Bir kaç gün önce Dersim'li akrabalarımdan birinin düğünündeydim.

Esas konuya gelmeden önce, ilgimi ceken iki önemli olayı aktarayım:
Birincisi, bir ay önce Kürdistan Sorunu üzerine PKK lilerle aramızda konuşuyorduk.
PKK'nin, Kürdistan ve Kürdistanlıların doğal haklarıyla ilgili bir isteminin, bir amacının olmadığını söyledim. PKKliler siddetle karşı çıkıp, Öcalan'ın "müthiş'' manevralarından dem vurmuşlardı.

İşte bu düğünde, salonun dış kısmında, o tartıştığımız PKK lilerden, akrabam olan genç biriyle karşılaştık. Gülerek, son durum nasıl diye takıldım. Bana verdiği cevap,"kafam biraz karışıktır" oldu. Ben de, gerçeği anlayacaksınız ama biraz yavaş oluyor dedim.
Sonra gülüştük ve oturmak üzere masalarımıza yöneldik.

İkinci olay ise, oturduğum masada farklı "Türk Solu'ndan" olanların, ortaya koydukları ilginç tavırdı. Bir ara söz dönüp dolaştı, Kürdistan Sorunu'na ve utanç duyulan,"brifing" niteliğindeki kasetler olayına geldi.

"Türk Solu'nun" savunucuları, sosyalistlikten, sınıf mücadelesinden,'' halkların kardeşliğinden'' girip, Kürdlerin milliyetcilik yaptıklarına, dört parçaya ayrılmış olan Kürdistan'ın farklı yapılanmış olduğuna, (emperyalistler ve sömürgeciler tarafından zorla çizilmiş olan suni sınıırları savunmak nasıl bir sosyalistlikse)!!! dolayısıyla Kürdistan'ın birleşmesini istemenin "gericilik" olduğuna kadar, kominizm mücadelesinden dem vurarak, bilgiç bilgiç "sosyalist" olduklarını anlattılar.

En çarpıcı olanı ise, Aydınlık Gazetesi'nde yazılanların önceden de bilindiğini, "ama Aydınlık, Öcalan'ı yıpratmaya çalışıyor. Bizler,Öcalan'ı yıpratmayı doğru bulmuyoruz" demeleriydi.

Düşünebiliyor musunuz, Sömürgeci" Türk Solu ve solcusu", bir PKK ve PKKliden daha fazla Apocu olarak, zevkten dört köşe olmuş. Yıllardır sömürge çöplüğünde kele paça kırıntıları arayan bu sömürgeci "sol", şu an kendi ideolojilerine destek veren Öcalan'ın Türkiyelileştirme mesaji ve projesi karşısında zil takıp, düğünlerin eğlence dansözü çengi gibi göbek atmaktadır.

Bir zamanlar, niyetleri ne olursa olsun, Kürdistan ve Kürdistan'ın bağımsızlığından söz eden PKK'yi düşman olarak gören bu sömürgeci "sol", bu gün PKK'yi müttefik görüyor, liderlerini de kardeş olarak, Türk Bayragi ile karşılıyor.

Sömürgeci "Türk Sol 'nun solculuğu'' , kendi gözlerine batan dikeni görmeyip, Küba'daki purodan duman altı olmuş uyur gezer ve bakar kör "solculuğudur".

Sömürgeci devletin kanunlarını, meclisini ve icraatlarını meşru görenler, Türk Solu,''solculuğu ve demokratlığı'' kendilerine kalkan yapıp, düzeni devam ettirmekten yanadırlar ve gericidirler.

Sömürgeci "Türk Solu", sosyalist oldugunu söyler ama, işgalciliği meşru olarak görür. Kürdlerin, Türkiye'den ayrılıp kendi kaderlerini belirleme hakkını ve anadil egitimini bölücülük sayar. Tek resmi dil olarak Türkçe'yi savunur. Irkçı asimilasyon dalgasına tempoyla alkış tutmasının esas nedeni, Kürdleri, Türkleştirmeyi amaçlıyor olmasından kaynaklanıyor.

"Türk Solu", sosyalist olduğunu idia eder ama, faşist sömürgecilerin misakı mili politakalarına gözlerini dikmiş, ellerini ovuşturarak, emperyal iştahlarını kabartır. Güçlü olmayı, barbarca toprak işgal etmeye bağlar ve bununla eş değer görür. Kürdistan işgalini meşru gören bu sahte sol, Kıbrıs isgalini de, meşru görmüştü.

Sömürgeci "Türk solu", ne demokrat ne de sosyalisttir. olsa olsa, kendi ucube politikalarıyla, demokrasinin ve sosyalizmin yüz karasıdır.

Türk sömürgeci "solu" , sosyalistliğin, İsrail ve ABD bayrağını yakmak olduğunu zanneder. Bu ülkeleri işgalci ve emperyalist olarak görür, ama Kürdistanlıları işgalleri altında inim inim inleterek katliamlar yapan kendi sömürgeci devletlerini baş tacı eder. Kendi sömürgeci ve işgalci devletlerinin akıncı piyadeliğini yapar. Kürdistanlıların kendi bağımsız, milli devletini kurmalarina karşı çıkar, Türkiye'nin zorla elde ettiği toprakları koruma göreviyle korucu başlığını yapar.

