ile gazeteciler Jandarma Ilçe Komutanligi'na geldiler.
Jandarma Ilçe Komutanligi'ndan güvenlik kartlarini alan bu kisiler, daha sonra özel araçlarla Mudanya Irtibat Bürosu'na götürüldüler. Burada, kimlik kontrolünün ardindan deniz otobüsüne alinan müdahiller, sehit aileleri ve yakinlari, gaziler, Avrupali parlamenterler ile gazeteciler Imrali Adasi'na gidecek deniz otobüsüne saat 07.30'dan itibaren alindilar.
Deniz otobüsü, saat 07.40'da sirenler çalarak iskele yakinlarinda bulunan sehit ailelerinin alkislariyla yola çikti. Bu arada, deniz otobüsüne Sahil Güvenlik Komutanligi'na bagli bir sahil güvenlik botunun da eslik ettigi görüldü.
Durusmayi izleyecekler, Ada'ya intikallerinden sonra saat 09.00'dan itibaren durusma salonuna alinmaya baslandilar.
Bu sirada, sanik Abdullah Öcalan Ceza ve Tutukevi'nden alinarak, yogun güvenlik önlemleri altinda 09.38'de durusmanin yapilacagi salona getirildi.
-DURUSMA BASLIYOR-
Saat 09.40'ta durusmayi izleyeceklerin salona alinmasinin tamamlanmasinin ardindan Mehmet Turgut Okyay baskanligindaki sivil üye Hüseyin Eken, askeri üye Hakim Albay Abdülkadir Davarcioglu ile Ankara DGM Cumhuriyet Bassavcisi Cevdet Volkan ve Ankara DGM Cumhuriyet Savcisi Talat Salk'tan olusan heyet, saat 09.45'te salondaki yerini aldi.
Bu sirada mübasir sanik avukatlari, müdahil avukatlari ve müdahillerin kimlik tespitini yapti. Salonda 11 sanik, 11 de müdahil avukati oldugu belirlendi.
Mahkeme Baskani M. Turgut Okyay, güvenlik nedeniyle mahkemenin Imrali Adasi'na alindigini, katilanlarin hosgörüsüne sigindigini söyledi. Okyay, durusmada disiplinin bozulmamasi için gerekli özen ve disiplinin gösterilmesini, aksi taktirde yasal tedbir almaya mecbur kalacagi uyarisinda da bulundu.
-ÖCALAN SALONA ALINIYOR-
Okyay, daha sonra ''sanigi getirin'' diyerek, Öcalan'i durusma salonuna aldirdi.
Sanik Öcalan, salonda özel olarak kursun geçirmez, ses ve isik düzeni içerecek sekilde hazirlanan cam kafese konuldu.
Sanik avukatlarindan Hasip Kaplan, kimlik tespitine geçilmeden önce söz almak istedi ve usule iliskin itirazlari oldugunu kaydetti.
Kaplan'in bu sözlerine müdahil avukatlari itiraz ettiler.
Mahkeme Baskani Okyay, kimlik tespitine geçti. Öcalan, kimlik tespitinin ardindan söz isteyerek, açiklamalarda bulundu.
Imrali Adasi'nda saat 10.00'da baslayan durusmada Öcalan, adada tutuklu bulundugu sürede iskence görmedigini ve baski altinda olmadigini söyledi.
-ÖCALAN:''SEHIT AILELERINDEN ÖZÜR DILERIM''-
Abdullah Öcalan, yakalandigi gün, baris için yasayacagina söz verdigini ve Türkiye'ye getirildigi günden beri baski ve iskence görmedigini ifade etti. Baris ve kardeslik için söz veren, devletin hizmetinde çalismak istedigini anlatan Öcalan, açiklamalarinda, Suriye'den çikisindan sonra yasadiklarina da kisaca degindi.
Öcalan, yakalanmasi sürecinde Yunanistan, Italya ve Rusya'nin uluslararasi hukukun geregini yerine getirmedigini ve bu ülkeleri protesto ettigini söyledi.
