Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 26 February 2009

Her "türk asker doğar" zihniyetine karşılık "her kürt gerilla doğar" düsüncesi çıkar bu topraklarda.
2008 newrozunda temel slogan buydu.

Kötü niyeti yoktu bu sloganı atanların,ama münferit bir durumda değildi.
Bu halka öncülük edenlerin zihniyetinin geldiği son aşamanın ifadesidir.

Kürt halkı artık organik ve doğal bir toplumdan yavaş yavaş uzaklaşıyor.Egemen zihniyete,devletçi,milliyetçi, ve militarist bir topluma doğru yol alıyor.
Çünkü güç ve siyasat doğal olarak bunu yaratır.
Öncü söylemler ne kadar "özgür" ve "bağımsız" olsada.

Kürt halkını 5 bin yıldır hiç bir düşünce ve imparatorun yapamadığı "betonlaşma" metaforu asıl şimdi işte böylesi bir zihniyet ve güç betonlaştırır.

Kürt tanrıları kendi ideolojik ve siyasetleri için büyük tanrıların söylemleri ve araçlarıyla savaş yapıyor.

Bu halk zamanı geldiğinde onlarında oyununa son verecek."Bizler barbar ve asker bir toplum değiliz,kültür yaratanız.Bir araç olarak çocuklarımızı gerilla yaptık, değilse hiç bir kürt gerilla doğmaz."

[center][url=http://jankurdistan.blogspot.com/]JANKURDISTAN[/url][/center]

Anonymous (not verified)

Thu, 02/26/2009 - 15:08

[i]"Anlamadım, siz burda ironimi yapıyorsunuz yoksa gerçekten arzu ettiğiniz bir ütopyamı bunlar?.Diğer yazılarınıza oranla çok naif düşmüşde ondan yani."[/i] Merhaba Jan, alanlezan.net sitedeki yazilarim hem ironi hem de gercek. Ironi, cünkü Kürdistan'in bagimsiz olacagini, güzellesecegini biz simdi ancak hayal edebiliriz ... Tabii su forumlardaki Kürdler arasi hakaret ve küfürü, Güney'deki yolsuzluklari ve PKK icerisindeki bütün kötülükleri gördükce buna birde dört fasist, gerici ve dünyanin en despot ülkelerini katalim o zaman bu düsünceler bir hayal, bir utopya gibidir. Ama bilim ve teknolojinin, iletisim araclarinin muazzam gelismesi Kürdlerin önünüde acacagindan ben bazen iste böyle naif düsünüyor ve Kürdlerin bagimsizlasacagina, dünyanin en güzel ülkeleri olacagina "inaniyorum". Istersen 30 veya 40 yil sonra görüselim ...:-)) Bu siteler ben yasadikca öyle kalacaklardir ... Kürdlerde diger dünya halklari gibi gelisecegine inaniyorum. Zaten kim yerinde sayiyor ki, Kürdlerde saysin? Simdilik hersey Kürdlerin lehinedir. 1970'lerde Kürdler Türkiye'de kendine Kürd diyemiyorlardi, Türkiye denilen o suni yapmacik ülkede Kürd diye bir halkin varligi bile taninmiyordu, simdi ise bütün dünya Kürdleri taniyor, konusuyor. 30 yil önce bunun bugün böyle olacagini kim düsünürdü? Ya da Nelson Mandela'nin hapiste cikip Güney Afrika'nin baskani olacagini kim 40 yil evveli düsünürdü? Ya da Berlin'in Belediye baskaninin escinsel olabilecegini kim düsünürdü ki Berlin'de, Almanya'da escinseller kendisine escinsel demekten korkuyorlardi. Simdi escinseller, el ele öpüserek Almanya'nin sokaklarinda dolasiyor ve evleniyorlar. Bundan on yil evveli kim ABD'nin baskaninin bir siyah oldugunu düsünürdü? Ama bugün tüm bunlari sanki en dogal seymis gibi kabul ediyoruz degil mi? Ayrica Kürdlerin simdilik üc büyük partisi, onlarca televizyonu, günlük gazeteleri, siteleri, forumlari ve burada saymakla bitiremiyecegijm dergi ve kitaplari vardir ki, PKK hareketi 250 genc ve ögrenci kisilerlen basladi, bu hareket (hepsi insanimiz) 30 yil sonra milyonlara ulasmistir ve bu böyle devam edecektir. Iste tüm bunlardan hareketle gelisen Kürdlerdir diyorum, yeterki Kürdler bilim ve teknolojinin nimetlerinden yararlasinlar. Kürdler odur silahsizlaniyorlar ve böylelikle demokratik örgütlenmenin, TC'nin bölgede PKK'yi bahana göstererek yaptigi soykirimida sona erecektir. Kürdistan bence gelecek yillarda cok güzel seylere gebedir. Simdiki asil sorunu Kerkük ve PKK olusturuyor. Bunlarda zamanla giderilecektir. Dogrusunu söylemek gerekircse ben cok umutluyum, cünkü 35-40 milyon halki yok etmek mümkün olmadigi gibi, bu halk cok zor sartlar altinda bugünlere gelmesini becermisse, gerisinide getirecektir. Yukaridaki mesajini buraya aldigim icin lütfen kusuruma bakma. Ben aslinda yorumlarin hepsini kapattim ama anlasilan sözkonusu yazinin yorumunu acik birakmisim, onuda kapatacagim, kim ne düsünürse düsünsün, ben artik tek tek kisilerlen ugrasmayi sevmiyorum. Dahasi forumlarda yazisiyoruz buda yeterli sanirim. Ayrica bana yazanlari tanimadigim icin güvenlik acisinda mailde gönderemiyorum. Zaten cogu yorumlar abuk-sabuk seyler. Sitede tartismalara girsem, yazilarin alti Kürdistan Aktüell'deki gibi uzayip gidiyor. Bu durum tabii demokratik acidan iyidir, fakat zaman meselesi. Selam ve sevgiler

