Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 28 December 2011

Kürdistan’da Dersim ve Davut Kurun’un Kendi Kaderini Belirleme Hakki !

Mehmet Müfit

„Sola Dosis Fasit Venenum“ Paracelsus

Bir tanidigimin yazdigi makalesinin altinda bu cümleyi okuyunca oldukça hosuma gitmisti. Anlamli buldugumdan olacak ki hafizama yerlesti. Evet, „Sola dosis fasit venenum“. Davut Kurun’da bunu okudugunda, bir daha silinmemek üzere hafizasina kaziyacagindan eminim. Onu iyi taniyorum, arastirip anlamini bulacak, sonra dedigim gibi yapacak ve her zaman yaptigi gibi birazda abarti katarak bu güzel sözün anlamini ögrenmis olacak. Ama ona nasil bir mana verecegini „bilemem“ tabi.

Hasan Hüseyin’i elestiren yazisini okuyunca hem kendisine biraz hak verdim hemde gülmem geldi. Arkadasimizin Dersim’e iliskin elestirel yazisini okumustum; dogrusu yadirgamistim elestiri tarzini, oldukça kaba ve haksiz genellemeler vardi. Kullandigi dili ise tasvip etmek mümkün degildir. Devlet partisi CHP’ye verilen oylardan dolayi hiç kimsenin Dersim’e hakaret etmeye hakki yoktur. Elestirmek ayri, küfür etmek ayri. Hasan Hüseyin hata yapmistir ve bunu düzeltmesi gerekiyor.

Gerçi Hasan Hüseyin, oportunistler gibi kelimeleri saga sola bükmeyi oldum olasi beceremez. Açik sözlüdür, dürüstçe ne düsünüyorsa onu ifade etmeye çalisir. Bunu yaparkende bazen yanlisliklar yapar. Sorun budur. Yoksa Davut’un abarttigi gibi degil. Bu sayin bayimiz, HH’i elestiri adina daha kötüsünü yapiyor.

Kürdistan’i Dersim’siz düsünmek Araplarin dedigi gibi „mû mumkin“. Diliyle, diniyle, gelenek ve görenekleriyle, sayilabilecek bütün kültürel farkliliklariyla ne kadar farkli olursa olsun ve kim ne derse desin Dersim Kürdistan’dir. Ancak vatan hainleri kendi vatanlarinin bir parçasini kesip atabilirler. Biz KAWA’cilar sadece bagimsizlikçi degiliz, bu sorunda bütün diger vatanseverler gibi son derece tavizsiziz de. Zaten düsman milletler tarafindan „bin parçaya“ bölünmüs aziz vatanimiz ve milletimizi birde politik cehaletin kurbani yapip kendi ellerimizle bölemeyiz. Ne Apocularin bilinen Dersim düsmanligi, ne de „Zazalarin“ ayri bir halk ve bütünüyle ayri bir kültür oldugunu iddia eden yollarini sasirmis zavalli kafalarin Kürdistan düsmanligi.

Özgür kosullarda, günün birinde Dersim farkliliklarindan dolayi hak iddia ederse bu onun dogal hakki olacaktir. Hatta ayrilmak dahi isterse ayrilabilir. Ona hiç kimse en ufak bir dayatmada bulunmayacaktir. Biz KAWA’cilarin anlayisi ve soruna yaklasimi en azindan teorik bazda budur. Pratikte sorun kendisini nasil ortaya koyar ve nasil sonuçlanir hiç kimse bilemez ama en azindan özgür ve demokratik çözüm için mücadele ederiz. Ne var ki; içinden geçtigimiz süreçlerde ve sömürgeci kosullarda neyin kavgasini veriyor Davut Kurun? Kendisinden önce „Dersimciligi“ ve alevi kimligini –ki dine vurgu yapmaktir bu- ön plana çikaranlara ne olduysa onada o olacaktir; Türk devletine karsi mücadeleyi bir tarafa birakip yazisinda yaptigi gibi kaçinilmaz olarak „Kürtlerle“ ugrasacak, mazlumiyeti ve magduriyeti oda oynayacak. Yolunu sasirmak budur, düsmanin dedigi yere gitmek budur iste.