Daha sonra, salondaki sehit ailelerinin bulundugu yöne dönerek, onlarin acilarini yürekten paylastigini ifade eden Öcalan, ''ve ayrica sehit ailelerinden özür diliyorum'' dedi.
Mahkeme Baskani, Öcalan'in sözlerini tutanaga eksiksiz geçirdi.
-SANIK AVUKATLARINDAN ERTELEME TALEBI-
Mahkeme Baskani Okyay, sanik avukatlarindan Hasip Kaplan'a söz verdi. Kaplan, mahkemeden durusmanin ertelenmesi isteminde bulundu.
Müdahil avukatlarindan Mehdi Keskin, söz alarak sanik avukatlarinin isteminin hukuka aykiri oldugunu belirterek, reddini istedi.
Durusma savcilarindan Talat Salk, Anayasa ve kanunlara degisiklik yapilmasi ihtimalinin yargilamanin durmasi için gerekçe olmayacagini söyledi ve davaya devam edilmesini istedi.
Mahkeme, verdigi ara kararda, mahkemelerin yürürlükteki yasalar ve Anayasa'ya göre hareket ettigini, yasa tasarilarinin durusma için bekleme nedeni olamayacagini vurguladi.
Mahkeme heyeti, 30 Nisan 1999 tarihinde yapilan durusmada bu yönde karar verildigini hatirlatarak, yeniden karar almaya gerek bulunmadigini ve dolayisiyla istemin reddedildigini açikladi.
-SANIK AVUKATLARI SALONU TERK ETTI-
Bu arada, bu karardan önce sanik avukatlarindan Hasip Kaplan ve Ercan Kanar, alti sayfadan olusan DGM'lerin yapisiyla ilgili düsüncelerini içeren bir dilekçe verdikten sonra salondan çiktilar.
Ankara DGM cumhuriyet Bassavcisi Cevdet Volkan, saat 10.35'te 139 sayfalik iddianameyi okumaya basladi. Saat 12.35'te iddianamenin 99. sayfasi okunurken, durusmaya yaklasik 1 saat ara verdi.
Durusmanin ögleden sonraki bölümünde iddianamenin okunmasi tamamlandi.
Durusma da saat 16.40'da sona erdi.
Sayfa basi
-TERÖR ÖRGÜTÜ ELEBASI YARGILANIYOR...
-DURUSMANIN ÖGLEDEN SONRAKI BÖLÜMÜNDE SANIK ÖCALAN SAVUNMA YAPTI
-TERÖR ÖRGÜTÜ ELEMANLARINA SILAHLARI BIRAKMA ÇAGRISINDA BULUNAN SANIK ÖCALAN:
-''ÇOK ACI ÇEKILDI, BUNLAR TEKRAR YASANMAMALI''
-''TÜRKIYE'DE DÜSÜNCE ÖZGÜRLÜGÜ VAR, SIYASAL ÖZGÜRLÜK VAR. OLAN BIR SEYI NIYE ISTEYEYIM?''
IMRALI (A.A) - Terör örgütü elebasi sanik Abdullah Öcalan, terör örgütü elemanlarina silahlari birakma çagrinda bulunarak, ''Bana ve PKK'ya bir sans verin. 3 ayda bunlari dagdan indiririm'' dedi.
Sanik Öcalan, ögleden sonra saat 13.40'ta baslayan durusmada iddianamenin okunmasinin ardindan, saat 14.22'de savunma yapmaya basladi.
Savunmasina terör örgütünün iddianamede belirtilenden daha fazla eylemi oldugunu söyleyerek baslayan sanik Öcalan, bu eylemleri kabul ettigini, hatta ölü sayisina kendisinin de ek yapabilecegini bildirdi.
