YURTSEVER OLMANIN ÖLÇÜTÜ NEDİR?
Siyaset savaşan güçlerin karşılıklı birbirlerinden öldürdükleri sayı üzeri inşa edilince amaç ve hedef belirsizleşir. Şu an bu mantık Kürd aydın ve siyasetçileri arasında epeyce prim yapmışa benziyor. Kürd milletine kaybetiren bu mantık bayağıda alıcı buluyor.
Kürdler, bu kurtkapanı zeminde kendilerini bir an önce kurtarmaları çıkarları gereğidir.
Bunu niye yazıyorum.
Son dönemlerde kimi Kürd aydın ve siyasetçilerin Abdullah Öcalan'ın etki alanındaki siyaseti eleştirdiklerinde kimi Kürdlerde ne yapıyorsunuz bu düşmanın işine geliyor, onlar savaşıyor, desteklenmesi, birlikte mücadele edilmesi gerekirken Kürdler arasında düşmanlık yapıyorsunuz gibi kendilerince yurtseverlik yaptığını sanıyorlar.
Fakat kazın ayağı o kadar ucuz değil.
Bu kişi ve çevreler, şunu bir türlü anlamadı. Anlaşılan anlayacaklarıda yok. Abdullah Öcalan siyasetinin Türk egemenlik sisteminin bir projesi olduğu, amacınında Kürd milletini “Türkiye uluslaşması” içinde eritilmesi olduğunu görmek istemiyorlar.
Geçmiş pratik ve teorisi bir yana son Newroz mesajı bile tek başına ele alındığında bu anlaşılmıyorsa kimsenin bu kişi ve çevrelere söyleyeceği bir şeyleri olamaz.
PYD'nin varoluş/varediliş amacıda Abdullah Öcalan'ın varedliş/varoluş nedeninin aynısıdır.
Sömürgeci sistem endeksli bir yapıdır. Suriye Esad diktatörlüğünün lejyoner bir yapılanmasıdır. Suriye Muhabaratı'nın bir uzantısıdır. Kendisine yüklenilen misyonda Kürdleri statükosuz bırakmaktır. Bugüne kadar teori ve pratiğide bunun kanıtıdır.
Esat güçleri muhalif güçlere karşı daha güçlü savaşabilmek için silahlı güçlerinin büyük bir kesimini Kürdistan'dan geri çekti. Boşalan alanları PYD güçlerine bıraktı. Buralarda Esad diktatörlüğü adına bu güçler korumayı üslendi.
Bugüne kadar PYD ve Esad güçleri arasında tek bir çatışma olmaması sahi nasıl yorumlayacağız
Sözde kurtarıldı dedikleri Kürd yerleşim birimlerinde Suriye devlet kurumları olduğu gibi duruyor. Suriye bayrağı dalgalanıyor. Memurları işinin başında. Maaşları devlet ödüyor.
PYD'nin bu kurumlara yönelik ne bir rahatsızlığı, ne de tek bir eylemi oldu.
Bunu nasıl yorumlayacağız?
PYD'nin resmi olarak söyledikleri ortada. Bağımsızlık, federasyon gibi bir hedefleri yok. PKK nasıl Türkiye için “Demokratik Türkiye” diyorlarsa oradada PYD “Demokratik Suriye” diyor. Ha birde “özerlik” istediklerini söylüyorlar. Bu da bir yanılsama olduğu açıktır.
Niye istiyorsunuz, hani ülkeyi kurtarmışsınız, o zaman istemene gerek yok ki. Yapılması gereken ne istiyorsan ilan etmendir. Bu yapılıyor mu? Yok. O halde sahi misyonları nedir bu PYD'nin?
Bu sorunun cevabı verilmeden bak bak savaşıyorlar, şurda burda kaç kişi öldürdüler üzeri siyaset yapılırsa onların yedeğine düşülür. Fakat ne yazık ki, kimi kişi ve çevre kendini burada konuşturmaktadır.
Bu da, bilinmeli ki, Suriye Muhabaratı'nın lejyoner örgütü olan PYD'nin yedeğine düşme olur. Bu duruma düşmesini hiçbir Kürd yurtseverine yakıştırmam.
Şu an PYD, Esat diktatörlüğünün çıkarı neyi gerektiriyorsa onun gereğini yapıyor. Güney-Batı Kürdistan'da onu temsil ediyor. Ama şimdilik.
Yarın batı dünyası artık Esad gitmeli diyerek düğmeye bastığında ve onu alt-aşağı ettiğinde, onun yerine iktidara taşıdığı her kimse bu kez PYD değişen bu koşullarda Suriye'nin “devlet ve millet bölünmezliği” neyi gerektiriyorsa ona uygun bir formüllasyonun başına “demokratik” kelimesini getirerek Kürdlerin önüne koyacaktır.
Buna şüphe edenin aklına şaşarım.
Şimdi kimi kişi ve çevre bunu görmüyorsa, sömürgeci sistemlerin lejyoner yapılarını niye eleştiriyorsunuz diyorlarsa kimsenin onlara anlatacak bir şeyleri olmaz.
Tarih sadece yaşanan gün değildir.
Geçmişte ders almayanlara tarih bunuda kendilerine gösterecek. Buna şüphe etmiyorum. Ki bu kısa bir sürede açığa çıkacaktır. O zaman bu kişi ve kişilerin ne diyeceklerini merak ediyorum.
Yurtseverlik sömürgeci sistemlerin lejyoner güçlerine sempatiyle bakmak, desteklemek değildir, gücün varsa topyekün olarak sömürgecilere ve onların olmuş lejyoner güçlere karşı savaşmak, güçün yoksa teşhir etmektir.
Kıstas budur.
21 Temmuz 2013