Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 7 May 2011

ABD'nin desteklediği AKP nin yumşak İslam'ı TC sınırları içine hapis olmadı.AKP ,yumşak İslam'ı TC'nin
sınırları ötesine taşırdı.AKP nin bu politikası TC nin politikası oldu ve ABD'den destek gördü.ABD'den destek alan TC,
Kürt sorununa resmi olarak başbakanın açıklaması ile noktayı koydu.Daha önce TC' ye,Kürt sorununa demokratik yaklaşımlarını dayatan batı ve ABD'nin aleyhine olan bir açıklamadır.TC, artık Kürt sorunu ile karşılaşmayacağı anlamına
gelmez.Fakat dış gelişmeleri ve doğan fırsatı deeğerlendiriyor.Kürt sorununda, Türkler'in mantığının değişmeyeceğine
dair bir ispat bu açıklama.Bu noktada ,Yine açıklama, bazı Kürt siyasilerin ne kadar yanıldıklarını bir daha ispatlıyor.Bu yanılgı ne yazık'ki her zaman Kürt siyasilerin tamiri güç hatası olarak hafızamıza yerleşmiştir.

Kürtlerin görmesi veye kabül etmesi gereken iki nokta önem taşıyor.Birincisi;Durum ve gelişmeler
ne olursa olsun; Kürt Halkının savaşcılarına karşı saygılı olması ve savaşcılara güvenmesi net ortaya çıkıyor.İkinci nokta;
Kürt ulusal mücadelesi ikinci boyutu kazandığıdır.Yani sivil örgütlenme,sivil siyasi duruş gücünü ispatlamasıdır.Bu iki
noktanın gücü bir başbakana havlu attırdı.Her ne kadar dış dünyanın sesini yükseltmeyeceği bir dönem olarak görülse de ömrü uzun olmayan bir dönemdir.TC nin bu siyasi fırsatcılığı Kürtlere, TC mantığı ve Kürt düşmanlığının değişmeyeceğini ispatlarken, dış dünya içinde "şantajcı-fırsatcı" diplomasisini ispatlamış oldu.

Gerek Kürt siyası sınıf,gerek dış Dünya ve TC nin gördüğü;Kürt halkı her alanda direniyor.Kendi kaderini
belirlemek isteyen güçlü ve birlik olan bir halk var.Tüm siyasi ve ekonomi uzmanların göz ardı edemiyecek kadar
kendisini dayatan bir Milletin ulusal istemleri Sadece TC ile sınırlı değil !

Kürt halkının biriken ulusal , sosyal ve insan'ı hakları en keskin noktayı yaşıyor.Bu noktada,ne Kürt siyasi
sınıfı Kürtleri uyutabilir,ne sömürgeciler,ne de dış Dünya.

Türk başbakanın "havlu atması","Osmanlıda oyun çoktur" deyişininin iflazıdır.Burda Kürt Muhalefetin
rolü büyüktür.Haklı eleştirileri,uyarıları,görüşleri direnen ulusal çizgi ile birleşince Osmanlı oyunları istenen şekli
almamıştır.Türklerle orta halka oluşturan Kürt kesimi ,siyasi strateji desteği veren kesimi, Kürt halkının direnişi
karşısında düşman nazarında kredisini yitirmiştir.Süreç bu gerçeği açığa çıkarmıştır.

Türkiye,Yumuşak İslam adı altında yaptığı Arap düşmanlığı(Mısır,Libya,günümüzde Sürye..) Türkiye'yi
en güvensiz noktaya taşırmıştır.TC'nin Ortadoğu politikası iflas etmiştir, bundan dolayı, Kürtlerle karşı geçmiş politikalarını uygulaması halinde, farklı bir Dünya, farklı bir Kürt sorunu ile karşılaşacaktır.

Kürtlere tek söz hakı doğuyor!Ya TC başbakanının dediği tek tek leri kabul edecekler,ya da kendi
tek tek lerini dayatacaklar.