1993-1994 yillarinda Türkiye'nin gücünün kendilerini silip süpürdügünü kaydeden sanik Öcalan, bunun için birçok kez ateskes çagrisinda bulundugunu söyledi. 1996 yilindan sonra eylemlerin azaldigini, kendi üzerine düseni yapmaya çalistigini, ancak tek basina kaldigini savunan Öcalan, ''Türkiye'den demokratik çözüme dogru açilim sinyalleri aldim. Türkiye'nin bütünlügünün çok önemli oldugunu söyledim. (PKK çok kötü kullaniliyor dediler. Bu bir ihtardir.) Sistemin çözüm çagrilari yapmasi bana ilaç gibi geldi'' diye konustu.
Savunmasinda, Türkiye'de çok acilar çekildigini, bunlarin tekrar yasanmamasi gerektigini belirten Öcalan, terör örgütü elemanlarina silahlari birakma çagirisi yapti. Sanik Öcalan, ''Kürtlerin siginacagi demokratik cumhuriyettir. Baska bir yer yoktur. Düsünce özgürlügü vardir. Siyasal özgürlük de vardir. Olan bir seyi niye isteyeyim. Sadece dil ve kültürel varlik problemdir'' dedi.
Suriye'inin kendilerine resmi bir yardimi olmadigini, ancak herhangi bir engelle de karsilasmadiklarini kaydeden sanik Öcalan, Yunanistan'in kendisine yönelik tavirlarina anlam veremedigini, su sözlerle açikladi:
''Bana Yunanistan'in Kenya Büyükelçisi siyasi iltica talebimin kabul edildigini söyledi. Ancak, bana bir saat bile kalma izni verilmedi.
Beni imha etmeye çalistilar.''
Sayfa basi
-TERÖR ÖRGÜTÜ ELEBASI YARGILANIYOR...
-SANIK ÖCALAN'IN SAVUNMASINDAN:
-''BUGÜNKÜ BILINÇ DÜZEYINE 1973'TE SAHIP OLMAK ISTERDIM''
-''KENDIMI KURTARMA SORUNUM YOK''
IMRALI (A.A) - Terör örgütü elebasi sanik Abdullah Öcalan, ''Bugünkü bilinç düzeyine 1973'te sahip olmak isterdim. O zaman bu yöntem izlenmezdi'' dedi. Öcalan ayrica, ''Kendimi kurtarmak gibi bir sorunum yok'' ifadesini de kullandi.
Durusmanin ögleden sonraki bölümünde, iddia makami toplam 139 sayfadan olusan iddianamenin okunmasini tamamladi.
Daha sonra saat 14.22'de Ankara 2 Nolu DGM'nin Baskani M. Turgut Okyay, savunmasini yapmasi için sanik Öcalan'a söz verdi.
Cam bölme içinde oturdugu yerden savunma yapmaya baslayan sanik Öcalan, Okyay'in savunmasini ayakta yapmasi uyarisi üzerine, oturarak konusmak için izin istedi.
Bu iznin verilmesiyle savunmasina baslayan Öcalan, iddianameye bir diyeceginin olmadigini, iddianamede belirtilenden fazla eylem yapildigini, PKK'nin program ve taktiginin kendisi tarafindan olusturuldugunu, bu iddialara fazla yanit vermeyecegini söyledi.
PKK mensuplarindan bir rakama göre 19-20 bin, bir rakama göre 25 bin civarinda insanin öldügünü söyleyen sanik Öcalan, daha geçtigimiz günlerde magaralarda 20 PKK'linin ''imha'' edildigini ifade etti.
Anayasa ve yasalar karsisinda fazla bir sey söylemesinin mümkün olmadigini anlatan Abdullah Öcalan, ''Kürt sorununu ben yaratmadim. Ankara'da önümde buldum'' dedi.
''Kürt isyani'' diye nitelendirdigi kalkismayi kendisinin yaratmadigini, bu sorunun kendisi ile de varolmadigini iddia eden ve sorunun 200 yildir devam ettigini savunan Öcalan, ''Bu derin ve acili bir tarih. Gerçekten en büyük aciyi bu halk çekti. Savasin temeli, dayanagi yok. Sonuç ne olursa olsun, acilar ne kadar büyük olursa olsun bunlari tekrar yasamamaliyiz'' diye konustu.
