KONTRALAR KÜRT KADININI YARGILARKEN 2. BÖLÜM

Ruken ark: birey olarak içine girdiğim ağır suçtan dolayı çıkartıldığım platformdan aldığım eleştirileri dikkate alarak o eksende kendi kişiliğim üzerinde yoğunlaşarak örgütle bütünleşmek için tüm çabamı harcamak ve bu çerçevede bir katılımı sağlamak temelinde başta Parti Önderliğine, Partiye, ... mevcut platformda bulunan arkadaşlara söz veriyorum.

DEYDIRTEREK KADINLARI TERÖRIZE, ASAGILAMA ve KENDI IRKINA DÜSMAN ETMEYI COK IYI BECERIYORDUNUZ, OSMAN BEY SEN O ZAMAN DIVANDAYDIN. SUCLU SIZ IKEN, YARGILANMASI GEREKEN SIZLER IKEN KÜRT KIZLARINI SUCLAYIP YARGILIYORDUNUZ IHANETCI SEROKUNUZ ICIN.

Karasu Ark: rapor iki ay önceki rapordur. Rapor yetersizdir. Yetersiz olmasına rağmen platforma çıkarılma kararı alındı. Aslında bu arkadaştan rapor istemedik. Bu arkadaştan rapor istemem kararı almiştık. Ama kendisi yazdığı için değerlendirdik. Rapor eskidir, ki aylık bir sürece dayanıyor. Bu süreçte önemli olaylar yaşandı. Kendileri de sürekli Önderlik görüşmelerini okuyorlardı. Bunlar da süreci anlama ve kavrama da önemli bilgileri, değerlendirmeleri içeriyordu. Burada da yapılan kapsamlı değerlendirmeler oldu. Bizim platformdan önce değerlendirmelerimiz oldu. Raporlar eski olduğu için ek yapılıp yapılmayacağını soruyoruz.

SOR BAKALIM KARASU, SOR. BIR GÜN MUTLAKA BIRILERI SENDENDE SORACAK. SIZIN UYGULAMALARINIZI “NAZILERDE” BIR DÖNEM YAHUDILERE YAPTIRIYORLARDI. ONLAR FIRINLARA ATIRDIKLARI YAHUDILERI, YAHUDILERE SIRTLATIRARAK FIRINLARDA YAKTIRIYORLARDI. SIZDE ONLARDAN EKSIK KALMADINIZ., AZMI ÖLDÜRTÜGÜNÜZ KAHRAMAN PESMERGENIN CESETLERINI TOPLATIRIP YAKTINIZ. ISTE KÜRDE KARSI KININIZ BÖYLEYDI.
KADINLARIMIZI, BEN KISILIKSIZIM DEMEYINCEYE KADAR YARGILADINIZ.

Bese Ark: bu üçüncü raporum oluyor. Bundan önceki her iki raporda da geri çekilmemin izahını koymuştum. Fakat her üç raporu şu an değerlendirdiğimde aradan iki ay geçti. Gelişen durumlar oldu. Süreç boyunca bir yoğunlaşma, sorgulama durumu söz konusu oldu. her üç rapor açısından yüzeysellik ve yetersizlik söz konusudur, diğer raporlarda da geri çekilmenin izahını oldukça dar koymuştum. Örgüt ve genel kaygılardan uzak bir yaklaşım içine girmiştim. Sadece kendi güçsüzlüğüme dayalı, ideolojik, politik olarak güç getirememeden dolayı önerildiğim görev düzeyine kendimi hazır hissetmemeden dolayı geri çekilme durumum olmuştu. şu ana kadar ki geri çekilmemin sebebi budur. Önerildiğim zaman bunu düşündüm. Hem örgüt ortamına yabancılık söz konusuydu. Bu denli çelişkilerin, cins ve sınıf çelişkilerinin çok keskin ve sıcak yaşandığı bir alan burası, ve ben ilk defa böyle bir alanda böyle bir ortamda yer alıyorum. Daha önce dersim alanında kaldım. Ondan sonra direkt sahaya geçtim. Belli bir süre halk çalişmalarında kaldım. Gelişim de kongre sürecine denk bir süreçti. Çok fazla yaşanan o durum, atmosfer içinde birçok şeye anlam verememe durumu da söz konusu oluyordu, kendi Şahsımda bunu yaşıyordum. Önderlik sahasında örgüt doğrularını, ölçülerini, gerçekliklerini kaba anlamda bilme olsa da bu konuda da kendimi yanıltma durumum oldu. KIsmi Şeyleri çok biliyormuşum gibi bir yaklaşıma girerek abartılı bir yaklaşım içine de girdim. Bu açıdan belli zorlanmaları da beraberinde getirdi. Yani yaşanan sorunlara anlam verme noktasında zorlandım. 7. Kongre sürecinde de bu böyleydi. Geri çekilmeyi çok doğal da buluyordum. Kendime göre bir yaklaşım, kendini esas alan bir yaklaşım Şahsımda mevcuttu. Bunu hala da tam kırmiş değilim. Bundan önceki platformda takındığım tutum da kişilik gerçeğimden kaynağını almaktadır. Kendine göre örgütü yorumlama, kendine göre ele alma, sorunlara yaklaşımda öyle, yaşanan durumlara öyle, yani anti-siyasal bir yaklaşım kişiliğimde kendisini gösterdi. Geri çekilmeye ilişkin de çok doğal karşılıyordum. Güç getiremiyorsam, kendimi geri çekmem doğaldır diye düşünüyordum ve beni bu noktaya getirdi. Bunun haklılığını her iki raporda da savundum. Benden bağımsız gelişen bir siyasal ortam vardı. Onun siyasal, pratik, örgütsel sonuçlarını, moral açıdan yaratacağı etkileri, özsellikle bayan yapısında yarattığı moral çöküntüsünü çok hesaplayamama, kendine göre yüzeysel ve ayakları havada .bir yaklaşımla ele alıp yürümem, o sonuçları hesaplayamamam, öngörülü olamamam, genel açıdan bir kaygıyı taşımamadan da kaynaklıdır. Öngörüsüzlüğün bir kaynağı da o oluyor. Genel örgüt kaygılarını hesaplayamama, kendi bakış açısı ile değerlendirme ve sonuçta bu insanı birçok yanliş tutuma götürüyor. Niyetsel, kendine göre değerlendirmeler insanı kurutuyor.
