Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 26 November 2013

Kürt hareketinin tepesine binmiş ilkel komunizmin kavramasi

gereken en önemli gerçeklik Ilkelşu: Eskiden bir tarafta emperyalizm diger tarafta

sol etiketli dünya devrimci güçlerinden söz edilirdi fakat artik kaptalist

emperyalizme karşi duran sol etiketli bir cephe yoktur. Bu cephenin öncüleri

Rusya ve Çin devletleri şimdi emperyalizmin en önde gelen besleyicileri ve

ayakta tutuculari durumundadirlar. Dolayisiyla Kürt hareketi için daha fazla

sol etikette israr etmenin bir anlami ve geregi yoktur, faydadan çok zarar

vermektedir. Kürtler tek başina sol cephenin yükünü taşiyacak ve tek başina sol

adina kapitalist emperyalizme karşi duracak bir durumda degildir, bu Kürtlerin

görevi degildir.

Esas sorun ve durum şudur: Bir yanda Kürdistan üzerinde degişik hesaplari bulunan ve

geçmişten beri Kürt halkina düşmanlik yapan güçler, ve bunlarin Kürt ulusal

kurtuluş umutlarini tümden bogma ve bu olmazsa çarpitma çabalari var. Öte yanda

buna karşi 200 yildir Kürt halkinin kurtuluş umutlarini diri tutmaya ve geliştirmeye

çalişan, Kürt gücünü kurtuluş ve bagimsizlik dogrultusunda örgütlendirmeye ve

eyleme geçirmeye çalişan Kürt Milli Kurtuluş Hareketi sözkonusudur.

Şehit Şex Said bu hareketin en önemli ve önde gelen önderi ve sembolüdür. Abdullah

Öcalan 15 şubat 1999 tarihine kadar bu hareketin lideridir. Ama esaret altinda

bu hareketten ayrilmiş, bagimsizlik yolundan geri adim atmiştir ve Kemalizmin

hizmetine girerek Kürt Milli Kurtuluş Hareketinin lideri olmaktan çikmiştir. O

zamana kadar Kürt Milli Kurtuluş hareketinin öncü gücü konumunda bulunan PKK

hareketini Türk solu çizgisine çekmiştir, TC üzerindeki büyük Kürt tehlikesini

sinirlandirmak amaciyla PKKyi ilkel komunizmle sinirlandirmiş ve Kürt

milliyetciligine düşmanlik yapmiştir, her türlü Kürt ulusalciligini yasaklamiştir.

Bir sürü ideolojik, siyasi ve askeri tahribata yol acmi$tir. Allah nasib ederse

bir gün tüm bunlarin hesabi, Kürt halkinin tek ve tartişilmaz temsilcileri olan

Kürt Milliyetcileri tarafindan sorulur.

Gelinen aşamada TCnin Kürt gerçekligine düşmanca yaklaşimi sürüyorken, Kürt Hareketini

daha fazla bitmiş solculukla, hele hele Kemalizmin hizmetindeki Türk

solculuguyla sinirlandirmak, sinirli bir bariş arayişini ebedi kilmak, ilkel

Türk sol çizgisi dişindaki tüm yollari dogmalara dayanarak kapatmak, Kürt

düşmanligidir, Türk. Ayni biçimde herşeyi Apo'ya endekslemek, hele hele Apo

tarihimizin en büyük ihaneti anlamina gelen sözler söylerken Apo'yu tek çözüm

adresi yapmak, tek ve ebedi lider olarak dayatmak ve böylece 40 milyon insani

hiçleştirmek, yönetim düzeyinde Kürt hareketine karşi bilincli bir

düşmanliktir. „Ya önderlikle yaşam ya hiç“ sözünde ifadesini bulmaktadir. Dini

anlamda daha da kötüdür, putperestliktir ama bu ayri bir konu ve ayri bir

çözümlemeyi gerektirir. Şu an gerek BDP ve gerek KCKnin politikalarinin çogu

objektif olarak anti-Kürdistani, karşi-devrimci politikalardir. Komunistler

kendilerini yenileyemedikleri için sorunlarin kaynagi ve çözümün bir engeli

durumuna düşmekteler, karşi devrimci kontra durumundalar.

