Direkt zum Inhalt

Imrali (Öcalan), devlet görüsmeleri ve Kürdistan`in satisa çikarilmasi


Yeni İmralı Mutabakatı’nda neler olduğunu yazmadan önce dilerseniz gelin ‘neler yok’ona bakalım: Bir, bölünme yok. İki, Bağımsız Kürdistan anlamına gelecek herhangi bir toprak pazarlığı yok. Zaten uzun zamandır PKK’nın böyle bir talebi yok. Üç, Federasyon dahil herhangi bir alternatif yönetim biçimi yok. Dört, Demokratik Özerklik bile yok. Evet evet, yanlış duymadınız!...
HAKAN FİDAN İLE ÖCALAN NE KONUŞTU? Acaba Paris`teki suikast plani buradami yapildi? Bu çeliskiler net olarak ortaya çikmasa bile hep kuskuyla bakilacak. Çünkü, Öcalan`in geçmiste bazi iç infazlari sömürgeci devletlerin yardimiyla yaptigini herkes biliyor..
Hakan Fidan (devlet) ile görüsülerek planlanan durum, Öcalan tarafindan Ahmet Türk araciligiyla kamouyona açiklandi.Burada Kürtlerin yararina için hiç bir sey yok. Kürdistan`in satisa çikarilmasi ve bir daha ihanete ugratilmasi anlasmasida diyebiliriz. Öcalan`dan tutun BDP`ye ve Ak partiye kadar herkesin ortak noktasi, Kürtlerin köle olarak kalacagi bir baris. Koca bir Kürdistan sorunu Öcalanin insafina birakilarak, ihanete ugratilma ile karsi karsiyadir. Daha önce Genelkurmayin insiyatifine girip beraber çalisan Öcalan saf degistirip AK ile beraber çalisiyor. Devlet ile Öcalan`nin üzerinde anlastiklari Kürdistan`nin satis kontrati, Ahmet Türk ve BDP`lilerin eline verilmis ve Kürdistan her tarafina gönderilerek, Kürt halkini ikna edip günahlarina ortak etmek istemektedirler. “Öcalan`in talepleri devleti zorlamaz, Öcalan sinirlara ve ulus devlete karsi” diyorlar. Kendi yaptiklarindan utanmadan, CHP Izmir milletvekili Birgül Ayman Güler`i elestiriyorlar. Birgül Ayman Güler Türk bile olmayan Fasist devsirme Kürt düsmani bir bayandir. Bunu herkes biliyor, Güler CHP`nin ve devletin resmi tavrini ortaya koymus. Neden bu kadar tepki ile karsilaniyor, sasirmak lazim.
Ya BDP ve bazi Kürt aydinlarinin yaptigi nedir? Siz köleligi pesinen kabul ediyorsunuz,, Nasil Kürt Türk esitliginden bahsedebilirsiniz. Köleligi kabul edene, köle sahibide böyle davranir. Binlerce köyün yakilmasi, binlerce kayip insan, binlerce insanin hunharca katedilmesi, Mit, Tim, Jitem, Kurucu, iskence, cezaevleri, kölelik zincirinin Kürt halkini buynuna daha saglam baglanmasi içinmiydi?
Ödenen bedeller bunun içinmiydi?
Ismail Besikçi Hoca`nin dedigi gibi “Böyle bir ortamda bile bagimsiz devlet düsünemiyorsan, sende bir sakatlik var. Böyle bir ortamda bile senin bayrakla bir sorunun yoksa sende bir sakatlik var”.
Tek Dil, tek bayrak, tek Millet ilkesinden vazgeçmeyen fasist sömürgeci bir devlet ile nasil bir anlasma yapilacak, merak konusu. Öcalan tek basina nasil Kürtr halkinin temsilcisi olabiliyor? Böyle bir anlasma, ancak Kürt halkini temsil eden bir heyet ve devletin temsilcileriyle tarafsiz bir ülkede biraraya gelip, Kürt halkini kölelestirmeyecek, uluslararasi alanda geçerliligi olan anlasma olabilmelidir.