şımdi değerlendirdiğimde çıkardığım sonuçlar var. bunlar iki gündür tartşıılıyor. Bu bende bir sorgulamayı yarattı ve geliştirdi. Halende sorguluyorum, anlam vermeye çalışıyorum, tam olarak anlam verdiğimi de söyleyeme. Benim için bir öğrenme sürecidir. şu anda da öğreniyor ve anlam vermeye çalışıyorum.
Örgütsel olarak tutunduğumuz tavır çeşitli eğilimlerin kendisini yaşatması, ortaya çıkan boşluklar var ve bunlar üzerinde parti dışı eğilimler politika yapmak isteyeceklerdir ve şu anda yapııyorlar da. Bunu görememe, o noktada ona da alet olma durumu da var. bunu da yaşadık. Böyle bir durum da söz konusu. Bunun sorgulamasını son gelişen olaylarla, Önderliğin görüşme notları ve burada yapıılan tartışmalarla daha da derin yapmaya çalışıyorum. Ek olarak bunları belirtiyorum.

TABI DERSIM KATLIAMININ SORUMLULARIDA DERSIMLILERIN KENDISI. HELE HELE DERSIMLI FUAT ALI HAYDAR KAYTAN BUNU IYI TAHLIL ETMIS. TABI KENDISI DERSIMLI. BIR DÖNEM ERKEKCE DIYORDU: "BEN KÖPEGIM, AMA PARTININ KÖPEGIYIM". DOGRU SÖYLEDIGI TEK SEY VARSA ALI HAYDARIN ODA BU. KENDISI SIMDIYE KADAR BUNU ISPATLADIDA. KENDISINEDE IYI YAKISIYOR. YALAKALIK YAPANLARDA COK MASALAH. HURA HURA DIYEREK SALDIRIYORLAR DERSIM KISILIGINE. SAKIN DURMAYIN SALDIRIN; BELKI ASENA COCUKLARI SIZI EVLAT OLARAK KABÜL EDER.

...: Arkadaşı değerlendirirken eyalet gerçeğinden bağımsız ele almanın yanlış olacağı inancındayım. Dersim gerçeği Önderlik tarafından oldukça çözümlendi. Özellikle arkadaşın kaldığı yıllar itibariyle yoğun bir çözümlemeye de tabi tutuldu. Orada şekillenen kadın ve özellikle kadın gerçeği Şemo gerçeği Dersim kadını üzerinde oyunları, politikaları biliniyor. Arkadaşın ...kalması itibariyle hem kaldığı özellikle de Dersimli olması itibariyle değerlendirildiğinde örgüt içindeki duruşunu biraz normal karşılıyorum. Ancak içine girdiği tutum, -bunu hafifletme anlamında söylemiyorum- gerek kişilik karakterinden dolayı gerekse de örgüte uzaklığı, her ne kadar Önderlik sahasında kalıp belli bir yakınlaşmayı, buluşmayı sağlamakla beraber bunu pratikleştirme, içselleştirme noktasında tecrübesizliği göz önüne getirildiğinde örgüt derinliği, ideolojik anlamda kapsamlılığı fazla yok. Bu anlamda olaylara ve olgulara kendine göre yaklaşma, duygularından bağımsız ele alamama- arkadaş her ne kadar duygulardan bağımsız diyorsa da- kesinlikle duygusal bir yaklaşım söz konusu. Arkadaş eyaletteyken de böyleydi. Oldukça kendine güvenen, gururlu, inatçı, ideolojik temelleri fazla olmayan kaba bir arkadaştı. Arkadaştaki yaklaşımda böyle bir şekillenmeden kaynaklandı. Arkadaşın şekillenmesinde dış etkenler belirleyici olmuştur. Etkilenmelere açık bir arkadaş her ne kadar çok bağımsız gibi görünse de ya da kendini bağımsız kılmak istese de yine de etkilenmelere açık hatta etkilenmeyle birlikte sürüklenen bir arkadaş. Ama bunu görmeyen, çözümlemeyen bir yaklaşımı var.
kendi kişiliğinde en fazla örgüt gerçeğini tanıması gerekiyor. Kuzey eyaletleri özellikle DERSIM, PKK gerçeğine duygusal anlamda çok başlı olsa bile ideolojik temelleri itibariyle kapsamlı bir yakınlaşma, buluşma ya da tanıma olayı söz konusu değil. partiyi bireyler Şahsında tanıma, bireyler Şahsında değerlendirme ve başlanma durumu ortaya çıkıyor.