Oysa her açidan aleyhimize olan statüko çatlamiş ve aşilmaya başlamiştir. Devrimci

arayişlarinin daha fazla başari şansi oldugu, bagimsizligin her zamankinden

daha fazla mümkün oldugu bir dönemden geçilmektedir. Böyle bir dönemde Kürt

Hareketinin öncü örgütlenmesinin kesin ve tartişilmaz öncelikli görevi,

Kürdistan somutunda bagimsizlik akimini temsil etmektir, Kürt halkinin kurtuluş

umutlarini temsil etmektir. Kurtuluş ve Bagimsizlik yolunda yürümekten uzak

olan her türlü çagdişi anlayişlar, kişi ve gruplar ya gelişen bagimsizlik

akimiyla öyle yada böyle uzlaşmak ve olumlu ilişki içinde olmak, yada tasfiye

olmak ve tarih sahnesini terk etmek durumundadirlar.

Kürdistan Devriminin tüm boyutlariyla gerek bilince çikarilmasini ve gerekse örgütleme ve

eyleme geçirilmesini tarihi bir görev olarak benimsemiş ve bu amaçla ortaya

çikmiş olan PKK hareketi, her zamankinden daha fazla bu temeldeki

sorumluluklarini yerine getirme göreviyle karşi karşiyadir. PKK hareketi güçlü

bir devrimci mücadele için ne gerekiyorsa onu bulup ortaya koymak, devrimi

zafere götürmek için gerekli bütün çabalara başvurmak durumundadir. Ayni

zamanda devrimi yenilgiye götürecek tehlikelere karşi gerekli önlemleri

geliştirmek durmundadir.

Görev Kürdistan vataninin ve halkinin başkalari için yaşayan ve üreten durumundan

çikarmak ve kendi ulusu ve ülkesi için yaşayan ve üreten bir konuma

getirmektir. Kürt halkini her gelen namussuzun oynayip aldatmak için kendisinde

güç buldugu bir halk olmaktan çikarmaktir. Devrimci savaş cephesini

karşi-devrimci cepheden ayirmaktir.

Savaş bir yanda inkarcilikla diger yanda ulusal varoluşculuk arasindadir, TCye

teslimiyet ve TCye karşi direniş arasindadir, devrimci umut ve karşi-devrimci

umutsuzluk arasindadir. Bu savaş Kürt Milli Kurtuluş ve Bagimsizlik hareketi

tarafindan kazanilmak durumundadir, TC ve tüm işbirlikcileri kesinlikle

yenilgiye ugramak durumundadir.

Sola inanmiyorum, bin defa iflas etmi$, yenilmi$, a$ilmi$,

bitmi$tir. Sosyalizm utopyasi bitmi$tir, tüm dünyada bitmi$tir, o halde neden

hala Kürtlere iyi bir$ey diye, hatta tek care diye dayatiliyor? Bazi komunist

Kürtler ile Fa$ist Türklerin birle$tikleri ortak bir nokta var: Ikisi de Kürt

ulusunun geli$mesine, güclenmesine ve kölelikten kurtulmasina $iddetle kar$i

cikmaktadirlar. Kürt ulusunun ulusla$mayi geli$tirmesine ve devletle$mesine

kar$idirlar. Ikisi de bu amaci ta$iyan bütün Kürt milliyetcilerine/yurtseverlerine dü$mandir, kin ve nefret beslemektedirler. Bu $undan kaynaklanmaktadir: Türkiyede insanlar devlete mutlak itaat temelinde yeti$tirilmektedirler. Türk fa$istleri ile Kürt komunistleri özenle

yeti$tirilip irkci devletin hizmetine sokulmu$ özel kesimlerdir. Kürdistan

Kürtlerindir. TCye sahip cikmak solun görevi degildir. Solun görevi ezilenlere

sahip cikmak, dogru sözcülügünü üstlenmek, cikarini savunmaktir, devletin

cikarini savunmak degildir. TCyi savunmak, cikarini gözetmek, yikili$ini

önlemeye cali$mak Kürdün görevi degildir, fa$istin ve kölenin görevidir. Özgür

insanin i$i degildir. TC, Rumlarin, Ermenilerin ve biz Kürtlerin katliam

ve soykirimdan gecirilmesi temelinde $ekillenmi$/kurulmu$tur. Misak-i Milli

olarak belirlenen sinirlar icinde tek bir ulus olu$turma amaciyla tüm halklara

kar$i ciplak bir $iddet politikasi temelinde tek bir ulus yaratmaya

cali$mi$tir. TC soykirimci, sömürgeci, hic olumlu özelligi olmayan kirli ve

suclu bir terör devletidir. Insanlik dü$mani, özgürlük dü$mani bir güctür. Kürdüz,

vatanimiz Kürdistandir, TCnin bütün $iddet ve eritme politikalarini red

ediyoruz, son bulmasini istiyoruz, vatanimizi geri istiyoruz. Türklükle,

Kemalizmle, Komunizmle alakamiz yok. Kürdüz, elhamdulillah Müslümaniz, insaniz.

