Prof. Dr. Abbas Weli’nin Rektörlüğüne Niçin Son Verildi?

     Prof. Dr. Abbas Weli’nin “Kürdistan Üniversite”si Rektörlüğünden alınması haberini duyduğum zaman bir çok Kürd gibi bende rahatsızlık duydum..Aslında bu haberi Kürdistan “resmi” basın ve yayın organlarından değil, Güney Kürdistan’ın “bağımsız” yada “yarı bağımsız” tek tük gazetelerden biri olan “Hawlati”den okudum... Prof. Dr. Abbas Weli “Hawlati” gazetesine verdiği uzun söyleşisinde “Kürdistan Üniversite”si Rektörlüğünden alınış sürecini ve sergüzeştisini anlatıyor..1949 yılında Doğu Kürdistan’ın Mahabad şehrinde dünyaya gelen Dr. Abbas Weli 1973 yılında beri İngiltere’de bulunuyordu.. O, akademik kariyerini bulunduğu İngiltere’de tamamlayarak önceleri Wales ve daha sonraları Swansea Üniversitelerinde profösörlük yaptı ve bir arada Türkiye’deki Boğaziçi Üniversitesinde ders verdi...Prof. Dr. Abbas Weli Kürdler ve Ortadoğu’ya ilişkin bir dizi akademik çalışmaya imza attı..Biz Kuzey Kürdleri onu “Kürd Milliyetçiliğinin Kökenleri” adlı eseri ile tanıyoruz.. Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti ve Doğu Kürdistan sorunu üzerinede değerli çalışmaları var..Dr. Abbas Weli 2006 yılında Güney Kürdistan’a gitmeye karar verdiği zaman çok sevinmiştim.. Çünkü, bizde bugüne kadar hep dışarıya “beyin göçü” oldu.. Ülkemizin bir parçası sömürgeci sistemin dışına çıktığından dolayı, Kürdistan’ın farklı parçalarından akademisyenler farklı ülkelerde elde ettikleri akademik tecrubelerini kendi ülkelerine ve halkına sunmak istiyorlardı..O dönemler BBC’den bir gazeteci Prof. Weli’ye “ Peki ama siz İranlı bir Kürdsünüz.. Otuz yıldan beri İngiltere’nin itibarlı okullarda ders veriyordunuz, niye buraya geldiniz” diye sormuştu.. Abbas Weli sorulan soruya cevaben: “Bu benim açımdan, mensup olduğum Kürd toplumuna borcumu kismen de olsa ödemenin bir yoluydu..................... Kısaca bu benim için hem kişisel, hem siyasi ve hemde akademik bir misyon” demişti.. Yine aynı gazeteci Abbas Weli’ye “ Acaba İsrail devletinin kuruluş yıllarındaki romantizmle paralellik görüyormusunuz?” diye sormuştu... Abbas Weli “ Paralelik var. Ama aynı zamanda çok temel farklar var.. Biz kendi toprağımızdayız.. Hep burada yaşadık.....”diyordu.. Evet Abbas Weli 2006 yılında “vatan borcunu ödemek” İsraillilerin “Büyük Dönüşü” gibi girişimlerle paralellik kurarak Özgür Kürdistan’da eğitim alanında yeniden yapılanmaya katkıda bulunmak amacıyla kendisine “tarihi bir misyon” yükleyerek ülkesine döndü.. Abbas Weli baştan itibaren “Kürdistan Hükümetinin” tüm dersleri İngilizce olacak olan “Kürdistan Üniversite”si projesine katıldı.. “Kürdistan Üniversite”si kurulduğu andan itibaren Uluslararası Siyaset, Sosyoloji, Ekonomi, Tarih, Uluslararası Ticaret ve Bilişim Teknolojisi dalarında kadro yetiştiren Fakültelere sahipti ve dahada genişletmek istiyordu..Bu iki yıl boyunca Abbas Weli “Kürdistan Üniversite”si Rektörü olarak görev yaptı.. O, dünyanın bir çok ülkesinde “Kürdistan Üniversite”sinde İngilizce ders verecek akademisyenlerin getirilmesine