Arkadaş Önderlik sahasında Önderlikle buluştu, Önderlik ve parti gerçeğini biraz anlamaya çalıştı. Fakat bunu kendi yaşadığı pratiklerle bütünleştirme, buna indirgeyerek tahlil etme zayıf kaldı. Kendisi de belirtti; abartılı yaklaşım, bildiğini zannetme, öyle olmadığı halde bunu yaşamsallaştırma noktasında yetersiz kaldı. Önderlik sahasında son yaşanan süreç, Dersim süreci yine kongre süreci bir bütünen bir araya geldiğinde kendisi açısından bir talihsizlik ama bunları bir güce dönüştürebilirdi. Ama ideolojik olarak yaşadığı yetersizlik, gerilik, politik olarak yaşadığı zayıflık arkadaşı tümüyle duygularına göre hareket etmeye, kendisinde ulaştığı bazı doğrulara göre yaşama, yaklaşma yaklaşımı içine girdi. Insanlar inanarak yaşar ve mücadele eder. Bunlara bir şey demiyorum ama inandığı ve onları esas alarak yürüdüğü şeyleri böylesi acımasız bir savaş içerisinde, parti içinde yaşanan örgüt mücadelesine yabancılığı arkadaşı zorlamıştır. Çok mücadeleci, kavgacı görülebiliriz ama özünde bir pasifliği, güçsüzlüğümüzden dolayı bir savunma konumunu yaşıyoruz. Bu savunma arkadaşta bir savrulmayı da beraberinde getiriyor. Doğrularını savunma doğru ideolojik temellerde olmadığı için gelişen olaylar karşısında bir savrulmayı, dağılmayı beraberinde getiriyor. Arkadaş düşünsel anlamda böyle bir dağınıklığı yada karşıtlığı yapııyor olabilir. Bu zeminler güçlü zeminlerdi bunları değerlendirebilirdi. Ama yapamadı. Hem örgüt içinde yaşadığı tecrübesiz, yani örgüt içinde yaşanan mücadeleden kendi payını almamış olması buna yol açmıştır. Doğrularını PKK’den kopuk ele almak, PKK’nin ideolojisinden, çizgisinden kopuk ele almak, kendini bunun dışında görerek değerlendirmek doğru olmaz. Fiziki olarak Dersim’den çıkmış olsa da ruhen ve düşünsel olarak çıkmamıştır. Ulusallığı yakalama aslında PKK ile buluşma anlamına geliyor. bir çoğumuz açısından bu zor. Dersim’de uygulanan Kemalizm ve bunun kadına yaklaşımı göz önüne getirildiğinde bununla amatörce bir buluşmayı arkadaş yaşadı. Kadınla, PKK ile buluşma Bese arkadaş şahsında amatörce yaşandı. Amatörce buluşma ve Katılım kendine görevliği de beraberinde getirdi. Bu yüzden arkadaşın kendisini örgüt gerçeğinde çözmesi de zorlandı. Özellikle arkadaşın en fazla üzerinde yoğunlaşması gereken örgüt, PKK gerçeği bununla başlantılı kadın gerçeği nedir? PKK’nin yaratmak istediği ilkeli kadın nasıl olur? Noktasında hepimizin olduğu kadar Bese arkadaşın da yoğunlaşması gerekiyor. Bazen bu yanılsamayı yaşayabiliyoruz. Çok doğru olduğuna inandığımız bazı doğrular yanlış gelebiliyor.
Genel olarak düşünülürse arkadaş da darlık da var. darlığını da aşarak genelleşen, genel bir bakış açısını yakalama, PKK’nin felsefesine göre değerlendirmesi gerekiyor. Arkadaş böyle yaklaşırsa sağlıklı sonuçlara ulaşabilir. Arkadaş olayların nedenlerinden ziyade sonuçları ile hareket ediyor. Bu duygusal karakterimizden kaynaklıdır.
Arkadaşa bu görev ağır gelmiş olabilir. Ama PKK’de içinde yaşayarak öğrenme esas alınan bir yaklaşımdı. Bese arkadaşın da bunu bilmesi gerekiyor. Bu göreve gücü yetmeyebilirdi ama hangimizin gücü yetiyor ki. Bu konuda kendini yorma yaklaşımı olmalıydı. Arkadaşın girdiği tutum suçtur. Hazır olursam yaparım hazır bulmadığımda yapmam bu yaklaşım örgüt yaklaşımı değil. ama bizde 90’lardan sonra gelişen felsefe budur. Hepimizin bir lüksü var. her şey bana göre olmalı, yönetim, hareket, görevler bana göre olma biçiminde bir yaklaşım gelişmiştir. ....

