Skip to main content

A LA TURCA AYDINLAR,

Newroz’la birlikte Türk egemen siniflari „derin devlet“, „derin aydinlar“ ve „derin Türk halki“ her zaman ki gibi elbirligiyle Kürd halkina karsi kin ve nefret kusmaya basladilar...

Bu tutumun alinmasinda, söylenen sözler ve ilan edilen beyanlar yeni degildir....Türk devletinin, kürd halkina ve ülkesine karsi yaptigi kiyimlar, gerceklestirdigi planlarin yaninda pek te fazla bir sey söylenmedi...

Bundan dolayi Genel Kurmayin söyledigi „sözde vatandas“ olayina fazla önem vermemek gerekir.... Bu aciklama, sadece gercekligin cok cüzvi bir kesiminin disa vurma olayiydi....

Kürdler ne zaman Türkiye vatandasi oldularki?

Sömürge bir ülkenin kalki, ne zaman tüm insani ve dogal haklarina sahip olarak sömürgeci ülkenin vatandasi olabildiler?

Bunun icin Türk Genel Kurmayinin söyledigi sözler pratikte uygulanan gercekligin sadece kücük bir parcasiydi...

Gercek ise Kürdler Türk devletince düsman olarak görülür..... Türk devleti düsmanlarina nasil davraniyorsa ayni sekilde Kürdlere karsi davraniyor... Sömürge ve sömürgeci iliskilerinde bunun kadar dogal bir sey yok...

Kürdler ne TC’nin „özde“ ne de „sözde“ vatandasidir...

Genel Kurmayin bu sözüne takanlar, onun cigligine kiziyorlar.... Onun gercekligi ifsa etmesine kiziyorlar.... Yoksa Kürd dostu olduklarindan dolayi degildir.

TC ve onun önceli olan Osmanlidan bu yana Kürd- Türk iliskisi her zaman düsmanlik bazinda sekilmistir... Kürdler, ne zaman imkan bulmuslarsa Türklere ve onlarin hakimiyetine karsi baskaldirmistir... Bu tarihsel bir realitedir....

TC’nin „ic ve dis düsmanlari“ tespit eden tüm belgelerinde Kürdler düsman katagorisi icinde ele alinmistir...

Buraya kadar sorun yok.... Türk egemen cevreleri Kürdlere karsi gerceklestirdikleri cinayetlerin ve takindiklari tutumlarinin „al cocuktan haberi“ misali bazen disa vuruyorlar...

Fakat, 200 kisilik „Türk aydin“ grubu „yükselen milliyetcilik“le ilgili yayinladigi bildiri tam a la Turca bir aciklamaydi....

Bu bildiriyi kaleme alanlar sözüm ona bir cikis yaptiklarini ve „aydin durusunu“ ortaya koydularini propaganda etmeye basladilar... Dünya basinida bu cevreleri bu sekilde lanse ettiler.... Bazi Kürd cevreleride bunlara övgüler yagdirdi...

Öz olarak bu a la Turca aydinlarin, Ermeni, Asuri ve Kürd jenosidlerin mimari Türk irkciligiyle; zulme, baskiya ve Türk sömürgeciligine karsi ulusal ve demokratik haklarini talep eden Kürd milliyetciligini aynilastirmalari tam bir rezalet örnegini teskil ediyor.. Bu cevrelerin aydin adi altindaki bu belirlemeleri aydin ruhuna, aydin durusuna ve aydinin etik degerlerine karsi bir ihanet olayidir...

Bu konuda Jean Paul Sartre’nin Albert Memmi ve Franz Fanon’un kitaplarina yazdigi ön sözlere; Les Temps Modernes dergisine Fransiz sömürgecligine karsi ve Cezayir Ulusal Kurtulus Mücadelesini destekleyen makalelerine bir göz atmak yeterlidir...

A la Turca aydinlar, Kürd yurtseverleriyle, Türk sömürgecilerini ayni kefeye koyarlarken; Sartre, Fransiz sömürgeciligine karsi „Cezayirlere silah tasimaciligini“ yapacagini söylüyor...

Sanirim bu konuda daha fazla söylenecek bir sey yok.....

Birde Orhan Pamuk’un bir Isvicre dergisine verdigi söylesi varki, onun niyetine ragmen Kürdlerin aleyhine islendi...

Orhan Pamuk bu söylesisinde „ Bir Milyon Ermeni ve 30 bin Kürdün öldürüldügünü“ söyluyor...