ön ayak oldu.. Bu süreç içinde “Kürdistan Üniversite”si Bradford Üniversitesi ile bir denklik antlaşmasına gitti ve orada aldığı “akademik kriterleri” uyguladı.. Ama, tüm bu süreç boyunca hem Üniversite’ye ilişkin konsept meselesinin netsizliği(Siyasi iradeden kaynaklanan) ve hemde Üniversite içinde ve dışında yapılan müdahaleler beraberinden bir dizi sorun getirdi.. Aslında konsepteki netsizlik “Kürdistan Üniversite”si hâlâ proje halindeyken başlamıştı.. Abbas Weli’nin aktardıklarına göre Kürdistan Bakanlar Kurulunun bir projesi vardı... Aslında proje Kürdistan Başbakanı Kek Nêçirwan Barzani’nindi.. Kek Nêçirwan 2006 yılında İngiltere’ye yaptığı bir gezi esnasında “Kürdistan hükümetine Güvenlik ve İdari kadroları yetiştirmek için bir Üniversite’nin kurulması gerektiği inancına varmıştı................. Bu projeden sorumlu olan Kek Nêçirwan’ın danışmanlarından olan T. Hardy adlı bir İngiliz subayı dı.. T.Hardy Amerika ve İngiltere’nin 1991’de Kürdleri Saddam’ın insafına bırakılmalarını protesto ederek görevinden istifa etmişti.. O günden bu yana Kürdistan hükümetine danışmanlık yapıyor.” diyor..  Abbas Weli söyleşisinde “Kek Nêçirwan’ın İngiltere Savunma Bakanı ile de bu Üniversite meselesini konuştuğu” yazıyor..Abbas Weli İngiltere’de bu Üniversite projesi ile meşgul olduğu bir sirada T. Hary’nin kendisini aradığını ve görüştüklerini yazıyor.. Bu görüşme esnasında T. Hary Abbas’a “Güvenlik ve İdari kadroları yetiştirmeyi temel alan Üniversite projesini” açıyor ve birlikte Oxfort Üniversite’sinin “ Güvenlik ve Asayiş” bölümünü ziyaret ediyorlar... Bu bölümde genelikle akademik geçmişleri olmayan emekli subaylar var.. Abbas Weli’nin anlatımlarına göre kendisi T. Hary’ye “Projeyi iyi bulduğunu ve oluşturalacak Üniversite’nin tümü değil, bir fakültesini bu işe ayırmak gerektiğini” söyluyor.. Abbas Weli “Kürdistan Üniversite”si açıldıktan sonra bu sorunun yeniden gündeme geldiğini Hükümet’in Üniversite bünyesindeki temsilcisi Dr. Fuad Huseyni aracılığıyla Kürdistan Başbakanı Kek Nêçirwan Barzani’den bir randevu alarak ikisinin birlikte görüşmeye gittiklerini yazıyor..Kek Neçirwan görüşmede Dr. Abbas Weli’ye bakanlık hariç hangi görevi istiyorsan verelim... Bakan olmak için Irak vatandaşı olmak gerekir.. Eğer bu görevi almak istiyorsanız vatandaş olunuz diyor... Abbas Weli yapılan önderileri reddediyor.. Abbas Weli söyleşisinde hiç bir görev istemediğini “şeref ve haysiyetinin ayaklar altına alındığını, Hewler’de bir insanın şeref ve haysiyeti bir dolar mı yoksa on bin dolarmı? “ diye bir soru sorduğunu söylüyor... Abbas Weli’nin anlatımlarına göre Kek Nêçirwan ayağa kalkıyor ve Abbas Weli’nin elini iki elinin arasına alıyor ve kendisine görevin başına dön ve bir daha bu iş gündeme gelmeyecek diyor...O esnada ise “Kürdistan Üniversite”si öğrencileri Abbas Weli ile dayanışmak için greve gitmişler. O dönem Hewler’de bulanan Abbas Weli’nin yerine geçmesi düşünülen Robin Brims ise İngiltere’ye geri dönüyor... Abbas Weli Üniversite’ye dönüyor, durumu öğrencilere aktarıyor ve öğrencileri boykot olayına son veriyorlar..Abbas Weli Üniversite Hocalarıyla bir toplantı yapıyor ve Kek Neçirwan Barzani ile aralarından geçen konuşmaları aktarıyor... O, bu taplantıya “akademik toplantı” diyor..Abbas Weli Üniversite bünyesine alınan bazı öğretim görevlileri gereken akademik randımanı vermiyorlardı.. Bir çoklarıyla 2006 yıllında 2 yıllığına imzalanan iş antlaşması vardı.. 