PKK, onlardan ayrılan ve PWD adı altında örgütlenen eski yol yol arkadaşlarına karşı toplu bir katliam gerçekleştirmek üzereyken suç üstü edilmişler.

PWD'lilere geçmiş olsun dileklerimin yanısıra kendilerine eleştirilerim ve istemlerimde var.

PKK'nin PWD'ye yönelik bu insanlıkdışı planı ne bir ilktir, ne de son olacaktır. Varediliş/varoluş nedeniyle ilgilidir.

TC devleti tarafından sokağa salınan, desteklenen, palazlandırılarak Kürd milletinin kökünü kazımakla memur kılınan Abdullah Öcalan'ın sistemi tarafından gerek tek tek, gerek grup halinde Kürd aydın, siyasetçi ve halktan insanların yok edilmesi bu varoluş nedeniyle ilişkilidir. Bu operasyonda PKK içinde yer alanların bütününe yakın kısmı sorumludur.
Bir bütün olarak iç infazlar bunlar tarafından ya direk işlenmiş, ya da işlenen cinayetler savunulmuştur.
Hatta kimileri ayrıldıktan sonra bile PKK'liği ile övünç duymuş, gerek dışındakileri ve gerekse iç infazları, “ajanlaşmış yapı ve bireylere şiddetle yönelme“ diye tanımlıyarak savunmaya kalkmıştır. “Özgürlük hareketi“ denilen Abdullah Öcalan sisteminde iç infazlar sonucu kendi değişiyle 15 bin Kürd genci öldürülmüştür.
Sahi dünyanın neresinde kendine “özgürlük hareketi” denilen bir örgütün kendi içinde 15 bin insan katlettiğini?
Bunun bir örneği var mıdır?

Kürdistan tabiat ve insanıyla büyük tahribatlara uğratılmıştır.

Büyük bir suç işlenmiştir.

Bu, suç sadece Abdullah Öcalan tarafından işlenmemiştir.

Bu suçlar işlenirken önemli roller oynadınız.

Abdullah Öcalan her ne kadar emir veren isede, pratiğe uygulayanlar siz oldunuz.

Onun tetikçisi oldunuz.

Tetikçilik sadece tetik düşürmekle sınırlı değildir.

Abdullah Öcalan sisteminin teorik alt yapısını oluşturanlar oldunuz. Onu düzelterek Kürd milletine sundunuz.

Bu sistemi ayakta tutan oldunuz.

Abdullah Öcalan ve örgütü başından beri TC devleti ile danışıklı olarak Kürdlere karşı savaştı.

Bunu dediğimizde Türk egemenlik sistemin üzerinde büyük hesaplar yaptığı kendi memurlarını “Kürd Önderi” payesi biçen sizler kart vaziyetini aldınız.

Dediklerimizi “komplo teorileri”ne yordunuz.

Olumsuzluklar basit birer gelişmenin sonucu olarak sundunuz.

Hatta sorduğunuz basit sorularla sanki çok derinlikli teoriler sunuyor havasına girdiniz.

Abdullah Öcalan'ın kendisi için: “TC devletinin yatiştirdiği en büyük işbirlikçi” dediğini görmemezlikten gelerek bilerek veya bilmeyerek temize çıkarmak için humalı bir çalışma içinde oldunuz ve hala onu Kürd milli güçleri içinde telaki etmekle bunu sürdürüyorsunuz.

Siz ne kadar onu Kürd milli gücü saysanızda o: “siz beni anlayamasınız” diyerek “Kürd kökünü en iyi biz kazarız” demeyi ihmal etmemektedir. Bunun gereğinide yapmaktadır. En son size yönelik toplu katliam planı bile onun üslendiği misyonu ortaya koymaktadır.

Fakat ne anlatırsak anlatalım dinlediğiniz yok.

Bildiğim bildik havasını çalmaya devam ediyorsunuz.

Karakutuluğunuzun gizemliğini marifet biliyorsunuz.

Oysa ortaya çıkan belge, bulgu ve anlatımlar kimsenin inkar edemiyeceği kadar nettir.

Devletin projesi olan Abdullah Öcalan hareketine Kürd milli payesi biçmek Kürd milletine yapılabilecek en büyük kötülüktür. Kürd milli gücünü rehin alan bu hareketin Kürdler lehine politika yaptığını veya yapacağını umanlar büyük bir yanılgı içindedirler. Bu hareketin izlediği politika TC devlet politikasının taşaronculuğudur.

Dahası olan-bitenin tanık, sanık ve mağdurusunuz.

Sizden istenen basit.

Katile katil, ihanete ihanet demek çok mu zor?

PKK içinde olan-biten tüm olumsuzlukları kişisel kaygılarınızdan uzak deşifre etmediğiniz müddetçe eskide işlenmiş tüm suçların ortağı olduğunuz gibi bundan sonrada işlenecek her olumsuzluğun ortağı olacaksınız.

Bunun bilinciyle sizleri sağduya davet etmek Kürd millet çıkarının ötesinde insani bir görev bilirim.

Gerisi size kalmış bir durum.

Bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi ilerim.

24 Ağustos 2013