Skip to main content

17 ARALIK BAGIMSIZLIK MÜCADELEMIZ ACISINDA YENI BIR IMKAN MI?

17 Aralik ile sekilsel de olsa yeni bir döneme girdik. Kurdistan cephesindeki, parti, örgüt, aydini ve diger kurum ve kuruluslar bu süreci nasil degerlendirecekler tam bir muama! AB-TC arasindaki görüsme süreci aslinda bir anlamiyle bizimde aynamizdi.

Herkesin o aynaya bakip kendisini net bir sekilde görmesi gerekirdi. Kurdistani parti, örgüt ve birde buna aydinlari da katalim ki Kurdistan`da parti ve örgütlerin tavir ve duruslari ilginc oldugu kadar, kendilerini aydin diye niteleyenlerin tavirlari da o denli ilginctir ve sürece iliskin hic bir tarafin net politikalari olmadi.

Politikalari olmayanlarin, basarisiz kaldik yada yenildik demeleri sadece kulaklara hos gelen bir nini olmanin ötesinde, bir anlam ifade etmiyor. Bir mücadele perspektifleri olupta mücadele alanina inenlerin ,basarili yada basarisiz olduk deme durumlari vardir. Bizler de her dönem türk sol hareketlerinin yaptigi gibi, masa basinda oturup yazdigimiz bir kac makaleyi mücadele ediyoruz diye lanse etme anlayisindan bir türlü kurtulamiyoruz.

Gelinen asamada ne örgüt ve partilerimizi, nede örgüt ve partleri her kötülügün anasi olarak gösteren aydinlarimizi, mücadelelerini bagimsizlikla sonuclandiran sömürge ülkelerin parti, örgüt ve aydinlariyla aynilastiramayiz . Bir kac haftadir, bir kasik suda kopardigimiz bos pérézeler de bunun bir göstergesidir.

Kurdistan`daki mücadelenin zorluklarini bir yana birakalim! Avrupa`da, AB ve T:C arasinda Kurdistan üzerinde aylar hatta yillar süren pazarliklarda , Kürdlerin,iradelerini temsil edecek ve bu iradeyi taraflara dayatacak demokratik eylemliliklerde de bulunamaz miydik?

Avrupa da Örgüt, parti ve aydinlari joplatacak, cezaevine atacak, yada fisletecek bir durumda söz konusu degildi. Unutmadan haklarini inkar etmeden, birbirine celme atacak ve kendi kitlesine bir kac resim ve bir kac makale ile biz bunu yaptik diye propaganda yapilacak bir kac girisim olmustu.

Bunun disinda tek kelime ile iflas ettik ve bunu itiraf edecek kadar cesaretimizde yok, gercekligi itiraf edecek bir gelenegimiz de olmadigi icin ey halkim yetersiz kaldik görevimizi yapamadik özür dileriz diyecegimize yine burnumuzdan kil aldirmadan, tek yaptigimiz ortaligi velveleye vermekle mesguluz.

Artik geriye bakip aglamanin sizlamanin suclamanin kimseye bir katkisi olmayacak. Irademizin disinda bizi hice sayan bir sürec baslamistir. Simdi oturup saglikli bir sekilde yeni döneme iliskin yeni poltika ve stratejiler üretme ve pratige uyarlamanin zamanidir. Birakin, sömürgeci gücler ve onlarin uydulari Kürd halkinin iradesini teslim aldik onlari etkisizlestirdik naralarini atsinlar.

Oysa yeni dönem hic kimsenin tahmin edememiyecegi kadar Kurdistan ulusal ve toplumsal bagimsizlik mücadelesine yeni ve güclü olanaklar sunmaktadir.

Bizler bugünkü yapimizla ulusal bir cephe yada ulusal bir politica üretebilecek pozisyondan uzak bir durumdayiz, cünkü bunun ayaklarini olusturaracak zeminden uzak zayif bir örgütlülüge sahibiz.

Bütün düsünce ve ideolojileri bir tek parti catisi altinda toparlayamiyacagimiza göre, Sosyalist, demokrat, milliyetci, liberal..vs ideolojilere sahip kisi, parti ve örgütlerin Bagimsizlik, federasyon ve otonomi temelinde ayrisip kendi eksenin de örgütlenmesidir. Bu bir yanda var olan ideolojik ve politik karmasayi ve kaosu ortadan kaldirir diger yanda ise ulusal politika yada ulusal cephenin ayaklarini olusturacak bir yapilanmaya dogru gidilir.

Ayirisip netleserek ulusal politika ve ulusal mücadeleyi organize edecek bir örgütlenmeye gitmek. Karmasa kaos ve ulusal ezikligin yasanildigi bir ortamda insanlarin sagdan sola ve soldan saga savrulmlarini cok normal karsilamak gerekir.

Her yenilginin ardinda bu tür savrulmalarin olmasi kacinilmazdir. Biz Sosyalistlerin 1974 yillarin basinda Kurdistan` dört parcasinda temelerini ortaya attigimiz bagimsiz birlesik demokratik Kurdistan siari, bu gün Kürd halkinin sahip cikip maddi bir güc haline getirdigi siarlar olmustur.