3. yada 4. derecede akademisyenlerdi.. İş kontratlarının uzatılmayacağını düşünüyorlardı ve ayak diretiyorlardı.. Üniversite kurumlaşıyordu ve dünyanın her tarafından akademisyen bulmak getirmek kolaylaşmıştı.. Üniversite’de sorun yaratan akademisyenlere ilişkin bazı örnekler veriyor.. Örneğin: Dr. Sandra Phelps ve Dr. Zafer Yörük..Dr. Sandra Phelps Sydney Üniversitesinden Hewlêr’e gelmiş... Her halde bir Kürd ile evli, çocuğunun ismi “Bilind” dır.. Dr. Abbas Weli, Dr. Sandra Phelps’e “ işinin daha düzenli yapmasını ve öğrencilerle daha iyi ilişkiler geliştirmesi konusunda Dr. Sandra Phelps önerilerde” bulunuyor... Ama, Dr. Sandra Phelps “Kek Kerim Şengari’ye gideceğini ve önünda tanıdığı etkili kişiler var” diye tehdit ediyor.. Kerim Şengari Kürdistan İçişler Bakanıdır..Dr. Zafer Yörük, Rize doğumlu bir Türk.. Londra’da eğitimini görmüş ve Essex Üniversitesinde “Siyaset Bilimi” derslerini veriyormuş... Daha sonra “Kürdistan Üniversite”sine Öğretim görevlisi olarak gelmiş..Abbas Weli’nin anlatımlarına göre “Zafer Yörük Üniversite’ye hep geç saat 11 yada 12 de geliyordu... Öğrencilerin otuza yakın dosyasını kaybetti!!! Yüksek Öğretim Sekreteri kendisinden davacıydı, ona verdikleri her dosya kayıp oluyordu.. Şikayetlerden dolayı kendisini işini düzenli bir şekilde yapması için konuştum.. Bir seferinde ise tatile gitmişti ve bir hafta geç geldi.. Bundan dolayı maaşının bir kısmını ödemedik.................. “ diyor..Abbas Weli Üniversite bünyesinde işlerini doğru dürüst yapmayan kesimleri uyardığımız zaman Bakanlar Kuruluna sığınıyorlardı, o çevrelerde tanıdıkları vardı..Abbas Weli “Dr. Zafer’in işine son verilmesinden sonra 24 saat içinde Kürdistanı terketmesi lazımdı.. Çünkü, onun oturumu Üniversite’deki iş antlaşmasına endeksliydi.. Sadi Ahmed Pire ve Kerim Sincari devreye girerek oturumunu 6 ay uzatılar.. Daha önce Kek Xosret Resul’un bürosunda çalışan bir avukatı tutmuş Üniversite’ye geri dönmek için................ Dr. Zafer bana karşı yazdığı bir yazıda Kek Nêçirwan Barzani ile yaptığımız görüşmenin ‘akademik toplantıda” yaptığım dökümünü hepsini kamuoyuna açıkladı... O, konuşmanın o dar çerçevede kalması gerekiyordu, etik olan oydu..” diyor.. Abbas Weli Kerim Sincari tarafından Bakanlığa çağrıldığını ve kendisine Bakanlar kurulunun “Rektörlük göreviminin sona erdiğine dair kararını” iletiğini söylüyor.. Abbas Weli ve İçişler Bakanı Kerim Sincari görüşmede bulunduğu anda, bakanlıktan Üniversite aranıyor, “Yeni Rektör dahil olmak uzere iki önemli konuğun Üniversite’ye geleceğini söylüyorlar ve herkesin toplanmasını” istiyor..Yeni Rektör olan sayın Serbest Hawrami ve İngiliz