Direkt zum Inhalt
Submitted by Rojgar Merdoxi on 26 August 2011

Geçenlerde Yeni Şafak yazarlarından Salih Tuna „ Kürt Öldürmek helal mi hocam“ adı altında bir yazı yazmıştı. Sayın Tuna „Hocam“ dediği PKK ve devlet arasında „aracılık“ iddialarıyla ortaya çıkan „Balıkçı“dan söz ediyor ve „Kürdlerle Türklerin ayrılmazlığına“ vurgu yapıyor.. Ayrıca tarih boyunca Kürdlerin „din kardeşleri“ olan Türklere yaptıkları hizmetleri sıralıyor.

Kürdistan Başkanı Mesud Barzani’nin „Kürd ile Kürdün savaşmasını istemiyoruz. Kürdlerin birbirleriyle savaşması haramdır“ sözünden itibaren yazar Türk din adamlarına çağrı yaparak „ Barzani’ye değil, size söylüyorum ey fıkıhçılar, muhaddisler, dişi sineğin çorbaya değen sol ayağı hakkında b hüküm verecek kadar kılı kırk yaran alimler, allameler….. Neden sesinizi yükseltmiyorsunuz?

Yıllar yılı oluk oluk kan akarken bir Barzani kadar olsun fetva veremediniz mi? diye soruyor.
Yazarın Türk “din alimleri”den beklentisi Kürdleri öldürmenin haram ilan edilmesidir.
Olamaz böyle bir şey. Bu söylem, Kürdlerin yüzyıllara dayanan ezberini bozacak.

Kürdler, Türklersiz yaşayamaz/ölemez.

Kürdler, Türkler, Araplar ve Farslarla aynı dine, aynı Allaha, aynı Peygambere ve aynı kibleye niçin inandılar?

Kürdler sizleri Azrail ve celatları olarak seçtiklerinden dolayı sizlerle aynı dinsel değerleri kabul ettiler.
Sizler olmadan Kürdler nasıl ölecek?

Kim çocuklarımızı öldürecek? Kim kadınlarımıza tecavuz edecek? Kim aydınlarımızı sokak ortalarında kurşuna dizecek? Kim dağlarımıza ve ormanlarımıza bomba yağdıracak? Kim bu dünyayı bize cehenem ederek Kuran’daki cehenemin ne olduğunu canlı canlı gösterecek?

Siz olmadan biz ölemeyiz. Siz olmadan bize yaşam haramdır. Biz celatlarımızı din kardeşimiz diye kutsal mertebelere çıkarmışız?

Siz bizim kaderimiz üzerine bu dünyada ve belki o dünyada tek söz sahibisiniz.

Allah’ın size verdiği tek bir görev var: Sizi

Bu kutsal görevden kaçamazsınız!!

Saçma sapan fetvalar çıkaramazsınız.

Son yüz yılı alın yapılan tüm Kürd kıyımları dindaşlarımız Arap, Fars ve Türkler tarafından yapıldı.

Biz “gavurların” ve “yabancıların” eliyle ölemeyiz...

Sizin diliniz, sizin kültürünüz, sizin ırkınız ve size ait olan her şey kutsaldır.

Siz kutsalsınız!!!

Biz size inanıyoruz!!!

Size tapıyoruz!!

Siz bizi öldürdüğünüz zaman dahi, size kin besleyemiyoruz!!
Siz Kürdistan’ı kan okyanusuna çevirmenize rağmen, dindaşlarımız diye size sarılıyoruz.

Ne siz ve ne de biz birbirimizden ayrılamayız.

Son yüzyıl boyunca o kadar birbirimize alıştık ki, biz size can vermeye sizde can almaya huy haline getirdiniz.

Huylarımızdan vazgeçemeyiz.

Şimdi ve şu an Türk din kardeşlerimiz binlerce alanda Kürdleri nasıl tasfiye edeceklerini planlıyor ve pratiğe aktarıyorlar.

Tam da bu ramazan ayında Kürd öldürmek daha sevaptır.

Bakın Türk ve Fars din kardeşlerimiz Ramazan boyunca Kürdleri ve Kürdistan dağlarını nasıl bombalıyorlar..

Kürdistan dağları ve ovaları atılan bombalarla yanıyor..
Çocuklar ve gençler ölüyor.

Kürdler dinimizdeki cehenemin ne olduğunu ramazan ayında ağustosun yakıcı sıcaklığında canlı canlı yaşıyorlar.

Siz olmadan biz cehenemi nasıl tanırız ve yaşarız?

Siz bizim Allah vergimizsiniz!!!

Kürd kadınları sizlerce öldürülmesi için çocuk doğurma yarışlarını ve sizlere kurban etme düzenliyorlar.

Ne de olsa tarihimizde putlara canlı olarak insanları kurban etme olayları da vardı..
Putlar dahi gencecik kız ve erkek kurbanları gördüklerinde duygusallaşıyorlardı ve yer yer göz yaşlarına boğuluyorlardı.

Siz bu işi daha iyi beceriyorsunuz!!

Sizde ne duygu var ve ne de insana has bir belirti..

Siz celat olarak yaratılmışsınız ve bizde kurban...

Biz celatlarımıza hayranız!!

Onlardan ayrılamayız.

Şimdiden duyuyorum. Bazı arkadaşlar “onların dini yok” diye haykırıyorlar..
Türk, Arap ve Farsların dini yoksa nasıl oluyor biz onlarla aynı camiye gidiyoruz? Nasıl oluyor aynı Allah’a inanıyoruz? Nasıl oluyor aynı peygamber’e inanıyoruz?
Nasıl oluyor aynı kibleye bakıyoruz?

Nasıl.... Nasıl.................. Nasıl......

Kürd şairlerinden Rêbwar Siweli “Bimkujin, Hawdînan, Bimkujin Brayan” adlı şiirinde haklı olarak “din kardeşlerimize” çağrı yaparak “Öldürün beni dindaşlarım, öldürün beni müslüman kardeşlerim, yaşam sizinle birlikte, ancak öldümle ile biter, kardeşlerim, dindaşlarım cehenem ve cennetimizinde bir birinden ayrılmasına dek öldürün” diyor.

Siz bizim celatlarımız ve işkencecilerimizsiniz.

Sizden başkasını istemeyiz.

12 Eylül sonrası Türk devleti Türk sol örgütleri ve Kürd örgütleri için ayrı ayrı işkenceci timlerini oluşturmuşlardı. Bir gün A örgütünün timi B örgütünden birine işkence yapmaya şalışıyor. B örgütünün elemanı bağırarak “siz benim işkencilerim değilsiniz, bana işkence yapamazsınız, benim işkencim Mit Ahmettir” diyor.

Siz, Arap, Türk ve Farslı Müslümanlar bizim katillerimiz, işkencilerimiz ve Azrailimizsiniz. Son yüzyıl boyunca Kürdleri öldürmediğiniz bir Allah’ın günü yok.

Secerelerine bakılırsa Kürdleri öldürmeyen tek bir Türk ailesi yok.

Son yüzyıl boyunca Kürdlerin öldürülmesini haram ilan etmeyen haramzadelerden bir tanesinden sayın Tuna fetva bekliyor.

Kürdleri öldürmek haram değil, helal edilmesi Türk, Arap ve Fars müslümanlarının genetik bir özelliği haline gelmiş.

Normalleşmiş, doğallaşmış ve kanıksanacak bir tarafı kalmamış.

Kürdler içinde onlar içinde

Devam edininiz!!

Şairin dediği gibi :“Bimkujin, Hawdînan, Bimkujin Brayan”

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.