„Örgütün amacı, demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü toplum paradigması ve bilimsel-demokratik sosyalizm çizgisi temelinde demokratik konfederal yapılanmayla Kürt ulusunun öz demokratik yönetimini ve birliğini geliştirmek, Kürt sorununun bulunduğu ülkelerde demokratik çözümü Özerk-Demokratik Kürdistan temelinde gerçekleştirmek, demokratik kurumlaşmayı sağlayarak ekonomik ve siyasi açıdan sömürge, askeri açıdan işgal ve kültürel açıdan soykırım altında olan Kürdistan üzerinde egemen devletlerin siyasi, ekonomik ve sosyal yaşamdaki rolünü sınırlandırıp demokrasiye duyarlı hale gelmelerini sağlamak, geri, toplumsal cinsiyetçi ve hiyerarşik-devletçi etkileri aşarak Kürt toplumunun özgür ve demokratik dönüşümünü gerçekleştirmek, kadın özgürlüğüne ve ekolojik bilince dayalı bir demokrasiyi geliştirerek toplum-birey bütünlüğünün birbirini güçlendirdiği komünal demokratik yaşamı kurmak, bölge halklarıyla Demokratik Ortadoğu Konfederasyonu hedefi temelinde ilişki ve dayanışma içerisinde olmak ve küresel emperyalizme karşı küresel demokrasiye ulaşmaktır.“(PKK Tüzüğü, 26 Ağustos 2008,PKK 10. KONGRESİ, http://www.pkkonline.com/tr/index.php?sys=article&artID=174)
Yukarıda PKK’nin Tüzüğü‘nden aktardığım paragrafta yazılanları anlayan oldu mu acaba? Ben anlamdım ve bu nedenle birkaç satırı cımbızla çekip irdelemek istedim:
· demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü toplum paradigması
· bilimsel-demokratik sosyalizmçizgisi temelinde demokratik konfederalizm
· Özerk-Demokratik Kürdistan
· egemen devletlerin siyasi, ekonomik ve sosyal yaşamdaki rolünü sınırlandırıp demokrasiye duyarlı hale gelmelerini sağlamak
· komünal demokratik yaşam
· Demokratik Orta Doğu Konfederasyonu
· küresel emperyalizme karşıküresel demokrasiye ulaşmak
Sahi siz dünyanın herhangi bir partisinden böylesi karmaşık ve utopik bir talepler listesi gördünüz mü? Bu listeyi kim okursa okusun, bu listeyi okuyan aklı başında bir insan bunu böyle yazan insanların aklı dengesinin bozuk ve megaloman olduğu kanısına varacağından eminim. Zaten bu tür şeyleri habire peş peşe yumurtluyan Öcalan’dır. Ve bu tür şeyler PKK’dan başka hiç kimseyi ilgilendirmiyor.
Oysa en basitiyle Kürdistan işgal ve ilhak edilmiştir tespiti yapıldıktan sonra: Bizler Bağımsız (ya da federatif) Birleşik ve Demokratik Kürdistan istiyoruz dedin mi zaten her şey denmiş oluyor, çünkü demokratik Kürdistan demek ve buradaki „demokratik“ kelimesinin altını çizerek söylemek her şeyi açıklıyor: Kürdistan bağımsızlaşacak ondan sonra seçimlere gidilir ve hangi parti çoğunluğu sağlarsa o iktidara gelir. Devlet ise tamamen bağımsız olarak tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi halkın hizmetindedir.
„Küresel emperyalizme karşı küresel demokrasiye ulaşmak.“Böyle bir şey nasıl olur? Demokrasi emperyalizmin zıttı bir toplum biçimi mi? Ya da bilimsel-demokratik sosyalizm çizgisi temelinde demokratik konfederalizm!? Kiminle bilimsel-sosyalizm ve konfederalizm? Arap, Fars ve Türklerlen mi? Hadi diyelim ki, Arap, Fars ve Türkler demokratik konfedaralizm istediler, ya bu halklarda bilimsel-sosyalizmi isteyen kim?