Türkiye'de 1993 yilindan itibaren 1925 yilinda yasanan sürecin gündemde oldugunu iddia eden Öcalan, bunu terör örgütü elemanlarina da anlatmaya çalistigini, ancak basarili olamadigini savundu.
Eylem emirleri verdigini, sürecin hazirligina katildigini kaydeden sanik Öcalan, 1990'dan itibaren devletin duyarliliginin gelistigini, dil yasaginin kalktigini, bunun insan olabilme açisindan hersey oldugunu kaydetti.
Sivillere yönelik eylemlerin kendisini mahvettigini iddia eden ve bu eylemlerle endiseye sürüklendigini savunan Öcalan, ''Sürekli ateskes istedim. Kosova'da, Bosna'da yasanan acilar ortada. Ben çok çaba harcadim. Intihar eylemleri emri vermedim. Yasalar açisindan bu bir hafifletici neden olamaz. Devletin Anayasal sistemi içinde ülkenin ulusal bütünlügüne karsi eylemlerin ne anlama geldigini biliyorum. Kürdistan'i siyasi degil, cografi zemin olarak vurguladim'' dedi.
Mahkeme Baskani Okyay, ''1925 ile Musul ve Kerkük'ü mü kastettigini'' sormasi üzerine sanik Öcalan, ellerini kaldirarak, ''1925'den daha tehlikeli, daha derin bir durum var simdi. Lütfen beni anlayin. Anlamanizi rica ediyorum. Türkiye'nin bütünlügü çok önemlidir'' diye konustu.
Terör örgütünün gidisinin iyi olmadigini çok net görmeye basladigini, bununla bir sonuç alinamayacagini gördügünü anlatan Öcalan, ateskes çagrilarini kendi basina yaptigini, terör örgütünü daha realist bir çizgiye çekmek istedigini savundu.
-ÇIVILEME HAREKATI-
Bu durumun 1993-1994 yillarinda daha iyi anlasildigini, Türkiye'nin kendilerini silip süpürmeye basladigini ifade eden Sanik Öcalan, ''Kendimi kurtarma sorunum yok. Bizimkiler (böyle konusursan olmaz) diyor, digerleri de beni linç etmek istiyor. Bugünkü bilinç düzeyine 1973'te sahip olmak isterdim. O zaman bu yöntem izlenmezdi'' dedi.
Kendisine ''PKK kötü kullaniliyor'' yolunda sözler iletildigini anlatan Öcalan, kendisinin bu gidisi önlemek için çaba harcadigini, ancak herseyin kontrolünde olmadigini söyledi. Sistemin çözüme yönelmesinin kendisine ilaç gibi geldigini, iddianamede sayilan bir çok eylemin 1996'dan önceki döneme ait oldugunu kaydeden Öcalan, ''Devletin en üst makamlarindan mesajlar geliyordu. Duyarli mektuplar aliyordum. Tek kisi ne yapabilirdim? Silahli mücadeleyle bir yere varilmayacagini anladim. Avrupa'ya çiktim. Ancak bundan sonra beni çivileme harekati basladi'' dedi.
Sayfa basi
-TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ELEBASI YARGILANIYOR ...
-SANIK ÖCALAN'IN SAVUNMASINDAN:
-''GEÇMISTE YAPTIKLARIMDAN SORUMLUYUM, SIMDI DE SORUMLU OLMAK ISTIYORUM''
-''YUNANISTAN'DAN KENYA'YA INGILTERE'YE BAGLI BIR UÇAKLA GÖTÜRÜLDÜGÜMÜ ÖGRENDIM''
-''HEYETI KABUL EDIP ETMEMEK, ERTELEMEK ÖNEMLI DEGIL. UZATILSA NE OLUR, UZATILMASA NE OLUR''
-''TÜRKIYE IÇIN YARARLI OLACAKSA SU AN CANIMI FEDA EDERIM. DAGDAN INDIRECEGIM, 3 AYDA INDIRECEGIM BANA MÜSAADE EDIN''
IMRALI (A.A)- Terör örgütünün elebasi sanik Abdullah Öcalan, ''geçmiste yaptiklarimdan sorumluyum. Simdi de sorumlu olmak istiyorum'' dedi. Öcalan, ''Türkiye için yararli olacaksa su an canimi feda ederim. Dagdan indirecegim. 3 ayda indirecegim. Bana müsaade edin'' diye konustu.
