Skip to main content

AKP Anayasası, Kürt’ lerin Muhatabı Değildır

AKP” nin hazirladığı Anayasa taslağı tartışmaları hızlı bir şekilde başlarken, Kurdistan’ ın Türkiye’ nin sömürgesi olması itibarı ile Kürt halkını da yakından ilgilendirmesine rağmen Kürt’ler taraf ve muhatap değildır. AKP’ nin hayırladığı anayasa taslağını da, sivil anayasa taslağı olarak nitelendirmek yanlış bir bakış açısıdır. Türk anayasasının Sivil görünümlü sivil kişi, kurum ve kuruluşlarca yazırlanılması, Türk anayasa taslağının militarist ve Kurdistan’ ın sömürge olsgusunu pekiştirmekten öte bir anlam ifade etmemektedır. Türk anayasa taslağı Türk toplumu açısında bir anayasa taslağı değildır. 1982 anayasasının revize edilmesi, 1982 Faşist anayasanın gerçek karekterinin gizlenilmesıdır. AKP’ nin hazırladığı anayasa taslağı temel ve özünü 1982 Faşıst anayasadan aldığından, sivil anayasa realitesinden uzaktır. Sivil anaya demek özgür-demokratik toplumsal sözlemeşme demektir. Türk devletinin karekteri ve Türk toplumunun seviyesi böylesi bir anlaşmaya yabancıdır. Türk toplumunun istem ve taleplerinin karşılanılıp karşılanılmadığı bizi ilgilendirmesine rağmen, esas olarak Türk toplumunu ilgilendirip, Türk toplumunun çeşitli kesimleri, AKP’ nin hazırladığı anayasasının içerik ve karekteri üzerinde etkileyici rol oynayabilirler. Bazı kesimler bu belirlemelere katılmayabilirler. Türk anayasasının Türk toplumunu ilgilendirdiği kadar Kürt halkını da yakından ilgilendirdiğini iddia edebilirler. Kürt halkı ile Türk toplumunun farklı sorunlarının özüne bakmadan soruna şekilsel olarak yaklaşıldığında, ilk etapta doğru değerlendirilebilinir.  Sorunun sorunların özüne bakıldığında Kürt halkının temel sorunları ile Türk Türk toplumunun temel sorunları birbirinden faklıdır. Birinin tartışılamaz en temel hakları başta olmak üzere siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel, politik..vs  hakları yasaklanmışken diğerinin sosyal ve ekonomik sorunlar yaşamaktadır. Biri anayasa karşısında muhatap alınırken, diğerinin muhatap alınması bir yana varlığı red edilmektedir. Kürtçe’ nin yabancı dil statüsünde ele alınmasının, Kürtçe’ ye eğitim yolunun açılması demek değildır. Kürtçe’ nin yabancı dil statüsünde ele alınması göz boyama ve ‘’ Osmanlı-Türk kurnazlığıdır. Radio ve televizyonlarda Kürtçe yayın ile Kurslarda Kürtçe öğretilme kurnazlık oyunu ne ise Kürtçe’ nin yabancuı dil statüsüne alınması da odur. Sömürgeci Türk güçleri tarafından hedeflenen temel amaç Kürtçe’ yi toplumsal bir hak sorunundan bireysel hak sorununa, böylelikle de cazibesi olmayan ölüm dösegine yatırılan bir konuma getirmektir. AKP’ nin hazırladığı anayasa taslağı karşısında Kürtler toplumsal reflekslerini gösterecek örgütlenme ve ulusal birlikten uzaktır. Bu durum, Kürt’ ler açısında bir dezavantajdır ve Kürt’ ler, düşmanlarının kendilerini muhatap alacak toplumsal güçten yoksun olması, elini-kolunu bağlamaktadır. Güç olmaları, beraberinde taraf ve muhatap alınmanın koşullarını da oluşturacaktı. Şimdi eğrı otorup doğru konuşmak ve halkımızı bu konuda doğru bir şekilde aydınlatmak gerekir. AKP ve Kemalistler arasındaki var olduğu söylenilen çelişki ve sorunlar yapay ve sunidır. İktidar da AKP  yada Kemalist CHP’ nin olması, sömürgeci egemen güçlerin, ulusal sorunumuz karşısında tutumlarını farklılaştırmamaktadır.  TC’ de İslam, Kemalist yada Sosyal-Demokrat, Sosyalistlerin olması, Türk devletinin Sömürgeci ve Kurdistan’ ın sömürge konumunda değişik yapmadığı gibi, Kurdistan’ daki sömürgeciliğin köklerini daha da derinleştirmektdir. TC, elindeki çeşitli varyant ve alternatif parti, sivil görünümlü sivil toplumsal örgütlenmelerle, Kürt halkının en ucra köşelerine yayılmaktadır. TC, AKP aracılığı ile Kurdistan yeni işbirlikçi kesimler oluşturup palazlandırmaktdır. Bazı arkadaşların 3. tip Şeyhlerden olumlu bir adım beklemeleri iyimserliktır. Şeyh Ubydulah ve Şeyh Sait gibi ulusal karekterli Şeyhler, AKP türü varyantlar uzlaşmaları mümkün değildır. Muhatap alınmayan, sorunun bir tarafı olarak nitelendirilmeyenlerin, böyle bir refleskle, taraf ve muhatapmiş gibi bir refleksle hareket etmeleri ulusal davamıza zarar vermektdir. Kürt halkından bazı kişi ve kesimlerin AKP hakkında olumlu bir beklenti içersine girmeleri yada Kürt halkını böyle bir beklenti içerine sokmaları kabul edilemez. AKP, Fetullah Gülen, Hizbullah ve İslamcı kesimler, Sömürgeciliğin Kurdistandaki tehlikeli temsilcileridırler. Bu kesimlerin Kurdistan’ da Kökleşmeleri, teşhir olan CHP ve AP’ nın boşluklarını doldurmadır. Kürt halkının güç ve enerjisini, kendi ulusal sorununu çözebilecek yönlere kanalize olabilecek yolları, AKP, Hizbullah ve Fetullah türü islamı kesimlerle perdelenilmek istenilmekdir. Bunu aşmanın yolu yeni ve dinamik bir Kurdistanı ruh ve örgütlenme perspektifini oluşturmak ile başarmak mümkündür. TC’ nin değişik kılıklı varyantlarının her Kürt kelimesini ağıza almaları karşısında hoplayan Kürt kesimlerinin, alternatif oluşturmaları mümkün görünmemektedir.    

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.