Şeyh Ubeydullah Nehri, Bağımsız ve Birleşik Kürdistan Fikri(4)
 
Aslında  Mewlana  Xalid   Şarezori’nin     yaşadığı dönem   Qaçari  Şahları  ve   Osmanlı  Sultanlarıyla    ilişkiler  meselesi  gündeme  geliyor ve tartışılıyor.   Bu gerçekliği   Mewlana  Xalid’ın    Seyyid  Taha Hakkari’ye     gönderdiği  mektuplarda  öğreniyoruz.     Mewlana   Xalid     Seyyid   Taha’ya     gönderdiği  bir mektupta     “eğer  Şah’da  görüşmek isterse uzak durmak lazım”   ve   kendilerine  “ biz  derweşiz      dünya  işleriyle ilgilenmiyoruz”  yolunda  cevaplar  verin, diyor.  Bu  mektubu   bir  bütün  olarak  değerlendirdiğimiz  zaman     öyle   anlaşılıyor ki,   Seyyid Taha   Mewlana  Xalid’a  bir  mektup  yazarak     Qaçarilerin     görüşme  teklifini   gündeme  getirmiş.
Mewlana Xalid, Seyyid Taha’ya gönderdiği ikinci mekupta “devlet yetkilileriyle görüşmeleri doğru bulmuyorum. İster Şii ve ister Sünni olsunlar, eğer niyetleri temiz ve kalpleri pak ise tanrı onları doğru yolla getirsin. Eğer iktidar sahipleri hayırlı ve iyilerse bunu yoksulların ve ezilenlerin mutlu olup olmadıklarından görebilirsiniz” diyor.(Mehemed Heme Baqi, Şoreşi Şêx Ubeydullah Nehrî, 1880, Le Belgenamey Qaçari de sayfa 50-51)
Mewlana Xalid Şarezori yaşadığı dönemde Halifelerinden biri olan Abdulwahab Susiyi Osmanlı Sultan’ıyla ilişkiye geçiyor. Sultan Abdulwahab’ı yanına çekmeye çalışıyor. Nakşibendi Tarikatı içinde bir dizi tartışmalardan sonra Mewlana Xalid Halife ve müritlerine yazdığı bir mektupta Abdulwahab’ı tarikata bir daha geri dönmemek üzere çıkartıklarını bildiriyor.(Şêx Mehemedi Xal, Yadi Merdan, sayfa 361-362)
Mewlana Xalid’ın     o dönemler    iktidar    sahiplerine karşı mesafeli davranması   ve  daha  sonraki  süreçte    halifeleri  Nehri  Şeyhleri, Barzan ve Palu  Şeyhleri   ve Kafkasya’da   Şeyh  Şamil’in(1798-1871) hareketlerinde de    görüldüğü  gibi   ezilenlerden    yana  kendilerini   bir  bütün  olarak  siyasal  ortamın  içinde buluyorlar.
Şeyh  Şamil  ile   Şeyh Ubeydullah  Nehri’nin  babası  Seyyid  Taha  Hakkari  arasındaki   ilişkiler     o dönemde  biliniyordu.  Seyyid Taha   ve Şeyh Şamil,   Şeyh Şamil ve   Kürd aşiret  liderleri arasındaki  ilişkiler    o dönem   Rus   devlet yetkililerini    korkutuyor.    1850’de    Tebriz  Rus  Konsolosu  Khanikov   Şeyh Şamil  ile   Seyyid  Taha Hakkari  ve  Dağıstan  Kürdlerinin  yakınlaşmasına    dikkat çekiyor. Khanikov,   Chirnkov’a(Dışişler Bakanı)  yazdığı bir mektupta  “Şeyh  Şamil  1846’dan  beri    Dağıstan Sünni Kürdlerine  ve  Seyyid   Taha Nehri’ye   yakınlaşmaya  çalışıyor.  Seyyid   Taha’nın   10.000  Müridi var ve  Şeyh Şamil ile  uzun   zamandan beri  dostlukları var.”  Chirinkov’un  kendisi de  “Şeyh  Şamil’in    Seyyid Taha Hakkari’ye  ve  ağalarına(Kerimxan Rewandizi) hediye ve mektuplar  gönderdiğini   Hasan  isminde  bir adamını   Haci Murteza  lakabıyla   Hakkariye ve  Şino köylerine  göndediğinden   haberi vardı” (Mehemed Heme Baqi,  Şoreşi  Şêx  Ubeydullah Nehrî,  1880,  Le Belgenamey  Qaçari de  sayfa  52)
Qaçari, Osmanlı ve  Rus  devletleri     Seyyid Taha  Hakkari’nin   Kürdistan  gibi   stratejik   bir  bölgede  sahip  olduğu   prestij ve  gücü  gördüklerinden  dolayı    ona  yakınlaşmaya  ve    hakkında    gereken  bilgileri  toplamaya   çalışıyorlardı.  Çarlık  Rusyası     Kırım Savaşı    gündemde  olduğu  bir  dönemde    Şeyh Şamil  ile    Seyyid  Taha’nın    ilişkilerini  merak ediyor.    Şeyh  Şamil’in Azerbeycan’da,  Seyyid   Taha’nın  Kafkas  Kürdleri arasında   ciddi etkileri  ve  geniş bir  mürit  çevreleri vardı.  Ayrıca   Şeyh  Şamil  ile  Seyyid Taha   arasında  yakın  ilişkiler vardı.