General gidip kendilerini toplanan öğrenci ve öğretim görevlilerine takdim ediyorlar.. Tüm bu gelişmeler Prof. Dr. Abbas Weli’yi çileden çıkarmış.. Abbas Weli görevinin sona ermesinden sonra kendisi bir toplantı yaparak hem kendisi hakkında bilgi verirdi ve hem de “yeni rektörü” Üniversite öğrencilerine ve öğretim görevlilerine tanıştırabilirdi. Abbas Weli bu kadar oyuna gerek kalmadan Bakanlar Kurulunun kendisine bir mektup yazarak “görevine son verildiğini” iletme imkanı vardı.. O, zamanda mektubu okur ve eşyalarımı toplar giderdim, diyor..  Ayrıca Abbas Weli’nin verdiği bazı bilgileri bende kontrol etme imkanına sahip oldum.. Abbas Weli söyleşisinde “Kürdistan Üniversite”sinin Website’sine “Kürdistan Üniversite”sinin ilk rektörü Robin Brims” olduğunu yazmışlar” diyordu. Bende bu bilginin doğru olup olmadığını tespit etmek amacıyla Site’ye baktım.. Aynen şöyle bir bilgi var: “ The First Rector Robin Brims” diye geçiyor.. Dr. Abbas Weli Kürdistan Başbakanı Kek Neçirwan Barzani’ye giderek “akademik gurur, haysiyet ve onuru ile oynandığını, 2 yıllık emeğinin çalındığını ve Üniversite Sitesinde ilk rektörün Robin Brims olduğunu geçirdiklerini” söylüyor.. Kek Neçirwan bu yazının değiştirilmesi için bir talimat veriyor.. Ama yazı hâlâ asılı... Yazı bakılında “Kürdistan Üniversite”si 2006’da değil, 2008 yılının Mart ayında kurulmuş!!!! Kürdistan Başbakanı Neçirwan Barzani Dr. Abbas Weli’den Hewlêr’de bir “Stratejik Araştırmalar Enstitüsünü” kurmasını istiyor... Abbas Weli bir kaç yıl sonra yeniden aynı şeylerin başına gelebileceğini söylüyerek yapılan öneriyi reddediyor . Abbas Weli bu durumu Doğu Bloku ülkelerinde görevden alınan veya tasfiye edilen kadroların rütüş yoluyla resimlerden ve tarih kitaplarından çıkarılmasına benzetiyor ve “benim tarihim çalındı” diyor..Ayrıca Abbas Weli söyleşisinde “yabancılara karşı boynu bükük sömürge kişiliğine” ateş püskürtüyor.. Abbas Weli tüm bu yaşananların sorumlusu olarak Kerim Sincari ve Sadi Ahmed Pire’yi görüyor.. İran devletinin baskısından söz ediyor.. Aslında tüm bu gelişmeler siyasi iradenin müdahaleleri dışında kalan ve “Özerk Üniversite”lerin ne kadar zorunlu olduğunu gösteriyor.. Üniversite içinde yaşanan sorunlara siyasi iradenin müdahalesi her şeyi sıfırlıyor... Dr. Abbas kendisinin “hazırlanmış bir plan çerçevesinde tasfiye edildiğini” söylüyor.. “Kürdistan Üniversite”sinde son yapılan Öğrenci Temsilcileri seçimlerinde KDP ve YNK ortak aday göstermelerine rağmen bağımsızlara karşı kaybettiler.Sonuç olarak Abbas Weli gibi dünya çapında bir Kürd akademisyenin Hewlêr’i terkederek yeniden Londra’ye dönmesi büyük bir talihsizlik.. Kürd halkının Abbas gibi beyinlere ve kendi evlatlarına ihtiyacı var..Kürd halkının Zafer Yörük gibi saat 11 yada 12 ‘de işe giden, haftalarca işten kaytaran ve niçin orda bulunan bir Türke hiç ihtiyacı yok  Şimdilik sadece “Oxir be Kek Abbas Weli” diyelim.. Özgür Kürdistan’da Üniversitelerin Özerk olduğu, ilim ve irfan merkezi olduğu zaman Abbas Weli’ler gül karşılanacaklar.. Selamlarımla R. Rodaro