Sömürgeci "Türk Solu" , Kürdistan'ı kana bulayan eli kanlı faşist, diktatör M. Kemal'in, yaptıklarını, "devrimcilik" olarak gören bir "soldur".
Kemalizm ırkçılığı, sömürgeci "solun" düşüncelerinin ve ideolojilerinin ana kaynağıdır.

Sosyalist veya demokrat olmak, her şeyden önce dürüst olmak ve haklıdan, adaletten yana olmak demektir.

Sömürgeci "Türk Solu", ne sosyalist ne devrimci, ne de demokrattır.
Devrimci ve demokrat olmak demek,ezenden yana değil, ezilenden yana olup, işgale karşı olmak demektir. Irkçılığa ve asimilasyona karşı olmak demektir. Kürdleri zorla Türklere yamamak, Kürdlerin eriyip kendi öz değerleriyle birlikte başkalaşmalarını, yani Türkleşmelerini engellemek demektir. Anadil eğitiminin, zorunlu ve doğuştan gelen bir hak olduğunu savunmak demektir.

Bu gün Türkiye'de sol, demokrat veya devrimci olmanın kıstası, Kürdistan'nın sömürge statüsüne karşı çıkmaktır. İşgalcileri, Kürdistan'dan çıkarmak için sesini yükseltip mücadele etmektir.

Sosyalist veya demokrat olmak demek, Kürdistanlıların kendi kaderlerini belirleme hakkını savunmak ve bu uğurda mücadele vermek demektir. Bu doğal hakları savunmayanlar ve bu normlara uymayanlar, hala sosyalist veya demokrat olduğunu söylüyorlarsa, şüphesiz bunlar yalan söyleyen sahtekardırlar.

Türk Sömürgeci "Sol" aktörler, Türkçülük siyaset ve politikalariyla, PKK yöneticilerinin, Kürdleri Türkleştirme projesi için PKK'yi konumlandırdıkları kavşakta, PKK ve PKK uzantıları ile buluşup kucaklaşmış durumdadırlar. Itibar görürler mi, orası biraz karanlık!

Bu sahtekarlar, Kürdlerin haklarını savunuyor görünürler ama, yanı başlarında linç edilen Kürd komşularının cesetlerini bile yerden kaldırmazlar.

Peki Kürdistanlıları hangi kıstaslara göre değerlendirmeliyiz?
Kürdistanlılar için, milliyetçi, yurtsever ve demokrat olabilmenin kıstası, Bağımsız ve Birleşik Kürdistan Devleti uğruna mücadele verip, kendi topraklarını işgalden kurtarmaktır. Bu yolda her türlü fedakarlığa hazır olmaktır. Sömürgeci ve işgalci devletleri Kürdistan'dan çıkarıp, sömürge statüsüne ve işgale son vermektir. Kendi milli devletlerini kurma mücadelesine girmeyi amaçlamaktır..

İşin acı ve trajik yönü, yıllardan beri "Türk Solu" ile aynı çatı altında mücadele vermiş olan "Kürd demokrat ve devrimcileri" olduklarını söyleyen, ama Kürdistan için değil,Türkiye'de "devrim yapmak" için yanlış yola sapmış olan Kürdlerin, enerjilerinin büyük kısmını bu bataklikta harcamış olmalarıdır.

"Kürd demokrat ve devrimcileri" olduğunu söyleyen bu Kürdlerin, hala bu cenahta yolculuğa devam etmeleri ise, büyük bir aymazlıktan başka bir şey değildir. Bunlar kendilerini ne "Kürd yurtseverleri" olarak görsünler, ne de Kürd Halkı'na bunu izah etmeye çalışsınlar. Bunlar gaflet uykusuna dalmışlar. Saflar ayrışmayı dayatmış, bunlar hala eski "kardeşlik türküleri" çığırmak ile meşguldürler.

Sömürgeci "Türk Solu'nu", "ilerici" veya "devrimci - demokrat" olarak görenler, büyük bir yanlışlık içindedirler. Hala bunlarla ittifak yapılabilineceğini sananlar, hayal görüyorlar. Bunlar henüz bu batakçı ve çürümüş "solu" tanımamışlar demektir.

Türk Sömürgeci "Sol'un" bulunduğu yer, Kemalizm ırkçılığının simgesi olan Kemal'in put ve heykellerinin karanlık gölgesidir. Türk "Sömürgeci Sol'un" varacağı nokta, Kürdistanlılara kan kusturacak olan ırkçı sömürge askerleriyle, aynı cephede omuz omuza, Kürdistanlılara karşı çarpışan gönüllü askerliktir.

Bu tür iliski ağı içine girmiş Kürdistanlıların sayısı az değildir. Kürdistan bağımsızlıkçıları ve yurtseverleri, dostunu ve düşmanını çok iyi tesbit etmeli,ırkçı, sömürgeci "solu" ve sömürgecilerle işbirliği içine giren Kürd ihanetini, bıkmadan -usanmadan teşhir etmelidirler.

12. 03. 2014