Peki sayın Alan anladım sizi. Çizdiğiniz zaman ve değişim evrimleri olası ve gerçek. Ama bu yinede yukarıdaki ütopyanızın gerçek olacağı anlamına gelmez. 218 devlet var, kurulacak ve değişecek bir kürdistan da 219 ncu olacak. Bu da basbayağı bildiğimiz devlet yani. İçinde rüşvet, coplu polisler, yasama, yargı,kadın tecavüzcüleri,hırsızlar, cinayetler.....velhasıl yine olacak bu Kürdistan devletimizde. Affına sığınarak sizin gibi bir yazarın blogunuzdaki yazınızı ben yinede ironik olarak idrak ve kabul ediyorum. 30 yaşındayım hayattan ve tarihten çıkarsadığım bir gerçek, tüm totaliter ve kölelik dışavurumların afyonu [b]ütopya[/b] denen şeydir. Kriminal bir kavramdır sözlüğümde. Selamlar. [center][url=http://jankurdistan.blogspot.com/]JANKURDISTAN[/url][/center]

Hocam Merhaba! Simdi senin yazdiklarin bence cok anarsizm kokuyor ama insanlar organizasyon, hiyerarsisiz yasayabilecegini sanmiyorum.Ayrica Kürdlerin devletlesmesi zaruri bir ihtiyactir, cünkü baska türlü kim Kürdleri Kürdistan'da öyle savunmasiz (yani askersiz ve polisiz) yasama hakki tanir? Ikinci olarak dünyaya komünizm veya anarsizm gelene kadar Kürdler belki yok olmustur ... ama Kürdlerin bagimsizligi an meselesidir. Think global, act local! Senin özlemledigin toplum, yani devletlerin bu yüzyilda yok olmasi vs. özünde bir utopyadir. Ben devletler hep var olacak ve sonsuzdur demiyorum ancak en azindan var olan devletler gercekten demokratiklesirlerse ancak ondan sonra insanlar arasi suni sinirlarin kalkmasindan, belki bir dünya devletinden bahs edebiliriz. Ama esas olarak polissiz, askersiz bir yasam simdilik benim icin tipki paranin kalkmasi gibi bir utopyadir. Birde "tüm totaliter ve kölelik dışavurumların afyonu ütopya denen şeydir." diyorsun ama bence cok yaniliyorsun. Her normal insanin ugruna yasadigi hayelleri, düsleri ve utopileri vardir. Anlasilan o ki, biz seninle alanlezan.net'ki bas yaziyi tartisiyoruz. Diger yazilarin hepsini okursan o zaman ne dedigimi daha iyi anlarsin ... Asagidaki yazilari wikipediadan aktariyor ve sana iyi aksamlar diliyorum ... [b]Devlet;[/b] bütün zamanlar bakımından genel geçer bir tanımının yapılması güç olan bir kavramdır. Bunun sebebi devletin "çok yönlü" ve "soyut" bir olgu olmasıdır. Bu nedenle her bir farklı bakış açısı, her disiplin, her ideoloji kendi devlet tanımını yapabilecektir. Devleti bir bütün olarak anlamak ancak bu parçaları birleştirmekle olabilir. [b]Hukuki açıdan devlet[/b], genellikle unsurlarından hareketle tanımlanır. Buna göre devlet; "Ülke adı verilen belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir." Bu