Ulusal ve Toplumsal Hafizaları olmayanların, Gelecekleri de Olamaz

Kurdistan’ ın kuzeyindeki ulusal mücadele perspektifi ile diğer sömürge ve yarı sömürge ülkelerdeki mücadele anlayışı birbirinden farklı ve birbirine zıt eksende gelişmiştır. Diğer sömürge ve yarı sömürge ülkelerdeki mücedele ve mücadelenin oluşturduğu kollektif ulusal bilinc, ulusal kültür ve ruhi şekillenme, güçlü ve kendini yeniden üretme şekilinde gelişirken ,Kuzey Kurdistan’ daki ulusal bağımsızlık ise farklı bir rota izlemiştir. Kuzey Kurdistan’ daki mücadele her yenilgi süreci beraberinde ulusal ve toplumsal dokuda sömürgeci Türk devletinin istem ve arzuları doğrultusunda tahribatlar oluşurken, diğer sömürge ülkelerde daha faklı bir seyr izlenilmiştir. Dünyanın her hangi sömürge bir ülkesinde ulusal mücadele sekteye uğrama tehlikesi hatta çok ağır yenilgiler yaşanmasına rağmen, sömürge ülkelerde kendi orjinalitesi doğrultusunda çok güçlü  ulusal kollektif bir hafiza gelişip, ulusal mücadelenin bağımsızlıla sonuçlanması doğrultusunda önemli ve belirleyici temel dinamikler oluşmaktadır. Sömürgeci ülke, egemenliği, kültürü, siayasal-sosyal-politik yaşam tarzi red edilirken kendi orjinalitesi temelinde güçlü ulusal bilinç gelişmektedir. Her yenilgi yada yaşanılan her olumsuzluk oluşturulan örgütlü kollektif hafiza ile kendi hata ve eksikliklerinden arınması sağlanılarak özgür ve bağımsız bir ülke yolunda güçlü sağlam adımlar atmaktadırlar. Kuzey Kurdistan ise farklı adeta beyinsiz –hafızasiz, düşmanına benzemek, ondan aman dilemek, düşman sistemine entegre olmak, onun çizdiği kurallar içersinde mücadele etmek temel yaşam tarzı olmaktadır. Onun içindir ki, bu gün Kuzey Kurdistan, sömürgeci Türk devletinine kurban edilmek için adetta sunak taşına yatırılmıştır. Sömürgeci Türk devleti, Kurdistan halkının siyasal-toplumsal-kültürel- ruhsal yapısında tahribatlar oluşturup dejenere edip, ulusal ruh ve bilincı yok etmek için planlarını adım adım başarılı bir şekilde uygulamaktadır. Kurdistan’ da örgütsel yapılar etkisizleştirilip adetta yok edilmiştir. Kurdistan ulusal ve toplumsal bağımsızlık mücadelesi deyim yerindeyse, sömürgeci Türk devletinin çizdiği rota içersinde yürütülmektedir. TC’ nin bu başarısı salt TC’ nin güçlü ve akıllı bir şekilde sistemli bir plan uygulamasından kaynaklanmamaktadır. TC politilarının başarılı bir şekilde yürümesinin temelinde, Kurdistan mücadelesinde yer alan parti, örgüt ve aydınlarının da büyük oranda katkısı vardır. Diğer sömürge ve yarı sömürge ülkelerde, ulusal ve toplumsal bağımsızlık mücadelesi, sömürgeci güçlerden, yaşamın her alanında radikal bir temelde kopuş şeklinde verilirken bizde ise demokratik mücadele, barış kardeşlik adı altında sömürgeci sistemle bütünleşmek için yalvar-yakar politikası temel geçerli politika olmuştur. Kuzey Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesinin en büyük handikapi ‘’ beyinsiz’’ olmasıdır. Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesinin örgütlü bir yapılanmadan yoksun olması, ulusal ve toplumsal bağımsızlık mücadelesini organize edip yürütecek istikrarlı ulusal kurum-kuruluşları barındıracak yapılanmalardan uzak olması, başarısızlığımızın temel etkenleridir.  Yaşamın her alanın olduğu gibi özelliklede ulusal ve toplumsal mücadele de başarıya ulaşmanın en önemli kurallı, koordineli ve örgütlü mücadele etmektir. Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesi ve onun öncülerinin! kağıt üzerinde kalan bir-kaç sayfalık tüzük ve programın dışında başka bir mirası yoktur. Hatalardan ders çıkarmak ve mücadeleye daha donamınlı katılımın yolu, ulusal mücadeleyi besleyecek, onu başarıya ulaştıracak; taktik ve stratejik planların başarıya ulaşmasının garantörlerinden biri, belki de en önemlisi kollektif hafiza ve ulusal-toplumsal bilinçtir. Kollektif hafızayı zinde tutanda, ulusal bilinci geliştiren ulusal kurum ve kuruluşların yanısıra mücadelenin oluşturduğu tecrübe ve birikimdir. Milliyetçilikte mangalda kül bırakmayanlar , bireysel çıkarlarını ulusal ve toplumsal mücadelenin önünde tutmaktadırlar. Her zaman vurguladığım ve Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesinin başarıya ulaşmasının temel kilit noktası: Ulusal ve toplumsal bağımsızlık mücadelesi neferlerinin bireysel özel yaşamlarını, mücadelenin kurallarına göre düzenlemesi bir zorunluluktur.  Bir yandan  Sömürgeci Türk devlet sisteminden nemalanmak, diğer yanda öncü olduğunu iddia etmek büyük bir çelişkidır. 1980 öncesi kısa erimli çalışmaların birden bire kitleler içersindeki çalışmaların birden bire dev alevlere dönüşmesinin temelinde; militan ve özverili çalışmanın yanında sistemle tüm bağların koparılması yatmaktaydı. Milliyetçilik, devrimcilik, demokratiklik, solculuk, sosyalistlik rozetlerinin yakalarda taşınması bir anlam ifade etmiyor Maalesef bu gün Kürt halkı ve onun örgütlü güçleri ile aydınları ‘’beyinsiz, hafizasız ve unutkandır’’ bizim temel çıkmazimiz budur. Tüm Kuzeyli örgüt ve aydınların bu konuda yoğunlaşması gerekir. Korkarım ki, çok geçmeden Amed tamamen düşürüldükten sonra, otel lobilerinde yapılan salon devrimciliği bile  yapilamiyacaktir.....