Halfin      Rus  konsolosluklarının    belge ve  bilgilerine  dayanarak  “ Şeyh Şamil  ile  Seyyid Taha Efendinin etkileri ve sahip oldukları  güçlerin  durumu  özellikle  Kırım Savaşı ortamında  Rus yetkililerini   kaygılandırıyordu. Bundan  dolayı  Rusya   Seyyid Taha ve Müridleri hakkında  daha fazla  bilgiye sahip olmak istiyordu.( Mucteba  Burzuyi, Barudoxi siyasi Kurdistan 1880-1946,  Dezgayi Mukriyani,  sayfa  61)
Şêx  Ubeydullah Nehrî’nin     Kürdistan’ın  bağımsızlığını  hedefleyen    mücadelesini   anlatmadan  önce   kısaca  da  olsa   ailesi hakkında   bilgi vermek istiyorum.
Şêx  Ubeydullah Nehrî’nin     bilebildiğimiz  kadarıyla   iki  oğlu   vardı.    Bunlardan  biri    1911  yılında  vefat eden  Seyyid Muhammed  Sıdıq  ve   diğeri  ise       1925    Devriminin  yenilgisinden   sonra   Şeyh Said ve  arkadaşlarıyla  ile  birlikte  idam  edilen   Seyyid Abdulkadir  Geylanidir.
Şehid   Seyyid  Abdulkadir  Geylani’nin  bildiğim  kadarıyla  iki  oğlu vardı.    Bunlardan  biri     1925  yılında   Amed’te    babası Seyyid Abdulkadir ile  birlikte   idam  edilen  Seyyid    Muhammed,  diğeri  ise   1925  Devrimi    sırasında    Şemzinan  ayaklanmasını  gerçekleştiren   Seyyid  Abdullahdır.  Seyyid Abdullah  ayaklanmanın  yenilgisinden  sonra   Güney Kürdistan’a  geçti.   Orada  Kürd  hareketine   katıldı.   Daha  sonra  ikinci Dünya   savaşı  sırasında  Doğu  Kürdleri   Kürdistan Demokratik Cumhuriyetini (Mehabad) örgütlemeye çalıştıkları  bir  dönemde  Seyyid   Abdullah  Doğu Kürdistan’a  geçti ve   Kürdistan Cumhuriyetini  destekledi.
Seyyid  Abdulkadir  ile  birlikte  idam edilen  oğlu  Muhammed’in  bazı  çocukları  Türkiye’de  kaldı.. Bunlardan  biri   bir dönemler  Sümerbank   Genel Müdürlüğünü yapan  Seyyid  Ahmet Hızır  Geylandır.   Seyyid  Muhammed’in  bir  diğer   oğlu  Musa  ise   amcası  Seyyid Abdullah ile  birlikte  Şemzinan   olayından  sonra      Güney Kürdistan’a  geçti.
Seyyid Abdullah’ın ailesi
Seyyid Abdullah’ın iki oğlu vardı:
1)Dr. Seyyid Aziz Geylani/Şemzini(    daha fazla bilgi  için  daha  önce   üzerine  yazdığım  Şeyh Ubeydullah'ın Komünist Torunu: Dr. Aziz Şemzînî(1) adlı  yazı serisine bakınız)
2)Seyyid Abdulkadir Sani (ikinci)
Seyyid Abdulkadir Sani’nin erkek çocukları:
1)Seyyid  Faruk Geylanizade,
2)Seyyid Taha(Muhendis)
3)Seyyid İbrahim,
4) Seyyid  Salih,
5)Seyyid Mahmud,
6)Seyyid Ubeydullah,
Şêx  Ubeydullah Nehrî’nin  büyük oğlu
Seyyid Muhammed  Sıdık’ın    oğulları:
1)Seyyid Taha Sani(İkinci)
2)Seyyid Reşid,
3)Seyyid  Şemseddin,
4)Seyyid  Musehaldin,
Seyyid Taha Sani(ikinci)nin erkek çocukları:
1)Seyyid  Muhammed  Sıdık Sani-ikinci-(Puşo)
2)Seyyid  Ubeydullah Sani(Tero)
3)Seyyid  Salih Darucan,
4)Seyyid  İzzedin(Çeto)
5)Seyyid  Ahmed,
6)Seyyid Haci Sani,
7)Seyyid Mazhar(Kerkes)
Seyyid Muhammed  Sıdık Sani’nin    erkek çocukları:
1)Seyyid  Kamuran,
2)Seyyid Xusrew,
3)Seyyid Perawez Teroş
4)Seyyid  Faruqi
Seyyid Darucan’ın  erkek çocukları:
1)Seyyid  İmadedin
2)Seyyid  Sami,
3)Seyyid  Egid,
Seyyid İzzeddin (Çeto)in erkek çocukları:
1)Seyyid Birzo,
2)Seyyid Feramerz,
3)Seyyid Aras,
Seyyid Ahmed’in çocukları:
1)Seyyid Taha(Çeko)
2)Seyyid  Hoşeng,
3)Seyyid  Ferheng,
4)Seyyid  Said
Seyyid  Haci Sani’nin  erkek çocukları:
1)Seyyid  İsmail,
2)Seyyid Abdulnasır,
3)Seyyid  Suleyman(Muhendis)
Seyyid  Mazhar(Kerkes)ın  erkek  çocukları:
1)Seyyid Nureddin,
2)Seyyid Gazi,
3)Seyyid Geylani,
4)Seyyid  Abdullah
Seyyid  Şemseddin’in  ise  erkek çocuğu:
1)Seyyid  Reşid,
Seyyid  Muslehddin’in  ise   çocukları:
1)Seyyid  Kazım Jajabadi,
2)Seyyid Enwer,
3)Seyyid Wahdeddin,
4)Seyyid  Reşid  (Dr. Saleh  Ebrahimi, age  sayfa 81-82)
Devam edecek
 
        
     
 
     
       
       
       
       
      