Bir mesele var burda anlasilmayan; „Dersim’in farkliligi“. Nedir Dersimin farkliligi? Neden bu kadar çok abartiya kaçiliyor? Din olayinin tek basina bir farliligi olusturmadigini hepimiz biliriz. Dil sorunu daha ciddi olmasina karsin oda tek basina ciddi bir farkliligi olusturmaz. Güney Italya’daki lehçeler Italyan’larin çogu tarafindan anlasilmiyor; ama ne güneyliler „biz Italyan degiliz“ diyorlar nede çogunluk „hayir siz Italyan degilsiniz“ diyorlar. Bavyera Almancasini diger Almanlar bilmezler ve konusamazlar, fakat Bavyeralilar çikip „biz farkliyiz ve Alman degiliz“ demiyorlar. Isviçre’nin Suisse Alman kantonlarinin kendi lehçeleri vardir ve digerleri tarafindan bilinmemekte ve konusulmamaktadir. Hatta bazilari katolik ve bazilarida protestandir, yani dini farkliliklarida vardir. Ama biz ayriyiz demiyorlar. Bu örnekleri çogaltmak pekala mümkündür. Peki ama bu „Dersim’in farkli oldugu“ nerden çikmistir? Hadise niye bu kadar abartiliyor?

Bilindigi gibi Dersimliler kendilerine Zaza demezler, „biz Kirmanciz“ derler. Niçin „kirmanc“? Neden baska bir tanimlama degilde „kirmanc“? Ustelik kuzey Kürtlerinin çogunluguda kendilerine „kurmanc“ derler. Kermansah Kürtleride, aynen Dersimlilerin telafuz ettikleri gibi kendilerini „kirmanc“ diye tanimliyorlar. Niçin bu benzerlik? Buna ne Davut Kurun nede yolunu sasirmis bir baskasi cevap veremez. Öyleki „kirmanc“ ve „kurmanc“ arasinda bir tek harf ayriligi var ve bu harfi eger sözkonu alan „i“ ise onu saga yada sola büktünüzmü „u“ harfi olur. Yada „u“ harfi ise söz konusu olan, ayni sekilde onu sola yada saga büktügünüzde „i“ harfi olur. Aradaki farklilik belkide iste bu kadardir. Hadise sudur; sosyo-kültürel süreçler ve jeografik sartlar, yasanmis tarihi olaylar bu farkliliklara temel teskil etmistir. Ve ayrica biz büyük bir ülkeyiz ve kalabalik bir milletiz, bu bakima dil ve din farkliliklarida olacaktir. Abartiya gerek yoktur. Ama buna ragmen farliliklarini yasatmak isteyen yasatsin. Bunda bir anormallik yoktur. Ancak, sorun daha çok „farkliliklarin“ varligindan ziyade siyasidir ve basta Türk devleti olmak üzere Ermeniler ve Dersimli Türk solculari tarafindan belli amaçlarla tesfik edilip kullanilmaktadir. Buda ayri bir gerçek.

Bu bakima, Davut Kurun, istedigi yere gitmekte özgürdür elbette; ciddiyeti tartisma konusu olan bir biçimde bizden ayrildigini dolayli yoldan ögrendigimizde de kendisine hiç birimiz bir sey demedik. Hiç bir hak ve hukuk takmadi ve kendisine uygun davranarak öylece çekti gitti. Bende kendi payima arkadaslara, onun KAWA için bir kayip olmadigini söyledim. Onunla polemik yapmak manasizdi.

Simdide kalkmis Dersim ve alevi kimligini ön plana alarak „bilgiçlik“ pozisyonunda KAWA’cilari elestiriyor ve küçümseme qurreliginde bulunuyor. Sadece HH’i elestirseydi ona cevap verme geregini duymayacaktik, ancak; elestiri cephesini bütün KAWA’cilara ve Kürtlere kadar genisletme isabetsiz talihsizliginde bulunuyor.

