Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 28 October 2013

Zorunlu Bir Açıklama…- Ahmed KAYMAK

editor ~ 22 Ekim 2013 ~ Haberler, Manşetler, Yazarlar, Yekbûna Welat

Kürdistan’da yeni bir siyasal oluşum adı altında, Diyaloga A Nu diye adlandırılan bir platformun yürüttüğü çalışmalara, 1980 öncesinde üyesi ya da taraftarı olduğumuz Devrimci Demokratik Kültür Derneği(DDKD)liler olarak, Diyarbakır’da Ekim 19 2013 tarihinde düzenlenen toplantıya davet edilmiş olmamdan dolayı, kimi dost ve arkadaşlarımı kırmamak için ben de katıldım.

Çalışmalara destek vermem ve bilhassa toplantıyı güçlendirmek için ilgili arkadaşlar defalarca benimle ilişki kurdular; ve dost ve arkadaşlarımın da bu toplantıya katılmaları konusunda bana oldukça ısrarda bulundular.

İşin doğrusu ben çatlayan ve dağılan eski DDKD geleneğine bugün sahip çıkıp onu sömürenler konusunda bu yönde ilgili olan arkadaşlarıma kaygılarımı bildirdim. Buna rağmen, bu toplantının özgür bir toplantı olduğunu, hiçbir aidiyet ve geleneksel yapıyı temsil etmediğini, yapılacak toplantıda herkesin sürece ilişkin ve yeni bir siyasal oluşum konusunda görüş ve düşüncelerini özgürce belirtebilecekleri bir platform olacağı konusunda bana güvence verdiler.

Bu anlamda ben de eski bir DDKDli olarak katılmayı kabul etmekle kalmadım; aynı zamanda gerek Kürdistan ve Türkiye’de gerekse Avrupa’da ilişki ve diyalog halinde olduğumu birikimli, katkı sunma ehliyetine sahip, politik ve entelektüel/aktivist dost ve arkadaşlarımı davet ettim. Bu toplantıya her açıdan katkı sunabilecek arkadaşlar duyarlılıklarını göstererek katıldılar.

Söz konusu toplantı iki gün sürdü. Arkadaşlarımız, dostlarımız, ilgili ve duyarlı olan insanlar toplantının amacına ve gündemine ilişkin görüşlerini dile getirmeye çalıştılar. Sorumlu davranıp bilgi, deneyim ve birikimlerini iyi niyetle katılımcılarla paylaştılar.

Etik ve politik çerçeveyi hiçbir arkadaşımız aşmadı.Mevcut DDKD ile bağı olmayan çok iyi niyetli eski DDKDliler ve başka siyasi geleneklerden kişiler, toplantının birinci günü çok seviyeli, anlamlı ve üst düzeyde bilgi ve tecrübelerini ortaya koydular. Herkesin düşüncesi ve tavrı bu yönde çok açıktı: Kürt ve Kürdistan halkının kendi toprakları üzerinde kendi kaderini tayin etmesinin esas olduğuna, bu anlayışı yaşama geçirmek için demokratik, meşru bir siyasal hareketin artık zorunlu bir araç haline geldiğine sıkça vurgu yaptılar. Buna rağmen kendilerine göre hesap kitap yapmış olup DDKD mirasını ve geleneğini sömürmek isteyenler bu toplantıda, farklı görüş ve düşüncelerin etkili olmaması için, her türlü ahlaksız ve yüzsüz tavırlar sergilemekten geri kalmadılar. Özellikle toplantının ikinci günü, bu kesimin sergilediği dayatmacı tutum bir rezillik, seviyesizlik ve ahlaksızlık örneğiydi. Daha da ötesi, Divan başkanlığının sergilediği faşizan ve antidemokratik tutumlar göz önüne alındığında tam anlamıyla bir komploydu. İnsanları hem oraya çağıracaksınız, hem de onlara kendi isteklerinizi dayatmak için basit, pişkin ve kaba dayatmalarda bulunacaksınız… İki keçiyi bir arada güdemeyen ehliyetsiz, üç kağıtçı ve kişiliksiz insanlar toplantının amaç ve programına uygun konuşmalara bile tahammül etmediler.Hiç bir sıfatla bugüne kadar kendini kanıtlayamamış olanlar, konuşan akademisyen, aydın ve birikimli insanların seslerini kesmek için her türlü pişkinliğe başvurarak, toplantıdan kendilerine göre bir sonuç çıkması için rezillikler yapmaya toplantı süresince devam ettiler.

Bu anlamda onları kınamıyorum. Kınanmaya değer bir kimlik ve kişilikleri yoktur onların.

Burada, toplantıya ilgi gösteren dost ve arkadaşlarımın yanı sıra kamuoyunun bilmesini istediğim bir önemli noktayı kısaca burada açmak istiyorum: Şimdi resmi olarak var olan Devrimci Demokratik Kürt Derneği (DDKD) ile, 1980 öncesinde kurulmuş olan Devrimci Demokratik Kültür Derneği(DDKDliler)arasında hiçbir duygu birliği;felsefi, ideolojik, politik ilgisi yoktur. Biz şimdiki DDKD ile değil, eski DDKD ile geleneksel, ideolojik bağımızı muhafaza ediyoruz. Bize göre Şimdiki DDKD fason bir kurumdur ve hiçbir etik kaygıya kapılmadan eski DDKD imaj ve mirasını sisteme pazarlayan yüzsüz bir misyona sahiptir.

Söz konusu toplantıya ben, dostlarım, arkadaşlarım ve yoldaşlarım eski DDKD’nin o asil imaj ve felsefesi bakımından ilgi göstermiş olduk.

Birilerinin önceden kendilerince senarize ettiği bir bir kurguyla elde etmeye çalıştıkları hesaplar bu yüzden ter yüz oldu. Bu toplantı bir birlik, bir beraberlik, bir stratejik anlayış konseptine hizmet etmediği gibi gerçek bir bölünmeyle sonuçlandı.

Bu bölünmeyi örtmek için orada sergilenen zavallılığı, acemiliği, pişkinliği ve kurnazlığı burada anlatmanın şimdilik pek gereği yoktur.

Bilinmesi gereken mevcut defolu DDKD’nin Diyalog a NU üzerinde gerçekleştirmek istediği hesabın bu toplantıyla çöplüğe atıldığıdır. Diyalog a Nu bütün iyi niyetine rağmen bu kirli hesabın kurbanı olabileceğini asla düşünmemiş bile olabilirdi. Bu da Diyalog a Nu’nun sonuçta bir sorunu. Ne var ki, eğer gerçekten Diyalog a NU da bu kurgu ve senaryonun bir parçasıysa, önümüzdeki süreçte konuşacak çok şey var demektir.

İyi niyetlerini,umut ve beklentilerini tekrar test etme ve bir güven atmosferinin oluşacağı yönünde daha önce kanaat bildiren dost ve arkadaşlara, tekrar tekrar geçmiş olsun…

Dostlara, arkadaşlara, ilgili ve duyarlı kamuoyuna duyurulur..

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.