Kürt, Müslüman ve insan olmakdan dogan bütün hak ve özgürlüklerimizi istiyoruz.

Abdullah Öcalan cezaevinden örgütü yönlendirerek Türk devletine hizmet ediyor,

Kürt partisine, Kürt halkina ve Kürt davasina zarar veriyor.

Abdullah Öcalan artik susmalidir, devreden cikmalidir. Daha fazla siyasete ve sava$

i$lerine kari$mamalidir. Susmalidir, cekmelidir elini milletimizin davasindan.

Abdullah Öcalan, daha fazla cezaevinden örgütü yönlendirmesinin ahlaksizlik olacagini ve

bu yüzden oradan örgütü yönlendiremeyecegini kendisi söylemi$tir, ama sonradan

yine örgütü yönlendirerek ahlaksizlik yapmaya devam etmi$tir. Abdullah

Öcalan ahlaksizliga son vermelidir. Di$ardaki sözde komutanlar da artik

adam olmali, bu büyük namussuzluga ve $erefsizlige son vermeli, Abdullah

Öcalanin sirtindan gecinmeye son vermeli, Apoya dayanarak ürettikleri sacma

politikalara son vermeli, ve ba$arisiz cizgilerini gözden gecirmelidirler.

Abdullah Öcalan bir an önce devreden cikarilmalidir, nasil olursa olsun,

devreden cikmalidir. Namussuzluga, i$birlikcilige, TCye hizmet etmeye son

vermeli, susmalidir, susturulmalidir. Abdullah Öcalani daha fazla

savunmak mümkün degildir. Abdullah Öcalan Kürt ulusal kurtulu$ ve özgürlük

hareketi tarafindan bin defa idam edilmeyi hak etmektedir, cünkü Kürt ulusal

kurtulu$ ve özgürlük hareketine zarar vermekte, en büyük Kürt dü$mani olan TCye

hizmet etmektedir. Bütün ba$arilari bo$a cikarmakta, ve tüm olasi geli$meleri

engellemektedir. Abdullah Öcalan TC'den hic bir olumlu yakla$im görmedigi

halde, bütün bari$ ve cözüm cagrilari kar$iliksiz kaldigi halde yinede

cezaevinden örgütü kontrolünde tutuyor, istedigi gibi yönlendiriyor, kendi

teslimiyetci, yalvarmaci cizgisine cekiyor. Örgüte kendisi gibi devletin adim

atmasini beklettiriyor ve tüm devrimci cali$malar durduruluyor. Apo, ne olursa

olsun, devlet Kürtlere ne kadar dü$manlik yaparsa yapsin, Kürtleri kontrol

etmeye, kendilerini dogru dürüst savunmalarini ve ayri$malarini engellemeye

cali$iyor, devletin cikarlari dogrultusunda. TC soykirimci cizgisini tam gaz

sürdürdügü halde Apo bütün Kürt politikalarini belirliyor, devlete en cok

yaradigi bir dönemde Kürtlere cati partisi kurdurtuyor, ajan komunistler de

hemen i$i Türk sol-namussuzluguna bagliyor. Bir bakmi$sin her tarafta Türk solu

batakligindan gelen ayak takimi ajanlar beliriyor, „Devlet bizim de

devletimizdir, dönü$türürüz“ ayaklari ba$liyor, „Deniz Gezmi$ $öyle Atatürke ve

devlete sahip cikmi$ bilmem $öyle slogan atmi$, hepimiz karde$iz“ numaralari,

öbürü hemen amatör bir gazeteciyi yanina alip röportaj yapiyor, „efendim biz

Kemal Pir'in yolundayiz, Kemal Pir Türk kökenlidir, hepimiz karde$iz“

palavralari aliyor ba$ini gidiyor ve bir bakmi$sin Kürt siyaseti tekrar

yetmi$li yillarin komunist gericiligine haps ediliyor. Öbür taraftan da, elinde

Kur'an'i Kerim ile devlete dua eden terörist dinciler, „vay efendim Saidi-Nursi

$öyle devlete ve Atatürke sahip cikmi$tir, devletimize ba$ kaldirmiyalim, itaat

edelim, hepimiz Müslümaniz, karde$iz birbirimizle sava$mamaliyiz, devlet bizim

devletimiz...“ gibi yalanlarina hiz veriyor. Hayir karde$im, TC bizim

devletimiz degil, Türkiye bizim vatanimiz degil, en büyük dü$manimizdir. Ona

hizmet eder, itaat eder, teslim olursan, dogruluk, hak ve adalet yolundan

ayrilirsin, dinden ve insanliktan cikarsin. A$agilik bir köle, terörist olursun…



Saygilar

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.