...: Daha önce bir platforma çıkarılmış ve bunu basit bir tepkisellikle açıklama durumundadır. Eğer arkadaş yine tepki duymayacaksa şunları görmesi lazım, yani tepki duyduğu şey o zaman ne kazandırmıştır, kime neye hizmet etmiştir? Bir sorunun çözümlenmesi için arkadaş çıkarılıyor, hayati bir sorundan bahsediliyor ve tepkisellik gibi çok basit görülen bir sorundan dolayı tekrar hem kendisinin hem de bunca arkadaş yapıısının güvenini bir kez daha zedeleme durumu söz konusu. Bir yönüyle yardımcı olacaksak arkadaşın bu tepkiselliğinin nereye vardığını biraz daha açmamız gerekiyor.
Diğer bir yön tasfiyecilik bundan sonra vücut buldu ve gelişti. Zaten içeriden alınan bir destek objektif anlamda bundan zemin alma ve bu yaklaşımında, bu basit diye görülen tepkisellik yaklaşımıyla buna güç vermesi durumu var. bir olayı açıklarken kişilik özelliğimizi de tepkisel davrandım, geçti diye düşünmesi, böyle davranması hiçbir anlam ifade etmez, çözümleyici de olmaz. kendisi açısından da çözümleyici olmaz. buradaki bir tepkisellik tasfiyecilikle birleşmiştir. Ancak tepkiselliğini kaldırmasının çözümü budur, bunu görmek zorunda. Bunu görmezse bu söylediğimize de tepkilenir, yarın başka bir arkadaşın söylediğine de tepkilenir. Bir nokta olarak basit diye nitelendirilen, sıradan gibi görülün davranışların tasfiyecilikle nasıl zemin bulduğunu bu arkadaşın tepkiselliğinde görebiliriz. Ve en büyük yardımında bunu görmesi olduğunu düşünüyorum.
Diğer bir nokta; raporunda belirtmiş. Bu süreçte kadına ne kadar inisiyatif verilirse geliştirir. Biraz parti içerisinde kalan, biraz Kürt gerçeğini ve ideoloji-politikayı tanıyan böyle bir duygusal yaklaşım içerisinde bulunamaz. Divandaki arkadaşlarda belirtti. bu, kadın ne yaparsa doğru yapar anlayışından kaynaklanmıştır. Bu yanlış bir bakış açısı, yanlış bir durum. Verilen inisiyatifin nereye gittiği, neye hizmet ettiği ortada. Bu açıdan arkadaş bir şeyleri düşünürken, bir şeylere karar verirken bir söz vardır; kırk defa ölç bir defa biç diye. Ama bu arkadaşın seksen defa yapması gerekiyor. Hem tepkiselliğini atma hem de anlayabilmesi açısından bunlar gereklidir.
Diğer çıkarılması gereken ders; kadın hareketi açısından çok önemli gördüğüm bir nokta. Biz bu tasfiyecilik sonucunda kan dökecektik. Arkadaşların bunu bilmesi gerekir. savaş kurallarının geçerli olduğu, bu tasfiyeciliğin zemin olduğu kişilerle savaş durumuna geldik., kan dökülecekti. Basit diye görülen bazı davranışlar ve durumlar bir kan dökmeye kadar götürecekti. Ve düşmanın istediği komplonun örgütü, partiyi parçalamak istediği bir noktaya götürecekti. Nedir? PKK bir cinayet örgütüdür. Bulunan zemin budur. Bunun çok iyi görülmesi lazım. Tasfiyeciliğin güç aldığı bu durum görülmezse ve partinin bunlarla karşılaştığı durum görülmezse bu arkadaşlar sonuç çıkaramaz. Ve öyle bir şey olsaydı daha fazla bir değerlendirmeye tabi tutulmak zorunda kalırdı. Bazıları hala bu tavrı sürdürüyorlar, meşrulaştırmaya çalışanlar da çıkabilir. şu da önemli; her zaman eğitimlerin başlangıcında söylenen bir söz vardır eğitimde ter dökmeyen savaşta kan döker diye. Biz bunları eğitimlerimizde, eleştirilerimizde, özeleştirilerimizde unuttuk, Önderliğin binlerce yıllık çözümlemelerini, kişilerin nasıl eleştiri yapması gerektiğini, nasıl özeleştiri vermeleri gerektiğini unuttuk ve dolayısıyla bütün kanlı olaylar bağımıza patlıyor. Bir daha şahsımızda da bunları görebiliyoruz. Bunlara uç noktalarda vesile olmazsak da zeminlerini görebiliyoruz. Eğitime latılım açısından ama en önemli görülmesi gereken noktalardan birisi budur. Bundan sonrada gerek eğitimlerde, gerek yaşam tarzında ter dökmezsek savaşta daha çok kan dökeriz ve bunun kendi içimizden çıkmış olması daha acı verir.