Sanik Öcalan savunmasinda, Suriye'den sonra Italya, Rusya, Yunanistan arasindaki gelismeleri, kaç kez gidip geldigini anlatti. Yunanistan'in örgüte verdigi destegin PKK elemanlarindan Fethi Demir'in agzindan iddianamede anlatildigini ifade eden Öcalan, terör örgütünü baslangiçta herkesin kabul ettigini savundu.
Yunanistan'a son gelisinde bir saat dahi kalmasina izin verilmedigini kaydeden Öcalan, karsilastigi bu olayi ''vahim'' olarak nitelendirdi. Öcalan, sunlari söyledi:
''Simitis, Karadziç'e dahi sahip çikmisti. Çok kisiyi sakladilar. Kenya'dan bir uçak getirildi. Yunanistan'dan Kenya'ya, Isviçre'den getirilen uçakla götürüldügümü söylediler. Yunan uçagi degildi. Ancak bu uçagin daha sonra Ingiltere'ye bagli bir uçak oldugunu ögrendim. Kenya Büyükelçisi siyasi iltica talebimi kabul etti. Bu arada, 100 telefon konusmasi yaptim. Ancak beni bir an önce atmak istiyorlardi.''
Kenya'dan Türk güvenlik kuvvetleri tarafindan getirilmesini kisaca anlatan sanik Öcalan, uçaktaki açiklamasinda ''baris ve kardeslik için yasamak istedigini'' söyledigini yineledi. Bu anlamda hizmete hazir oldugunu kaydeden sanik Öcalan, sözlerini söyle sürdürdü:
''Nedamete ihtiyacim yoktur. Türk kamuoyu ayaga kalkmis imha etmek istiyor. Herkesin bir can borcu vardir. Ben artik tek bir eylemin olmasini istemiyordum. Beni korkaklikla itham ettiler. (Böyle yaparsan, böyle konusursan agir olur) dediler. Geçmiste yaptiklarimdan sorumluyum, simdi de sorumlu olmak istiyorum.''
-YAKALANMA SÜRECI-
Öcalan, Suriye'den çikisindan sonraki süreci degerlendirirken de, ''Ingiltere geçmiste Musul ve Kerkük'ü böyle oyunla aldi'' görüsünü dile getirdi.
Sanik Öcalan, 17 Eylül 1998'de Washington'da yapilan Kuzey Irak'a yönelik anlasmanin ne anlama geldiginin iyi bilinmesi gerektigini savunarak, 1993'ten itibaren Irak olayina Ingiltere'nin ''yesil isik'' yaktigini ileri sürdü.
Yunanistan Basbakani Simitis'in terör örgütü PKK'lilara sahip çikarken, Ingiltere'nin de Kani Yilmaz'a ''git'' demedigini iddia eden Öcalan, ''17 Eylül Anlasmasi yeni bir biçimidir. Yüzbinlerce iltica talebini kabul ederken, benim talebimi kabul etmediler'' seklinde konustu.
HADEP'in 1.5 milyon insandan oy aldigini, kendisi yakalandiktan sonra Yunanistan'in, ''öldürüldügü'' yolunda haberler yaydigini, bunun sonucunda ise Istanbul'da eylemler oldugunu söyleyen sanik Abdullah Öcalan, bunun böyle olmadigini anlatmaya çalistigini kaydetti.
Bu sözler üzerine, müdahillerden ''serefsiz'' seklinde sözler duyuldu.