...Gernoz (not verified)

Sat, 2011-05-07 06:27

sevgili E.J, T:C dis politikasinda olup bitenleri cokta idrak edecek kapasitede degilim. basindan takip ettigim kadariylan yorumlamak cokta ezber bozmadigindan, "basbakan"recebin ic politikalarini daha bir bilince cikarmak isterken, kuskusuz PKK nin (dis politikasi belli,bütünlesmek)ic politika hasabini idrak etmek icin katlanmak zor olsada serbokun hafta sonu kafa demlemelerinide okuyor,takip ediyorum. kürdistan sorununu T.C ile icleslestiren serbok ve sürekasina bakinca gördügüm manzara hicte ic acici degil. baligin basi belli ve kokarken"denizkizi"aysel ada dönüsü acti agzini yumdu gözünü;"statükümuz belli olsun dedi" daha bir cok seyle söyledide ben onlari es geciyorum. fakat su "statükümüz belli olsun"diyen aysel kabul edilmisligin parlemantoda devamini isterken, cikarlarina uygunluk bir durumu dillendirirken de mandele kadar olamayacagi gün isigina cikan serbok sayin ismail besikciye hak verir gibi gözükürken ne diyor: "ya müzakere ya kiyamet" diyor yumus AKP yi arkadan itekleyen ABD nin 44. (rengini inkar eden )baskani Barack Hussein Obama islami T.C nin yumus iktidar eliylen ortadoguya pazarlarken serbokta kürdistani ayni pazarliyor; "ARAP BAHARI DEĞİL, HALKLARIN BAHARI Öcalan, Suriye’de 15 Mart’tan bu yanan yaşanan protestoları da değerlendirdi: “Suriye'de bir uzlaşma durumu olabilir. Esad'la demokratik zeminde uzlaşılabilir. Kürtler Suriye'de özsavunmasını oluşturabilir. Oradaki Kürtlerin birlikte hareket etmeleri gerekir, bu önemlidir. Oradaki halkımız hızla örgütlenebilir. Ben daha önce Ortadoğu halklarının baharı’ demiştim. Sanırım 2003'te kullanmıştım. Şimdi gazeteler yazıyor, ‘Arap Baharı’ deniliyor ya. Arap baharı değil, halkların baharıdır, merkezi Kürdistan'dır. Ortadoğu'da halklar, mezhepler, diğer farklılıklar bir arada konfederal temelde bir araya gelebilir, ilişkilenebilir, örgütlenebilirler. Ben buna demokratik konfederalizm demiştim. O zaman Kürtlere hem kendi aranızda hem de Ortadoğu halklarıyla bu temelde birarada örgütlenebilirsiniz demiştim. Kürtlere, ‘Ortadoğu'da böyle bir örgütlenmenin zemini var, Kürtlerin de bunlara öncülük yapabilecek konumları var, Kürtlerin böyle merkezi bir rolü var, eğer bu rolünü oynarlarsa Ortadoğu'da demokratik bir birliktelik doğabilir, halkların baharı gelişebilir’ demiştim.” BENİM PROJELERİMİ AKP-DAVUTOĞLU HAYATA GEÇİRMEYE ÇALIŞIYOR Öcalan sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim projelerimi biraz AKP-Ahmet Davutoğlu hayata geçirmeye çalışıyor o da içini boşaltarak yapıyor. Onlar asla başarılı olamaz. İlk olarak hemen Suriye, Irak, Türkiye arasında bir su birliği projesi hayata geçirilebilir. Daha önce de söylemiştim; Su ve Tarım birliği. Bu, Avrupa'da daha önce kurulan kömür-çelik birliği projesine benziyor ancak bu kömür-çelik projesi kapitalist temeldeydi, bizimkisi ise demokratik bir temelde kurulacak.” kürdistan bayragini sallamayanlar ,havlu atanlar recebin şıracısidir hürmetler  

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.