Biz KAWA’cilar hiç bir zaman sunni-kurmanç yada alevi-zaza (kirmanc) ikilemi yaratip tartismalar neticesinde distalamalar yapmadik. Her zaman ülke ve millet olma bilinciyle hareket ettik. Alevilik-sunnilik yada zaza-kurmanç ikilemi ve çeliskisi bizim politikalarimizda ve davranis biçimlerimizde etkileyici olmamistir. Davut’un, Zaza lehçesini ve aleviligi dislayarak „Kürt hareketinin“ kimlik bulmaya çalistigini söylemesi gerçegi yasitmiyor ve dogru degildir. Ama onun bu yönlü sarfiyatlari esasinda kendisine zemin hazirlamadir. Alevi-zaza, sunni-kurmaç ikilemine sikça vurgu yapmasinin sebebi budur. Ama bilindigi gibi, Kurdistan ulusal kurtulus hareketi bir bütün degildir, degisik bir çok siyasi ve dini akimi içinde barindirmaktadir. Lehçelere, dini inançlara karsi son derece yanlis konumda ve düsüncede olanlarda vardir. Belliki Davut’ta bu yanlisa angaje olmustur. „Kürt hareketi Dersime kiliç sallamakta ve onu dislamaktadir“ demesi bunun göstergesi olmasi yani sira onun, Kurdistan ulusal kurtulus hareketini de terkettiginin açik ifadesidir.

Ben hiç bir zaman, hakim ve baskici ulusun bilcümle yazar-çizer takiminin „kabullenerek“ kullandigi „Kürt hareketi“ tanimlamasini ülke olarak Kürdistan’i distaladigi için tasvip etmedim. Bakiyorum Davut’ta bu „dile“ adepte olmus. Kürdistan ulusal kurtulus hareketinden kopmanin, Dersim’i barbar Türk sömürgeciligine yakinlastirma icraati oldugunu ne yazikki çok az Dersim’li anlamaktadir. Kürdistan ulusal kurtulus hareketinin Dersim’in yasamasi ve özgürlesmesi için yegane çikis yolu oldugunu Davut’ta bilince çikarmamistir. Söz konusu olan, bir ve tek ülkenin bir ve tek kaderidir. Bu gerçegi bilince çikarmayanlar neyin kavgasini verecekler?

Dersim’i düsmana teslim edenler ne yazik ki yine Dersimlilerdir. Türk soluna angaje olmalariyla, Alevi dini motiflerine sarilmalariyla, Kürdistan ulusal kurtulus hareketine düsmanlik yapma hafifligine ve cehaletine düsmeleriyle bu zavalliligi icra etmektedirler. Bertold Brecht’in su lafini buraya aktarmadan edemeyecegim: „Bilmeyen birisi cahildir, bilipte bir sey yapmayan ise katildir“. Enerjilerinin esasini Türk soluna peskes çeken bir takim Dersimliler, PKK’ninde hatalarinin katkilariyla simdi Kurdistan ulusal kurtulus hareketine düsmanlik yapma icraati içindeler. Ama bu kötü bir yol ve icraattir. Dersim’i düsmana teslim eden, ukalalik derecesinde bu çok bilmislere B. Brerht’in sözü atfolunur.

Onun bir zamanlar bana söyledigi gibi, ne zazaca ne de kurmanci lehçesi „çoban dili“ degildirler. Kaldiki hiç bir dil küçümsenemez. Bu diller „çoban dili“de olsalar yasamalari gerekiyor. Hiç bir lehçeyi ve dili digerine hakim kilma yanlisligina düsmeden bunlari ülkemizin ve milletimizin zenginlik kaynaklari olarak görüyoruz. Düsüncemiz, yaklasimimiz ve siyasetimiz budur. Bunun aksi hiç bir yaklasimi ve yanlisi tasvip etmiyoruz ve etmeyecegizde.