Bu yüzyılda kim Orta Doğu’ya girerse o büyür. Rusya Orta Doğu’ya girseydi Rusya, Çin girseydi, Çin oldukça büyüyecekti. Ama gerçek olan ABD’nin Orta Doğu’ya girdiğidir. Ve bu yüzyılda en çok büyüyen de ABD olacaktır. Bu yüzyılda ABD’yi karşısına alan her örgüt veya hareket kaybedecektir.
Sosyalizm üzerine de durmak istemiyorum, çünkü bu konu üzerine yeterince yazdık. Kaldı ki sosyalizm, komünizmin bilimsellikle hiçbir alakası yoktur. Bunlar daha çok birer inançtırlar.
PKK Kuzey Kürtlerini bu gelecek 15-20 yıl daha böyle koşturup yoracaktır. Olan zavallı halka oluyor ama kimseye acımıyorum, çünkü hepside yaşı başı yerinde. Eğer bu süre içerisinde bağımsızlıkçı demokratik bir hareket çıkarsa çıktı, çıkmazsa bu oyalama ve halkı içi boş söylemler ile kandırmaya devam edecektir, çünkü böyle saçma sapan bir program ile kimse PKK‘yi muhatap almaz.
Ayrıca Türkler, Kürtleri artık inkar etmiyorlar ama Türklerin Kürtleri imha-eritme-asimilasyon politikası devam edecektir. Türkler PKK’yi eşit dercede hiçbir zaman muhatap almazlar. Öcalan ile yapılan sözde „görüşmeler“ PKK’yi ebediyen teslim almak içindir. Türkler Öcalan’ı bir tuvalet kağıdı gibi kullanacaklar işine yaramadımı da bir köşeye atacaklar.
Zaten PKK gibi örgütleri ciddiye alan yoktur. Bu tür örgütler olsa olsa emperyalist devletlerin oyuncağı olurlar. Emperyalist ülkeler bunlarla ya kendisi için çıkarları doğrultusunda kullanır, ya da işe yaramadı mı bertaraf edilir. ABD isteseydi zaten Öcalan’ı uçaktan aşağıya atardı ama istemedi ve PKK’yi Türklere karşı iyi bir koz olarak elinde bulunduruyor. Eğer bugün halen PKK ve Güney Kürdistan varsa bunlar ABD’nin sayesindedir. ABD istese her istediği örgütü/partiyi/ülkeyi kendisi için kullanır ya da berteraf eder. ABD’nin varsa bir tek dostu o da israildir. Başka da ABD’nin dostu yoktur ve ABD’nin çıkarları her şeyin üstündedir. Yok Kürtler ezilmiş, ya da geri kalmış ABD’nin ve emperyalist dünyanın umrunda değil. Bu nedenle Kürtler için esas olan ABD gibi dev bir güçten nasıl yararlanacağıdır.
Kürtlerin herhangi bir statüye kavuşması bizi elbette sevindirir ama „Demokratik Özerklik“ denilen şey, PKK’nın dillendirdiği diğer her şey gibi içi bomboş bir söylemden ibarettir ama ABD bölgede istikrar istediğinde Türklerin üzerine durmadan baskı uyguluyor ve Türklere bu sorunu „çözün“ diyor. Çüzüm dedikleri de; Türklerin elbette eşek gibi Kürtleri yatıştıracak bazı küçük adımcıklar atmalarıdır. Zaten PKK/DTP’ninKürdistani bir politikası, Kürdistani bir çizgisi yoktur. Eğer bugün sorun sözümona „çözüm“ yoluna girmişse, bu, ABD’nin baskısı olduğu içindir. Yoksa Türkler hiçbir zaman Kürtlerle masaya oturmaz ve oturmakta istemez. Hele bir İran ve Suriye’de parçalansın bakın Türkiye nasıl ondan sonra parçalanıyor göreceğiz. Eğer ABD bugün Türkiye’ye değer biçiyorsa bu sadece İran ve Suriye’den dolayıdır. Yoksa ABD Kuzey Kürdistan’ın jeo-politik önemini bilmiyor olamaz ve bana göre Kuzey Kürdistan’ın da Güney Kürdistan gibi ABD için önemi oldukça büyüktür.
Alan Lezan, 18 Temmuz 2011