Öcalan, eylemleri kontrol etmekte zorlandigini, ancak sinirli da olsa durdurdugunu söyledi. 1973'te 5-6 kisi ile baslayan isin bugün bu noktaya geldigini, terör örgütünün 40 ülkede bürosunun bulundugunu ifade eden sanik Öcalan, akan kandan aci duydugunu, bunu önlemeye çalistigini, Kürt-Türk, herkesin bir arada yasamasi gerektigini savundu.
Savunmasini demokratik çözüm kapsaminda yapacagini, avukatlarinin bu savunmasina karsi çiktigini üstü kapali olarak anlatan sanik Öcalan, ''Heyeti kabul edip etmemek, ertelemek önemli degil. Uzatilsa ne olur, uzatilmasa ne olur? Bu isin özü önemlidir'' dedi.
Mahkeme Baskani Mehmet Turgut Okyay, ''baris için kendisinin ne yapabilecegini'' sormasi üzerine sanik Öcalan, ''Ben hizmet etmek istedim. Buna asigim. Demokratik cumhuriyette baris içinde yasanabilir. Türkiye için yararli olacaksa su an canimi feda ederim. Dagdan indirecegim, 3 ayda indirecegim bana müsaade edin'' görüsünü dile getirdi.
-TEPKI-
Bu arada müdahillerden bir kadin Öcalan'a dönerek, ''Aldigin cani geri verebilecek misin serefsiz?'' diye tepkisini gösterdi ve salon disina çikti.
Bunun üzerine Baskan Okyay, izleyicilerden sakin olmalarini istedi.
Avrupa'ya dönük disaridan, basindan hiçbir sey istemeyecegini söyleyen sanik Öcalan, her seyi açiklayacagini, yaptiklarinin hesabini verecegini kaydetti. Türkiye'de degisik dilleri konusan gruplarin bulundugunu, ancak ayri bir ulusun olmadigini kaydeden sanik Öcalan, bu düsüncelere geçmiste sahip olabilmeyi çok istedigini söyledi.
Sanik Öcalan, ''Geçmis yargilanmasin demiyorum, Ama ileriye bakmak gerekir. Bir firsat vermek gerekir. Demokratik cumhuriyet içinde insanca yasamak, özgür bir sekilde yasamak, Türkiye'yi daha güçlü hale getirecektir. (Geç oldu) diyeceksiniz. Geç olsun ne yapalim, bir canim var, ülke için bu canim ne yapar'' dedi.
Sayfa basi
-TERÖR ÖRGÜTÜ ELEBASI YARGILANIYOR...
-SANIK TERÖRIST ÖCALAN'IN SAVUNMASINDAN:
-''PKK ILLEGAL BIR ÖRGÜTTÜR''
-''YUNANISTAN EGITIM KAMPLARI KURARAK PKK'YA YARDIMCI OLDU''
- ''MED TV ILE PKK'NIN ILISKISI VAR''
-MÜDAHIL AVUKATI NACAR: ''9 BIN 818 SEHIT IÇIN AYRI AYRI DAVA AÇILMASI GEREKIR''
IMRALI (A.A)- Terör örgütünün elebasi sanik Abdulalah Öcalan, PKK'nin illegal bir örgüt oldugunu ve MED Tv ile iliskisinin bulundugunu söyledi.
Sanik Öcalan, savunmasinda PKK terör örgütüne bir sans verilmesini istedi. Bu sans verilirse, PKK'nin silahlari birakacagini, kendisinin de buna yardimci olacagini savunan sanik Öcalan, acilarin büyümemesini istedi.
Yarginin mutlaka duruma el koymasi gerektigini, ölmesi gerekiyorsa ölebilecegini ifade eden Öcalan, ''Ben 50 yasindayim, yalnizlik içindeyim. Hiç çocuk sahibi olamadim'' dedi.
Bu sözler üzerine müdahillerden bir kadin, ''Kafasi bitliler senin karin degil mi?'' diye tepkisini göstererek, salon disina çikti.
