Skip to main content

YAHUDİLER ve KÜRDLER / Diyar AYDIN

Araplar İsrail’in kuruluşunu “El Nakba” yani “kıyamet günü” olarak adlandırmışlardır.

İsrail Devleti'nin kurulduğu gün Araplar saldırıya geçmişlerdir. O gündür bugündür bu saldırıları devam etmektedir.

Slogan şudur : “Siyonist devleti yok etmek, tüm Yahudileri denize dökmek”(!)

İsrail devleti kendi varlığına karşı bu tutum karşısında ne yapsın?

Önlerinde iki yol var.

Birincisi, ellerini kaldırıp Araplara teslim olmak, kendilerini Arapların merhametine bırakmak.

İkincisi, her ne pahasına olursa olsun kendini korumak.

Yahudiler ikinci tercihi kullanıyorlar.

Kurtuluş aşığı her kim olsa aynı tercihi kullanır.

Yahudiler tarihte defalarca soykırıma uğramış bir millettir.

Soykırımın ne olduğunu bilen bir halktır.

Bir daha o felaketi yaşamamak için ne gerekiyorsa onu yapıyor.

Çoğu zamanda kendini korurken bazen “orantısız güç” kullanmak zorunda kalıyor. Ki buna rağmen dünyada savaş kurallarına en çok uyan İsrail ordusu kabul görülüyor.

İsrail Devleti'nin kendisini korurken zamam zaman “orantısız güç” kullanması gayet normaldir.

Buna karşı çıkanlar kendilerini Yahudilerin yerine koyup elini vicdanına koyup biz olsak ne yaparız diye kendi kendine sormalıdır.

Kişi art niyetli değilse, verilecek cevap; varlığımıza yönelen bir hareket karşısında kendimizi korurduk olacaktır.

İşte İsrail'in yaptığı da budur.

Kürdler bu mantığı kavrayamadığı içindir ki düşman şahsında “kardeşlik” keşfetmeyi politika edindi.

Kendini düşmanın insafına bıraktı. Düşmanda Kürd'e hiç acımadı. Kürdlerin üzerinde uygulamadığı insanlık dışı hiçbir yöntem bırakmadı. Buna rağmen Kürdler akıllanmıyorlar. Akıllanmadıkları içinde her gün eskiyi aratan yeni bir katliamla karşı karşıya kalıyor.

Kürdlerin beyni domura uğramış. Kimin dost, kimin düşman olduğunu ayrıştıramıyor. Birileri bu gerçeği dilendirdiğinde çokbilmiş aydın ve siyasilerimiz “aman ha kardeşlik yara alır” diye kendilerince çok “akıllı” takılıyorlar. Oysa bu yaptıklarıyla düşmana sevdalanmaktır. Kendine güvenmemektir. Güvenini kaybetmiş milletlerin esaretten kurtulduğu görülmemiştir. Kürd milletinin esaret altında kalışı düşmanımıza sevdalanmış aydın ve siyasilerimizin yalakalığıdır. Kürd milleti ne zaman bu zerzevatı sırtında attı, kendine güveni esas aldı, ya bağımsızlık, ya yok oluş deyip ayağa kalktı, işte o gün Kürd milletinin kurtuluş günüdür.

16 Temmuz 2014

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.