Kürd ulusunun son 150 yıllık ulusal kurtuluş mücadelesi, bir yanıyla başkaldırış tarihi ise, diğer yanı yenilgidir. Kürdistan halkı, köleliği kabullenmemiş ve fırsat buldukça baş kaldırmıştır. Fakat baş kaldırıları zaferle sonuçlandıramamış ve sonuçta yenilgiye mahkum olmuştur. Fakat son baş kaldırı gibi bir yenilgide yaşamamıştır.
Son „başkaldırı“daki kastım „Apocu“ hareketin danışıklı döğüşlü kirli savaşıdır. „Apocu“ hareketin yenilgisindan bahsetmek kanimca doğru değildir. Çünkü bu komik olur.
“Apocu“ hareket yenilmemiştir. Çünkü orta da bir yenilgi yoktur. Sadece yüzüne taktığı maskeyi çıkarmış gerçek yüzünü göstermistir.
“Apocu“ hareket, Kürdleri Türkleştirme haraketidir. Kürd hakını satma hareketidir. Kürd halkını yok etme hareketidir.
Kürd milletini Türklerin bir parçası olarak gören bir harakettir. Kürdlerin Türklerden daha fazla Türk olduğunu beyan eden bir harakettir.
Tek kelime ile ihanet hareketidir.
İhaneti, Kürd halkına kabul ettirmeye çalışan PKK ve Önderliği kirli teori ve pratiğini ’21.asrın manifestosu' olarak adlandırmaktadır.
Bu ihanet grühu, bu tutumlarıyla kendilerine üstlendirilen rolün ne olduğunu ortaya koyuyorlar.
16 Şubat 1999 tarihinde Apo yakalandığında Kürd ulusal güçleri düşmana karşı tek yumruk haline geldiler. Kendisine sahiplendiler. Bu, ulusal bir duruştu. Fakat sahiplenilen zat bunu hakadecek biri değildi. Çünkü o, kendi değişiyle Ankara'dan çıkmıştı ve tekrar oraya dönüş yapıyordu.
Kürd ulusal güçleri bunu doğru okuyamiyordu. Ona sahipleniyordu. Bu doğru bir tutum muydu? Şu an olup bittenlere baktığımda hiçte öyle olmaması gerektiği sonucunu çıkarıyorum.
Bu şunucu çıkarmamın nedeni sonraki gelişmelerdir.
Kürd ulusal giçleri, Apo'ya sahiplenirken, ya Apo ne yapiyordu?
„Anem Türk. Fırsat verilirse devletime hizmete hazirim“ dedi ve ogünden bugüne bunun gereğini yerine getirdi ve getirmeye çalışmaktadır.
Son olarak MİT yetkilisi Emre Taner'in Apo'yla görüşmesi sıradan bir görüşme değildir. Daha sonra MİT Müşteşarlığına getirilen Emre Taner, Apo'yu sorgulamaya gitmiyor. Apo'ya üstlendirilen görevin nasıl daha yararlı olacağını gözden geçiriliş toplantısı yapılıyor.
Apo'ya üstlendirilen rolün ne olduğunu söylememe gerek var mıdır?
Efendileri ne diyorsa harfiyen yerine getirme misyonudur.
Kürd-Kürdistan'a ihanet misyonudur.
Kemalizme sahiplenme misyonudur.
TC devletine hizmet misyonudur.
"Demokratik Cumhuriyet Atatürk'ün hediyesiydi. Bunu geliştirmek bizim görevimizdir" denilmenin ve buna uygun davranmanin misyonudur.
"Şeyh Said ve diğer Kürd isyanlari batılı emperyalistler tarafindan genç Türk Cumhuriyetine karşı kulanılmışlardır" denilerek şanlı Kürd tarihini kötüleme misyonudur.
"Otonomi, federasyon, bağımsızlık ve benzeri istemler Türkiye'nin birliğini ve bütünlüğünü bozar. Çözüm Demokratik Türkiye Cumhuryetidir" denilerek Kürd ulus mücadelesini tasviye etme misyonudur.
Evet İmralı "Konseptı" Kürd ulusunun ulusal ve demokratik mücadelesine karşı bir komplo konseptidir.
20 Aralık 2005
Re: Bu yazı mutlaka tartışılmalı ...tartışımadığı sürece yeniden