Ne var ki; Davut’un amaci polemik yapip kendisine yukarida sözünü ettigimiz ikilemde zemin yaratmaktir. Ama biz kendisiyle polemik yapmayacagiz, gerek yok.

Yazimizin basindada söyledigimiz gibi O, herzaman olur-olmadik konularda yaptigi gibi, hiç kimseyi ikna edemeyecegi su koca abartiyi yapiyor: „... Dersim mevzii düserse, siz bu çapinizla uluslararasi güçlerin çatisma alani olan Kürdistanda türk saldirilari karsisinda mevzi tutamazsiniz.“ Asil konuya giris yapmadan evvel sunu söylemek gerekiyor; bu zat-i alâ hangi mertebede yer aliyor, hikmeti, mahareti ve kerameti ne ki Kürtlerin „çapindan“ söz ederek küçümseme hakkini kendisinde buluyor. Ortalamanin üstünde bir yazarligi ve siyasetçiligi olsaydi bir dereceye kadar âmennâ diyebilirdik. Bu bana, kendi konumunu ve yerini bilmeyen, Dersim’in „hergele meydaninda“ piyasa yapan, örgüt kurup örgüt bölen pek nadire kibirli ve qurre „sahsiyetleri“ hatirlatiyor. Dersim’e karsi faaliyet içinde olduklarinin farkinda olmayan, yikiciligi adeta meslek haline getirmis bu „firneke berz“ler, mangalda kül birakmayan siyasetin cahilleri simdi nerelerdeler acaba. Geçelim bunlari ve konumuza gelelim.

Dersim sanki kurtarilmis bir bölge, Türk devletine karsi kazanilmis siyasi ve askeri bir mevzi, kültür direnisini örgütlemis ve asimilasyonu bosa çikarmis bir kale! Keske böyle olsaydi. Kim istemez ki Dersim yada Kürdistan’in bir baska bölgesinin kazanilmis bir mevzi olmasini. Davut Kurun ancak, olmayani varmis gibi gösterme abartisinda bulunabilir.

Dersim’de yasayan, bütün kazalar ve köyleriyle birlikte toplam 80 bin insanimiz kalmistir, yani bir nufus agirligi kalmamistir. Asimilasyonu bosa çikaracak, ferdi çikislar ve sahiplenmeler disinda mevzi teskil edebilecek kollektif bir kültür direnisi maalesef yoktur. Kiliçdaroglu ve Kamer Genç gibi devlet ajani hainlere oy verecek kadar kendisi için var olmayan siyasi bilinçten mahrum bir Dersim nasil oluyorda mevzi olabiliyor? Dersim’e kene gibi uzun yillardir yapismis olan, dinamiklerini ve emegini sömüren Türk solunu bile sirtindan atamamis bir Dersim Kürdistan için hangi mevzii olusturuyor? Kürdistan parti ve örgütlerinde Dersim’li çok bilmis „kadrolar“ daha ilk bozgunda dökülüp gittiler. Davut Kurun’da „Mohikanlarin sonuncusu“ydu zaten. Bu alanda da bir mevzi yok. Peki ama, Davut Kurun’un „Dersim mevzii“ nerde, hangi alanda?

Sömürgecilik kosullarinda Kürdistan’in „iç düsmanlari“ olamaz. Böyle bir siyasi lüksü olamaz Kürdistan’in. PKK ve Apoculuk ortaya çiktigindan beri Kûrdistan’da iç düsmanlar yaratilmistir. Diger siyasi parti ve örgütler ise maalesef bu durumun önüne geçememislerdir. Ulusal birligimiz böylece dumura ugratilarak bütün siyasi parti ve örgütler islevsiz konuma düsürülmüslerdir. Bu kaybin bedeli ise Kürt halkina agir bir sekilde ödetilmistir. Iste durumun kisa özeti budur. Davut Kurun’da kalkmis KAWA’cilarla ugrasiyor!!! Ne var ki; görülen o ki, bundan böyle O, kaybettigi dini inançlarini „Cem evlerinde“ bulmaya çalisacaktir. „Mamoste“ el-kebir, so karê xo bike. 25.12.2011

