Kamo cok sagolasin.
internetin bize sundugu imkanin INSAN kalitesi ile nasil mukemmel kullanilabilecegine guzel bir ornek oldu astigin yazi.
su sirada bir proposali yetistirmek uc bes tane de sevimsiz evraki tamamlamakla bogusurken tam da benim okudugum teksti sak diye buraya astin. benim okudugum tekste rakip kisinin adi sanki G ile basliyor gibi hatirliyordum. her neyse hikaye benim okudugu versiyona cok benziyor. ozellikle kilciklarina hic dokunulmadan yenilen balik hikayesi benim " " sustainibiltiy " (surudurulebilirlik) yakistirmama tam uygun bicimde- benim de hatirladigim bu bicimdi.
isa nin baligindan farki acik. isa ayni baligin yuzlerce kisiye yedirtiyor, elinin altinda habire yenilecek balik cikartiyor. sultan sahak ise eti yenilen baligin orselenmemis kilciginin yeniden ait oldugu ortama suya birakip canlandiriyor.
Isa ninkinde sustainabilty yok, sultan sahak inkinde var.
benim yakistirmam da en azindan -seno na vero ben travato- (dogru olmasa da iyi uydurulmus) sifatini hakkediyor.
(italyanca bilenler cumlenin dogrusunu yaziversin ;-).
Kamo ya yeniden tesekkurler, Yorumlayan a da Bruinnessen makalesi icin tesekkurler.
internet platformlarinin kendi kendimize takrar yakinmalarla dolup tasmaktan kurtarmak lazim.Kamo ve Yorumlayan in yaptiklari tam da bu ise sahane ornekler oluyor. ornek olsun yakinanlara.
vakit buldugumda Stanford univ de dinledigim bambaska bir konudaki presentasyondan kaptigim ilham ile
"participatory platform" (katilimci platform) onerisinde bulunacaktim. konuyu belirleyip bu konuda participatory uruetime yonelik. baska bir makaleden (bu da the newyorker den ) edindigim baska bir ilham ile birlestrip; "az iste cok al" (bu benim ifadem, sozunu ettigim makale new social media nin toplumsal dinamikleri harekete gecirmedeki kabiliyetini ve toplumdan fazla taeplerde bulununca -kabaca az respons alinacagini, az taleplerde buununca ise daha fazl sayida az ama kolektif olarak cogalmis responslar alinabiecegine dair guzel ara ornekler veriyordu. tabii butun bunlari hafizamda kalanlara ve o yazilari kavrayisima dayanarak (yanlis anlasilmalarim da dahil) yaziyorum. yazinin benim anladigimdan farkli seyleri soyluyor olmasi da muhtemel. ancak onemli olan o yazinin / sunumun dogru anlasilmis olmasi degil burda (o ayri bir konu, elbette bir seyi ifade edildigi biciminde en dogru olarak algilamak onemli) , burda onemli olan kurd toplumunun-ozellikle genc kusaklarin- kollektif bicimde uretken kanallara kiskirtilmasi uzerine neler yapilabilir uzerine fikir alisverisinde bulunmak. kollektf katilimi guclendirmek isinde fazla talepkarliklarka degil (ornek daga cikmaya davete 20 milyonluk kurd nufusundan yilda en fazla 1000 kisiyi ikna edebilrsiniz, basit bir tiklamaya ise yuzbinlerce kisiyi ikna etmek mumkun) verilebilecek seyleri istem sanatiyla mumkun olabiecegini bulmaktan gectigini grmek lazim.
dinlenme arasinda internetin ustaca kullanilmasi uzerine kafa patlatmak uzerine yazayim dedim- tekrar sevimsiz evrak tamamlama isine doneyim. dinlenme arasini da boylece bitirmis oldum (yani buraya yazarken dinleniyorum). eglenme arasinda bulusmak uzere.(yani buraya yazarken egleniyorum)
Hurmetler
HeK
Gel de Kamo yu ve Internet imkanini sevme !