tanımdaki unsurlar şunlardır: [b]İnsan unsuru:[/b] Halk ya da millet unsuru olarak da adlandırılabilir. Belirli bir alanda birlikte yaşayan ve çeşitli bağlarla ortak yaşama iradesi gösteren insan topluluğudur. Bir devleti oluşturacak insanların sayısı hakkında bir alt sınır olmamakla birlikte devletin niteliğine göre makul bir alt sınır kabul edilebilir. Modern yaklaşıma göre millet unsurunun kurulabilmesi için manevi nitelikte bağlar yeterli olup bu manada birlikte yaşama iradesinin doğması yeterlidir. [b]Egemenlik unsuru:[/b] Siyasal iktidar unsuru olarak da adlandırılan bu unsur, Devletin esas kurucu unsurudur. Belirli bir yeryüzü parçası üzerinde yaşayan insan topluluğunun üstün irade çerçevesinde örgütlenmesidir. Egemenlik kavramı otoriteden farklı olarak ülke içinde biricik meşru güç kaynağı olmayı ifade ederken ülke dışında (uluslararası alanda) bağımsız olmak anlamına gelmektedir. [b]Ülke unsuru:[/b] Ülke, coğrafi anlamda bir bütünlük teşkil eden ve sınırları belirlenebilir bir kara parçasını ifade eder. Ancak devletin sınırları konusunda bir tartışma bulunması mümkündür. Ancak devlet sınırları öngörülebilir bir toprağa sahip olmalıdır. Devletin ülkesi kara ülkesi, deniz ülkesi ve hava ülkesi olarak üçe ayrılır. (Kaynak: Wikipedia) Ayrica: [b]Monarşik Devlet:[/b]Egemenliğin tek kişiye ait olduğu devlet biçimidir [b]Oligarşik Devlet[/b]Egemenliğin belli bir sınıf veya gruba ait olduğu devlet biçimi [b]Teokratik Devlet[/b]Egemenliğin kaynağının dine dayandığı devlet biçimi [b]Demokratik Devlet[/b]Egemenliğin halka ait olduğu devlet biçimi Bugün anladığımız anlamda devlet (Modern Devlet) XVI. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bütün toplumlar, bir devletin varlığı ile nitelenmezler. Avcı ve toplayıcı kültürler ve küçük tarım toplumlarında devlet kurumları yoktur. Devletin doğuşu, insanlık tarihindeki ayrıcı bir geçişi göstermektedir, çünkü devlet oluşumunda söz konusu olan politik gücün merkezileşmesi, toplumsal değişim süreçlerinde yeni dinamikleri ortaya çıkarır. [b]Devlet siyasal bir birliktir.[/b] Bunun için her şeyden önce devleti kuran bireyler arasında kültürel bir birliğin lazımdır. Ancak kültürel birlik devletin yaşaması için yeterli değildir. Tarihte görülen bir çok iç savaşlar kültürel birliğin devlet kurulmasında yeterli olmadığını göstermektedir. Amerikan iç savaşının anayasal düzenin kurulmasının ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyması ve savaş kültürü yerine hukuk devlet ilişkisinin kavranması açısından önemi büyüktür.

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.