Mehmet Müfit

once MM nin  ev odevi tarzinda DK ye yazdigi latinceyi acik etmeden etrafinda dolanayim ben kimyaci bu lafi eden alkemist oldugu icin bu lafi biliriz ancak yillardir yenisini soylerim cunku eskisi yani bu lafin dogru olmadigini dusunurum soyle soyluyeyim bir fici kirmizi sarap icindeki bir damla siyanur de zehir dir bir fici siyanur de zehirdir bu bicimde etki etmeyen treshold degeri yksek olan zehirler de var tabii molekulden molekule degisir bu durum thersholdu dusuk olan zehirler icin doz degeri bazen pratik olarak olculemeyecek miktarardan baslar. dolayisiyla her zehir dozla ayarlanmaz bu kisa giristen edindigimiz ders de sudur velevki einstein bile etmis olsa bir lafi uzerine dusunup bu acaba gercekten universal olarak dogru mu? diye dusunmek lazim simdi dolanip da bir turlu cikamadigimiz dersim meselesine gelelim ben MM nin DK ya yazdigi bu yaziyi  biraz fazla agresiv buldum DK nin uyarisi hangi cumleler ve orneklerle ifade ettiginden bagimsiz bicimde DOGRU Dersimlileri veya Zaza lari Kurmanclardan uzaklastirma prosesi GERCEK bir durumdur dikkat tehlike filan demedim boyle seyeri tehlike olarak gormedigim icin bana gore zaza lar kendilerini kurmanclardan farkli gorup farkli bir grup olarak adlandirilmak istemeleri tehlike degil muhtesem bir ZENGINLIKTIR bu meseleye kategorik olarak ...biz bu konuda TAVIZSIZIZ demek al Turko kultru benimsemis olmayi gosterir. insanlara velevki fantazilere dayanan bir tezle ayrilik hissi tasiyor olsalar bile bu sekilde METAZORI bicimde yaklasmak ornegin benim gibi dik kafali tipleri iyice azdirir hani en iyi bildigim kendimim onun icin baskasi adina degil kendi adima konusayim mesela bilim diyelim oturdu kanitladi ve pers ler ile kurdleri yapti ayni kavim (farz ediyoruz canim hemen kizmayin) ve iran hukumeti de aydinlari da bunu basimiza kakip bize zoraki bir iranlilik dayatmaya kalktilar ben kendi adima resiztans gosteriririm bilim duygularimin nasil bicimlenecegine dair soz hakki olan bir disiplin degil ben istersem onun urunlerini kullanirim istemezsem kullanmam vaktiyle  kurdistanin dort bir yanindan DNA ornegi toplanarak yazpilmis bir bilimsel yayaindan soz ettim bu ekibin icinde bir de kurd vardi zaz awanaklarinin sacma sapan bir tezi vardi goya zaza lar ilam dan hazar kiyisindan gelmis de iste kurdler le hic bir alakalari yokmus da filan da fistik da hani soyle deseler onlara destek olacagim: biz zaza olarak hissediyoruz kendimizi kurmanclar ile olan farkliklarimiz bize gore onemli ve biz kendimizi bu bicimde hissetme hakkimizi tepe tepe kullanmak istoyoruz. buna akli basinda hic bir insanin gik deme hakki yoktur arkadasar gik bile diyemezsiniz ama ayni zaz  kalkar da ossurktan tezleri bilimsel altyapi yapmaya kalkarsa o vakit bilimin yontemine basvurup nedir