24 Nisan Ermeni soykirimin 90.ci yildönümü vesilesiyle tüm dünya basini Pamuk’un bu belirlenmesine yer verdi...

Bu belirleme ise Türklerin, Kürd halkina karsi gerceklestirdikleri vahsetin carpitilmasina neden oldu... Cünkü Ermeniler ve Kürdlere iliskin verilen bu sayilar, okuyuculari hemen gecen yüzyilin baslarina götürdü.... Buda beraberinde gecen yüzyil boyunca Kürdlerden 30 bin insanin öldürüldügü yönündeki yanlisliga götürdü...

Ermenilere göre 1,5 milyon yok edildi... Orhan pamuk’a göre bir milyon, Türk devletine göre 300 bin, Cemal Pasa’ya göre 800 bin, Talât Pasa’nin Kara Defterine göre 922,000 civarinda Ermeni tehcir edildi....

Kürdlere iliskin, Dr. Nuri Dersimî 1,5 milyon Kürdün öldürüldügünü söylüyor.
O dönem Kürdlere yönelik yapilan tehcir, Ermenilerden pek farkli degildi...

Gecenlerde Hürriyet gazetesinde M. Bardakci’nin yayinladigi Talât Pasa’nin „Kara Defteri“inde( her halde biri dügmeye basti... aniden yayinlanmasi durduruldu) „dogudan 800 bin civarinda Türk, Ermenilerden kacti ve muhacir oldu“ diyor... Bunlar Kürdlerdir...

C. Bedirxan „ Muhacirin Müdüriyeti kayitlarinda yapmis oldugum incelemeye göre Kürdistan’dan 650 bin kisilik bir nüfus Bati illerine sevk edilmisti“ diyor.. Yine Jin dergisi yanlizca 3 ilden „Bitlis Van ve Erzurum’dan 418 bin kisinin tehcir edildigini“(akt M. Kalman) yazmaktadir...

Biz Türklerin tehcirden ne anladigini cok iyi biliyoruz... Tehcire göndermek ölüme göndermekle es anlamliydi...

Türkler,her tarafta Kürd genclerini savas cephelerine sürerek „Kürdistan’i Kürdsüzlestirmeye“ calisiyorlardi... Enver Pasa Sarikamis’da 90-110 bin arasinda insanin ölümüne neden olan felaketi bir zafer olarak görüyordu.. Cünkü onun degimiyle „Sarikamis ormanlarindan Erzurum’a kadar uzanan yollar üzerinde on binlerce Kürd genclerinin cesetlerini biraktik“ diyordu.. (G. Sasuni’den akt Kalman)

Tüm bunlara Kocgiri direnisinden(1920) Dersim Direnislerine kadar(1938-40) olan sürec boyunca Kürdlere karsi yapilan kiyimlarda eklediginde nasil bir sayi ile karsi karsiya kaliriz?

Burada cikaribilecek sonuc; sadece gecen yüzyilin baslarinda Türkler, milyonlarca Kürdün kanina girdiler.

Bu son savasta Pamuk’un sözü ettigi 30 bin Kürd, gercegi ifade etmiyor... Devlet ve kiralik kalemsörleri zaten 35 bin gibi bir rakami ileri sürüyorlar... Türklerin verdigi bu sayiyi 2 ile carpmak gerekir. Ayrica devletin yerinden yurdundan zorla ettirdigi 4 milyon civarindaki Kürdün yasadigi trajediyi, kötü ve sagliksiz kosullarda ölen cocuklari, Kürdistan’da „aile planlamasi“ adi altinda gerceklestirdikleri „kisirlastirma“ yi da ekledigimizde Türklerin vahseti akil almaz buyuttadir.

Biz Kürdler olarak, Türklerin Kürdistan’da gerceklestirdikleri barbarliklarin bir ampirik dökümünü yapmak zorundayiz.. Yoksa, genel söylemler hic bir seyi ifade etmiyor..

Son olarak, bu Orhan Pamuk’un aciklamasinida fazla abartmamak gerekir. Devletin 30 bin „terörist“ine „Kürd“ dedi... Yoksa O. Pamuk ne Kürdistan halkinin kendi kaderini tayin hakkini ve ne de Kürdler icin makul bir cözüm savunuyor...

Orhan Pamuk’un bu söyleminin bu kadar yanki yapmasinin nedeni ucube bir Türkiye ve kendisine benzeyen a la Turca aydinlari oldugundan dolayidr... Dünyanin baska ülkelerinde normal, insani, dogal olan seyler Türkiye‘ de tam tersidir...

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.