...:tartışmalarımız iki gündür sürüyor. Platformlarda yakalanan belli bir düzey var. fakat en son Haydar arkadaşın takındığı tutumla bu düzey geriye çekilmek isteniyor. Bunu eleştiriyorum.
iki günden bu yana yoğun tartışmalar devam ediyor. ldeolojik, örgütsel, tasfiyeci boyutları bir, bir açılıyor. Haydar arkadaşın yaklaşımında iki defadır çıkan değerlendirmeler biraz baba nasihatine benzer bir nasihat var. Bu gerçekçi değil, düzeyi de geriye çekmektir.
Beritan arkadaş Dersim’den başladı. En son tasfiyecilik unutmamak gerekir ki; işbirlikçi çete çizgisinin bir versiyonuydu. Dersim’in en başta sınıf karakterini, sınıf kişiliğini, onun zeminini, alt yapısını, toplumsal yapısını bir bir açımlamak gerekiyor. Arkadaş az da açtı. şu anda platformda bulunan arkadaşta görebildiğim kadarıyla son derece dogmatik yaklaşımları var. yine kadın kurtuluş ideolojisine bakış açısındaki dogmatiklik, hem örgüte, örgüt yönetime bakış açısındaki dogmatikliği kendi raporunda gösteriyor. Yeniden kendisini gözden geçirmesi durumu söz konusu.

...: iki gündür tartışılıyor. Oldukça kapsamı da tartışıldı. Arkadaşların özgün olarak girdiği tutum hem de genel olarak kadın yapısının bu süreç karşısındaki duruşu anlamında belli sonuçlara ulaşıldı. Bu konuda gerekli özeleştiriler ve eleştirilerde yapıldı. Bu noktada başta özgün olarak bu arkadaşların ve genelde hepimizin yoğunlaştığı noktalar var. önemli sonuçlara ulaşacağımız kanısındayım.
Arkadaş boyutunda bir-iki noktaya değinmek istiyorum. Belli bir süre arkadaşla birlikte kaldım. Dersim’den geldiği süreç, Önderlik sahasında yine çalışmalarda kaldım. Onunla başlantılı biraz ele alacağım. Arkadaşın Dersim’li oluşu ve orada kalışı şekillenmesine yol açmış bu doğru. Fakat bazı değerlendirmeler katılmıyorum,. Çünkü Önderliğin arkadaş hakkında yaptığı bazı değerlendirmeler var. bunları belirtme gereği duyuyorum. Önderlik arkadaş ilk Dersim’den geldiği süreçte arkadaşa şunu belirtiyordu, zaten yoğun olarak eleştirdiği nokta Dersim’in yerel kişilik özellikleriydi. Fakat arkadaştaki yoğun tutucu, muhafazakar özelikler aslında çok fazla o şekillenmenin içine girmeyişini de belirtiyordu Önderlik. Ve Önderliğin en çok yıkmak istediği de o dar ve muhafazakar kişiliğiydi. O anlamda şımdi arkadaşlar oradaki işbirlikçi eğilimin şekillenmesinin arkadaşta nasıl yansımasını bulduşunu belirttiler. O değerlendirmeye çok katılmıyorum. Arkadaş muhafazakar yönleriyle bireysel anlamda kendisini korumuştu. Önderlik de o noktada şöyle değerlendiriyordu. Yani arkadaşta bir öz var, açığa çıkarılmamış, özellikle muhafazakar yönleri buna izin vermemiş. Böylesi bir yaklaşımı ve bu yönlü yoğunlaştırması vardı Önderliğin. Bu noktadan ele almak gerekiyor.
Bunun dışında arkadaş cins sorunu, cins mücadelesi ile arkadaş ilk Önderlik sahasında tanıştı. Çünkü Kuzey’de öylesi bir gerçeklik yok. Orada tanışma arkadaşta dogmatik bazı yaklaşımları da getirdi. Fiili olarak Önderliğin hazır bulunduğu, yoğunlaştırdığı bir saha. Salt böyle arkadaşı kadın boyutuyla yoğunlaştırma noktaları vardı. O anlamda dogmatik,ilkeleri koruyayım mantığı geliştirdi arkadaşta. Arkadaşın duygusal yaklaşımları da var. bu anlamda Önderliğin yaklaşımlarını ilkede koruyalım mantığı ile böyle zaman zaman dogmatik yaklaşımları açiğa çıkabiliyor. Bununla birlikte arkadaşın çalışmalarda olduğu süreç var. o süreci biraz birlikte geçirdik. Oradaki yaklaşımlarından şunu söyleyebilirim; arkadaşta bir örgüt kaygısı vardı. Örgüt kaygısı aslında kadın politikasına yaklaşımda da bazı şeyleri partinin yaklaşımından daha geri bir düzeyde yaklaşımı da getirdi kendisi ile birlikte. Onu şöyle açabilirim; 6. Kongre sonrası süreci biz görmedik. Süreci ağırlıklı olarak partini belgelerinde takip ettik,. Yoğun bir süreç yaşandığını biliyorduk ama orada Önderlik ayrıldığından dolayı ağır bir atmosfer vardı. Bununla birlikte Önderlik ayrıldı,o boşluğu dolduralım, ne olursa olsun önderliğin koyduğu bir çalışma sistemi var, onu koruyalım mantığı vardı. Diğer taraftan ülkede yaşanan sorunlardan da kopuk olunduğu için çalişmalarda getirilen belli bir daraltılma düzeyi vardı. Bu çelişkiyi çok açık yaşadık. Süreçten kopuk olunduğu içinde buna anlam verilemedi. Arkadaşın buna karşı yaklaşımı şu oldu; süreç ne olursa olsun Önderliğin sistemini kimse bozamaz. Unu koruyalım mantığı bazı savunmalara götürüyordu. Bunun yarattığı çelişkiler baktık örgütü bozacak düzeye getirecek. Bu anlamda yoğun bir örgüt kaygısı vardı. Bu çelişkileri bir tarafa bırakalım, örgüt buna çözüm bulur yaklaşımı arkadaşta hakimdi. Fakat bu yaklaşım beraberinde beklentili bir duruşu da getirdi. Bu beklenti ile arkadaş 7. Kongre atmosferine girdi. Ülkede yaşanan gerçeklik biraz daha farklı. Sorunlar farklı boyutlara ulaşmış. Arkadaş ilk etapta böyle bir şeyle karşılaşınca böylesi bir bocalama durumunu yaşadı. Böyle bir gerçeklikten kopuk ele alınamaz arkadaşın tavrı.