ne degildir bakmakta yara vardir o DNA taramasi kurd nufus icinde bugune kadar yapilan en gensi DNA arastirmasi idi ve bu konuda dunyanin en guvenilir (goreceli tabbi-her yaptiklari is hatasiz anlaminda kavramayin) Max Planc enstitusunce yurutuldu. uzatmayayim bir kere bu yayainin girisini okursaniz orda zaza larin ilam dan geldik hipotezi onlarin kabul ettigi gibi sunuldu ve bu hiptez ciddiye alindi. yani giriste zaza lar ilam dan gelmis ve "kurdlerden" (aslinda ksedeilen kurmanc + sorani  gruplarindan) signifikant farkligi olan bir grup olarak alindi. yani calisma onlarin tezini kabul ile basladi. sonuc? DNA sonuclari sunu gosterdi zaza lar degil aslinda kurmanclar Ilam daki ahalinin yada deylamilerin genetik yapilarina daha da yakin cikti. buyrun bundan yakin. simdi kilif aramak kotu bir aliskanliktir. -ben kendimi farkli hissediyorum-demek ise mesru bir durumdur pek alakali degil ama  rahmetli olaf palme  den bir anekdot aktarmak isterim bilyorsunuz iskandinavya da bir tlf ile uc dort gun doktor raporu olmadan ise gitmeye bilirsiniz yapacaginiz tek sey tf edip "ben hastayim" demek bu hakin yasalasmasi sirasinda parlemento da tartismalar oluyor-isvec parlementosunda destekleyen olaf palme nin sd partisi. kostekleyenlerde  soyle diyor: --insanlar hasta olmadiklari halde hastayim diyebilir- olaf palme nin meshur argumani soyle: --" biri ben hastayim diyorsa hastadir!" bizim kendini farkli hisetmek hakki da boyle bir sey. bu isin ahlaki felsefu hukuki yani diyelim bir de isin partik faydaci yani da var tabbi ben ilgilenmem ama manager ler siyaseti ahlaki degerlerden cok sosyal yasalarin akisina gore yapanlar ilgilendirmeli insanlari zorlarsaniz sizden enin de sonunda koparlar insanlari mutlu olabilecekeri seyleri yapmalari icin alanlar acarsaniz sizinle olmak icin can ataralar. kurdistan her turlu farkliga yetecek buyuklukte vadilerimiz daglarimiz ovalarimiz yaylalarimiz genis zaza da olsun kurmanc da goran da soran da yezidi de alevi de olsun sunni de ateiste de yer acin biraz gnostik de maco da homo da lezbiyen hetero da kel de fodulda herkese yer olsun tek sey olmasin kurdistan Torkiya gibi homojenlestirme cehennemi olmasin onumuze boyle bir hedef koyalim oyle tavizsiz mavizsiz ala turkaliklara la degil tavize gerek olmayan en genis  en dogal en kendilginden toleransla kasmadan yalan dolan minareye kilif uydurmaya basvurmadan direk durustce tek bir insani bile taciz etmeden olacaksa boyle bir kurdistan olsun homojen olmaktansa yani basinda bir de zazistan olsun dunya yikilmaz munzur da gene balik avlariz dersimin dibindeki nehrin ortasinda masalar atilmis kir lokantasinda oturu ala balik da yeriz kurdistan cocuklari yerden ve gokten en iyisine layik olsun HeK ana baba kurmanctir zorlayan olursa aninda zaza olur!