Simdi sormak lazim. Bu girisimlerden ve görüsmelerden hangi çözüm çikacak? Kürt halkinin kafasini her gün yeni aptal teorilerle allak bullak ederek, koca Kürdistan sorunununu, Apo`nun odasina bir televizyon koyarak çözülecler herhalde. Kürt halki bu bos baris safsatalarina inamamali ve tepki göstermelidir. Çünkü yillardir yapilan sey ayni, hedef Kürdistan`daki potasieli bitirmek ve Kürtleri küçük taleplere razi etmektir.
Kürtl Halki bagimsizliga hiçbir zaman bu kadar yaklasmamisti. Gerek Dünya`da, gerekse Ortadogu`daki Ekonomik, Jeopolitik, bölgesel çatismalar, Devletler arasi çikar ve dinsel çatismalar Kürdistan`nin bagimsizligini dayatiyor. Bugün hemen olmasa bile, Kürt halki gelecege hazir olmali, dinamik potansiyelini bitirmemelidir. Kürtler dis destekten yoksun olsa bile, önümüzdeki yillarda bölgedeki çeliski ve çatismalar Türkiye`yi yalnizlastiracak, ekonomik krizi derinlestirecek ve Kürdistan`nin cografik durumi, suyu ve yeralti zenginlikleri dis güçler için daha çekici hale gelecektir. Türkiye devleti bölgede Emperyalist bir güç olmak için Kürtlerin destegine ihtiyaç duyuyor. Selçuklulara, Osmalilara ve Kemalistlere yapilan yardimin bedelini katliamla, Sürgünle ve asimilasyon politikalari ile ödediler. Kürtler, bir daha ayni hatalari yapmaya zorlanmaktadirlar.
Zaman Gazetesainden bir aktarma yapalim:
“Kürdistan`i Öcalan kurmayacak. Tersine, Kürt ulusalcılarını ulus-devlet idealinden uzaklaştırma görevi ve sorumluluğu Öcalan’a ait. Yeni başlayan müzakere sürecinin hareket noktası da bu şarta dayanıyor. Başbakan ısrarla “ayrı devlet yok, değil mi?” diye sorduruyor. Aldığı cevap kesin bir “hayır”. Hatta Öcalan’ın “demokratik özerklik” projesinden vazgeçtiği, kapsamlı bir yerel yönetim reformunu yeterli bulduğu ifade ediliyor. ”
Zaman gazetesi, Bagimsiz bir Kürdistan`in kurulmasi fikrini ayakta tutan kisinin Ismail Besikçi oldugunu yaziyor. Kendilerine Kürt aydini söyleyen bazi Kürtlerin ayri Devlet veya federasyon istemediklerini söylemeleri tüm Kürtlere mal edilmemeli,.Sanki, bütün Kürtlerin bu düsünceyi paylastiklari imajini çikartmak yanlistir. Besikçi Hoca`nin bu düsüncesine saygi duymak gerekiyor. Ancak Türk halki ve devleti bilmelidirki, Bagimsizlik düsüncesini milyonlarca Kürt savunuyor, ve bu hak elde edilmedikçe sorunu çözülmeyecegini biliyorlar. Kürtl halkinin içindede daha çok Besikçi`ler çikmali ve bu ihanete dur deme cesaretini göstermelidirler.
Öcalan`in hiçbir zaman gerçek anlamda bagimsiz bir Kürdistan kurma diye bir derdi olmadi. 1990`lara kadar teorik olarak savunmasindaki sebep, güç toplamakti. Simdi yapilan müzakere ve anlasmalar, bu gücü bertaraf etmek ve böyle bir düsünceyi Kürt halkinin benliginden silmektir.

02.02. 2013

Neuen Kommentar schreiben

Der Inhalt dieses Feldes wird nicht öffentlich zugänglich angezeigt.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.