iki gündür yapılan değerlendirmeler var. bu tavrın örgüt olarak bizi nereye götürdüğü noktasında da arkadaşın yoğunlaşmaları olacaktır. Burada da örgüt kaygılarının arkadaşta ağır basacağını düşünüyorum. Örgüt noktasında bazı amatörlükleri de var. arkadaş ilk defa örgütle karşı karşıya geldi. Bunun ciddiyetinin farkına varmalı ve bu temelde yoğunlaşmasını sürdürmeli.

TABI, SEN KÖKLÜ BIR SOYDAN GELMESIN, ASENANIN COCUGU ALI HAYDAR, DEMEKI SIZ DARACIK BIR SAHADA DEGIL; GENIS BIR SAHADA 30. BIN IN ÜZERINDE KÜRDÜ ÖLÜME GÖTÜRDUNUZ VE KATLETINIZ. ATALARINIZLA YARISA GIRMISSINIZ DEMEK. ONLAR DERSIMDE 70 BIN SIZDE 15 SENEDE 40 BINE YAKIN INSANIMIZI KATL ETIRDENIZ. HEY GIDI SIZI TÜRKESTEN ILHAM ALAN HÜRT HALHININ YEMINLI DÜSMANI ALI HAYDAR. KÜRTLERDE TITRESIN DEMEK. Başkan bize her zaman Kürt kişiliği provokatif kişiliktir provokasyona açık bir kişiliktir diyordu. ISTE EN IYI ÖRNEGI SENSIN, IYI YETISTIRMIS SENI ABHULLAH.

Fuat Ark: daha öncede Bese arkadaşın raporuna ilişkin konuşacağım diyordum. Biraz önce raporunu okuduktan sonra gerçekten biraz farklı duygular yaşadım. Onu belirteyim. Bir acıma gibi bir duygu gelişti. Bu arkadaşa hakaret, saygısızlık olur. Ben arkadaşa saygısızlık yapmak istemiyorum. Acıma saygısızlıktır, öfke saygıdır. Bir devrimci açısından kesin doğru olan tutum budur.
Arkadaşa eleştirilerimi farklı sürdüreceğım. şahsen soruşturmada olan arkadaşlarımız vardı. Arkadaşlarımızın hepsi arkadaştan çok daha eskiden mücadeleye katılan arkadaşlar, partiyi biraz daha iyi tanıyorlar. Fakat soruşturma komisyonuna karşı tutumlarında belki de partinin istediği düzeyde –bu açiğa çıktı- kendilerini sorgulama durumu yoktu. Ama yine de belli bir yaklaşım var içinde. Olumlu yanlarda görebildik. Fakat Bese arkadaşın tutumunda bu zayıf, benim için tutucu olan yan burası. Bana hep ürkütücü geldi. Bunlar insanı rahatsız ediyor. Aslında Bese arkadaşın iddiaları çok iyi. şey iddiası var. raporunun girişinde de belirtiyor ya ben platformda karşı çıktım, onu sorgulama gereğini de duymuyorum. Ben de ve soruşturmadaki diğer arkadaşların hiçbiri çizgi dışılığa düşmedi. meselemiz çizgi meselesi değil, bizim çizgimiz doğru diyordu. Kendisini de savunuyor. Diğerlerini savunuyor. Yani bir ekip olarak ortaya çıkıyor iddiası bu. ürkütücü olan yanlardan birisi da bu. bir sahiplenme şeyi var. diğer arkadaşlarda platforma çıkma isteği var, raporlarında bunu gözleyebiliyoruz. Bese arkadaş adeta geri de kalmak istiyordu. Partiye ne kadar karşı, soruşturma komisyonuna ne denli uzlaşmaz bir tutum takınırsa o denli doğru. Bunu yaptı Bese arkadaş. şimdi sorgulamak gerekiyor? Neden bu böyle? Bu soru sorulurken kesinlikle Dersim gerçeğine gitmek gerekir. Dersim gerçeği.....kışla kültürü. Belki bu kapsamı değerlendirmeleri gerektirecek. Aslında bu bir ihanet kültürü. Bir köksüzlük kültürüdür. Köklerden kopmuş olma kültürüdür. Dersim’in acı gerçeği bu. köksüz bırakıldı. Yani kendi köklerinden koparıldı. Kendi asıl gerçekliğinden koparıldı ve onun üzerinde kendi tarihini kendi katilinin tarihi ile başlatan bir nesil doğdu. Önderlik daha 76’da Kendi gerçekliğine karşı ihanet ettirilmemiş bir Kürt yoktur diyordu. Ama bu Dersim gerçekliğinde en çarpıcı, en somut biçimde ifadesini buldu. Ihanet köksüzleşmektir. Köklerden koparılmak ihanete sürüklenmektir, ihanetin ta kendisidir. Bu anlamda gerçekleştirilen Dersim katliamının gerçekliği