Bu arada, müdahil avukatlarindan Cahit Torun, Baskan Okyay'a dönerek, ''Devlet suçlanmasin'' dedi.
Sanik Öcalan, yeni kurulan hükümetin, teröristlerin dagdan indirilmesi ve demokratik açilim programinin bulundugunu söyledi. Öcalan, ''Devlet, hükümet bir yol, imkan temin etmeli, yasal bir yol bulmali'' seklinde konustu. Bu sözler üzerine Baskan Okyay, ''Yasal yoldan kastin nedir?'' diye sorunca sanik Öcalan, ''Bir af, izin gibi'' karsiligini verdi.
-DILEKÇE-
Baskan Okyay, daha sonra Öcalan'in mahkemeye verdigi 2 sayfalik dilekçesini okudu.
Öcalan, bu dilekçede, savunmasindaki gibi 1925'teki Musul ve Kerkük'ün durumuna isaret ederek, Misak-i Milli sinirlari içinde birlikte yasamak gerektigini kaydetti.
Tekrar söz alan sanik Öcalan, terör örgütünün silahli çatismaya son vermesi gerektigini, baskinla, zitlikla bir yere varilmayacagini dile getirerek, ''Iyi bir jest, özel bir ilgi, yöntem bekliyorum. DGM'lerin yapisi, Avrupa'nin istekleri önemli degil'' dedi.
Bu arada, sanik avukatlarinin mirildanmalari üzerine Baskan Okyay, ''Sanigi serbest birakin, nasil konusmak istiyorsa öyle konussun. Buna ihtiyaç var'' diye tepki gösterdi.
Sanik avukatlarindan Kemal Bilgiç, kendilerinin karsi tarafa hasim olmadiklarini, avukatin, davanin tarafi olamayacagini söyledi.
Müdahil avukatlarindan Cahit Torun, Öcalan tarafindan mahkemeye verilen ''Baris ve kardeslik çagrisi'' baslikli 2 sayfalik dilekçenin tutanaklara geçmesini istedi.
Daha sonra Baskan Okyay, dilekçeyi genis bir sekilde tutanaklara geçirdi. Dilekçede, ayrilik, baski, yakma, yikma ve isyanla sorunlarin çözülemeyecegi, baris içinde birlikte yasanmasi gerektigi, demokratik cumhuriyetin, ortak vatanda birlikte yasamak için bir firsat oldugu ifade ediliyor.
Durusmada, bütün bu süreçten sonra saat 15.35'te Öcalan savunmasini tamamladi.
-MÜDAHIL AVUKATININ SORUSU-
Baskan Okyay, sanik Öcalan'a, her zaman savunmasini verebilecegini, bunun için bir sinir olmadigini hatirlatti.
Müdahil avukatlarindan Mehdi Keskin, Mahkeme Baskani'ndan, sanik Öcalan'dan terör örgütüne yurt içi ve yurt disinda kimlerin yardim ettigini, hangi siyasilerin, hangi ticaret adamlarinin, hangi sanatçilarin yardimda bulundugunu sormasini istedi.
Okyay, tüm bu sorulari kendisinin soracagini belirtmesinden sonra soruyu yanitlayan Öcalan, bunu sorusturma asamasinda ayrintili olarak anlattigini ifade ederek, ''(Su veya bu yapti) diye söylemek durumunda degilim'' dedi.
HADEP'in, PKK tabaninda politika yaptigini, PKK'nin illegal bir örgüt oldugunun dogru oldugunu anlatan Öcalan, MED Tv ile terör örgütünün iliskisi bulundugunu anlatti.
Mahkeme Baskani Okyay, Öcalan'in cam kafesin üst kisminda bulunan mikrofona uzakta kalmasi nedeniyle sesinin duyulmamasi üzerine ayaga kalkmasini istedi.
