Senin bana karşı olan ithamını hala anlamış değilim. Yazının sonunda "Harpagos!" diye keskin bir şekilde nokta koymuşsun yani hakaretvari bir şekilde. Bir kere sen PKK gibi oluşumlardan nefret etsen de dünya ya bakış vizyonun hala PKK'nin penceresidir, pavlov şartlanması gereği sen de ihanet ve onur meselesin de hala klasik argümanlardasın!. Bir kere bu algılamayı ve jargonu değiştirmeden istediğiniz kadar özgürlükçü, muhalif, nesnel ve ıvır zıvır olun dolanıp dolanıp aynı yere gelirsiniz. Bu Harpagos metaforu Kürdler için bir kilit noktadır. Kafanızdaki Harpagos ihanetinin paradoksu ve mitini çözemeden daha bir birimizin boğazına çok sarılırız. Zazalık konusunda hiç bir tarafta değilim, çünkü bu konu hakkında kitlelerin bildiği argümandan daha orjinal bir bilgi yok bende. Bildiğim bir konu vardır o da dünyada yaklaşık 3000 etnik halkın bulunduğu ama emperyal politikalar gereği, BM bünyesi tarafından resmi olarak tanınan 240 cıvarında etnik(ulus, devlet) olmasıdır. Bu kendi başına bir ihlaldır. Halklaşma(etnik) denilen şey artık devletleşme ve uluslaşma gibi kapitalist modellerle tanımlanıyor. Bu politik ve kültürel emperyalizm tüm algılamalarımızı etkisi altına almış. Ben şahsım adına artık olayların tamamen makro değil micro düzeyinin de görülmesi gerektiğinin taraftarıyım. Evet bir Kürd ulusu var hatta Zazalar ve Soranlar bu makro etni sitenin parçası da olabilirler ama bu iki özgün kültür de kendi içinde de micro etnik özellikler taşıyabilir. Tıpkı bildiğimiz renk tayfı gibi tam Kürdlükten kopmamış ama bir o kadar da özgün bir etni site. Bence halkların bir biriyle bağlantısı renk tayfası gibidir, keskin bir farkıdanlık, kopuş olduğunu pek sanmıyorum.