budur. Çarpıcı bir şey vereceğim. PKK hareketi 15 yıl boyunca savaş yürüttü. Serhıldanlarda yaşamını yitirenlerle birlikte Kürdistan’daki şahadetler 30 bin civarında olabilir. Biraz üstüne de çıkabilir ama 1930-38 arasında Dersim katliamında yaşamını yitirenler 40-70 bin arasıdır. Daracık bir sahadır. Daracık bir sahada yapılan katliamın boyutları bu. ve bu katliamın bir amacı var. kendi geçmişini hatırlayan bir kuşak yarattırmamak. Bunu esas almak ve bu temel üzerinde yen bir kuşak geliyor. bu önemli. Bu kuşağın özelliği ne; köksüz. Yani kendi köklerinden, tarihinden haberi yok. Ama aynı zamanda süreç içerisinde sözde kendi katillerini de tanıyor. Ona karşı belli bir öfkesi, tepkisi de var. bu kendisini nasıl yansıtıyorı Sahte bir radikal solculuk biçiminde yansıtıyor. Türk solu. Sahte radikal sol yani. TIKKO’culuk yani. Onlara giriyor ve sahte bir radikalizm tarzında boy veriyor. Daha önemli, daha tehlikeli olan bir şey var. köksüz olduğu için her an bir başka uca savrulabiliyor ve bu bütün örgütleri dağıttı. Türkiye solunu Dersimliler dağıttı. Bunu herkesin kabul etmesi gerekir. Bütün örgütleri parçalayan Dersimlilerdir. TIKKO’yu, Halkın Kurtuluşu’nu, Dev sol’u parçalayanlar da onlardı. Dursun Karataş’ta Dersimli. Ve en sonunda PKK’ye karşı en aşırı biçimde düşmanlık yapanlarda Dersimlilerdir. Ama köksüzdür. Köksüz olduğu için bunu yapıyor. köksüz olduğu için bir şeye başlı değil, bağlanamıyor. Ama PKK hareketinin özelliği o değil. PKK; bir kökleşme hareketidir, PKK hareketi köklerle buluşma hareketedir.
Dersim gerçekliği açısından ele alındığında Dersim somutunda PKK’ye katılmak çok önemli bir olay. Kendi köküyle, yaşamla buluşmaktır, ihanetten kopmaktır yeniden yaşam kaynaklarına kavuşmaktır. Dolayısıyla o açıdan PKK’nin içine girmek, PKK ile buluşmak. PKK’lileşmek öyle sıradan bir olay değil. buna yüzeysel bir yaklaşım demek köksüz kalmak demek. Kökleriyle buluşmamak demektir. Bu neyi beraberinde getirir? Çok sahte bir radikalizmi beraberinde getirir. Çok sahte PKK’li geçinebilirsin. En aşırı, en keskin PKK’li görünürsün, ama gerçekte PKK ile alakan yoktur. Eğer senin anlayişlarına başlı kalırsa sen PKK’yi bin defa dağıtırsın. Ürkütücü dediğim yaklaşımlar, tutumlar bunlar. Bese arkadaşın yaklaşımları örgüt dağıtıyor. Çünkü PKK gerçekliğini tanımadan en aşırı PKK’li geçiniyor. Bu doğru değil. biraz mütevazı olmak lazım. PKK gerçekliğini daha yakından tanımak, insana saygı duymak lazım. o noktada bizi küçük görmemesi lazım. çok açık bir biçimde şunu ifade edeyim; ortamımızda en genç arkadaşlar yeni hiçbir zaman onun umutlarını kırmak istemiyorum. Isterse iyi bir PKK’li olabilir. En genç, en toy arkadaş ama bizlere karşı en uzlaşmaz davranan, bize en tepeden bakan arkadaştır. Tepeden bakıyor. Dersim gerçekliğinde sahte solculuğa bakın, onlar herkesle konuşurlar, her sola sahip çıkarlar ama PKK’ye çıkmazlar. Nedenı PKK bir Kürt hareketi. Kürt nedir? Kürt’ten adam mı çıkar? Kürt ne bilir bayramı, lop lop içer ayranı. Ayıdan, tilkiden post Kürt’ten dosttan olmaz. yani Kürdü hep aşağılayan ne varsa Kemalizm’de. Türk’te var. kuyruklu Kürt. şimdi bu solculara yansır. Solcunun da sana yaklaşımları böyle. Sahte solcuysa kendi köklerinde kopan solcuysa sana karşı daha öfkeli yaklaşır. Sana karşı çok daha tepeden bakar, hor görür, küçük görür, bizi hep aşağıladılar. Herkesten sosyalist çıkar ama PKK’den çıkmaz. Dünyanın