Okyay, Suriye ve Yunanistan'in terör örgütüne nasil yardim ettigini, bunu açmasini istemesi üzerine Öcalan, söyle konustu:
''Suriye her zaman PKK'yi kabul etmedi. Iç ve dis siyasal açidan gayri yasal örgüt olarak kabul etti. Suriye'deki cezaevlerinde yatanlar var. Ama engellemedi de... Özel, siyasi bir yardimi olmadi.''
Avrupa'nin, istedigi seyleri yapmasi halinde kendisini diledikleri gibi kullanacaklarini savunan Öcalan, buna izin vermedigini öne sürdü.
Baskan Okyay, HADEP'in, PKK'ya eleman gönderip göndermedigini sormasi üzerine sanik Öcalan, eleman temininde çalismalar yapilmis olabilecegini, ancak HADEP'e, PKK'nin resmi bir kurulusu denemeyecegini söyledi.
Baskan Okyay'in, Suriye'ye iliskin bir baska sorusu üzerine sanik Öcalan, Suriye'nin yardimlari oldugunu, örgüt elemanlarina hüviyet verdigini, ancak para yardimi yapmadigini savundu. Suriye'nin eylem talimatinin olmadigini kaydeden Öcalan, Yunanistan'in egitim kamplari kurarak yardimda bulundugunu anlatti.
Müdahil avukatlardan Mehdi Keskin, Yunanli generallerin Bekaa'yi ziyaret edip etmedigini sordu. Öcalan, ziyaretin gerçeklesmis olabilecegini söyledi.
Müdahil avukatlardan Necdet Küçüktaskiran'in ''Demokratik cumhuriyetten ne anliyor? Beyefendi ile anlastik bu nasil olacak?'' sorusunun yöneltilmesini istemesi üzerine, diger müdahil avukatlarindan Mehmet Nacar, ''Anlasmaya yetkisi yok, bunu kabul etmiyoruz'' diye tepki gösterdi.
Baskan Okyay, avukatlari sakin olmaya çagirarak, bir yanlis anlasilma oldugunu kaydetti.
-''HER SEHIT IÇIN DAVA AÇILMASI GEREKIR''-
Okyay'in, ''Örgütün silahlari birakmasi için açik bir çagrin var mi?'' sorusuna sanik Öcalan, örgüt üzerinde otoritesinin devam ettigini, demokratik çözümü onlarin da kabul edecegini iddia etti.
Yarin durusmaya girmeyecegini söyleyen müdahil avukatlardan Mehmet Celal Nacar, bugün konusmasi gerektigini söylemesi üzerine, Mahkeme Baskani Okyay, ''Yargilamayi yapariz merak etmeyin, sabaha kadar biz buradayiz'' yanitini verdi.
Avukat Nacar, Öcalan'in hamasi nutuklarda bulundugunu, Türkiye'nin 1925'in Türkiyesi olmadigini, bugün o düsüncede olanlarin hüsrana ugrayacaklarini anlatti.
TCK'nin 125. maddesi disinda, 9 bin 818 sehit için ayri ayri TCK'nin 450. maddesine göre dava açilmasi gerektigini savunan Nacar, ayrica Insan Haklari Dernegi ile HADEP hakkinda mahkeme heyetinin Ankara DGM Cumhuriyet Bassavciligi'na suç duyurusunda bulunmasi gerektigini kaydetti.
Sanik avukatlarindan Kemal Bilgiç, durusmaya ara verilmesini isteyerek, Istanbul'dan geldiklerini, bundan sonraki durusmalarin birer gün arayla yapilmasi için mahkemenin karar vermesini talep etti.
Bu talebe iliskin görüsünü bildiren Ankara DGM Cumhuriyet Bassavcisi Cevdet Volkan, daha önce durusmalarin sürekli yapilacagina iliskin karar verildigini hatirlatarak, bu istemin reddini talep etti.
Ankara 2 No'lu DGM Baskani Mehmet Turgut Okyay, istemin readdine karar verildigini belirterek, durusmayi yarin saat 10.00'a erteledi.
Re: MILLET ITIRAFCI GÖRSÜN -2