Hocam Merhaba!
Simdi senin yazdiklarin bence cok anarsizm kokuyor ama insanlar organizasyon, hiyerarsisiz yasayabilecegini sanmiyorum.Ayrica Kürdlerin devletlesmesi zaruri bir ihtiyactir, cünkü baska türlü kim Kürdleri Kürdistan'da öyle savunmasiz (yani askersiz ve polisiz) yasama hakki tanir?
Ikinci olarak dünyaya komünizm veya anarsizm gelene kadar Kürdler belki yok olmustur ... ama Kürdlerin bagimsizligi an meselesidir. Think global, act local!
Senin özlemledigin toplum, yani devletlerin bu yüzyilda yok olmasi vs. özünde bir utopyadir. Ben devletler hep var olacak ve sonsuzdur demiyorum ancak en azindan var olan devletler gercekten demokratiklesirlerse ancak ondan sonra insanlar arasi suni sinirlarin kalkmasindan, belki bir dünya devletinden bahs edebiliriz. Ama esas olarak polissiz, askersiz bir yasam simdilik benim icin tipki paranin kalkmasi gibi bir utopyadir.
Birde "tüm totaliter ve kölelik dışavurumların afyonu ütopya denen şeydir." diyorsun ama bence cok yaniliyorsun. Her normal insanin ugruna yasadigi hayelleri, düsleri ve utopileri vardir.
Anlasilan o ki, biz seninle alanlezan.net'ki bas yaziyi tartisiyoruz. Diger yazilarin hepsini okursan o zaman ne dedigimi daha iyi anlarsin ...
Asagidaki yazilari wikipediadan aktariyor ve sana iyi aksamlar diliyorum ...
[b]Devlet;[/b] bütün zamanlar bakımından genel geçer bir tanımının yapılması güç olan bir kavramdır. Bunun sebebi devletin "çok yönlü" ve "soyut" bir olgu olmasıdır. Bu nedenle her bir farklı bakış açısı, her disiplin, her ideoloji kendi devlet tanımını yapabilecektir. Devleti bir bütün olarak anlamak ancak bu parçaları birleştirmekle olabilir.
[b]Hukuki açıdan devlet[/b], genellikle unsurlarından hareketle tanımlanır. Buna göre devlet; "Ülke adı verilen belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir." Bu tanımdaki unsurlar şunlardır:
[b]İnsan unsuru:[/b] Halk ya da millet unsuru olarak da adlandırılabilir. Belirli bir alanda birlikte yaşayan ve çeşitli bağlarla ortak yaşama iradesi gösteren insan topluluğudur. Bir devleti oluşturacak insanların sayısı hakkında bir alt sınır olmamakla birlikte devletin niteliğine göre makul bir alt sınır kabul edilebilir. Modern yaklaşıma göre millet unsurunun kurulabilmesi için manevi nitelikte bağlar yeterli olup bu manada birlikte yaşama iradesinin doğması yeterlidir.
[b]Egemenlik unsuru:[/b] Siyasal iktidar unsuru olarak da adlandırılan bu unsur, Devletin esas kurucu unsurudur. Belirli bir yeryüzü parçası üzerinde yaşayan insan topluluğunun üstün irade çerçevesinde örgütlenmesidir. Egemenlik kavramı otoriteden farklı olarak ülke içinde biricik meşru güç kaynağı olmayı ifade ederken ülke dışında (uluslararası alanda) bağımsız olmak anlamına gelmektedir.
[b]Ülke unsuru:[/b] Ülke, coğrafi anlamda bir bütünlük teşkil eden ve sınırları belirlenebilir bir kara parçasını ifade eder. Ancak devletin sınırları konusunda bir tartışma bulunması mümkündür. Ancak devlet sınırları öngörülebilir bir toprağa sahip olmalıdır. Devletin ülkesi kara ülkesi, deniz ülkesi ve hava ülkesi olarak üçe ayrılır. (Kaynak: Wikipedia)
Ayrica:
[b]Monarşik Devlet:[/b]Egemenliğin tek kişiye ait olduğu devlet biçimidir
[b]Oligarşik Devlet[/b]Egemenliğin belli bir sınıf veya gruba ait olduğu devlet biçimi
[b]Teokratik Devlet[/b]Egemenliğin kaynağının dine dayandığı devlet biçimi
[b]Demokratik Devlet[/b]Egemenliğin halka ait olduğu devlet biçimi
Bugün anladığımız anlamda devlet (Modern Devlet) XVI. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bütün toplumlar, bir devletin varlığı ile nitelenmezler. Avcı ve toplayıcı kültürler ve küçük tarım toplumlarında devlet kurumları yoktur. Devletin doğuşu, insanlık tarihindeki ayrıcı bir geçişi göstermektedir, çünkü devlet oluşumunda söz konusu olan politik gücün merkezileşmesi, toplumsal değişim süreçlerinde yeni dinamikleri ortaya çıkarır.
[b]Devlet siyasal bir birliktir.[/b] Bunun için her şeyden önce devleti kuran bireyler arasında kültürel bir birliğin lazımdır. Ancak kültürel birlik devletin yaşaması için yeterli değildir. Tarihte görülen bir çok iç savaşlar kültürel birliğin devlet kurulmasında yeterli olmadığını göstermektedir. Amerikan iç savaşının anayasal düzenin kurulmasının ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyması ve savaş kültürü yerine hukuk devlet ilişkisinin kavranması açısından önemi büyüktür.
Re: Kriminal kavram; UTOPYA