bütün hareketleri sosyalist hareketlerdir, Latin Amerika’da Markos bilmem nedir ama PKK ancak milliyetçi olabilir onun ötesine geçemez. Biz PKK’yi destekleyebiliriz ama milliyetçi bir harekettir. Kendilerine ne dünyanın en Marksist, Leninist örgütleri, en görkemli sosyalistleri bize hep böyle baktılar. Bunu ters yüz edilmiş biçimi PKK içindeki insana böyle tepeden bakmak, erkeği hor görmek. PKK erkeğini hor görmek, tepeden bakmak. Ben Bese arkadaşla konuşmak isterdim ama Bese arkadaşın öyle bir duruşu var ki kendisi ile bir diyalog kurma imkanı bile yok. Sana tenezzül etmiyor. Seni küçük görüyor. Bu Türk somlunun yaklaşımı. Bu Kürt solu da demeyeyim. Bunun ötesine geçeceğım. Bu, köksüzlük yaklaşımının PKK ortamındaki yansımasıdır. Böyle değil. çok mütevazı bir biçimde kendi köküyle buluşmak, gerçekçi davranmak bu noktada, kendi gerçekliğini çok çarpıcı bir biçimde görebilmek gerekir. Bese arkadaşın buna ihtiyacı var.bu gerçekliği bilince çıkardıkça ki PKK’ye latılım bile bunun somut ifadesi, PKK’ye gelişi saygı ile karşılanacak bir davranış ama geldiği ortamı düşünmesi lazım. yani ben nereden geliyorumı Dersim ortamından geliyorum. Vb. Bese arkadaşa başlıklar verdim dedim. Bir senin kişla kültürü üzerinde yoğunlaşman gerekir. iki 12 Eylül kişiliği Önderliğin değerlendirmesidir, bunun üzerinde durman gerek. Üç Dersim pratiği var. onun üzerinde de çok yoğun durman gerek. Bütün bu gerçeklik içerisinde kendi kişiliğini sorgulaman gerekir. şimdi buradan çıkınca bizim ortamımıza gelirsin ondan sonra kadın erkek sorununu daha sağlıklı bir biçimde değerlendirmen lazım. yani öyle birdenbire PKK ortamına giren insan PKK’li olamaz ki. O kadar basit olsaydı biz de olurduk. Bizim niyetlerimiz kötü değil ki. PKK’lileşmek o kadar kolay bir olay değil. Önderliğin yanında biraz kaldı mı, Önderliğin arkadaş hakkında bir iki olumlu değerlendirmesi oldu mu da insan devrimci olamaz. O açıdan Önderliğin filan arkadaş hakkında değerlendirmelerinden kısa alıntılar yapmak da doğru değil. onlar yanıltıcıdır. O açıdan Bese arkadaşın bundan sonra kendi gerçeğinin çok ciddi bir biçimde sorgulaması gerekir. Bese arkadaşın o durumda bırakılması iyi değildi. Komisyon olarak da düşüncemiz buydu. Bese arkadaşın raporu böyle bir platforma çıkarılması açısından uygun değil. ama orada kalması da kendi durumu açısından çözümleyici değil. Arkadaş platformda tutumunu netleştirebilirse sonuç alabilir. Mesela raporu bir yargılama raporudur. Çok rahatlıkla Doğan arkadaşı, Suriye’deki durumu yargılıyor. Buradaki yaklaşımları yargılıyor. Partiyi sorguluyor. Böyle karşı taraftan bir sorgulamadır. içinde özeleştirel bir yaklaşım yoktur. O açıdan Bese arkadaşın bu arkadaş yapısı içinde en fazla sarsılan arkadaş olması gerekiyor. Bu da kuşkusuz öyle birden bire bu platformda da olmaz. Ama yaklaşımlarını biraz düzeltmesi, duruşunu biraz değiştirmesi, mütevazı olması gerek, çok gerçekçi olması gerek, kendi gerçekliğini çok daha derin ve köklü bir biçimde tarihsel başlantıları içinde, sosyal, kültürel başları temelinde ele alıp değerlendirmesi gerekir. Bese arkadaşın yaklaşımı böyle olursa ki-bu PKK’nin yaklaşımıdır- mütevazı de davranırsa, PKK gerçekliğini ve tarihini daha iyi kavramaya çalışırsa PKK ile bütünleşebilir. Bu hareketin en güçlü militanlardan biri haline gelebilir. Kuşkusuz bütün yoldaşlarımızın, hepimizin de dileşi ve isteği budur.