           MML nin Kawa ya sahip cikmasi sevindirici. Sayin DK artik Kawa ile alakasi olmadigi netlesmistirmis olduk. Davut Kurum bu son gunlerde meydana cikmasi acaba kapitalist dunyasi iflasmi etti ? kafama soru isareti birakti. Kawa devrimci hareketi sayin MML nin dedigi sozle degil pratikte toparlanmali. Yasasin devrimci Kawa hareketi !!!

Eger bu tartisma KAWA ruhunu ön plana cikaracaksa amenna, ama sadece eski hesaplarin yeni, oyalayici ve perspektifi olmayan bir kör dögüsüne dönecekse buna hayir diyorum. Tatisilanlar bizi bir yerlere götürmeli. Eger Davut Kurun KAWA saflarinda degilse, digerleri nerdedir?  KAWA mücadelesimi veriyorlar. Kitleleri örgütleyip bagimsizlik savasinami hazirliyorlar? Bunuda ön plana cikarirsak o zaman yapilan tartismalar bir ise yarar, aksi taktirde hamam sohbetini asmaz. Neyse konuya gireyim: HHY, DK ve MM arasindaki tartismada anlasilmasi gereken en vurucu nokta, Kurdistan´cilikmi yoksa Dersim´cilikmi anlayisinin farkliligidir. Sayin Kurun  Dersim´cilige sahip ciktigi kadar Kurdistan´ada sahip cikabilseydi, bugün vardigi nokta zazacilik veya alevicilik yapan kesimin söylemlerine yakin olmayacakti. Kurmanc ve Zaza olmak ayri sey, Kurd ve Zaza demek ayri sey. Aradaki sivri ayrilik Kurd ve Zaza derken yapilan, Zazalari KURDLERDEN AYRI GÖSTERME CABASIDIR. Ulus olarak ayri olmadiginin bilimsel ispati var ancak duygusal anlamda bir ayrilik Zazalara kalmis bir secimdir. Tabi bunun bicimi ve zamani cok önemlidir. Yani öncelik Kurdistan´in bagimsizligindadir. Aksi takdirde Fasist Erdogan´in Kurd Zaza ayristirmasinin cabasindan farkli olmayacaktir. Erdogan Zazalari sevdiginden degil onlari kullanmak istediginden T.C nin yeni kurd politikasini devreye sokmustur. Dersim katliamida bunun araci olarak kemalistlerle hesaplasmasinda isine yaramistir. Sonucta bir tasla iki kus vurma politikasidir bu. HeK´in bu noktada yaptigi yanlislikta burdan kaynaklaniyor. Birsey olmak ayri seydir, kendini baska görmek veya hissetmek ayri seydir.Bir Kurd olarak kendimi afrikali olarakta hissedebilirim ancak bu benim kurd oldugum gercegini gizleyemez. Her kendini ayri hissedende ayri devlet kurmaz, sadece ayri kurumlar kurmak hakkini kullanabilir. Kisacasi bir ulus icinde var olan farkliliklar zenginliktir, asla ayrisma nedeni degildir. Daha genis ve verimli bir tartisma dilgiyle Hosca kalin

eksikligimin farkindayim ve  bunu cok iyi ifade edemeyecegim gibi, ona-onlara  bir sifatta bulamiyorum. olsun ve  sükürler olsun ki az yada cok calisir haldeki su omuzlarimin üzerinde tasidigim iyiyi-kötüyü,cirkini-güzeli ,dogruyu-egriyi ayirt ettigi gibi onun mühabesini yaparken  ,yüregimin sesindeyim( cibsi te degilim) ve halim böyle olunca "İyi, basit; kötü ise çok yönlüdür " diye düsünürken anilarim,siz bunu gecmisim olarak algilayin alt üst olusu bir yanada gecmisin sorumlulugundan kacanlarin hallerine bakinca gelecekte ki hafifliklerini bir güzel  özetleyen ve "biz buyuz diyenlerin" darasini  alan sevgili Müfüt hocam ilkin yüregine saglik derken, aramiza hos geldin ve senle daha bir anlamli olacaktir senle kürdistan forum.  ve dün ile bügün arasinda kavga cikarmak isteyenler, yarinlarda da kaybedenler olacagi gibi bu anlamda gecmisine sahip cikan ve halen  ben buyum diyen herkes  benim  bas tacimdir. "Gerçi Hasan Hüseyin, oportunistler gibi kelimeleri saga sola bükmeyi oldum olasi beceremez. Açik sözlüdür, dürüstçe ne düsünüyorsa onu ifade etmeye çalisir. Bunu yaparkende bazen yanlisliklar yapar. Sorun budur. Yoksa Davut’un abarttigi gibi degil. Bu sayin bayimiz, HH’i elestiri adina daha kötüsünü yapiyor."derken ben sözümü noktalamak istiyorum."İyi, basit; kötü ise çok yönlüdür "  bu anlamda onu,onlari    tarfi ederken saga sola bükülmeyen sevgili Hasan Hüseyin Abim, küfür etmemistir ,kandine has uslubuylan onlari  elestirmistir. fakat kötü yünlü vürüs  bir kac gündür  bende buyum derken "İyi, basit; kötü ise çok yönlüdür "diyor hürmetlerimi sunuyorum.

