Geçen Şubat ayında Kürdistan Başkanı Kek Mesud Barzani bir yurtdışı gezisine çıkmış ve bu arada İtalya’da Kürdistan’daki azınlıklara ilişkin yaklaşımından dolayı Nato’nun bir madalyasını almıştı.
Kürdistan Başkanı’nın almış olduğu ödül bir yandan bir çok Kürd yurtseverini sevindirmiş, diğer yandan ise Kürdistan’daki olaylar esnasında Kürdistan Başkanı’nın yurtdışında bulunması eleştirilmişti.
Kürdistan Başkanı İtalya’da bulunduğu sırada İtalya haber ajansı LAGI’ye verdiği bir demeçte “eğer 50 bin Kürdistan vatandaşı benim görevimden çekilmemi isterlerse, çekilirim” demişti.
28 Şubat günü Suleymaniye üniversitesinden bir grup öğrenci “Tom be serok qebul niye” adı altında bir imza kampanyasını başlatı.
Bugün Kürdistan saatiyle saat 15 cıvarında bu girişim adına Şadan Abdul, Hêriş Osman ve Raber Mahmud Suleymaniye’de bir basın toplantısı yaparak 50 binden fazla imza topladıklarını duyurdular.
Şimdi ne olacak?
Aslında Kürdistan Başkanı’nın bu açıklaması yersizdi. Kürdistan gerçekliğine hitap etmeyen bir açıklama idi. Çünkü, Kürdistan’da Kürdistan Başkanı dahil üzere hiç bir kurum ve kişi %99’larla seçilmiyor. Yani bu anlamda Kürdistan, eski Irak, Suriye vb ülkeler gibi değil..
Son Kürdistan Başkanlığı seçimlerinde Kürdistan Başkanı Kek Mesud’a karşı Dr. Kemal Mirawdeli adaylığını koydu.
Dr. Kemal Mirawdeli yurtdışında yaşıyor, valizini toplayarak Kürdistan’a gitti ve adaylığını koydu. Doğru dürüst bir seçim kampanyası yürütmeden oyların %30’a yakını alabildi.
Ve tekrar yurtdışına döndü.
Bu seçimde de görülmüştü ki, Kürdistan’da Kek Mesud’un Kürdistan Başkanlığına seçilmesini istemeyen azımsanmayacak bir oy oranı var.
Kürdistan Başkanı bu gerçeği bilmesine rağmen böyle anlamsız bir açıklama yapması doğru değildi.
Kaldı ki Kürdistan Başkanı seçimlerde Kürd seçmenin %70’nin oyunu almıştı.
Rekor düzeyinde bir oy.
Gorran çevresi dahi 7 maddelik istemlerini sıralarken Kürdistan Parlamentosu ve hükümetinin istifa etmesini isterken, Kürdistan Başkanı’nın istifası için bir talepleri olmamıştı.
Çünkü, Kürdistan Başkanı doğrudan ve Kürd halkının %70’nin oyu ile seçilmişti..
İmza kampanyasını yürüten çevre pekala yüzbinlere varan bir imzalarda toplayabilirdi.
Ama ortada Kürdistan başkanı’na verilen milyonlarca oy var.
Kürdistan Başkanı bu açıklamasıyla kendisini kendi kendisini zor duruma soktu.
Hiçte gerekmiyordu.
Belki tam diktatörkükle yönetilen bir ülkede bu açıklamanın bir anlamı olurdu. Kimse cesaret edip bir imza kampanyası dahi yapamazdı.
Fakat Kürdistan’ın durumu farklı..
Bence Kürdistan Başkanı bu tip açıklamalarda kaçınmalıdır. Bir ülkede oyların %51’ini dahi alanlar böyle bir açıklamalar yapmazlar. Bu iyi bir ders oldu.
Kürdistan başkanı bu kampanyaya karşı nasıl davranacağını bilemiyorum. Bana göre kendi görevinde kalmalıdır. Fakat, bu tip açıklamalardan kaçınmalıdır.
Bu tip açıklamalar kendisine de zarar veriyorlar.
Mesud Barzani kurdistan icin buyuk bir sanstir