Bizim temellerini attigimiz bu siarlar, Kasr-i Sirin, Lozanlari ve Milli Misak-i`lari zihinlerde parcalamistir. Eger bugün Kurdistan`in güneyinde halkin % 97`si bagimsizlik diyorsa ve diger parcalardaki Kurdlerin kalbi güney icin carpiyorsa, abartisiz olarak bu Dogu Kurdistan, güney Kurdistan ve Kuzey Kurdistan`da KAWA ve KOMALA RENCDERAN`larin eseridir.

Bu eserde BAGIMSIZ BIRLESIK VE DEMOKRATIK KURDISTAN`dir. Ne PKK bizim siarlarmizi calip tahrif ederek nede Milli Misak-i sinirlari icersinde cözüm arayanlar bu gercekligi degistirebilirler.

AB-T.C iliskilerinde yeni bir maraton baslamistir, bu maratonun nasil sonuclanacagi simdilik kestirilemez, eger dünya ve bölge stratejik dengelerinde büyük degisikler olmazsa büyük bir ihtimalle anlasmalar imtiyazli ortaklikla sonuclanacaktir. Bundan hareketle kitleler icersinde manipülasyonlara gitmeden olgu ve gelismeleri somut bicimde ortaya koymak gerekir ki bu iliskilerin stratejik anlamda Kürd ve Kurdistan sorununda büyük degisikliklere yol acacagi hayaline kapilmadan uzun vadede Kurdistan ulusal ve toplumsal bagimsizlik mücadelesi önünde ayakbagi olacaginin bilincinde olmak gerekir.

Avrupa ve Kopenhagen kriterlerinin Kürd ve Kurdistan sorununa ulusal sorun temelinde yaklasmadigi ve ulusal sorun olarak görmedigi ortadadir.

Kopenhagen`in Kurdistan ulusal sorununa insan haklari ve bireysel kültürel haklari temelinde yaklastigindan dolayi kisa vadede T.C`nin ezberindeki politikalarda degisikliklere yol acabilir. Uzun vadede ise Kurdistan ulusal bagimsizlik mücadelesinin önünde bir ayakbagi olmasi kacinilmazdir.

Bu cercevede irademizin disinda da olsa olusan gelismelere gözümüzü kapatip kulaklarimizi tikayarak yaklasamayiz. Bizim burada politikamiz ne olmalidir? Ve nasil bir politica olusturmaliyiz ki olusacak catlaklardan Kurdistan ulusal ve toplumsal bagimsizlik mücadelesi acisinda yararlanalim.

Bizim simdi esas olarak üzerinde kafa yormamiz gereken noktalardan bir tanesi de budur. Süphesiz Kurdistan ulusal ve toplumsal bagimsizlik mücadelemiz kesintisiz mücadele olacagini unutmadan gecis ve ara dönemlerinde olabilecegini hesaplamamiz gerekir.

Bundan kesintisiz bagimsiz birlesik Kurdistan mücadelesinde vazgecegiz anlami cikarilmasin, diger yanda ise legal alanlardaki mücadele yöntemlerinde yararlanmayacagiz da diyemeyiz. 1980 fasist askeri darbeden bu yana dogru dürüst mücadele alanina inmeden kan üzerine kan kaybettik ve artik komadayiz artik bu realitemizi görmemiz gerekir.

Komadan cikmanin yol yöntemleri ve tedavi yollari da vardir ve bunu kullanmak bizim ellerimizdedir. Önümüzdeki dönemde olusan süreci Kurdistan ulusal ve toplumsal bagimsizlik mücadelesinin lehine cevirip toparlamak acisinda kismen politika degisikligine gitmemiz zorunluluktur.

Türkiyedeki militarist-irkci yapinin geleneksel kök ve özellikleri gözardi etmeden kitle mücadelesi ve onun araclarini örgütleyecek bir yapilanmaya gidilmesi acik bir kimlikle Kürd ve Kurdistani kimliklikle ortaya cikmak ve calismasi icersine girmek sürecin geregidir.

Kürd ve Kurdistan ortadogu sinirlarini asip uluslararasi bir sorun olmustur HADEP VE HAK-PAR`dan farkli legal Kurdistan kimligini esas alacak parti calismasi ve buna paralel olarak demokratik kitle örgütlerde de benzer bir calisma tarzi yürütmek gerekir.

Utangac Kürd kimligini bir tarafa birakmak ve risk almak ulusal ve toplumsal mücadelemiz acisinda bir zorunluluktur.

AB-T.C iliskileri sinirli da olsa böyle bir olanak ortaya cikaracaktir. Demokraksi oyununda yer almak ve bu oyunu sonuna kadar kullanmak kitle baglari acisinda gereklidir. Ulusal ve toplumsal bagimsizlik mücadelesinin temel cekirdek örgütlenmesi illegal cekirdek örgütün islevisi ise her zaman temel konularda belirleyici olacaktir. Demokrasicilik adina kendini silahsizlandiramazsin ve bu olgu ise olayin bir baska farkli boyutudur.

17 Aralik süreci ile yeni bir dönem baslamistir, bize düsen temel görev bu dönemi kendimizi toparlama ve yeniden mücadele alanina inmenin araci olarak kullanmaktir.

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.