Sala nu piroz be monsieur, benim adim Newda, benim bu yazilari okudugumdan kimsenin haberi yoktur, ama simdi tutamadim kendimi. Bende düsüncemi bildigim türkceyle sizlere bildirmek isterim, gramatigimi lütfen önemsemeyin, umarim anlasilabilecek kadar yeterlidir. Hep Musayyib amcam diye bildirim sizi, pala biyikli, fitilli kadifeli pantolonu seven biriydiniz…ve peynir hayraniydiniz. Cocuklugumda size gelmek benim icin zevkli ve hos zaman gecirmek demekti. 15, 20 sene gecti, simdi 29 yasindayim, o güzel günleri severek hatirlarim. Davut Kurun sizinle ayni yolu, düsünceleri ve siyasi bakis acilarini senelerce paylasmiyormuydu? Üstelik siyaset hayatinin disinda tam Baba gibi Babaydi. Sizin aranizda ne gecmis olursa olsun, belki beklentileriniz degisik olmus olabilir veya hayata karsi bakis acilariniz…hic sormadim bu tür seyleri, benide pek ilgilendirmez, ama beni üzen bir sey var: ne olmus olursa olsun, sizin gibi bir insana butür platformlarda böyle elestirme tarzlarini yakistiramiyorum. Sizin felsefeniz bu degil Musayyib amca ve olmasinda. Büyüklerimizsiniz. Saygilarimla Newda

Kawacilar Geliyor. (nicht überprüft)

Fr, 01/06/2012 - 02:39

BEN SIZIN GIBI POLITIK DIL BILMEM,YAGCILIK BILMEM,ONUN ICIN AGZIMA GELENI SÖYLECEM..... : SIZIN DERTINIZ NEDIR BE? NEYI PAYLASAMIYORSUNUZZ? NE KAVGASI VERIYORSUNUZ? SIZI GÖREN SIZI BÜYÜK PARTI MERKEZ KOMITESI SANACAK KOLTUK KAVGASI YAPIYORSUNUZ SANACAK. BÖYLE YAPA YAPA KAWAYI BITIRDINIZ UTANIN UTANIN. BURDA HIC KIMSE KAWA ADINA KONUSAMAZ ACIKLAMA YAPAMAZ. KAWA BABANIZIN MALI DEGIL. NE M:M NEDE H:H:Y VE NEDE D:K VE HIC KIMSEEEE BUNU BÖYLE BILIN,KAWACI OLABILIRSINIZ AMA KAWA SAHIPI DEGILSINIZ ONUN ICIN BU KÖTÜ TARTISMANIZI KAWA ADINA YAPMAYIN...... 30 SENEDIR AYNI ISI YAPIYORSUNUZ IC KAVGALAR IC HESAPLASMALAR, SIZLERIN GECMISI COKMU TEMIZ? BUNA SÜPHEM VAR... BIR DAHA  SÖYLUYORUM KAWA ÖRGÜTÜN ADINA HIC KIMSE KONUSMASIN YAZMASIN KENDI ADINIZA YAZIN KAWACILIGIN ARKASINA SAKLANMAYIN. YAKINDA COK YAKINDA GERCEK KAWA ORTAYA CIKACAKDIR,KAWANIN GERCEK SAHIPLERI ORTAYA CIKACAKDIR O ZAMAN HEPINIZIN KOTLUGU UCACAK BEYLER... 2012 YILI KAWA ÖRGÜTÜN YILI OLACAK..... EDITORLER SAKIN BU YAZIMI SILMEYIN,KIMDIR BU DESENEIZ,BIZLER KAWANIN GERCEK SAHIPLERIYIZ VE YAKINDA BIZI TANIYACAKSINIZ  

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.